CUMHURİYETİMİZ 99 YAŞINDA

...

29 Ekim 1923 Pazartesi saat 20.30’da Meclis, Türkiye Devleti’nin hükümet şeklinin cumhuriyet olmasına karar verdi. Daha sonra cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Ankara Milletvekili Gazi Mustafa Kemal Paşa, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçlanması sonrasında 101 pare top atışı yapılarak sonuç halka duyuruldu. Gece Ankara’da fener alayı düzenlendi. Ertesi gün, İsmet İnönü, Cumhuriyetin ilk başbakanı olarak kabineyi kurdu.

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, 1923 yılında yaptığı bir konuşmada; “Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için çok kan döktük… Cumhuriyetimizi gerektiğinde korumak için de her zaman gerekeni yapmaya hazırız.” diyordu.

Mustafa Kemal’e göre; “Türk Milleti’nin tabiat ve âdetlerine en uygun idare, Cumhuriyet idaresidir. Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Cumhuriyet fazilettir.  Cumhuriyet idaresi, faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir.”

Cumhuriyetin temelinde egemenliğin millete ait olduğu görüşü vardır. Millet, kendi temsilcilerini seçerek meclise gönderir, o kişiler de bizim adımıza kanunlar çıkararak bizi yönetirler. Cumhuriyetin bu temel prensibini acaba millet olarak uygulayabildik mi? Yoksa milletvekili seçilecek kişileri Ankara’da birileri belirleyip, bize dikte etti, biz de sandığa gidip o belirlenen isimlere mecburen oy mu verdik? Cumhuriyetimizin şüphesiz ki aksayan, düzeltilmesi gereken hususları vardır.  Şüphesiz ekonomide, adalette, eğitimde, tarımda, sağlıkta, refahın topluma adaletli dağılımındaki problemler giderilecek, Cumhuriyetimiz gerçek demokrasi ile taçlandırılacak, Atatürk’ün hedef gösterdiği çağdaş uygarlıklar seviyesine ulaşılacaktır…

2023 yılında cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı kutlanacak.  Cumhuriyet ilân edildiğinde “Bunlar 10 yıl bile ayakta kalamaz.” diyenler bugün yine boş durmuyorlar. İstiklâl Savaşı ile yırtıp attığımız Sevr paçavrasını sakladıkları yerden çıkarmışlar, onu bize kabul ettirmeye çalışıyorlar. Yeni senaryolar ortaya koyuyorlar. İşte bu sebeple millet olarak her zamankinden daha çok birlik beraberliğe, bizi idare edenlerin ise bu düşmanların oyunlarını bozmak için daha kararlı ve uyanık olmalarına, toplumu kucaklamalarına, ayrıca ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizin bir an sonlandırılarak halkın rahatlatılmasına ihtiyaç vardır.   

 Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni Türk Gençliği’ne emanet etti. Eminim ki Türk Gençliği aldığı bu mukaddes emaneti sonsuza kadar koruyacaktır.

Okuyucularımın Cumhuriyet Bayramı’nı kutlar, saygılarımı sunarken başta Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silâh arkadaşları olmak üzere bizlerin bu topraklarda hür olarak yaşayabilmemiz için gerek o günlerde ve gerekse bugün ülkenin bekası için kanını döküp, canını veren şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıyor, hayattaki gazilerimize sağlıklı, uzun ömür diliyorum.

Yazımı Mustafa Kemal Atatürk’ün 1926’da söylediği sözlerle bitiriyorum; “Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman evlâtlarından oluşan büyük ordumuzun vicdanında, akıl ve şuurunda kurulmuş olan Cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan ilhamını almış prensiplerimizin bir vücudun ortadan kaldırılması ile bozulabileceği fikrinde bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. Bu bedbahtların Cumhuriyetin adalet ve kudret pençesinde lâyık oldukları muameleye maruz kalmaktan başka nasipleri olmaz. Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacak ve Türk Milleti, emniyet ve saadetin kefili olan prensiplerle medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeye devam edecektir.”

Etiketler :
, , , ,
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum