HACI BAYRAM-I VELÎ’NİN KEHANETİ VE İSTANBUL’UN FETHİ

...

Padişah 2. Murat zamanında Anadolu’nun en meşhur din âlimi Hacı Bayram-ı Velî Hazretleri idi. Fatih’in Hocası Akşemsettin de onun öğrencileri arasında bulunuyordu.

Halk arasında yüzyıllardan beri anlatılan rivayete göre Hacı Bayram-ı Velî Edirne’de Padişah 2. Murat’ı ziyaret ettiği sırada Şehzade Mehmet, henüz küçücük bir bebekti. Padişahla Hacı Bayram-ı Velî sohbet ederlerken padişah bir ara ona hitaben: “İstanbul’u almak istiyorum ve Cenab-ı Hak’tan daima bunu niyaz ediyorum. Lâkin biz günahkâr kullardan çok sizin gibi Allah’a yakın bulunanların duası makbuldür. Duanızı esirgemeyin” dedi.

Hacı Bayram-ı Velî bir süre düşündükten sonra: “Hünkârım, bu şehri siz alamayacaksınız. Belki ben de göremeyeceğim. İstanbul’un fethi, beşikteki Şehzade ile bizim Ak Hoca’ya nasip olacak.” dedi.

Hacı Bayram-ı Velî, bunu söylerken, beşikte sallanan Şehzade Mehmet ile Akşemsettin’i işaret etmişti. Bu sözden sonra Sultan 2. Murat bir daha İstanbul’u kuşatmaya kalkışmadı. Ancak, oğlu Mehmet’i sık sık fetih için teşvikten geri durmadı.” (1)

Peygamber Efendimizin “İstanbul elbette fetholunacaktır. Ne güzel kumandandır o kumandan. Ne güzel askerdir o asker.” Hadis-i Şeriflerinde buyurdukları fethi gerçekleştirmek için pek çok İslâm kumandanı İstanbul’u kuşatmıştı. Osmanlılar zamanında da Yıldırım Beyazıt dört defa, Musa Çelebi ve 2. Murat birer defa fetih teşebbüsünde bulunmuşlardı. Ancak bu şeref 2. Mehmet’e nasip oldu ve 2. Mehmet İstanbul’u fethederek Fatih ünvanını aldı ve adını Fatih Sultan Mehmet yaptı. Hükümdarlık hayatını savaş boylarında geçiren, çağ açıp çağ kapatarak dünya tarihine yön veren, Bizans İmparatorluğu’nun bin yıllık tarihini sona erdiren 1432 doğumlu, 2. Murat ve Hüma Hatun’un “Ya ben Bizans’ı alırım. Ya da Bizans beni.” diyen oğullarına 21 yaşında bu şeref nasip oldu. Fatih Sultan Mehmet, 3 Mayıs 1481’de Gebze’de vefat ettiğinde 49 yaşındaydı. Cesur, soğukkanlı, bilgili, birkaç dil bilen, güzel sanatlara ve ilme değer veren Fatih, aynı zamanda da şairdi.

29 Mayıs 1453, yıkılmaz denilen Bizans surlarının yıkıldığı, dünya tarihinde eşi olmayan büyük bir Türk zaferidir. Fatih Sultan Mehmet’i, “Allah’ım bu bayrağı buradan indirtme.” diye sancağı Bizans burçlarına dikip şehit olan Ulubatlı Hasan’ı, fethin şehitlerini, fethin isimsiz kahramanlarını rahmetle anıyor ve yazımı Yahya Kemal’in şu cümleleri ile bitiriyorum:

“İstanbul’un fethi ve fatihi olan millet tarafından kuruluşu hem birbirine bağlı, hem de birbirlerinden ayrı iki bahistir. Beşeriyetin muhayyilesine bir büyü tesiriyle aksetmiş olan fetih, hâlâ tarihin başlıca bir vakası sayılır. O zamandan beri, devirler boyunca, kurulan Türk İstanbul ise gözleri en ziyade kamaştırmış ve gönüllere en ziyade yerleşmiş bir şehirdir. Türkiye Türklerinin yeryüzünde başka bir eseri olmasaydı; tek başına, yalnız bu eser şeref namına yeterdi.” (2)

_______________________________________________________

(1) Devlerin Mirası / İhsan Kızıltoprak

        Ders Kitapları A. Ş.  / Babıali Cad. No: 39 İstanbul  / 1987

(2) Aziz İstanbul  / Yahya Kemal

       Millî Eğitim Bakanlığı / 1000 Temel Eser

Etiketler :
, , ,
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum