MEHMET AKİF’İ ANIYORUZ
...
19 Aralık 2018
günü Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 2018 Yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür
ve Sanat Büyük Ödüllerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ödül
kazanan sanatçı ve bilim adamlarına verildiği törene katılmıştık. Bizler müzik
alanında ödül kazanan değerli büyüğümüz Erol Sayan’ın yanında olmak amacıyla bu
törene iştirak etmiştik. Törende Cumhurbaşkanımız tarafından İstiklâl Marşı
Şairimiz Merhum Mehmet Akif’e de Vefa Ödülü verildi. Ödülü Mehmet Akif’in
torunu Selma Argon Hanımefendi alarak bir de konuşma yaptı. Selma Hanım
konuşmasında Mehmet Akif’in doğum gününün 20 Aralık, ölüm gününün ise 27 Aralık
olduğunu, bu sebeple bu tarihler arasındaki haftanın Mehmet Akif Haftası olarak
ilân edilmesini ve Akif’in ünlü eseri Safahat’ın müfredatlarda yer almasını,
Safahat’ta yer alan şiirlerde verilen mesajların gençlerimize iletilmesini
istedi.
…
2018 Yılı
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerinden Vefa Ödülüne lâyık görülen
İstiklâl Marşı Şairimiz Mehmet Akif, 1873’de İstanbul’da doğdu. Fatih Merkez
Rüştiyesi’ni bitirdikten sonra Mülkiye İdadisi’ne girdi. Babasının ölümü
üzerine okulunu değiştirerek Mülkiye Baytar Mektebi’ne kaydoldu. Bu okulu
birincilikle bitirerek Baytar Genel Müdürlüğü’nde görev aldı. Ayrıca Halkalı
Ziraat Okulu ile Çiftlik Makinist Okulu’nda edebiyat dersleri okuttu. 1908’de
İstanbul Üniversitesi’nde profesör oldu. 1. Cihan Savaşı sırasında Millî
Savunma Temsilcisi olarak Almanya’ya gitti. Savaşın kaybedilmesi üzerine ülkeye
dönerek Anadolu’ya geçti. Akif’in Anadolu’ya geçişi müjdesini Kastamonu Açıksöz
Gazetesi okuyucularına şöyle duyurdu: “Sebilürreşed başyazarı, büyük İslâm
Şairi Mehmet Akif Beyefendi’nin Ankara’ya vasıl olduğu Ankara gazetelerinden
okunmuştur. Zulme, hakarete tahammül edemiyerek ailesini, refahını İstanbul’da
terk ile Anadolu’ya firar edebilen bu vicdanlı şairin Anadolumuzun ahvalini
şiirleriyle terennüm etmesini temenni ederiz.”
Mehmet Akif; Balıkesir, Konya ve Kastamonu
camilerinde vaazlar vererek halkı Millî Mücadele’ye katılmaya davet etti. Nasrullah
Camisi’ndeki hitabesi çok ünlüdür: “Sakın millî hareket aleyhinde olanların
sözlerine kulak asmayınız. Çünkü onlar halkımızı köle haline getirmek
istiyorlar. İçimizde yer yer çıkan isyanlar hep mel’un düşmanların parmağıyla
olmuştur. Allah rızası için aklımızı başımıza toplayalım. Çünkü böyle düşman
hesabına çalışarak elimizde kalan bir avuç toprağı da verecek olursak, çekilip
gitmek için arka tarafta bir karış yerimiz yoktur.” diyen Akif’in bu hitabesi
çoğaltılarak bütün yurda dağıtıldı.
…
Akif, 1. TBMM’ne
Burdur Milletvekili seçilmesi üzerine Ankara’ya döndü. Ankara’ya geldikten
sonra kendisine tahsis edilen Tacettin Dergâhı’na yerleşti. Burada İstiklâl
Marşı’nı yazdı. Şiir, 12 Mart 1921’de TBMM’de millî marş olarak kabul edildi.
Akif, yarışma için konulan 500 liralık ödülü kabul etmediği gibi “O benim
değil, milletimindir.” diyerek İstiklâl Marşı’nı Safahat’a almadı.
1926-1936 yılları
arasında Mısır’da yaşadı. Bu süre içinde Mısır’da Cami’ül- Mısrıyye
Üniversitesi’nde Türk Edebiyatı dersleri okuttu. Bu arada Atatürk’ün
kendisinden istediği Kur’an-ı Kerim’in Türkçe’ye çevrilmesi konusunda çalıştı.
Rahatsızlanması üzerine İstanbul’a gelerek Nişantaşı Sağlık Yurdu’na yerleşti.
27 Aralık 1936’da vefat eden Akif, Edirnekapı Şehitliği’ne defnedildi.
Vefatının yıldönümünde
edebiyatımıza “İstiklâl Marşı ve Çanakkale Şehitlerine” gibi abide şiirler
kazandıran Büyük Vatan Şairi Mehmet Akif’i rahmetle anıyor ve yazımı O’nun İstiklâl
Marşı’ndan aldığım, adeta Türk gençliğine bir vasiyet olarak bıraktığı aşağıdaki
muhteşem mısralarıyla bitiriyorum:
“Bastığın
yerleri toprak diyerek geçme, tanı!
Düşün
altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen
şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,
Verme,
dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.”
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.