Yağlı balıklar ve sağlığa etkileri;

Yağlı balıklar ve sağlığa etkileri

Proteinin insan beslenmesinde çok önemli bir yere sahip olduğu tartışmasızdır. Balık da günlük olarak almamız ihtiyaç duyulan bu proteinin en iyi kaynaklarından birisidir. Ülkemizin üç yanının denizlerle çevrili olması ise insanların balık etine ulaşımını ve balık tüketimini kolaylaştırmaktadır. Türkiye’de senelik balık tüketimi kişi başına ortalama 3 kg’dır. az sonra okuyacağınız yazımızda yağlı balıklar ve isimlerini ,balığın diyetteki yerini, balık yağı ve içeriğini, balığın pişirme yöntemlerini ve daha birçok konu başlığını inceleyeceğiz....

Balığın diyetteki yeri

 

Yukarıda da belirttiğimiz benzer biçimde balık proteinden varlıklı bir besindir ve içerdiği bu proteinlerin doku proteinlerine dönüşme nispetı bir fazlaca yüksektir. İnsan vücudu için fazlaca önemli ve lüzumlu olan elzem aminoasitleri içermesi de balık etinin standardını arttırmaktadır. Balık eti bitkisel protein kaynaklarındaki selüloz, lif şeklinde bileşenleri ve kırmızı ette bulunan kıkırdak, sinir benzer biçimde dokuları içermediği için bu kaynaklara bakılırsa sindirilmesi daha kolaydır. ek olarak meydana getirilen bazı çalışmalar kırmızı et yerine balık eti tüketen toplumlarda koroner kalp hastalıklarının daha az görüldüğü belirtilmiştir.

 

 

Balık eti tıpkı öteki su ürünleri benzer biçimde A, D, K ve B grubu vitaminleri (B1,B2, B3, B6 ve B12) ile fosfor, iyot ve çinko gibi yapıt elementler içinde ne olduğu bakımından zengindir. Kılçığı tüketilebilen balıklar ise kalsiyum alımına yardımcı olmaktadır. Özellikle yağlı balıklar omega-3 yağ asitleri açısından da fazlaca zengindir ve sağlıklı beslenmede balık yüksek omega-3 yağ asidi içeriği sebebiyle haftada minimum 2-3 kere öğle yada akşam öğünlerinde tüketilmelidir.

 

Balığın içinde bulunanlar

 

Yağlı balıklar da bulunan yağ, beslenme açısından bakılmış olduğunda diğer hayvan yağlarına bakılırsa daha değerlidir. Çünkü balık içinde doymamış yağ asit oranı %80 iken doymuş yağ asiti oranı %20 dolaylarındadır. İçerikteki bu doymamış yağ asitlerin çoğunu ise çoklu doymamış yağ asitleri oluşturur. Çoklu doymamış yağ asitleri doğada omega-3, omega-6 ve omega-9 formlarında bulunur ve bu yağ asitleri sırasıyla linolenik, linoleik ve oleik asit olarak adlandırılır. Omega-3 yağ asitlerinden olan EPA (eikosapentaenoik asit) ve DHA (dokosaheksoenoik asit)  yağ asitlerinin doğadaki tek kaynağı yağlı balıklar da ve diğer deniz ürünlerinde bulunan yağlardır.

 

 

Omega-3, omega-6 ve omega-9’dan oluşan omega grubu yağ asitlerinin ise insan vücuduna fazlaca yararlı etkileri bulunmaktadır. Örneğin yapılan bazı çalışmalarda günlük beslenmeye eklenen  omega-3 yağ asidinin kalp-damar rahatsızlıklarında, hipertansiyonda, bağışıklıkla alakalı problemlerde ve allerjik olaylarda müspet etki gösterdiği belirtilmiştir. ek olarak beslenmelerinde omega-3 olmayan bebeklerin görme ve sinir dokularında yetersizlikler görülmüştür. Bu nedenlerden dolayı yağlı balıkların tüketimi oldukça örutubet taşımaktadır.

