Toplama kamplarında yaşanan zulüm;

Toplama kamplarında yaşanan zulüm

Kastamonu Nasrullah Meydanında, Doğu Türkistan Toplama Kamp Mağdurları Platformu imza toplama eylemi gerçekleştirdi. Toplama kamplarında Çin hükümetinin insanı hakları ihlal ettiğini vurgulayan kamp mağdurları seslerini duyurmak için Türkiye’deki bütün illerde eylem düzenleyeceklerini ifade ettiler....

“ÇOCUKLAR ÇİNLİ GİBİ YETİŞTİRİLMEKTEDİR”

Çin hükümetinin 2017 yılında Doğu Türkistan’da açtığı kamplarda yaptığı insani hak ihlallerini aktaran toplama kampı mağduru kendini söyle ifade etti “Doğu Türkistanlılar çinin toplama kamplarında aile bireyleri ve bazı arkadaşlarımızın komple ailesi kayıp olmuş bireylerinden oluşan toplama kampı mağdurları platformuyuz. Bütün Türkiye’nin her yerinde dolaşarak Doğu Türkistan’daki çinin zulmü ve soykırımını anlatmaya çalışıyoruz. Çin 1949 da Doğu Türkistan’ı işkal ettiğinden bugüne kadar, Doğu Türkistan’da bugüne kadar her türlü zulüm, işkence, baskı ve katliamlara imza atmıştır. Fakat Çin bununla yetinmemiştir. Doğu Türkistan’daki Türk ve Müslümanların kanına doymamıştır. Yıl 2017 ye geldiğinde Çin Doğu Türkistan’da binlerce toplama kampı kurarak milyonlarca insanı toplama kampına almıştır. Çin bu toplama kamplarını varlığını dahi inkâr etmiştir. Sene 2018 yılına geldiğinde uydu görüntülerinin ortaya çıkması, dünyaca ünlü gazetecilerin oraya gitmesi, toplama kampı ortaya çıkmıştır. Çin bu toplama kampları eğitim merkezleri veya mesleki okullar demek zorunda kalmıştır. Fakat toplama kampları hiçbir zaman mesleki okul veya eğitim merkezleri değildir. Toplama kamplarında insanlar türlü baskı ve işkence ve asimilasyona maruz kalmaktadırlar. 1 milyon çocuk kendi dininden, ırkından ve bütün değerlerinden kültüründen arındırılarak toplama kamplarına alınmıştır. Çocuklar Çinli gibi yetiştirilmektedir. Çince öğretilmekte ve Çinli gibi yaşamaya zorlanmaktadır. Kendi ana dilleri unutturularak anası ve babası ile diyalog dahi kuramamaktadır. Toplama kamplarında çocukların, gençlerin iç organları çalınmaktadır. Çalınan organlar Çinin başkenti olan Pekin’de Arap ülkelerine satılmaktadır. Toplama kamplarında tüm insanları köle işçi olarak çalıştırılmaktadır. Köle işçi olarak insanların çalıştırıldığından dolayı dünyaca ünlü markalar Adidas, Nike ve HM gibi tekstil firmaları Çin’den pamuk ithalatını durdurmuştur” dedi.

“ÇİNİN TECAVÜZ ETTİKLERİ KADINLAR, ÖZ VE ÖZ BACILARIMIZ”

Toplama kamplarındaki yakınlarına ulaşamadıklarını vurgulayan mağdurlar içinde bulundukları durumu kamuoyuna aktarmaya şu sözlerle devam etti; “Toplama kamplarında kadınlara sistematik bir şekilde tecavüz uygulanmaktadır. Kamplarda insanlar hayatlarını kayıp etmektedir. Felç olarak toplama kamplarından ailelerine teslim edilmektedir. Toplama kampları Çinin söylediği gibi eğitim kampı olmamıştır. Biyolojik bir deney kampıdır. Neredeyse 2 senedir Çin’in yaydığı virüsle uğraşıyoruz. Çin kendisi ürettiğine dair daha net bir kanıt bulunamadı ama yaydığına dair kanıt var. Bütün dünya virüsle buluşurken toplama kamplarından insanlar serbest bırakılmadı. Amaçları eğitim değil kamptaki insanları yok etmektir. İşte toplama kamplarında hepimizin ailesinden insanlar bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’ni Çin’in propagandasına teslim etmemek için orada Türklerin, Müslümanların şanının ve şerefinin nasıl ayaklar altına aldığını birinci ağızdan duyun diye tim Türkiye’yi geziyoruz. Toplama kamplarındaki ailemize ulaşılamayalı 5 yıl oldu. Bizi engelleyen Çin’in kendisidir. Can güvenliğimiz olmadığı için ülkemize dönemiyoruz. Oradakilerde buraya gelemiyor. Aramızda bazı arkadaşlarımız ailesinden insanların vefat ettiğini yıllar sonra öğrene biliyor. Çünkü birebir direk iletişim yasak. Ailemiz var ama ailemize gidemiyoruz. Kardeşlerimiz var ama onlara kavuşamıyoruz. Anamız var ama gidip de elini öpemiyoruz. 21 yüzyılda insanlar dünyanı öbür ucuna sadece bir telefon kadar yakınken, Çin’de konsolosluğunun önünde 10 aydır dünyanın en barışçıl şekliyle en basit en temel hakkını soruyoruz. Ailem nerede diyoruz? Çin bu soruya cevap vermek için cesaret edemedi. Çünkü biz Çin konsolosluğunun önünde beklerken kardeşimizin teyzesi hunharca katledildi. Akşam uyumadan önce gözlerinizi kapatın. Toplama kamplarında gencinden yaşlısına zulüm ve işkence gören insanları düşünün. Çünkü kamptakiler öz ve öz kardeşleriniz. Çinin tecavüz ettiği bacılarımız öz ve öz bacılarımız. Türkiye’de büyük televizyon kanalları bizi haber etmekten aciz kalıyorlar. Gerçek haber burada diyen basın mensupları her zaman yanımızda. Çin’in karşısında güçsüz değiliz. Türkiye ve İslam aleminin tüketimleriyle bu güce ulaştı bilinçli olalım. Ucunda ölüm dahi olsa bu soykırımı ve asimilasyonu duyurmaya çalışacağız” diye konuştu. (Furkan Karaca)



Kaynak:

İlgili Konular :
, , , , , , , , ,
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum