ZEYNEP’İ KORUYAMADIK

...

“Kadınlarımızın öldürülmediği, şiddete uğramadığı, sorunların çözümlendiği günler dileğiyle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.”

 

Evimize yaklaştığımızda karşı apartmanın önünde polis araçları, ambulanslar ve kalabalık bir insan topluluğunun bekleştiğini gördük. Polis tedbir almış insanları apartmana uzak bir noktada tutuyordu.

Merakla bekleşen insanlara yaklaşıp kalabalığın içindeki komşumuz Ayşe Hanım’a: “Hayırdır komşum ne olmuş ?” diye sordum. Ayşe Hanım: “Zeynep’i kocası vurmuş. Biraz önce silah sesleri ve bağrışmalar üzerine polisi çağırdık. Bu arada polis gelinceye kadar Zeynep’in kocası elinde silah apartmandan çıkıp koşarak uzaklaştı. Zeynep ölmüş diyorlar. Annesi de yaralıymış.”

Gerçekten de o sırada sedyede Zeynep’in annesi çıkartılarak ambulansa konuldu ve ambulans hareket etti.

Zeynep ve annesi ailecek görüştüğümüz ve aynı zamanda hemşehrimiz olan insanlardı. Zeynep talihsiz bir kızdı. Küçük yaşta babasını kaybetmiş, liseyi bitirince ailenin maddi durumu sebebiyle okuyamamış, bir markete işe girerek ailenin geçimini üstlenerek çalışmaya başlamıştı. Eşiyle de bu markette tanışmıştı. Ahmet, markete malzeme taşıyan bir nakliye firmasının şoförüydü. İlk yıllarda iyilerdi. Daha sonraları Ahmet kıskançlık sebebiyle Zeynep’e şiddet uygulamaya başladı. Çoğu zaman eve alkollü geliyor, mutlaka bir huzursuzluk çıkartıyor ve genellikle de bu huzursuzluklar kavga ile bitiyordu. Çocukları olmamıştı. Zeynep’in annesi de onlarla yaşıyordu. Çünkü kızından başka kimsesi yoktu. Ahmet, anneyi de istememeye başladı. Bir gece büyük bir kavga yaparak karakolluk oldular. Ahmet : “Annen evden gidecek, sen de çalışmayacaksın, işten ayrılacaksın.” deyince Zeynep karşı çıkmış evde kıyamet kopmuştu. Huzursuzluklar hat safhaya gelince Zeynep boşanma davası açtı. Kocasıyla ilgili uzaklaştırma kararı aldırdı. Ahmet’in tehditleri devam ediyor, uzaklaştırma kararına rağmen onları rahatsız etmeye devam ediyordu…

Apartmandan savcı ve doktor olduğunu öğrendikleri şahısların ayrılmasından sonra ceset torbasına konulmuş olan Zeynep’in cenazesi çıkartılarak bekleyen ikinci ambulansa konuldu…

Ertesi gün hastaneden Zeynep’in annesinin de vefat haberi geldi.

Ahmet, yakalanmış, cezaevine gönderilmişti.

Bütün komşular, kadın dernekleri defin günü camidelerdi.

Musalla taşında yatan talihsiz Zeynep ve annesine: “Bu dünyada bizler sizi koruyamadık. İnşallah öbür dünyada mekânlarınız cennet olur.” diye gözyaşı dökerek dua ettiler…

Etiketler :
, , , , , , , , ,
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum