Hayatımızın ayrılmaz parçası haline gelen plastik maddelerle mücadele
...
Dünyanın her ülkesinde birey ve toplumlara çevre kirliliği ile
mücadele ve doğayı koruma bilinci kazandırmak, insanlığın şimdisinde ve
geleceğinde yaşamsal bir öneme ve role sahiptir. Bunun ihmali, savsaklanması,
insanoğlunun bindiği dalı kesmesiyle eş anlamlıdır. Çünkü çevre kirliliğinin ve
bugüne kadar doğada yaratılmış olan derin tahribatın olumsuz sonuçlarıyla karşı
karşıya kalma bakımından bütün dünya ülkeleri aynı kaderi paylaşmaktadır.
Hiçbir ülkenin doğanın uğradığı bu tahribattan etkilenmeme gibi bir lüksü
yoktur.
Bazı ülkeler için ise artı sorunlar söz konusudur. Bizim ülkemizde
bunların en önemlisi, 2019 yılı başına kadar son derece başıboş bir şekilde
plastik poşet kullanımı idi. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde bizim ülkemiz
kadar yersiz, gereksiz, bilinçsiz plastik poşet kullanılmıyordu. Plastik poşet
kullanımındaki bu başıboşluk ve bilinçsizlik 2019 yılının ilk gününden itibaren
yürürlüğe konan plastik poşetin 25 kuruş karşılığı paralı hale getirilmesi gibi
basit bir düzenleme ile son buldu ve plastik poşet kullanımı kontrol altına
alınmış oldu.
…
1991 yılının sonlarında, Taksim Sheraton otelin balo salonunda
Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu’nun yıllık kongresini yapıyorduk.
Kongreye dönemin hükümetinin Çevre Bakanı Doğancan Akyürek de katılmıştı.
Yanında da müsteşarı ünlü sinema sanatçısı Ediz Hun vardı.
Kongredeki konuşmalarda o gün var olan, bugün de aynen devam eden
birçok çevre sorunu masaya yatırıldı. Bu arada ben de, her eve her gün
bakkaldan, marketten, manavdan vb.den onlarca naylon poşet girdiğinden;
ülkemizde naylon poşet kullanımının bütün sınırları aştığından; doğanın baş
edemeyeceği boyutlara ulaştığından şikâyet eden; bu gidişe mutlaka engel
olunması gerektiğini hatırlatan bir konuşma yapmıştım.
Bakan Bey beni masasına davet ederek, “Önümüzdeki 1992 yılının ilk gününden itibaren naylon poşet
kullanımının yasaklanacağını, bu konuda gerekli çalışmaların yapıldığını ve her
türlü tedbirin alındığını” söylemişti.
Devlet bu konuda ancak 27 yıl sonra, inanılmaz bir gecikmeyle
harekete geçebilmiş; ancak 2019 yılının başında plastik poşetleri paralı hale
getirerek kullanımın bir çırpıda % 75 oranında azalmasını sağlamıştır.
Poşetlerin 25 kuruşa verilmesi gibi çok sıradan bir uygulama bile kullanımın bu
oranda azalmasına yetmiştir. Bu basit çözümün niçin yıllarca akıl edilemediğine,
bu kadar yıl ülkemizin kirletilmesine niçin seyirci kalındığına üzülmemek, bu
konudaki ihmallerinden dolayı ilgili ve yetkilileri kınamamak elde değil.
Bugün artık marketlerde kasiyerlerin elinin altında tomar tomar
poşet bulundurulduğu, isteyen müşteriye sınırsızca poşet verildiği günleri
geride bırakmış bulunuyoruz. Gelişmiş ülkelerin yıllar önce yaptığı
düzenlemeleri, aldığı tedbirleri biz çok gecikerek hayata geçirmiş olduk. Şimdi
sıra tek kullanımlık plastik kap kacaklarda. Avrupa’nın hemen hemen bütün
ülkelerinde ve gelişmiş birçok başka ülkede tek kullanımlık plastik araç
gereçler yasaklanmış bulunuyor. Bizde de mutlaka yasaklanmalıdır.
…
Plastik poşetler ve tek kullanımlık plastik maddeler birçok
bakımdan doğaya zarar vermekle kalmıyor; çok çirkin, çok ilkel görüntü
kirliliği de oluşturuyor. Hele yaz aylarında kırsal piknik alanlarından
sahillere, bilumum plajlara kadar ayakaltı her yer naylon poşet ve tek
kullanımlık plastik madde atıklarının işgaline uğruyor. Poşet kısıtlamasına tek
kullanımlık plastik maddelerin yasağı da eklenirse, belki daha temiz görünümlü
bir çevreye kavuşabiliriz.
Plastik poşet ve plastik diğer araç gereçler konusunda radikal
çözüm ise, onların kullanımını kısıtlamak veya en aza indirmek değil, doğaya
zarar vermeden onların yerini tutabilecek alternatif araçlar üretmek ve başta
poşetler olmak üzere tüm plastik eşyayı hayatımızdan çıkarmaktır.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.