Arb. Av. Hamit Serdar Yılmaz

Arb. Av. Hamit Serdar Yılmaz

BU ÜLKE NE ZAMAN DÜZELİR?

...

Dünya asırlardır birçok devletin, medeniyetin kuruluşuna da, yıkılışına da şahit oldu. Gidenlerin hepsinin bir vadesi vardı.Süresi dolan ardına bakmadan gitti.Geriye ise kimilerinden geleceğe ibret olsun diye eserler kalırken kimlerinin esamesi dahi unutuldu. Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman ile dönemin ulemalarından olan Beşiktaşlı Yahya Efendi’nin muhabbeti ise malum ve meşhur bir hikayedir. Kanuni Sultan Süleyman devri Osmanlı’nın en muhteşem dönemiydi. Kazanılan zaferler ile nice topraklar fethediliyor, tarihçiler o dönemi “muhteşem yüzyıl” diye vasıflandırıyordu. Bir gün Kanuni Sultan Süleyman; “Acaba bu muhteşem devlet nasıl son bulacak? Osmanoğulları’nın akıbeti ne olacak ? Bu devlet nasıl, ne zaman yıkılacak? diye derin bir düşünceye dalmıştır. Bu sualin cevabını Beşiktaşlı Yahya Efendi’ye yazarak  sormaya karar verir. Mektubu yollar ve bir müddet sonra Yahya Efendi’den “Neme lazım be Sultanım” yazan bir cevap gelir. Gelen mektuptan, Kanuni Sultan Süleyman hiç bir şey anlamamıştır. Cevaptan bir şey anlamayan Kanuni, hemen Yahya Efendi’nin dergahınagider.  Dergaha vardığı gibi; “Bu verdiğin cevapta bilmediğimiz bir mana mı vardır? Yoksa bizi geçiştirir misin?” diye sorar. Yahya Efendi’de “Sultanım sizi geçiştirmek ne haddimize? Ben sorunuzu iyice düşündüm ve cevabımı açıkça yazdım” der.

Sultan Süleyman ; “Ben bir şey anlamadım! Bu devlet ne zaman yıkılır?” diye sordum. “Neme lazım be Sultanım” diye bir cevap geldi.

Bunun üzerine Yahya Efendi o tarihi cevabı verir; “Sultanım!İşte cevabım o. Devletimizin sonu nasıl olur bilmem. Ama bir “Devlet Ne Zaman Yıkılır?” diye sorarsanız; devlette zulüm artarsa, haksızlık yayılırsa, koyunları kurtlar değil çobanlar yerse, garibanların, mazlumların, fukaraların feryat figanı göğe çıkarsa ve bütün bu olanları insanlar gördüğü halde “neme lazım” deyip susarsa devlet o zaman yıkılır.” der. 

Rad Suresi 11. ayetinde Cenab-ı Hakk; “Bir toplum kendisindekini değiştirmedikçe Allah onlarda bulunanı değiştirmez. Allah herhangi bir toplumun başına bir kötülük gelmesini diledi mi, artık onun geri çevrilmesi mümkün değildir. Onların Allah’tan başka yardımcıları da bulunmaz.” buyurmaktadır.

Âyet-i kerîmede temas edilen bir husus, toplumların hallerinin sonuçları ve geçerli olan ilâhî kanundur. Buna göre bir millet, kendilerinde bulunan iyi ahlâk, güzel duygu,düşünce  ve meziyetleri değiştirip isyana dalmadıkça, Allah onların elindeki nimetleri değiştirmez.Onları bu güzel hal üzere devam ettirir. Fakat bir millet ahlâkını bozar, kötülük ve şerlere dalar, kötü ahlâk, kötü duygu,düşünce  ve hasletlerle isyan yolunu tutarsa Allah da onlara lütfettiği nimetleri ellerinden alır, perişan olurlar. Çünkü Allah, şartlar oluşup bir milleti cezalandırmak istediği zaman onu durduracak hiçbir kuvvet yoktur.Haliyle yönetenler ve yönetilenler birbirini tamamlamaktadır.Nitekim şu ayet, Allah’ın kullarına verdiği nimeti onlar değiştirmedikçe Allah’ın da değiştirmeyeceğini bildirmektedir:“Bu durum, Allah'ın bir kavme verdiği nimeti, onlar kendilerini değiştirmedikçe değiştirmemesinden dolayıdır. Gerçekten de Allah hakkiyle işiten, her şeyi bilendir.” (Enfal, 8/53)

Yine hadis-i şerifte her millet layık olduğu şekliyle yönetilir buyurulmaktadır.

Bir başka hadis-i şerifte ise; “Bir toplumda iki sınıf düzgün olmadıkça o topum düzgün olmaz:1- Ulema 2-Umera” buyurulmaktadır.

Dolayısıyla toplumda bir yönüyle tabandan tavana diğer yönüyle tavandan tabana bir etkileşim vardır.Hepsi birbiriyle bir etkileşim içindedir.

Tabi Türkiye’de yaşayan insanlar olarak öncelikle ülkemizin durumu bizim için önemlidir.Bu sebeple bulunduğumuz halle ilgili olarak birçok kalemin içerisinde şimdi sadece ülkemizdeki adli vaka istatistiklerine bakalım.Adale Bakanlığı’nın

https://adlisicil.adalet.gov.tr/Resimler/SayfaDokuman/1692021162011adalet_ist-2020.pdf sayfasında yayınlanan istatistikler var. Bütün davaların sayıları hakkında bilgi sahibi olabiliyorsunuz.

 

Adalet Bakanlığı’nın istatistiklerine 2020 yılı için baktığımızda; ülkemizde 2020 yılında 13.097.311 kişi hakkında şüpheli olarak soruşturma açılmış.80 milyonluk Türkiye’nin neredeyse 1/6’sı mutlaka adliyeleri şüpheli olarak ziyaret etmiş.

2020'de suç çeşidi itibariyle açılan bir kısım dava sayıları ise şöyle olmuş:

Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar: 454.411

Malvarlığına karşı suçlar: 438.350

Hürriyete Karşı Suçlar: 394.456

Şerefe Karşı Suçlar: 349.094

Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar: 130.872

Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar: 33.885

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar: 38.340

Cinsel dokunulmazlıkla ilgili ayrı bir değerlendirme yaptığımızdaTürkiye'de 2020 yılında cinsel dokunulmazlığa karşı 112 bin 811 suç işlendiği iddiasıyla soruşturma yürütülmüş. Bunların 53 bin 329'una takipsizlik kararı verilmiş. 38 bin 340 cinsel suça dava açılmış.

Cinsel suçlardan açılan davaların türleri ise şöyle oldu:

Çocukların cinsel istismarı: 15.213

Cinsel taciz: 14.126

Reşit olmayanla cinsel ilişki: 861

Cinsel saldırı: 8 bin 140

 

2020 yılında icra dairelerinde 30.384.443 icra dosyası açılmış.Yani her dosyada alacaklı ve borçlu olarak sadece 2 kişi olsa 80 milyonluk Türkiye’de 60.768.886 kişi birbiriyle hasım olmuş demektir.Yine 2020 yılında açılan boşanma davası sayısı ise 246.561  olmuş.

Aynı konularla ilgili Federal Almanya Federal Emniyet Teşkilatı'nın (BKA) hazırladığı istatistiklere göre 2020 yılında ülkede işlenen siyasi suç eylemlerinin toplam sayısı 44 bin 692 olarak kaydedilmiş. Aşağı yukarı Almanya ile nüfusumuz aynı.Ama bizdeki toplam adli vaka 2020 yılı için 13 milyon küsür iken, Almanya’da bu rakam 44 bin küsür. 

Bunlar basit sayılar değildir.Bunlar bu ülke insanının hali pür melalidir. Kaldı ki daha burada şuan yetki ve güç sahibi oldukları için haklarında işlem yapılamayan on binlerce kişi var.Ve burada sadece tek bir kalem var.

İşte buna göre Yahya Efendi’nin tabirine baktığımızda; ağır vergiler, adaletsiz davalar,liyakatsiz atamalar, adam kayırmacılık, boşaltılan hazine, devlet imkanlarının peşkeşi, garibanların, mazlumların, fukaraların feryadı göğe yükselmediği ve bütün bu olanları insanlar gördüğü halde bana dokunmayan yılan bin yaşasın düşüncesi olmadığı zaman devlet düzelir.

 

Allah encamımızı hayreylesin…

Etiketler :
, , , , , , ,
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum