ARİF NİHAT ASYA

...

“Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü…

Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü.

Işık ışık, dalga dalga bayrağım,

Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

                  Sana benim gözümle bakmayanın

                  Mezarını kazacağım.

                   Seni selâmlamadan uçan kuşun

                   Yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder…

Gölgende bana da bana da yer ver!

Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:

Yurda ay-yıldızının ışığı yeter.

                    Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün

                    Kızıllığında ısındık;

                    Dağlardan çöllere düşürdüğü gün

                    Gölgene sığındık.

Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;

Barışın güvercini, savaşın kartalı…

Yüksek yerlerde açan çiçeğim;

Senin altında doğdum,

Senin dibinde öleceğim.

                       Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim;

                        Yeryüzünde yer beğen:

                        Nereye dikilmek istersen,

                        Söyle, seni oraya dikeyim!”

Türk Edebiyatı’nın anıt şiirlerinden birisi olan yukarıdaki “Bayrak” şiirinin şairi Arif Nihat Asya, 1904’de doğdu. Nereli olduğunu şöyle anlatır;

 

“Nerelisin?” diye soruyorlar:

                İnceğiz köyünde doğmuşum;

                İnceğiz’i Çatalca’ya, Çatalca’yı

                  İstanbul’a bağlamışlar…

                  İstanbullu olmuşum.”

Dört yıl Bolu Lisesi’nde okuyan Arif Nihat, okulun birinci devresini bitirince ikinci devresini okumak üzere 1920-1921 öğretim yılında Kastamonu Lisesi’ne nakledilir. “Kastamonu, o yıllarda Millî Mücadele’nin hem heyecan ve fikir, hem de aksiyon odaklarından biridir. Büyük davaya katılmak için Anadolu’ya geçen aydınlar, İnebolu yolunu kullanırlar; Kastamonu’ya da uğrarlar. Yayın faaliyetleri yoğun ve şuurludur. Millî Mücadele’nin en kuvvetli ateşleyicilerinden Mehmet Akif, Kastamonu’ya gelerek vaazlar verir. Daha sonra Maarif Vekilliği yapacak olan Mustafa Necati Bey İstiklâl Mahkemesi Reisi olarak, Fecr-i Ati Şairi Mehmet Behçet Yazar da lise müdürü olarak Kastamonu’dadır. Arif Nihat, bu ortamı iyi değerlendirir. Açıksöz Gazetesi’ndeki sohbetlere katılır. Gençlik adlı dergide şiirleri yayınlanır. 1922-1923 öğretim yılında Kastamonu Lisesi’ndeki tahsilini tamamlar ve İstanbul’a döner.

1927 yılında İstanbul Yüksek Okulu Edebiyat Bölümü’nden mezun olur. Adana, Malatya, Edirne illerinde idareci ve öğretmen olarak görev yapar. Bu arada yazma çalışmalarına devam eder. 1950 seçimlerinde Adana milletvekili seçilir. Milletvekilliği sonrası Eskişehir, Ankara ve Lefkoşe’de öğretmenliğini sürdürür ve 1962 yılında emekli olur. 5 Ocak 1975 tarihinde Ankara’da vefat eden Arif Nihat Asya, Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilir.” (1)

“Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor” en çok tanınan eseridir. “Bayrak” şiiri de bu eserdedir. “Bayrak” şiiri Türk Milliyetçiliği fikrinin bayraklaştığı, millî sembol olan bayrağın yüceltildiği en meşhur şiiridir. Şair, eğer bu şiirden başka hiçbir şey yazmamış bile olsaydı yine de bu şiirle Türk Edebiyatı tarihindeki seçkin yerini mutlaka alırdı. Basılmış 23 şiir, 10 nesir kitabı vardır. “Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor, Kanatlar ve Gagalar, Kıbrıs Rubaileri” en çok baskı yapan eserleridir.

Arif Nihat Asya’yı vefatının yıldönümünde rahmetle anıyor, mekânı cennet olsun diyor ve yazımı ünlü şairin Orhan Şaik Gökyay’a ithaf ettiği “ONLAR” başlıklı şiiriyle bitiriyorum:

Nerde kaldı o çağlar ki

Analar kurt doğururdu.

Hilkat insan çamurunu

Destanlarla yoğururdu.

                Nerde o yiğitler ki, gür

                Sesleri ülkeyi bürür,

                “Yürü” dese dağlar yürür,

                “Dur” dese kalpler dururdu.

Yurda, baş dedikleri bir

Ağır adakla geldiler.

Ve şu bayraksız dünyaya

Bayrakla geldiler.

                Kopardılar ayı gökten,

                Bir ipek dala astılar.

                Yurt dediler gölgesine

                Ayaklarını bastılar.

Yeryüzünün göbeğinde,

Kuruldu  kurultayları…

Günleri sönmek bilmedi,

Yine düşmedi ayları.

                Onlardan kaldı bu toprak

                Biz gezip tozmayalım mı?

                Yabanlar kıskanır diye

                Destan da yazmayalım mı?

Benim dedemle yan yana

Yazılı kalacak adım…

Yıldızların söneceği

Güne yıldızlar sakladım…(2)

___________________________________________________________________________

(1)    Arif Nihat ASYA – Nesirler/ Saadettin YILDIZ

Kültür Bakanlığı- 1991

(2)    4 Ocak 2020 tarihli Açıksöz Gazetesi’ndeki yazımızın tekrarıdır. 

Etiketler :
, , , , , , , , ,
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum