Rauf Denktaş’a iki tane özür borçluyuz

...

TRT 1’de ilk bölümleri “Bir Zamanlar Kıbrıs”, sonraki bölümleri “Kıbrıs: Zafere Doğru” adıyla 24 bölümlük bir dizi yayımlandı. Bu dizi için de başka diziler için olduğu gibi çeşitli açılardan olumlu- olumsuz değerlendirmeler yapılabilir. Değerlendirmeler hangi yönde olursa olsun bu dizinin bir farkı bulunuyor. Bu fark şudur: Kıbrıs’ta 1963 yılı başından 1974 yılı ortalarına, yani Kıbrıs Barış Harekatı’na kadar geçen on bir yılda Kıbrıslı Türkleresoykırım amacıyla örgütlenmiş başta EOKA olmak üzere birtakım Rum çetelerin uyguladığı zulüm ve katliamları belgelemesi ve tarihe kayıt düşmesidir.

Avrupa, her zaman şımarık çocuğu olarak gördüğü Yunanlıların tarih boyunca bütün haksızlıklarına, saldırganlıklarına göz yumduğu gibi sözünü ettiğimiz tarihlerde dünyanın gözü önünde Türklere yaptığı zulüm ve katliamı da görmezden gelmiştir. Barış harekâtından hemen sonraki günlerde ünlü Alman gazetesi DieWelt’in bir yazarı, “Uzun sürecek bir Türk-Yunan savaşında bizim yerimiz elbette kültürümüzün temellerini borçlu olduğumuz Yunanlıların yanıdır” diye yazmıştı. Yunanlılar bugün de bütün dünyanın gözleri önünde Ege’de, Doğu Akdeniz’de uluslararası anlaşmalara aykırı girişimlerine ve taleplerine rağmen AB’den himaye görüyorlar. Arkalarında bu himayeyi hissettikleri müddetçe ülkemize karşı akıl almazçılgınlıklara girişebileceklerini hiç gözden uzak tutmamalıyız.

İfade etmeye çalıştığım gibi, dizi tarihe kayıt düşmesi açısından önemli bir rolü yerine getiriyor. Dizide benim bir Türk olarak takıldığım ve en baştan itibaren eleştirdiğim şey, merhum Rauf Denktaş karakteridir. Dizideki Ruf Denktaş karakteri gerçek Rauf Denktaş’la hiç uyuşmuyor, örtüşmüyor. Çünkü Rauf Denktaş gibi bilinçli, bilgili, birikimli, adı Kıbrıs davasıyla özdeşleşmiş bir devlet adamını, büyük bir diplomatı, gerçek bir kahramanı; dizide pısırık, tırsmış, ağlamaklı, zayıf, aciz, pasif bir karakter olarak görüyoruz. Sözleriyle, eylemleriyle ses getiren; Rumlara korku salan yiğit Rauf Denktaş’tan dizide eser yok. Dizideki Rauf Denktaş’ı izlerken insanın içi daralıyor, tersi olması gerekirken insanı sıkıntı basıyor.

…

Rauf Denktaş, 20. Yüzyılda Kurtuluş Savaşından sonra Türkün yiğitliğini, mertliğini, kahramanlığını dünyaya bir kere daha hatırlatan bir Türk evladıydı. Onun öncelikle Rumların sonra da tüm dünyanın gözünde oluşturduğu karakter aciz, kararsız, pısırık bir karakter değil, tam tersine tehditlere pabuç bırakmayan, davası uğruna gözünü budaktan sakınmayan örnek bir kahraman karakteridir. İşte dizinin en önemli kusuru böyle bir karakteri gerçeğe uygun şekilde canlandıramamasıdır.

Türkiye, Rauf Denktaş’a iki defa haksızlık yaptı. Birincisi, bir an önce AB’ye girme uğruna Kıbrıs sorununun çözümünü çabuklaştırmak için 2005’te kendisinin KKTC cumhurbaşkanı seçtirilmemesiydi. Türkiye sanıyordu ki, adı Türkiye’de bazı çevrelerde “Büyük Kıbrıs tıkacı”na çıkarılan Rauf Denktaş devreden çıkarılırsa Kıbrıs sorununda ilerleme kayıt edilir. Kıbrıs’ta Denktaş’tan sonra kaç tane cumhurbaşkanı seçildi, hiçbirisinin döneminde kronik Kıbrıs sorununun çözümünde bir milim dahi ilerleme sağlanamadı. Çünkü çözüme engel Denktaş değildi, Rumların makul ve adaletli hiçbir öneriye yanaşmamasıydı.

2005’te Rauf Denktaş seçilmeyince büyük ve dirayetli bir rakipten kurtuldukları için Rumlar sevince gark olmuştu. Çünkü Rauf Denktaş Rumların anladığı dilden konuşan, uluslararası müzakere masalarında, uluslararası bütün platformlarda onları köşeye sıkıştıran, terleten bir lider, bir önderdi. Türkiye bir hayal uğruna böyle bir adamı harcayarak ulusal Kıbrıs davası özelinde esas kötülüğü kendine yapmıştı. Rauf Denktaş 2005’ten 2013’e kadar sekiz sene daha yaşadı, ama yapılan yanlıştan dolayı kendisinden özür dilenmedi

Türkiye Denktaş’a ikinci haksızlığı ise, “Bir Zamanlar Kıbrıs” ve “Kıbrıs: Zafere doğru” dizisinde yaratılmış; gerçekle hiç ilgisi olmayan ağlamaklı, aciz, zavallı Denktaş karakteriyle yapmıştır. Türkiye’nin Merhum Rauf Denktaş’a karşı birisi yaşarken diğeri vefatından sonra yapılan yanlıştan dolayı iki tane kocaman özür borcu bulunmaktadır.

Etiketler :