TÜRKAV, Turan hayalini canlandırdı;

TÜRKAV, Turan hayalini canlandırdı

Türkiye Kamu Çalışanları Kalkınma ve Dayanışma Vakfı Kastamonu Şubesi tarafından 9. Tarih ve Kültür Gecesi yapıldı. Programa Kastamonu Belediye Başkanı Op. Dr. Galip Vidinlioğlu, MHP il Başkanı Emin Çınar, Ülkü Ocakları il Başkanı Fatih Yiğit, Kamu-Sen Başkanı Nedim Afacan ve Kamu-Sen’e bağlı sendika başkanları, Şeyh Şabanı Veli Kültür Vakfı Başkanı Mehmet Çifçi, Kutlu Bilgi Derneği Başkanı Ahmet Emiralioğlu, Kastamonu Üniversitesinden öğretim üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı....


Saygı duruşu ve istiklal Marşı ile başlayan program Halife Sultan Camii İmam Hatibi Kamil Gezer’in okuduğu Kur’an kıraatiyle devam etti.

ÇONKOR; "TÜRKİYE ARTIK DİZAYN EDİLEN DEĞİL DİZAYN EDEN BİR ÜLKE HALİNE GELMİŞTİR"

Daha sonra selamlama konuşması için kürsüye gelen TÜRKAV Şube Başkanı Kamil Çonkor, katılımcılara teşekkür ettikten sonra Türk Dünyası’nda yaşanan gelişmelere değinerek şunları söyledi: "Bilindiği üzere 90’lı yıllar, soğuk savaşın sona erdiği ve Türk tarihi açısından ata yurttaki milyonlarca Türk evladının kanlarıyla yoğurduğu topraklarında makûs talihlerini yendikleri, iki buçuk asırdır gönüllerinde söndürmedikleri özgürlük ateşini yeniden yaktıkları bir tarih olarak belleklere kazındı. Sovyetler Birliği’nin dağılması ve yeni devletlerin ortaya çıkması, şüphesiz sadece Türk tarihi açısından değil dünya tarihi açısından da önemli bir olaydı. Yaşanan bu olayın diğer önemli tarafı ise Rahmetli Başbuğumuzun 1944 yılında müthiş bir öngörüyle işaret ettiği gelişmeler olmasıydı. Başta biz ülkücüler olmak üzere Türkiye’deki ve dünyadaki soydaşlarımız tarifi imkânsız bir heyecan yaşadı. Çünkü Tarih Türkeş’i haklı çıkarmıştı. Ufuk ötesini gören Merhum Türkeş Bey’in tespitleri bununla da sınırlı değildi. Türk Milliyetçiliğinin fikir babası Ziya Gökalp’in: 'Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan/ Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan' diyerek gösterdiği nihai hedefi de, peşinen işaret ediyordu. Üstelik hazırlıklı olmak gerektiğinin de ısrarla altını çiziyordu. Yaşanan gelişmeler neticesinde 90’lı yıllarda Türkiye’de siyasi söylemler değişmeye başladı. İktidarı elinde bulunduran siyasiler başta olmak üzere neredeyse tüm yetkililer Türk Dünyası kavramını kullanıyor, mümkün olduğu kadar bu uğurda devlet siyaseti geliştirmeye çalışıyorlardı. Çünkü soydaşlarımız siyasi özgürlüklerine kavuşmuş olsalar da ekonomik ve kültürel anlamda hala özgür sayılmıyordu. Emperyalist güçler doğrudan ya da dolaylı olarak baskılarını devam ettiriyordu. Dolayısıyla dünyanın her yerindeki Türkler bir şekilde ya zulüm ve işkenceye maruz kalıyor, ya da örtülü veya açıktan baskı altında tutulmaya çalışılıyordu. Gelişmeleri, güçlenmeleri ve birleşmeleri engelleniyordu. Kastamonu TÜRKAV olarak 2012 yılında Türk Dünyasının güncel sorunlarına dikkat çekmek ve Kastamonu halkını aydınlatmak amacıyla, alanında uzman kıymetli akademisyenlerimizi konuk ettiğimiz Tarih ve Kültür Gecesi program serilerine başlayarak faaliyet alanımızı genişlettik. 2012 yılından 2019 yılına kadar sırasıyla; Ateş Çemberindeki Türk Dünyası, Doğu Türkistan ve Uygur Türkleri, Ülküde Birlik Ülkede Dirlik, Türk-İslam Medeniyetinin Yeniden İnşasında Maturidilik, Musul: Bin Yıllık Türk Yurdu, Kimler Tuzak Kurdu, İşid Sonrası Orta Doğu ve Türkiye, Türk Devlet Geleneği,  Güney Türklüğü ve Orta Doğudaki Gelişmeler konularını işledik. Covid 19 salgını sebebiyle iki yıl ara verdiğimiz programımıza bu akşam kaldığımız yerden devam ediyoruz. Konu başlığımız ise kavramsal popülerlik kazanmış ve bu gün artık gerçek manasına kavuşmak üzere olan Türk Dünyasının 2023 Vizyonu’dur. Zira aradan geçen zaman Türkiye Cumhuriyeti Devletini bölgesinde ve dünyada hatırı sayılır bir konuma getirmiştir. Türkiye artık dizayn edilen değil dizayn eden, istikrarlı, güçlü ve büyük bir ülke haline gelmiştir. Nitekim 2023’e doğru giderken her geçen gün büyüyen ve iddiası artan Türkiye, sadece çevresindeki gündemle değil, ana vatan Orta Asya'dan, yavru vatan Kıbrıs'a, mavi vatandan gönderinde ay yıldızın dalgalandığı Turan'a kadar dünyanın hemen her köşesinde yaşanan gelişmelerin belirleyicisi konumuna gelmiştir.

"KASTAMONULU KADINLAR, MÜSLÜMAN TÜRK KADINININ SESİNİ DÜNYA KAMUOYUNDA DUYURMUŞTUR"

Çonkor son olarak şu ifadeleri dile getirdi;  "Ülkemizin Milli Güvenliği ve Lider Ülke Türkiye idealine ulaşması için önüne çıkan engelleri aşarak yurt içinde ve sınır ötesinde sürdürülen pençe operasyonlarında mücadele eden kahraman Mehmetçiğimize Rabbimden güç kuvvet; bu uğurda gözlerini kırpmadan şahadet şerbetini içen vatan evlatlarımıza, er kişilere Cenab-ı Allah’tan rahmet, kahraman gazilerimize sağlık ve afiyet, Yüce Türk Milletine baş sağlığı diliyorum.  Tarihte daha önce eşine rastlanmayan İlk Türk Kadın Mitingi'ni Kastamonu’da yaparak Müslüman Türk kadınının sesini dünya kamuoyunda duyurmuştur. İşte bu mübarek, muhterem ve asil Kastamonulu kadınlarımızı, analarımızı ve bacılarımızı rahmet, minnet ve şükranla anıyor, hürmet ve saygıyla ellerinden öpüyorum. Ruhları şâd olsun."

Başkanın konuşmasının ardından Kastamonu Ülkü Ocakları üniversite biriminden Adem Torun tarafından “Yele Yazdım Ülkümü” adlı şiir okundu. Akabinde Mersin Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuba Tombuloğlu,Türk Dünyası ile ilgili konferansını gerçekleştirdi. Program plaket takdimi ile sona erdi. 







Kaynak:

İlgili Konular :
, , , , ,
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum