Bilinen oyun -2
...
2019 sonlarından itibaren hayatımıza Covid-19 adını verdikleri bir
virüsü resmi olarak girdirdiler. Öncesinde farklı salgınlarla yapılan denemeler
vardı. O salgınlardan kimin ne kazandığı, kimin ne kaybettiği mutlaka bir gün
ortaya çıkacaktır. Ancak şuana kadar bilinen salgınlarda en geniş çaplı etkisi
gösterilen koronavirüs oldu. Çünkü diğer salgınlarda önemsenme, engellenme
noktasında dikkate değer çalışmalar yoktu. Covid-19’da ise olağanüstü bir
vurgu, insanların vücudundan önce gözlerine ve beyinlerine zerk edilen korku
hep en öndeydi.
Tespit edebildiğimiz kadarıyla koronavirüsle ilgili uzun yıllar
öncesinden başlayan dizi ve filmler yapıldı. Bu filmler Hollywood imzası taşıyan filmlerdir. Hollywood’un temel gerçeği şudur: Hiçbir film CIA tarafından
onaylanmadan seyirciyle buluşamaz. Hollywood
filmlerindeki CIA destekli algı yönetimi bugün daha görünmez ama daha net hale
getirilmiş bir vaziyettedir. Zaman içinde değişime ayak uyduran CIA’nın artık
doğruları gizlemeyip izleyiciye neyi göreceğini neyi görmeyeceğini bildiren
profesyonelce kurgulanmış yapımları desteklediğini görmemek için kör olmak dahi
yeterli değildir. Zira tarih boyunca istihbarat, iki asli unsura dayanmıştır:
Bilgi edinme ve yönlendirme faaliyetleri. Yönlendirmede ise hep en etkin olarak
kitle iletişim araçlarından faydalanılmıştır. Bu
noktada Pentagon-Hollywood birlikteliği ikinci dünya savaşıyla başlamış ve ilerleyen
zaman içinde tüm ABD kurumlarında gerçekleşmiştir. İkinci dünya savaşı
sırasında ABD yönetimi ülke için psikolojik seferberlik amacıyla film
siparişleri vermiş ve Hollywood'da bir irtibat dahi bürosu kurmuş, bu büro soğuk
savaş dönemiyle kalıcı hale gelmiştir. Sonrasında Hollywood’u araç-gereçlerine
kadar tüm varlığıyla desteklemiştir.
Buna dair hususlardan birincisi olarak dikkat çeken şu anki virüsü
çok benzer şekilde anlatan ve yapım sürecinde Dünya Sağlık Örgütünün
görüşlerine de başvurularak senaryolaştırılan 2011 yapımı Salgın (Contagion)
filmi başta olmak üzere, 2010’da vizyona giren Karmakarışık (Tangled), Simsonlar
filmi (The Simpsons movie), Ölümcül Deney (Resident Evil), My Secret Terius (10.
bölüm), Simsonlar (The Simpsons), Asya virüsü gibi yapımlar bazen doğrudan,
bazen dolaylı olarak yaşadığımız virüsü anlatan yapımlardan bazıları olarak
karşımıza çıkıyor. Yani virüs hayatımıza önce dizi ve filmler vasıtasıyla
girdirildi. Böylece önce zihinler, bilinçaltımız virüse hazırlandırıldı ve
kabullendirildi. Sonrasında ise yaşatılıyor.
…
İkinci olarak şuanda koronavirüs güç sahiplerinin kozu, avamın ise
korkusudur. Çünkü küresel şebekenin sağlık organizasyonları sayesinde bilinçli
veya bilinçsiz kitlesel araçların kullanımıyla art arda çıkan ve sözde bitmek
bilmeyen varyant dedikleri yeni türleriyle korkuyu devam ettirmeye
çalışıyorlar. Korku normal bir insanı pasifleştiren, panikleştiren, düşünmesini
ve muhakemesini ortadan kaldıran en temel etkendir. Dolayısıyla virüsle
ulaştıkları ölüm korkusu sayesinde insanların istenildiği gibi yönetilmesi,
yönlendirilmesi, istenilen sosyal mühendisliklerin uygulanması
kolaylaşmaktadır. Halk açısından hakkında bilgi sahibi olunmayan ve yönetim
açısından ise müthiş bir algıyla eskilerin tabiriyle ölümün gösterilip sıtmaya
razı edildiği bir ortam insanların idaresi için en ideal ortamdır. Böyle bir
ortamda insanoğlu yeni teknolojilerin içerisinde sanala bağımlılığının arttığı
rol modellerin etkisiyle sorgulamadan ölümden uzaklaşmak istiyor. Bu da ister
istemez güvendiğini düşündüğü idarecilerin beyanlarına, kendisine şifa diye
sunulan medikal malzemelere itimat ettiriyor. Misalen; kimse aşı denilen bu
sıvıların içerisinde ne olduğunu bilmiyor. Bilseler zaten kendileri üretirler
ve milyarlarca dolar belli ilaç firmalarına aktarılmazdı.
…
Üçüncü bir husus gerek virüs öncesi gerekse virüs sürecinde
DSÖ’nün dediklerini kabul etmeyen ve karşı çıkan, halkını virüsle ilgili
uygulamalardan uzak tutmak isteyen bazı devlet başkanlarının öldürüldüğüne dair
iddialardır. Tanzanya Devlet Başkanı John Magufuli 17 Mart 2021’de, Fildişi
Sahili Develt Başkanı Hamed Bakayoko 10 Mart 2021’de, Esvatini Devlet Başkanı Ambrose
Dlamini 14 Aralık 2020’de Burundi Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza 16 Haziran
2020’de ölen ama ölümlerinde şaibe olan başkanlar olarak kayıtlara geçti. Hepsinin
ortak noktası DSÖ’ye ve direktiflerine karşı çıkmalarıydı. Bu konuda Tanzanya Devlet
Başkanı John Magufuli, bir konuşmasında; "Allah'ı ilk sıraya koyan bir
ülkenin lideri olmak bana mutluluk veriyor, Allah Tanzanya'yı seviyor.
Tanzanya'da şeytanın işleri her zaman yenilecek. Çünkü Tanzanyalılar Allah'ı
seviyor. Korona hastalığı Tanrı sayesinde ortadan kaldırıldı."
ifadelerini kullanmış ve dünyanın pek çok yerinde gerçekleşen
kapanmayı reddettiğini de belirtmişti.
Dördüncü bir husus sözde virüsün tespiti için kullanılan
testler.Testlerin doğruluğu hiçbir zaman bilimsel olarak kanıtlanmadı.Belli
güçlerle ilişkisi olanların hayal mahsulü açıklamalarını saysak da saymasak da
buna dair net bilgi hiçbir zaman halka verilmedi. İnsanlardan sadece test yaptırmaları
istendi. Başkan Magufili, test sonuçlarını öğrenmek için laboratuvara insan isimleri adı
altında hayvan, meyve ve yağ örnekleri gönderildiğini ve bir keçi ve papayanın
pozitif çıktığını söylemiş ve testlerin güvenilir olmadığını dile getirmişti. Avusturyalı bir
milletvekili kolada, İtalyanlar ise portakal, kivide test sonucunu pozitif
buldu. Birleşik Krallık'ta Hull Üniversitesi'nde Bilim İletişimi ve
Kimya Profesörü Mark Lorch, bazı çocukların Kovid-19 testlerini
yanıltabildiğini ve yanlış yere pozitif sonuç çıkarabildiğini söyledi. The
Conversation'da kaleme aldığı yazıda Lorch, hızlı sonuç veren
yanal akış testlerinin, kola ve meyve suyu gibi sıvılarla yanıltılabildiğini ve
bunlardan pozitif sonuç elde ettiğini belirtmiştir.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.