Ramazan başlarken
...
Okuyucularımın mübarek Ramazan ayını kutluyor, Ramazan’ın millet olarak birlik ve beraberliğe, dayanışmaya; deprem ve sel felâketine uğrayan kardeşlerimizin bir an önce yaralarının sarılmasına vesile olmasını diliyorum. Bu yıl Ramazan ayında daha önceki yıllarda olduğu gibi birbirimize lüks otel ve restoranlarda iftar yemekleri vermemeli, deprem bölgesinde zor şartlarda yaşayan kardeşlerimizi düşünerek iftarlar için ayırdığımız bütçeyi, zekâtlarımızı, fitrelerimizi bu kardeşlerimize seferber etmeli, onlarla dayanışma içinde olmalıyız.
…
Bugün sizlerin
huzuruna Mevlâna’nın Mesnevisi’nden bir hikâye ve Necip Fazıl Kısakürek’in “Yunus
Emre’ye” başlıklı şiirini sunarak çıkıyorum:
MESNEVİ’DEN BİR HİKÂYE
“Fare ve kurbağa bir
gün bir su kenarında tanışıp arkadaş olurlar. Her ikisi de bu arkadaşlıktan
memnun, sabahları fare yuvasından, kurbağa sudan çıkarak aynı yerde buluşup
konuşup vakit geçirirler.
Bir gün fare
kurbağaya: “Böyle arada bir buluşup dertleşmek iyi olmuyor. Benim bir derdim,
sıkıntım olunca seni bulamıyorum. Çünkü sen suyun derinliklerinde oluyorsun.
Buna bir çare bulmalıyız.” der. Farenin bu teklifi kurbağanın da aklına yatar ve
birlikte bu duruma bir çare bulmak için düşünürler. Sonunda
uzun bir ip bulup bunun bir ucunu farenin kuyruğuna diğer ucunu da kurbağanın
bacağına bağlamaya; böylece konuşup dertleşmek istediklerinde ipi çekmeye karar
verirler. Artık istedikleri zaman ipi çekip bir araya gelerek konuşmaktadırlar.
Bir gün fare
suyun kenarında dolaşırken bir karga onu yakalayıp havalanıverir. Farenin
kuyruğuna bağlı ip kurbağanın bacağına bağlı olduğu için kurbağa da havalanır. Bu
manzarayı görenler karganın nasıl olup da suyun içindeki kurbağayı avladığına
şaşırıp kalırlar.
Böylece kurbağa
fareyle arkadaş olayım derken canından olmuştur…
MESNEVİ’DEKİ BU HİKÂYEDEN ÇIKARTILACAK DERS:
Arkadaş ve dost
edinirken dikkatli olmak gerekir. İyi dost iyiliğimize sebep olurken, kötü dost
da sıkıntıya düşmemize sebep olabilir. Çoğu insanın maddi, manevi sıkıntılara
düşmesine kurduğu yanlış dostluklar sebep olmuştur. (1)
YUNUS EMRE’YE
Kaç mevsim bekleyim daha kapında,
Ayağımda zincir, boynumda kement;
Beni de piştiğin belâ kabında
Kaynata kaynata buhara kalbet.
Bekletme Yunus’um, bozuldu bağlar,
Düşüyor yapraklar, geçiyor çağlar;
Veriyor ayrılık dolu semalar,
İçime bayıltan acı bir lezzet.
Rüzgâra bir koku ver ki hırkandan;
Geleyim, izine doğru arkandan,
Bırakmam, tutmuşum artık yakandan,
Medet ey şairim, Yunus’um medet!..(2)
Necip Fazıl Kısakürek
_________________________________________________________
Mevlâna’nın
Dergâhından Hikâyeler / Dr. Yaşar Ateşoğlu
Neden Kitap / www.nedenkitap.com / 0212 438 47 70
Türk Dili Dergisi
/ Türk Şiiri Özel Sayısı IV / 1992 Sayı:
481-482
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.