198. saatte gelen kurtuluş

...

Büyük deprem felâketini yaşadığımızın 198. saatinde Adıyaman’da Zonguldaklı madencilerden oluşan kurtarma ekibi, Muhammet Cafer Çetin adlı 18 yaşındaki bir genci göçük altından çıkartarak Türkiye’ye büyük bir sevinç yaşattı. İnsanların gözyaşı dökerek seyrettikleri bu kurtuluş hikâyesi aynı zamanda insanlara Zonguldaklı bu kahraman madenciler için “Keşke depremin birinci ve ikinci günlerinde bölgede olabilseydiler.” dedirtti.

Yine 198. saatte Kahramamaraş’ta iki vatandaşımız askerler ve madencilerden oluşan kurtarma ekipleri tarafından kurtarıldı. Böylece bu çetin kış şartlarında geceleri ısının eksi 10 derecelere düştüğü bir ortamda mucize denilebilecek kurtuluşlar gerçekleşti.

Kahramanmaraş merkezli on ilde meydana gelen ve şu an itibariyle 35 bini geçen can kaybına, 100 binden fazla insanımızın yaralanmasına ve 6 bin 500 binanın göçmesine sebep olan felâket bize gösterdi ki; 1999 Marmara depreminden bir ders çıkartılmamış. Eğer ders çıkartılsaydı inşaat yapılacak yerler özenle sağlam zeminlerin olduğu yerlerde seçilir, zemin etütleri sağlıklı bir şekilde yapılır, inşaatlar mevzuata uygun olarak yapılır, inşaatlar sırasında yapılan denetimler laf olsun diye değil bilimin gerektirdiği şekilde yapılırdı. Yine aynı şekilde karayolları, havaalanları, sağlık kuruluşları 10 şiddetindeki bir depremde bile hasar görmeyecek teknikle yapılırdı. Deprem sonrası insanların sığınacakları kapalı alanları, tuvaletleri, duşları, aşevleri olan geniş deprem toplanma alanları her ilde yeteri kadar hazır olurdu. Her ilde depremden birkaç saat sonra harekete geçebilecek kurtarma ekipleri hazır beklerdi.

…

Maalesef bu depreme hazırlıksız yakalandık. Depremin ilk iki günü kurtarmayla ilgili hiçbir şey yapılamadı. Zonguldaklı maden işçileri ve Türk ordusunun depreme müdahil olması ancak halkın tepkisi üzerine yetkililerin mecbur kalması üzerine üçüncü günden itibaren mümkün oldu. Üçüncü günden itibaren her türlü tedbirin alınması için gayret sarfedildi ama kaybedilen bu zaman diliminde insanlarımızı kaybettik.

Türk halkı depremzedelere yardım için ayağa kalktı. Ama deprem bölgesine gelen yardımların dağıtılmasında organizasyon bozuklukları yaşandı. Yabancı kurtarma ekipleri yurdumuza gelerek kurtarma çalışmalarına katıldılar ve dünyaya büyük bir dayanışma örneği gösterildi.

Bölgede özellikle barınma, ısınma, tuvalet, hijyen, çöplerin toplanamaması konularında sıkıntı yaşanıyor. Gıda, güvenlik konularındaki sıkıntılar büyük ölçüde giderildi. Depremzedelerin barınmaları için üniversiteler tatil edilerek üniversite yurtları felâkete uğrayan kardeşlerimizin ikameti için tahsis edildi. Yine arzu eden depremzedelerin başka illere gitmek isteyenleri olursa bunlara da yardımcı olunacağı açıklandı. Bu çerçevede ilimize gelen aileler de oldu.

Bu felâketi Allah’ın yardımı, yüce milletimizin dayanışma ve beraberlik ruhuyla aşacağız. İnşallah bu depremden gerekli dersleri millet olarak çıkartır, gerekli tedbirleri alır bir daha böyle felâketleri yaşamayız…

Etiketler :