 

Omega-3 grubu yağ asitlerinden olan EPA’nın kan pıhtılaşmasını önemli derecede engellediği de tanınmaktadır. meydana getirilen başka bir çalışmada balık tüketen bireylerde kalp rahatsızlıklarından kaynaklı ölüm oranlarında azalma görüldüğü belirtilmiştir. Haftada en az iki defa yağlı balık tüketen erkek bireyler hiç balık tüketmeyenlerle kıyaslandığında iki yıl içerisindeki ölüm oranlarında azalma olduğu görülmüştür. bütün bu çalışmaları birleştirdiğimizde ortaya çıkan sonuç ehil miktarda balık tüketen bireylerde vücut gelişiminin daha iyi olduğu ve hiç balık tüketmeyen bireylere gore kalp hastalığı, hipertansiyon, hastalıklara karşı direnç eksikliği benzer biçimde hastalıkların daha azca görüldüğüdür.  ayrıca diyetle alınan omega-3’ün astım hastalığı üzerinde de müspet etkilerine rastlanmıştır.

 

 

Bunlara ek olarak hamilelikte beslenme düzeninde de balık yağında bulunan omega-3’ün alımı çok önem taşımaktadır. Çünkü omega-3’ün bir bileşeni olan DHA anne karnındaki bebeğin normal beyin gelişimi ve retina oluşumu için gereklidir. Özellikle gebelik periyodunun son üç haftasında anneden bebeğe yoğun miktarda omega-3 aktarımı yapılmaktadır ve aktarılan bu omega-3 bebeğin sağlıklı bir halde efsunyebilmesi için yardımcı olmaktadır.

 

Emziklilik döneminde de anne sütünden bebeğe omega-3 aktarımı yapıldığı için annelerin haftada minimum iki defa balık tüketmeye dikkat etmesi gereklidir.Şimdi yağşı balık çeşitlerini inceleyelim.

 

Yağlı Balıklar Hangileri

Yağlı balıklar nedir ve yağlı balık türleri sorusu bir çok kişi tarafından sorulan ve bilgi kirliliği olan bir konudur. Balıkları yağ içeriklerine nazaran sınıflandırdığımızda %2’den az yağ içeren balıklar yağsız, %5’ten fazla yağ içeren balıklar yağlı balık olarak adlandırılır. Bu yağ nispetı ise %1 ile %20 arasında değişebilmektedir. Kabuklu deniz ürünlerine gelecek olursak onlardaki yağ oranı %’in altındadır. Bazı balıkların ihtiva ettiği yağ miktarını gösteren tablo şu şekildedir:

 

En Yağlı Balık Hangisi

Tablodan da anlaşıldığı üzere en yağlı balıklar uskumru, ringa, somon ve kefaldir. fakat tekrar de bir balık türü için bile ihtiva ettiği yağ oranı mevsimsel koşullara, bulunmuş olduğu suyun tuzluluk nispetına ve beslenme koşulları gibi pek çok faktöre bağlıdır. bu nedenle balığın içerdiği yağ miktarı ile alakalı kesin bir miktar yerine belli bir aralık vermek daha doğru olacaktır.

 

Yağlı balıklar Zararlı mı?

Yukarıda paylaşmış olduğumız detayları baz alacak olursak balığın daha yağlı olması onun daha çok omega-3 içermesi demektir ve bu yağlı balığı daha sağlıklı bir besin haline getirir. Bu durumda zararlı olan yağlı balık değil onun yanlış yöntemlerle avlanıp pişirilmesi ve biyolojik olarak yararsız hale getirilmesidir. ama her besinde olduğu gibi balıkta da tüketilmesi gereken miktarın çok üzerine çıkılması istenmeyen neticelar doğurabilmektedir. bundan dolayı gerekli sıklık ve porsiyon miktarını bir diyetisyenden öğrenmek daha mantıklı olacaktır.

Kaynak:

İlgili Konular :
, , , , , , , , , , , , , ,
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum