MURAT KARASALİHOĞLU’NUN ESERİ: KASTAMONU’NUN TARİH KİTABI PAPHLAGON’DAN CANDAR’A

...


Murat Karasalihoğlu, 1977 yılında Kastamonu’da doğdu. 2000 yılında Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü’nü bitirdi. 2009-2011 yılları arasında Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Arkeoloji Ana Bilim Dalında yüksek lisans; 2016-2021 yılları arasında da doktora yaptı. Halen Kastamonu Kent Tarihi Müzesi Sorumlusu olarak görev yapmaktadır.

“Antik Çağdan Bugüne Glykon Kültürü, Kastamonulu Bir Kore Gazisinin Hatıraları, İnebolu’dan Ankara’ya Atatürk ve İstiklâl Yolu, Atatürk’ün Kastamonu Ziyareti Şapka ve Kıyafet İnkılâbı” yayınlanmış eserleridir. Ayrıca Kastamonu ile ilgili pek çok eserin metin yazarlığını yapmış, kitap bölümlerini yazmıştır. Uluslararası hakemli dergilerde makaleleri yayınlanmış; Uluslararası konferans ve panellere konuşmacı olarak katılmış, 2017 yılında Uluslararası Özkan Mert Kent Ödülünü kazanmıştır.

Murat Karasalihoğlu, ilimiz için çok önemli, büyük emek mahsulü bir eserle okuyucularının huzuruna çıktı. “Kastamonu’nun Tarih Kitabı Paplagon’dan Candar’a” adlı bu kaynak eserle Murat Karasalihoğlu, yıllar önce Mehmet Behçet, Talat Mümtaz Yaman, Ahmet Gökoğlu gibi şahsiyetlerin yaptıkları çalışmalara bir yenisini ekleyerek Kastamonu kültürüne önemli bir başucu eseri kazandırmış oldu.

Kitabına yazdığı önsözde Murat Karasalihoğlu: “Kastamonu, Anadolu’nun en sessiz dillerinden birine sahiptir. Coğrafi şartların zorlamasından mı, yoksa buna bağlı toplumsal genetik kodlarından mı bilinmez, en az konuşan, en az konuşulan dil ve tarihe sahiptir. Bugüne kadar Kastamonu’nun karakteri, kimliği ve kendine ait dili üzerine konuşan ve bu dili günümüze ulaştıracak çok fazla isim olmamış. Bu sessizlikse Kastamonu’nun kadim ama saklı geçmişinde bir Paplagon’u, bir Çoban’ı,  bir Candar’ı tarih içinde, kendi koşullarında konumlandırabilmemizi eksik bırakmış. Oysa ki geçmişe doğru yüründüğünde her bir isim, her bir kültür bu coğrafyada kurmak, yükseltmek, iz bırakmak gibi tarih diyalektiğinin döngülerinden kendi paylarına düşeni gerçekleştirdiği; zamanları, isimleri, dilleri ve dinleri farklı olsa da bugün Kastamonu dediğimiz kimliğin oluşmasında, birbirlerinin benzerleri olarak, yapı taşları olduğu görülür.” diyor.

“Kastamonu’nun tarih ve kültürüne yolculuğunda, hikâyesel tarihten bilimsel tarihe adımlamada yola çıkış haritası olması düşünülen bu çalışma ile bilimsel kaynaklara dayanan ama aynı zamanda yorumların da bilgilere eşlik ettiği ve bilinenlere yeni bir bakış açısı sunmayı da amaçlar.” diyerek yazar, eseri yazma sebebini de açıklamış oluyor.

Karasalihoğlu, “Kastamonu Topraklarını Adımlamak” başlığı altında 35 milyon yıl öncesine gidip bu toprakların nasıl oluştuğuna, Ilgazların nasıl yükseldiğine fosilleri tanık göstererek ışık tutuyor ve ilk insanın ayak izlerini takip ediyor.

“Kastamonu’ya Odaklanmak” başlığı altında Kastamonu’nun ilk sakinlerinin izi sürülüyor. Devrekâni’nin Kınık Köyü’nde yapılan kazılarda çıkan M.Ö. 2’nci bine ait seramikler Hitit kültürünün Kastamonu içlerine kadar yayıldığını gösteriyor.

