ORHAN VELİ KANIK’I ANIYORUZ
...
“Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerin kifayetsiz olduğunu
Bu
derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epiyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.”
“ANLATAMIYORUM” başlıklı yukarıdaki şiirin şairi Orhan Veli Kanık, 1914’de İstanbul’da doğdu. İlkokulun dört sınıfını Galatasaray Lisesi’nde okudu. Beşinci sınıfı Ankara Gazi İlkokulu’nda tamamladı. Ankara Gazi Lisesi’ni bitirdikten sonra girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ndeki öğrenimini yarıda bırakıp Ankara PTT Genel Müdürlüğü’nde çalıştı. Askerliğini Gelibolu’da yaptı. Askerlik sonrasında Millî Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu’na girdi. Bu görevi sırasında Bakanlığın çıkardığı Klâsikler Serisi’nin yayınlanmasına katkıda bulundu. Bu görevinden ayrılınca “Yaprak” dergisini çıkardı. 14 Kasım 1950 tarihinde genç denilecek bir yaşta vefat etti. İstanbul’da Aşiyan Mezarlığı’na defnedildi.
İlk şiirleri Varlık’ta yayınlandı. Melih Cevdet ve Oktay Rıfat’la birlikte kurucusu olduğu Garip hareketiyle Türk şiirini yenileme yolunda son derece önemli adımlar attı. Şiiri süsten, yapaylıktan arındırdı. Duygulara olduğu kadar düşünce ve akla da yönelik şiirler yazdı. O zamana kadar şiire giremeyen birçok sözcüğü ve günlük hayattan birçok tipi, şiirlerine katmayı başararak geniş bir kesime seslendi:
“Neler yapmadık bu vatan için!
Kimimiz öldük;
Kimimiz nutuk söyledik.” mısraları alışılmadık ama insan ruhunu sarsan ve düşündüren söyleyişlerdi.
Şiir kitapları: “Garip, Vazgeçemediğim, Destan Gibi, Karşı, Yenisi”dir.Vefatı sonrasında şiirleri” Orhan Veli, Bütün Şiirler” adıyla tek kitap olarak basıldı. La Fontaine fabllerin nazımla Türkçeye çevirisi ile Nasrettin Hoca fıkralarının nazım olarak yayınladığı eserleri vardır. Ayrıca yayınlanmış çeviri kitapları sayısı 12’dir. (1)
“Cep delik, cepken delik.
Kol delik, mintan delik.
Yen delik, kaftan delik;
Kevgir misin be ahretlik!” mısralarıyla sıkıntılar içinde yaşayan insanların içinde bulundukları durumu mizahi bir söyleyişle dile getirmişti.
“Gerin, bedenim, gerin;
Doğan güne karşı.
Duyur duyurabilirsen
Elinin kolunun gücünü
Ele güne karşı.
Bak! Dünya renkler içinde!
Bu güzel dünya içinde
Sevin sevinebilirsen
İnsanlığın haline karşı.
Durmadan işleyen saatlerde
Dişli dişliye karşı;
Dişliler arasında,
Güçsüz güçlüye karşı.
Herkes bir şeye karşı.
Küçük hanım yatağında uykuda,
Rüyalarına karşı.” mısralarında günümüz insanının her şeye karşı olma psikolojisini işlemiştir.
Cemal Süreya’nın Orhan Veli için söylediği: “Orhan Veli’nin edebiyat hayatımızda hiçbir şairinkine benzemeyen bir kaderi oldu. Yeni şiirimizin, işlev olarak kurucusu olan bu adam kuramını yazılarıyla değil, başka iki şeyle yaptı: Hayatıyla ve şiirleriyle.” (2) sözü çok önemlidir.
Orhan Veli Kanık’ı vefatının yıldönümünde rahmetle anıyor ve yazımı O’nun aşağıdaki şiiriyle bitiriyorum:
GÜZEL HAVALAR
“Beni bu güzel havalar mahvetti.
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım.
Böyle havada âşık oldum;
Eve ekmek götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.” (3)
---------------------
Şairlerin Seçtikleri- Antoloji / Hazırlayan: Ümit Yaşar Oğuzcan
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları- 1971 / İstanbul
Orhan Veli / Bütün Şiirleri/ Eksik Parça Yayınları
Dağıtım: İki A Yayıncılık ve Dağıtım / www. ikiayayicilik.com.tr
15 Kasım 2021 tarihli Açıksöz’deki yazımızın tekrarıdır.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.