Dil bilinci ve dile saygı
...
Özellikle son
15-20 yıldan bu yana sosyal medya platformlarının popüler hale gelmeleri; az eğitimlisi, çok eğitimlisi dahil toplumun
bütününün dilimizi kullanmada ne kadar duyarsız, bu yüzden ne kadar özensiz
olduğunu açık seçik ortaya çıkarmış bulunmaktadır. 5-6 yıl önce yazdığımız bir
iki yazı ile bu konuya dikkatleri çekmeye çalışmıştık. Aradan geçen yıllarda bu
alanda iyiye doğru bir gidiş görülmezken, sosyal medya yazışmalarının zirve yapması;
dil konusundaki özensizliği, vurdumduymazlığı, daha da kötüsü bu duruma
kaynaklık eden bilgisizliği çok göze batar hale getirmiştir.
Türkiye,
internetin dünyada en yoğun kullanıldığı ülkelerden biri. Bu konuda en gelişmiş
ülkelerle yarışabilecek düzeyde. Neredeyse cep telefonu aboneliği dolayısıyla nüfus
sayımıza yakın internet kullanıcısı var. Herkes sanal alemde enine boyuna
dolaşıyor. Herkes klavye kullanıyor. Hele yazışma amaçlı telefon klavyesi kullanmayan çok az. Bu kötü
mü? Elbette değil. Sorun, insanımızın yazarken kendini hiçbir kurala bağlı
hissetmemesi; olabildiğince dökülen, olabildiğince gelişigüzel bir Türkçeyle
meram anlatmaya kalkışmasıdır.
Çok az bir ilgi
ve emekle bağlaç olan ve mutlaka ayrı yazılması gereken “de”lerin, “ki”lerin ve
soru eki olan “mi”lerin bitişik; kimi zaman da ek olan ve mutlaka bitişik yazılması
gereken “de”lerin ve “ki”lerin ayrı yazılması faciasının önüne geçilebileceğini
her fırsatta ifade ediyoruz. Ama o birazcık ilgi ve emek esirgendiği, insanımız
dil konusunda en küçük külfete katlanmayı göze almadığı için yanlışlar
büyüyerek devam ediyor. Ne yazık ki bu yanlışları iyi eğitimli vatandaşlar,
bürokratlar, öğretmenler, akademisyenler de yapıyorlar. Birçok kamu
görevlisinin birkaç cümlelik, bir iki paragraflık resmi yazışmalarında bile
onlarca yazım yanlışına rastlanıyor.
…
Koronavirüs
salgınının Türkiye’ye sıçradığı ilk günlerde söz konusu virüsle mücadelede
yardımcı olacak bazı ürünlere talep patlaması yaşanmıştı ve o ürünlerin fiatları
da aniden tavan yapmıştı. Bunun üzerine TV’ler alt yazı olarak defalarca Ticaret
Bakanı Ruhsar Pekcan’ın endişeye gerek olmadığı, fahiş fiatlarla mücadele etmek
için “yeterli stoğumuz olduğu” açıklamasını geçtiler. İşte buradaki “stoğumuz”
yazımı yanlıştı ve dil bilgisizliğinin ne kadar yaygın olduğunun belgesiydi. Doğru
yazım “stokumuz”du. Bu yanlış bakan tarafından mı yapıldı, TV’ler tarafından mı
yapıldı, burası net değil. Hangisi yapmış olursa olsun bağışlanabilir yanı yok.
Benzer bir yanlışı TV’lere çıkan anlı şanlı hukukçular ve akademisyenler de
yapıyorlar. Ek alan “hukuk” sözcüğünü, “hukuğa”, “hukuğu” diye söylüyorlar. Doğrusu
“hukuka”, hukuku”dur. Yine Batı kaynaklı olup dilimizde çok sık kullanılan
“şarj”, “pasaj”, “mesaj” gibi sözcükler, doğrusu birçok yerde kolayca
görülebileceği halde “şarz”, “paşaz”, “meşaz” şeklinde yanlış söylenip
yazılmaktadır.
Elbette herkesin
dil uzmanı olması gerekir gibi bir iddia içinde olamayız. Vurgulamak
istediğimiz husus; ana dili Türkçe olan herkesin, başka toplumların dillerine
saygı duyduğu gibi diline saygı duyması; iyi konuşan, iyi yazan olmasa bile
dilimizi kırıp dökmemesi; konuşurken, yazarken biraz ilgi, biraz dikkat göstermesidir.
Bugün sıradan
insanımız bir yana, belli düzeyde eğitim almış insanlarımızın bile evinde veya
iş yerinde iyi bir Türkçe sözlük ve iyi bir yazım kılavuzu bulundurma ve gerektikçe
bunlara bakma alışkanlığı yok. Bu alışkanlık olsa yanlış yazılan birçok sözcük
doğru yazılabilir. Dile saygının ilk adımı, sosyal medyada da olsa yazı yazan
herkesin elinin altında yeterli bir sözlük ve yazım kılavuzu bulundurması ve kullanmasıdır
Bütün bu dil
yanlışlarının temelinde ise “Okumayan Toplum” oluşumuz yatmaktadır. Üniversite
eğitimi almış, akademik derecelere sahip olmuş insanlarımızın büyük çoğunluğu
dahi bize dil sevgisi ve bilinci kazandıracak klasik yazarlarımızın mutlaka
okunmuş olması gereken eserlerini okumamışlardır. Okuma özürlü bir toplum
oluşumuzun kendisini en fazla hissettirdiği alan ise sosyal medya
platformlarıdır.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.