Mesnevi’den bir hikâye
...
“Dört Hintli Müslüman bir mescitte namaza dururlar. Tam o sırada içeri müezzin girer. Namazdayken konuşmak, sağa sola bakınmak, namaz kaidelerine uymadığı halde, Hintlilerden biri arkadaşına seslenir: “Müezzin acaba ezan okudu mu? Yoksa namaza daha vakit mi var?”
Arkadaşı namazda
olduğu halde, kendini tutamaz, cevap verir: “Sus yahu namazda konuşulmaz.
Namazın bozuldu.”
Üçüncü Hintli
ikincisine çıkışır: “Ona ne karışıyorsun? Asıl sen kendi derdine bak… Sen de
konuştun. Senin de namazın bozuldu.”
Dördüncü Hintli
lâfa karışır: “Hepinizin namazı bozuldu. Hamdolsun ben sizin gibi yanlış
hareket edip namazımı bozmadım. Böylece gevezelikleri yüzünden dördünün de
namazı bozulmuş olur.”
Mesnevi’de anlatılan
bu hikâyeden ( 1 ) çıkartılan ders de
şudur:
“Ne mutlu o
kişiye ki, kendinin ayıbını görmektedir. Kim ki, birisinin ayıbını görürse, o
ayıbı kendisinde bulur. (Beyit: 3033)
Sende o ayıp
yoksa da yine emin olma. Olabilir ki o ayıbı sen de yaparsın. Günün birinde o
ayıp, sende de meydana çıkabilir. (Beyit: 3037)”
Yunus Emre’den
bir şiir:
“İlim
ilim bilmektir
İlim
kendin bilmektir
Sen
kendini bilmezsin
Ya
nice okumaktır
Okumaktan
mânâ ne
Kişi
Hakk’ı bilmektir
Çün
okudun bilmezsin
Ha
bir kuru emektir
Okudum
bildim deme
Çok
tâat kıldım deme
Eri
hak bilmez isen
Abes
yere yelmektir
Dört
kitabın mânâsı
Bellidir
bir elifte
Sen
elifi bilmezsin
Bu
nice okumaktır
Yigirmi
dokuz hece
Okusan
ucdan uca
Sen
elif dersin hoca
Mânâsı
ne demektir
Yunus
Emre der hoca
Gerekse
var bin hacca
Hepisinden
eyice
Bir
gönüle girmektir” (2)
--------------------------------------
Mevlâna
Mesnevi’den Hikâyeler / Mehmet Önder
Türkiye İş
Bankası Kültür Yayınları / Edebiyat Dizisi: 20
Yunus Emre
Güldeste / Hazırlayanlar: Sevgi - Ayvaz Gökdemir
Kültür Bakanlığı
Yayınları / 1112
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.