GAZ LÂMBASI
...
İlköğretim
Müdürü: "Dün de köylüler geldiler. Bizim köye ne zaman öğretmen
vereceksiniz diye soruyorlardı. Okulu öğretmensizlik sebebiyle henüz
açamamıştık. Ben de köyünüze atama yapılmış, kararname geldi. Öğretmen de herhalde yakında gelir demiştim. Hemen gelmeniz iyi
oldu. Hayırlı, uğurlu olsun." dedi.
Müdür, köy
ve okul hakkında bilgi verdi. Köye, ilçede pazar kurulan cuma günü dışında
vasıta olmadığını, bu sebeple ancak taksi tutup gidebileceklerini öğrendiler.
İlköğretim
Müdürüyle vedalaşıp dışarı çıktıktan sonra tuttukları taksiye bavullarını,
eşyalarını yükleyip köye gitmek üzere yola koyuldular.
Dar ve bozuk
toprak yolda hayli yüklü olan taksi, çok yavaş gidiyordu. Önde oturan babası
şoförle sohbete başlamış, sorduğu sorularla çevre hakkında bilgi edinmeye
çalışıyordu.
Ayşe, hem
etrafı seyrediyor, hem de geçmişi düşünüyordu. Ankara'da doğup, büyümüş memur
bir babanın tek kızıydı. Annesi ev hanımıydı. Zengin değillerdi. Ama yokluk da
görmemişti. Lise sona gelinceye kadar çözemeyeceği pek önemli problemi olmadı.
Lise sonda ise gireceği yüksek okul, dolayısıyla seçeceği meslek kendisini ve
ailesini hayli meşgul etti.
Öğretmenlik
mesleğini severdi. Ama hiçbir zaman aklından öğretmen olmayı geçirmemişti.
Üniversite imtihanına girerken yaptığı tercihler arasında bulunan eğitim enstitüsünü
de ailesinin etkisiyle yapmıştı. Zira onlara göre bir kız için en ideal meslek,
ilkokul öğretmenliğiydi. İmtihan sonuçlan belli olup da eğitim enstitüsünü kazandığını
öğrenince doğrusunu söylemek gerekirse pek sevinememişti.
İki yıllık
okul devresi de bitmiş, ataması Kastamonu'ya yapılmıştı. Şimdi önünde yeni bir
hayat vardı. Artık Ankara çok gerilerde tatlı bir hatıra olarak kalmıştı.
Bakalım bu bozuk, tozlu yollar kendisini nereye götürecekti.
Uzun süre
yılan gibi kıvrılan yolları tırmanarak
ağaçlar arasından ilerleyen taksi, ulaştıkları doruktan aşağıya inmeye
başladı. Karşısında şimdiye kadar görmediği şahane bir manzara vardı. Çamlar
adeta göklere uzanıyor, bazı yerlerde ise neredeyse gökyüzü bile görünmez hâle
geliyordu.
Bir süre
sonra şoför: "İşte köy göründü." dedi. Aşağıda görülen, ağaçlar
arasındaki on kadar evden başka bir şey değildi. Okul, diğer binaların içinde
hemen belli oluyordu.
Muhtarı bulup,
okula gittiler. Eşyalarını okula bitişik olan lojmana koyduktan sonra okulu
gezdiler. Okul, tek bir sınıf ve küçük bîr müdür odasından ibaretti. Muhtar;
"Temelini biz attık, gerisini de devlet yaptı." diye öğünerek
konuştu, Okul çağında sekiz öğrenci olduğunu öğrendiler.
Muhtar,
onları yemeğe davet etti. Yemek sonrası içilen çaydan sonra yerleşeceklerini
söyleyerek izin istediler. Muhtar: "Ne ihtiyacınız varsa çekinmeden
söyleyin. Elimizden geldiği kadar yardımcı oluruz." diyerek kendilerini
uğurladı.
Yerleşmeleri
akşama kadar sürdü. Perdelerini astılar, kilimlerini serdiler, portatif masa ve
somyayı açıp yerleştirdiler. Lojmanı kısa zamanda sade bir şehir evi havasına
büründüler.
Akşam olunca
babası, eşyaların arasından daha önce adını duyduğu fakat hiç görmediği bir şey
çıkardı. Bu bir gaz lâmbasıydı. Lâmbanın titrek ve cılız ışığıyla beraber
içeriyi bir sessizlik kapladı, uzun süre konuşmadılar. Acaba medeniyetin
kendisinde alışkanlık yaptığı bazı şeylerden nasıl vazgeçecekti? İlk defa
elektriğin insan hayatında bu derece önemli olabileceğini düşündü.
Yattıktan
sonra da uzun süre uyuyamadı. Babasıyla geri dönmeyi bile düşündü. Şimdiden
annesini özlemişti. Ailesinden ve alıştığı çevreden kopması çok zor olacaktı.
Gözleri buğulandı, gözyaşları yastığını ıslattı.
Sabah
olduğunu dışarıdaki çocuk seslerinden anladı. Kalkıp perdeyi açtığı zaman
önlüklerini giymiş, yakalarını takmış çocukların bahçede oynadıklarını gördü.
Çocukların neşesi akşamki tedirginliğini alıp götürdü. Gözlerindeki hüzün
birden sevince dönüştü. Bu çocukları bırakıp geri gidemezdi.
Bir hafta sonra babasını Ankara'ya uğurladı. Artık gaz lâmbasının
titrek ışığı kendisine hüzün vermiyordu.(1)
(1)
Siz Hiç
Kastamonu’yu Gördünüz mü? / Mehmet Sayan
Kastamonu Belediye Başkanlığı
Yayını
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.