“Paphlagonlar mı Onlar” başlığı altında ilimizdeki kaya mezarları, İnebolu’da doğup tüm imparatorluğu saran “Glykon” dini, Roma Paphlagonya’sının en önemli yerleşimi olan Pompeiopolis ve Taşköprü’de yapılan arkeolojik çalışmalar ve tarih boyunca atları ve süvarileri ile ünlü “demir atlar ülkesi” adını niçin aldığı anlatılıyor.

“Antikçağdan Bizans Dönemi Sonuna Kadar Kaynak ve Seyahatnamelerde Kastamonu Kıyıları” bölümünde o yıllarda kara ulaşımının elverişli olmaması sebebiyle ulaşımın genellikle denizden sağlandığı, bu sebeple de yerleşimlerin genellikle sahillerde olduğu o yılların kaynaklarından örnekler verilerek anlatılıyor.

“Geç Antikçağ’dan Bizans Sonlarına Kastamonu” bölümünde Kastamonu’nun içinde bulunduğu toprakların Roma idaresine geçmesinden sonra uzun süren savaşsızlık ortamı sonrasında bölgeye yapılan Got, Sasani ve Arap akınlarıyla tanışması, Kastamonu’nun küllerinden doğarak kent haline gelmesi anlatılıyor.

6. bölümden itibaren: “Kastamonu’da Türk Hakimiyeti Çobanoğulları Beyliği” başlığı altında beylikler dönemi Kastamonu’su, Hüsamettin Çoban Bey ve Kastamonu’nun Türkmen kaidesi olması; bunu takip eden bölümde de “Yeni Bir Altın Çağ-Candaroğulları Beyliği” başlığı altına Adil Bey dönemi ve Kasaba Köyü, Kötürüm Beyazid dönemi, Candaroğullarından İsfendiyaroğulları’na dönüşme ve son Candaroğlu İsmail Bey dönemi anlatılıyor.

Daha sonraki bölümlerde: “Kastamonu Artık Osmanlıdır” başlığı altında beylik merkezinden eyalet merkezine dönüşme, Kastamonu’nun eyalet merkezinin başkenti ve şehzadeler kenti olması yanında o yılların sosyal ve ekonomik hayatı; “Kastamonu’daki İsyanlar Tarihi”; “15. Yüzyıl Sonrası Seyahatnamelerde Kastamonu Kıyıları ve İç Kastamonu”; “19. Yüzyılda Kastamonu” anlatılıyor.

“Millî Mücadele’de Kastamonu” başlığı altında İstiklâl Yolu ve İstiklâl Yolu’nun Anılarını Taşıyanlar, o günlerin İnebolu ve Kastamonu’su; 9. bölümde “Bir Devrim Kenti” başlığı altında Atatürk’ün Kastamonu’ya Gelişi, Şapka ve Kıyafet İnkılâbı’na yer verilmiş.

Murat Karasalihoğlu: “Kastamonu tarihi üzerine bir çalışma yapmak çok kapsamlı bir süreci içermektedir. Dolayısıyla bu çalışma, Kastamonu’nun tarihine sadece bir giriş niteliği taşıdığından dolayı tarihçeden çok tarih önsözü olarak kabul edilmelidir.” diye mütevazi bir söyleyişle eserini bizlere takdim ediyor.

Murat Karasalihoğlu; efendi, çalışkan, alanına hakim ve bilgili bir kişi olması yanında Kastamonu aşığı bir şahsiyet olarak büyük bir iş başarmış ve Kastamonu kültürüne çok önemli bir eser kazandırmış.  Kendisini kutluyor ve başarılı çalışmalarının devamını diliyorum.

Her Kastamonulu’nun kütüphanesinde mutlaka bulunması gereken bu eseri Kastamonulu hemşerilerime tavsiye ediyorum.(1)

--------------------

Kastamonu’nun Tarih Kitabı Paphlagon’dan Candar’a/

Murat Karasalihoğlu

Cinius Yayınları / iletisim@cinius yayinlari.com  / 0216 550 50 78

Etiketler :
, , , , ,
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum