Her toplumsal alan gibi “iletişim mecraları” da birtakım kurallara tabidir. Hatta, oluşturduğu etki bağlamında medya; kamusal niteliği de ağır basmaktadır. Bu nedenle bir yanda ifade özgürlüğünün ve düşüncenin açıklanması hürriyeti ile öbür yanda manipülasyon riski ve bunun etkisi bağlamında kotasyonlara tabi tutulmuş bir alandır medya! Son günlerdeki tartışmaların tümü aslında bu dengenin nasıl sağlanacağı sorusudur?

Medya hukuku çok geniş kapsamlıdır. Basın yayın faaliyetleri, televizyon ve radyoculuk, internet, gazetecilik gibi başlıkları da bünyesinde barındırmak da hatta artık iletişim platformları, haberleşme mecraları da bu alana dahildir diyebiliriz.

Gündemin kalbinin attığı yerel medya, ilk haberi aldığımız, bulunduğu bölgedeki yerel olayları öğrendiğimiz bir mecra ve çok ama çok önemli… Genel tanımıyla yerel medya insanların bulundukları bölgede, yaşanılan olayları haber almasını sağlayan medya kuruluşlarıdır...

Yaşadığımız bu çağ, “ana akım” haber alma enstrümanlarının yerini “yerel haber” merkezlerine bıraktığı bir dönem. Artık “son dakika” haberleri yerinin sosyal medya ile de “anlık haberlere” bırakmış durumda. Olayların öğrenilme hızı, haber kanallarının çoğalması dünyanın lokal bir alanındaki haberlere ulaşmamız bir “tık” uzağımızda. Bu baş döndürücü hız ve gelişim, habercileri, medya çalışanlarını, muhabirleri hep “daha önce” olmaya zorluyor!

Bu sürecin iletişim, siyaset, ekonomi ile ilgili boyutları var. Bir hukukçu olarak Birlik Haber Ajansındaki bu köşemizden medya-hukuk bağlamında yazılar yazmaya çalışacağız. Yazılarımızın net ve anlaşılır olmasına ve sizleri sıkmamasına da dikkat edeceğiz. Bu bağlamda sorularınız olursa bana aşağıda belirttiğim e-posta adresimden ve sosyal medya hesaplarımdan ulaşmanızın mümkün olduğunu hatırlatmak isterim.

Evet köşemizdeki bu yazımızdan itibaren yerel medyayı esas alarak karşılaştıkları hukuki sorunları yazacağız. Bu yazımızda konuya ilişkin bir genel çerçeve çizerek başlamak lazım sanırım.

Yerel medya işleri bir yanıyla “ticaret hukuku”, bir yanıyla “iş hukuku”, bir başka yönüyle “sözleşmeler” ve nihayet basın ve internet mevzuatı bilgisi ile ilgili bir yapıya sahip. Bir medya mensubunun yukarda saydığım hukuki alandaki bilgilerin en azından kendi işine yarayan kısmını bilmesi gerekiyor!

Hatta “bu konu neleri kapsar?” diye sorsak; karşımıza böyle bir liste çıkar:

*Medya şirketi kurulumu ve ortaklık yapısı veya şahsi firmanın ticaret hukukundaki yeri,

*Medya hizmetlerine dair düzenlemeler,

*Yalan haberin sonuçları ve hukuki durumu,

*Medya yayınları nedeni ile sorumluluk doğuracak durumlar,

*Maddi ve manevi tazminat davalarında yapılması gerekenler,

*Haberin yanlış verilmesi nedeniyle doğan durumlar,

*Köşe yazarları veya başka kimselerin hatalı davranışlarından sorumlu olunması,

*Hakaret, iftira, onur kırıcı yayınlara karşı yapılması gerekenler,

*Verilen idari para cezalarına karşı itirazlar,

*İlan kesme cezalarına karşı yapılabilecekler,

*Medya alanında kişisel verilerin korunması sorunu,

*Erişim engelleme kararı ve uygulanması,

*İnternet Medya sözleşmeleri,

*Sponsorluk ve reklam sözleşmeleri,

*Medya çalışanlarına dair sözleşmeler.

Bu saydıklarımız konunun temel alanları. İşte biz de yazılarımızda bu konulara değinerek, yerel medya alanında çalışan kimselere bir tür hukuki destek sunmak veya en azından bu alanda farkındalık oluşturma gayretince olacağız.

Sorularınızı, görüşlerinizi ve düşüncelerinizi önemsiyor ve bekliyorum: