İnancımız, insanın kendisine vücudunun dahi bir emanet olduğunu kabul eder. Kainat bile bir emanettir. Sağlık hayatla ve yaşayan sistemlerle ilgili olup canlılığı içerir. Bill Gates ve benzeri aktörlerin desteklediği ve tüm dünyaya dayattığı zenginlik, sağlık ve refah modelinde ise her ne kadar vakfın sayfasında; “Biz, dünya çapında yoksulluk, hastalık ve eşitsizlikle mücadele eden kâr amacı gütmeyen bir kuruluşuz.” şeklinde bir cümleyle başlangıç yapılmışsa da, tatbikatta "hayat", “hayat hakkı” ve “canlılık” olmadığı görülmektedir. Zira iklim değişikliği safsatasıyla büyükbaş hayvanların ortadan kaldırılmak istenmesi, bunun tüm ülkelere dayatılması, tohumsuz suni tohumlarla tohumun yok edilmesi ve insanların yapay yiyeceklere mahkum edilerek çeşitliliğin ortadan kaldırılması ölü bir geleceğe atılan adımlardandır. Kaldı ki yapay etle, yapay gıdayla ilgili yatırım yapanlardan biri de Gates’dir.

Ülkemiz açısından değerlendirdiğimizde; gerek tarım sektörünün gerekse ulaşım ve nakliye sektörünün temel yakıtı motorindir. Motorinin fiyatı kasıtlı olarak yükseltilerek insanların tarımsal ve zirai faaliyetlerini yapması engellenmek istenmektedir. Diğer yandan da nakliye engellenerek ürünlerin olduğu yerde çürümesi, nakledilenlerin ise yüksek fiyatla tüketicilere ulaştırılarak ulaştığı yerde çürümesi, işlevsizleştirilmesi amaçlanmaktadır. Bir süre sonra ise pahalı motorin, pahalı tohum ve gübre nedeniyle ekim-dikim engellenmiş olacaktır. Diğer ürünler açısından ise pahalı nakliye ile pahalı ürünler olarak insanlara ulaştırılmaktadır. Zaten kasıtlı olarak azaltılan tarımsal üretim, hiç olmadığı veya yeterli olmadığı zaman ülke daha çok ithalata mahkum olacak ve bu durum yeni fakirleşmeleri ve toplumsal kırılmaları beraberinde getirecek ve böylece farkında dahi olmadan ABD’nin sevgi dolu süttozu yardımlarındaki gibi yapay gıdaya geçiş hızlandırılacaktır.

Motorinin havayı kirletmesinin sadece bahane olduğu; aynen 1950’lerde zeytinyağının zararlı denilip, hatta adına türkü yaptırılıp tüketiminin engellenerek ABD’nin satamadığı ayçiçek yağlarının ve katı yağların alınmak zorunda kalınması gibi ya da ABD’nin ağaca dayalı kağıt endüstrisini korumak için ülkemizde ABD uğruna kenevirin yasaklanması gibi bir gün bu gerçekte ortaya çıkacaktır. İnsanlığın hamiliğine soyunanların hakikaten havanın temiz olması düşüncesi varsa veya iklimin değişmeden çevrenin ve canlılığın korunmasında samimilerse öncelikle kendilerinin ve dünyadaki zenginlerinin gözünün doyurulması gerekir.

Bill&Melinda Gates Vakfı’nın “Rolümüzü anlayın” sayfasındaki; “İşletmeler, hükümet ve kar amacı gütmeyen kuruluşlarla birlikte çalışıyoruz ve her bir ortak ilerlemeyi hızlandırmada belirli bir rol oynuyor.” şeklindeki açıklamayla çalışmalarında yalnız olmadığını ve dünya çapında faaliyetleri olduğunu bir kere daha tekrar ediyor.

Gates, ilgilendiği en temel konulardan olan sağlık sektöründe sağlık sorunlarını belirlemede, belirlediği sağlık sorunları için tedavi yöntemlerini ve reçetelerini hazırlama ve belirlemede, kendi simülasyonunda yaşattığının gerçeğe tatbikinde tepeden inme analizlerini, tespitlerini, fikirlerini kabul ettirmek ve uygulatmak için dünya çapında ittifaklar kurmuş bir aktördür. Yalnız olmadığı faaliyetlerinde üstün bir gayretle amacı uğruna değişik ülkelerde kurduğu ofislerle de çalışıyor. Vakfın sayfasında; “Küresel Politika ve Savunuculuk Bölümü, misyonumuzu geliştiren politikaları teşvik etmek ve acil küresel sorunlar hakkında farkındalığı artırmak için stratejik ittifaklar kurar.” ifadesiyle konunun bir yönüne işaret etmiştir. Yaptığı çalışmalarda birçok devletle, şirketle veya da kar amacı gütmeyen kuruluşla birlikte hareket ettiğini kendisi belirtiyor. Bu çalışma tarzı ise kendisine müthiş bir zenginlik ve büyük bir güç getiriyor. Örneğin son dönemde iklim değişikliği konusundaki açıklamalarının ve biyoterörizm üzerine konuşmalarının sonuçlarına baktığımızda dünyanın adeta tek ve temel probleminin iklim değişikliği ve ineklerdeki gaz salınımı olduğu gibi bir sonuç çıkıyor. Birçok devlet adeta bu iki konuda da yarışa girmiş halde çiftçiliği nasıl engelleyeceklerinin, doğallığı nasıl kaldıracaklarının ve insanların sanal gerçeklikte yük oluşturmadan nasıl yaşayacaklarının, ekonomiye faydası olmayanların sistemden nasıl çıkarılacaklarının hesabını yapıyorlar. Gates bu sürecin ve sorunların belirlemesinde yerel, ulusal veya uluslar arası değişik kişiliklere para veriyor. Bunu da zaten saklamıyor ve Bill&Melinda Gates Foundation sitesine baktığınızda şeffaf bir şekilde hibeleri görüyorsunuz. Mesela Gates’in vakfı ülkemizde de yardım etmeyi tercih ettiği yerlerden biri olarak Gaziantep’e Mart 2020 tarihinde çocuk felci konusunda 10.071.345. $ (ABD Doları) taahhüt etmiş ve vakfın sayfasında bu hibenin Gaziantep’çe alındığı yazılmış. (https://www.gatesfoundation.org/about/committed-grants?country=Turkey)

Birçok yere yardımı dokunan Gates, sonra da kendi nüfuzunu, parasını ve topladığı paraları kullanarak kendi çözümlerini kabul ettiriyor ve uygulatıyor. Bu süreçte ise sürecin sonu dahi gelmeden daha da zenginleşiyor. Kaldı ki şuan dünyanın en zengin 2.insanı. Bu zenginliğinin muhasebeleştirme yöntemini ise vakfın sayfasında; “2006 yılının Ekim ayında, mütevellilerimiz iki varlıklı bir yapı oluşturdu: Bill &Melinda Gates Vakfı (vakıf) ve Bill &Melinda Gates Vakfı Vakfı (tröst).  Her iki kuruluş da bir hayır kurumu olarak yapılandırılmış vergiden muaf özel vakıflardır.”Ve “Vakıflar, federal hükümetin aksine, tesisleri ve idari (F&A) veya "dolaylı maliyetleri","doğrudan maliyetler" olarak muhasebeleştirme konusunda esnekliğe sahiptir. Örneğin, belirli bir projeyle ilgili proje yönetimi, laboratuvar ücretleri ve veri/BT ücretleri, Gates Foundation hibesinde doğrudan maliyetler olarak kabul edilebilir.” şeklinde açıklamasıyla vergisiz bir hayatı ve vergiden kurtularak zenginleşmenin yolunu izah ediyor. (https://www.gatesfoundation.org/about/how-we-work)