KONTAKLARI KAPATALIM…
...
Birleşmiş Milletler kayıtlarına göre, dünyada 208 ülke bulunmaktadır. Türkiye olarak yeryüzünde mevcut
olan bu ülkeler arasında belki de bir
gün içerisinde en çok gündeme sahip olmayı başaran nadir ülkelerin başında
geliyoruz. Sadece ülkenin genel gündemi değil, illerinde birçok yerel gündemi
bulunmaktadır. Bunun nedenlerini başka bir yazıya bırakıyoruz. Bugün sadece bu
haftanın bir gündeminden bahsetmek istiyorum.
Gündemimiz elbette ki yakıtlar. Ham petrolün varil fiyatı son olarak Ağustos 2014’te 100 dolar ve üzerinde seyretmişti. Brent petrolün varili uluslararası piyasalarda bu dönemde ortalama 77,56 dolardan işlem görüyor. Yani petrolün varil fiyatında dünyada düşüş olduğu bir dönemdeyiz. Ham petrolün dünyada ticaretini kolayca sağlamak için, uluslararası antlaşmaya göre, hacim ölçüsü olarak American Standard Oil Companybluebarrel (mavi varil) birimi kullanılır. Blue barrel (1 bbl) hacim olarak 159 litreye (42 gallona) eşittir.
Buradan ülkemize geldiğimizde Zülfikarlar
Holding’e bağlı akaryakıt dağıtım şirketi Turkuaz Petrol tarafından, 2016
yılının en büyük satın almasıyla özelleştirilen TP Petrol Dağıtım A.Ş, bugün
faaliyetlerini Türkiye Petrolleri markasıyla sürdürmektedir. İşte bu
firmanın https://www.tppd.com.tr adlı sayfasına girip
de bütün şehirlerin geçmişten bugüne akaryakıt fiyatlarını gösteren haritasında
Kastamonu’ya baktığımızda 11 Kasım 2010 tarihinde
benzinin litresi 3,71 TL, motorinin litresi ise 3,16 TL görülmektedir. 16 Ekim
2021 tarihi itibariyle benzinin litresi 8,06 TL, motorinin litresi ise 8,10 TL
olmuş. Tabi o tarihten itibaren yapılan zam sayısının sayayım dedim, birinin
tabiriyle o kadar çok mini mini zam yapılmış ki saymak ne mümkün.
Milli gelir açısından olaya baktığımızda IMF’in verilerine
göre 2006 yılında Türkiye’de 7 bin 961 dolar olan kişi başına düşen milli
gelir, 2020 yılında 7 bin 715 Dolar’a geriledi. Hele de bunu 2021 yılı için en
son asgari ücret üzerinden hesapladığımızda asgari ücretlinin kişi başına düşen
yıllık asıl geliri 3.632 dolardır.
Böylece Türkiye’de insanımız 14 yıl öncesine göre daha fakir hale getirildi. Avrupa Birliği’nin lokomotifi Almanya’da
17 Ekim 2021 itibariyle benzinin litresi 1,56 euro, motorinin litresi 1,38 euro.
2012 yılında ise bir litre süper benzinin fiyatı
1 euro 61 cent civarında. Yani 2012 yılına göre Almanya’da yakıt fiyatında
düşüş var. İnternette https://tr.globalpetrolprices.com adlı sayfaya girdiğinizde
dünyadaki tüm akaryakıt fiyatlarını ülke bazında ayrı ayrı görebiliyorsunuz. Yine https://tr.wikipedia.org/ sayfasından Almanya’da kişi başına düşen millî gelir listesini incelediğimizde 2010 yılında 40.850 euro
olan kişi başına düşen milli gelir, 2020 yılında 55.306 euro olmuş. Yani bu kıyaslamanın
Türkçesi yıllar geçtikçe Almanya Devleti vatandaşına bakmış, üretim yapmış, gelirini
artırmış. Artık emekliliğini isteyen şansölye Merkel’de bir arsızlık, hırsızlık
yapmamış, iki odalı bir dairede yaşamını sürdürmüş, itibardan tasarruf olmaz
dememiş. Liyakatı, şeffaflığı, denetimi hiç bırakmamış. Kimsede ardından
sahtekardı, bizim hırsızımızdı dememiş. Bizim inancımızın tabiriyle kimsede
hakkını haram etmemiş. Haliyle de vatandaşını zenginleştirmiş. Türkiyemiz de ise
insanlar fakirleştirilmiştir. Almanya’yı misal vermemizin nedeni sayın devlet
yetkililerimizin en üst perdeden beyanlarına göre Almanya’nın bizi
kıskanmasıdır.
Peki çözüm nedir, bu fiyatlar nasıl düşer? Devletin bütün kademelerinde olması gereken işin bir yönü itibariyle üretim, liyakat, şeffaflık, tasarruf, denetim, adalet, şahsiyetli bir dış politika konularını başka bir yazıya bırakırsak, biz Kastamonu’da kontak kapatalım. Nasıl olsa etkili ve yetkili zevat herkesten daha iyi bildiği için milleti dinleme, umursama gibi bir durumları yok. O zaman taban açısından en azından şimdilik Kastamonu olarak sadece bir hafta hiçbir insanımız şehir içi minibüslere binmesin. Minibüsler de çalışmasın. Yine hiçbir insanımız ağır hastalık hali hariç olmak üzere araçlarını sadece bir hafta çalıştırmasın.Her nereye giderse yürüyerek gitsin. Yine nakliye işindeki kamyonlar,tırlar. İster işe geç kalınsın, ister ihtiyaçlar karşılanmasın ama sadece bir hafta sabredilsin. Hele de bunu bütün ülke yaparsa tadından yenmez de. Bir hafta sonrasında bakalım şişirilmiş bu fiyatların ne hale geleceğine ve hep beraber görelim.
Akaryakıta bu kadar zam yapılıp da istasyonlardaki sıraları görüp de vatandaşında sessizliğine şahit olunca ister istemez aklıma Sülün Osman geldi. Malum kendisi ülkemizde meşhurdur.İstanbul’da nerdeyse satmadığı yer, köprü, kule kalmamıştır. Hele de Boğaziçi Köprüsü’nü 3 defa sattığı rivayet edilir.Ticaret konusunda müthiş mahir.
İşte bir gün köyünden yeni çıkmış bir vatandaş ilk defa İstanbul’a gelip devasa yükseklikteki binaları görünce şaşırıp kalıyor. Tabi Sülün Osman bunun bir binaya baktığını görünce gözüne kestirip yanına varıyor. “Hayırdır hemşehrim katları mı sayıyorsun?” diyor. Vatandaşta çekingen bir halde “Evet katları sayıyordum.” diyor. Kaç kat saydığını sorduğunda vatandaş; “4 kat saydım” diyor. Bunun üzerine Sülün Osman; “Bu bina benim.Katları saymakta parayla.Her kat 1 lira.Ver bakalım 4 lira borçlusun” diyor. Vatandaş garip ne yapsın 4 lirayı veriyor. Veriyor vermesine de giderken de Sülün Osman için içinden söyleniyor; “Nasılda kandırdım adamı. Halbuki 6 kat saymıştım.”
Şimdi o kadar sıralara girenlere, bidonlarla yakıt alanlara sormak lazım; “Haydi 2-3 gün kurtulduk diyelim, dünyada petrol fiyatları düşerken, bizde ısrarla 3-5 gün sonra gelecek zamları ne yapacağız?”
Allah sonumuzu hayreylesin…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.