Etnik köken üzerinden suçlama/yargılama

...

Son yıllarda politikada, medyada, sanatta öne çıkmış bazı kişilere etnik kökeni üzerinden yaklaşmak, o inanları etnik kökeni dolayısıyla suçlamak, yargılamak adeta bir moda oldu. Kamuoyunca bilinen, tanınan bazı kimselerin, siyaset sahnesindeki bazı aktörlerin iyiliğini, kötülüğünü, başarısını, başarısızlığını etnik kökenine göre değerlendirmek giderek tek geçer akçe yöntem olmaya başladı.

Herhangi bir insanın sahip olduğu etnik köken, o insanın özgür tercihi değil, sadece bir kaderdir. Buna rağmen kimi politikacıyı, yazarı, sanatçıyı etnik aidiyeti/mensubiyeti üzerinden köşeye sıkıştırmaya çalışmak insanlık ve uygarlık dışı bir tutumdur. Türkiye’de bu yanlışlığa hem iktidar hem de muhalefet yanlıları bulaşıyor. Kimileri bunun ne kadar tehlikeli, tam bir bumerang etkisine sahip (dönüp kendisini de vuracak) bir yöntem olduğunu görmüyor.

Son yıllarda her seçim atmosferine girildiğinde etnik köken silahına başvurmanın hızı ve dozu artıyor. Şu anda da tam bu durum geçerli.

Falanca politikacı falan yerde doğmuş, ailesi oraya falan yerden göçmüş, göçtüğü falan yer şunların bunların yatağıymış… gibi yaşananları, güncel gelişmeleri anlamada ve yorumlamada hiçbir faydası olmayan açıklamalar, suçlamalar ortalıkta dolaşıyor.

Bu yazıda hiç isim üzerinde durmak, olanı biteni kişiselleştirmek istemiyorum. Ama bu ülkede yaşayan, gelişmeleri yakından takip eden vatandaşlar ne demek istediğimi anlamakta zorlanmayacaklardır.

Günümüzde bu suçlamalara en fazla hem iktidar hem de muhalefet yanlısı sıradan vatandaşlar başvuruyor. Bu vatandaşlar mensup oldukları parti adına, durumdan vazife çıkarıp karşı partinin liderine, yardımcısına, vekiline sosyal medya aracılığıyla veriyor, veriştiriyor. Bir lider, o liderin vitrindeki bir yol arkadaşı toplumca sempati duyulmayan bir etnik aidiyete sahipse onun hiçbir iyi yanı, erdemi görülmüyor; sadece kimliği üzerinden suçlama ve saldırıya uğruyor.

Türkiye’de ne yazık ki etnik kimlikleri ilk kurcalayan ve bu konuda kamuoyunda olumsuz algılara yol açan insanlar bilinen, tanınan akademisyenler ve gazeteciler oldu. Bunların ilk akla gelenlerinden biri Prof. Yalçın Küçük’tür. Şu anda belki ilerlemiş yaşı dolayısıyla ortalıkta pek görünmeyen bu şahıs, 1980’li, 90’lı yıllarda yazdığı eserlerde etnik kimlik arkeolojisi yaptı. Kamuoyunca bilinen, tanınan birçok politikacıyı, yazarı, öğretim üyesini, iş insanını etnik kökeni itibariyle deşifre etti. O isimleri burada alt alta yazsak sayfalar tutar. Yalçın Küçük’ün sadece ‘Tekelistan’ adlı eserinde bu anlamda bir dünya isim geçmektedir.

Daha sonraki yıllarda Soner Yalçın, aynı vadide olmak üzere ‘Efendi-Beyaz Türklerin Büyük Sırrı’, ‘Efendi 2-Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı’ adlarıyla tuğla kalınlığında kitaplar yazdı. Bu kitaplarda kamuoyunca yakından tanınan sayısız iş adamı, politikacı, sanat-edebiyat çevrelerinden sayısız isim etnik kimlikleri üzerinden zikredildi. 

AK Parti iktidarlarının ilk yarısında Yazar Ergün Poyraz, yine etnik köken üzerinden yürüdüğü ‘Musa’nın Gülü’, ‘Musa’nın Çocukları’, ‘Musa’nın Mücahidi’, ‘Takunyalı Führer’ gibi kitaplar yazdı. Bu kitaplar da ülkeyi yönetmekte olan insanların Müslüman-Türk insanının sempatiyle bakmadığı bir dinin ve ırkın mensupları olduklarını öne sürdü. Bugün aynen bunun gibi sağ/muhafazakâr çevrelerin bazı yazarlarınca yazılmış; Atatürkçü/laik/sosyal demokrat çevrelerin çok önemsediği, çok değer verdiği insanları Türk halkının sempatiyle bakmadığı söz konusu dinden ve etnik kimlikten gösteren kitaplar mevcuttur.

Etnik köken suçlaması, yukarıda işaret ettiğimiz gibi geri tepen bir silahtır. Sadece hedefi değil, silahı tutanı da vurur.

Doğrusu insanî ilişkilerde rehber olabilecek tek ölçü şu olmalıdır: Bir insanın dürüstlüğü, başarısı, yani kişisel kalitesi; o kimseyi değerlendirmede onun etnik kökeninden önce göz önüne alınmalı; daha güvenilir, daha insanî bir referans olarak kabul edilmelidir.

Etiketler :
, , , , , ,
Diğer Yazıları

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum