
‘Değişen iklim koşullarına karşı üreticilerimiz desteklenmeli’
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Değişen iklim koşullarına karşı üreticilerimiz desteklenmelidir” dedi....
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, dünyada ve Türkiye’de
yaşanan iklim değişikliği ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi.
Bayraktar, yaşanan iklim değişikliğine dikkati çekerek, "Dünyada olduğu
gibi ülkemizde de iklim değişikliğinin etkileri son yıllarda fazlasıyla kendini
gösteriyor. Sel, don, fırtına, aşırı yağış ve sıcaklık gibi doğal afetlerin
yanı sıra kuraklık da hissediliyor. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün 2021 yılı
raporunda sera gazı emisyonlarının, deniz seviyelerinin, okyanus ısısının ve okyanus
asitlenmesinin rekor seviyeye ulaştığı ifade edildi. Rapora göre iklim
değişikliği, dünya çapında soğuk ve sıcak hava dalgaları, aşırı yağışlar,
seller, kuraklık, tropik fırtına ve şiddetli fırtınalar şeklinde etkisini
sürdürüyor. Raporda ayrıca küresel ısınma ve iklim değişikliğinin gelecekte
gıda ve su kıtlığı, istihdam azalması, göç, ekosistemlerde dengesizlik, alt
yapılarda zarar, sağlıksız bir yaşam ve düşük hayat standardı getireceği
belirtiliyor” ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE’DE
TARIMSAL ÜRETİM, İKLİMDEKİ BU DEĞİŞİMLERDEN HER GEÇEN GÜN DAHA FAZLA
ETKİLENİYOR"
Türkiye’nin Akdeniz çanağında yer almasından ötürü iklim
değişikliğinden ilk etkilenecek ülke olduğunu belirten Bayraktar,
"2020-2021 sezonunda yaşadığımız aşırı kuraklığın olumsuz etkileri hala
devam ediyor. Bu yıl Akdeniz ülkelerinden İtalya ve İspanya’da görülen aşırı
kuraklık bu ülkelerin tarımsal üretimini de önemli ölçüde etkiledi. Türkiye’de
tarımsal üretim, iklimdeki bu değişimlerden her geçen gün daha fazla
etkileniyor. Çiftçilerimiz de bu değişim ve farklılıklara uyum sağlamakta
oldukça zorluk çekiyor. Yağışlar mevsim normallerine göre yetersiz kalırken,
olması beklenen yağışlarda tarımsal üretim için beklenen aylarda
gerçekleşmiyor. Kış aylarında bazı yıllar kar yağışı görülmezken, bazı yıllar
normallerin üzerinde gerçekleşiyor. Ayrıca, son yıllarda sonbahar aylarında
gelmeyen yağışlar, yaz aylarında sel ve su baskınları oluşturacak düzeye
ulaşıyor. Artık tarımsal üretimimizi değişen iklime göre yeniden
şekillendirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Bayraktar konuşmasına şöyle devam etti: "2022-2023
yılı tarımsal üretim ve pazarlama dönemi ekim ayı itibarıyla başladı. Başta
kışlık hububat olmak üzere, bazı baklagiller, kanola ve bazı sebzelerin
ekimleri yapılıyor. Ülkemiz için temel ürünlerden buğday ve arpanın yer aldığı
hububat ekimi, eylül ayının son haftası itibarıyla başlarken ülke genelinde
ekimler ekim ayında yoğunlaşıyor. Ziraat odalarımızdan aldığımız bilgilere göre
özellikle kuruda yetiştirdiğimiz ürünler için önemli bir faktör olan ekim ayı
yağışları yetersiz kalırken, bu durum kuraklık riskini artırdı. Sonbahar
aylarında gerçekleşen yağışları artık eskisi kadar göremiyoruz. Ülkemizde
değişen iklimin yeni özelliklerinden biri sonbahar yağışlarının yetersizliği ve
sıcaklıkların normallerin üzerinde seyretmesidir. 2019 yılından bu yana eylül,
ekim ve kasım ayları yağışları normallerin altında gerçekleşiyor. Eylül ayı
raporlarında da durum değişmedi. Eylül ayı yağışlarında mevsim normallerine
göre yüzde 23 azalma görüldü. Yine sıcaklık verilerine bakıldığında Eylül ayı
son 52 yılın en sıcak 7. eylül ayı olarak gerçekleşti. Normalin üzerinde
gerçekleşen sıcaklıklar yağış alan toprağı daha hızlı kurutuyor. Ekim ayı
yağışları oldukça yetersizken hava sıcaklıkları da çoğu ilde mevsim normallerinin
üzerinde gerçekleşti."
"ÇİFTÇİ, EKİM
YAPABİLMEK İÇİN YAĞIŞ BEKLİYOR"
Güneydoğu Anadolu bölgesinde 22 dereceye varan
sıcaklıklar görüldüğünü bildiren Bayraktar, “Toplam 60 ilde hububat ve diğer
kışlık ekimler için yeterli yağış gerçekleşmedi. Birçok üreticimiz ekimlerini
erteledi. Ekim yapabilmek için yağış bekliyor. Çiftçilerimiz çoğu ilde toprak
tava gelmeden kuruya ekimini yaptı. Sulama imkanı olan ise sulama yaptı. Daha
fazla beklemek istemeyen üreticilerimiz de yağış olmasa dahi, 'Tohum ambarda
duracağına toprakta dursun' diyerek bugünlerde ekimini yapıyor. Hububat
ekiminin yapıldığı tarım alanlarında önümüzdeki günlerde beklenen yağışın
gerçekleşmemesi durumunda tohumlarda çürüme riski oluşacaktır. Marmara
Bölgesinde eylül ayı sonunda ekimi yapılan kanola, yetersiz yağışlar sonucu
çıkış yapamadı. Kanola üreticisi çiftçilerimiz ise tarlasını bozmak zorunda
kaldı. Güneydoğu Anadolu bölgesinde iki yıldır kuraklık yaşanıyor. Hububatta ve
kırmızı mercimekte önemli verim düşüklükleri oldu. Bölgede bu yıl da halen
yağış olmaması çiftçilerimizde benzer bir durumla karşı karşıya kalma endişesi
oluşturdu. Hububat ekimi sonrası kasım ve aralık aylarında yeterli yağış
olmaması durumunda hububatta önemli verim kayıpları yaşanabilir” şeklinde
konuştu.
“DEĞİŞEN İKLİM
KOŞULLARINA KARŞI ÜRETİCİLERİMİZ DESTEKLENMELİDİR”
Değişen iklim koşullarına uyum sağlanabilmesi için üreticilerin desteklenmesi gerektiğine vurgu yapan Bayraktar, “Üreticilerimizin değişen iklime uyumlu üretim yapabilmesi ve gelir elde edebilmesi için değişen iklim koşullarına karşı üreticilerimiz desteklenmelidir. Kuraklık verim sigortasında devlet desteği devam etmeli ve prim miktarları artırılmamalıdır. Çiftçimizin kuraklık verim sigortasına olan talebini artırmak için hasar tespitleri hassasiyetle yapılmalıdır. Çiftçimiz kuraklık afetiyle karşılaştığında aldığı tazminat, zararını karşılamalıdır. Bölge bazında kuraklığa ve soğuğa dayanıklı tohum çeşitleri daha fazla geliştirilmelidir. Hastalıklara dayanıklı çeşitlerin de kullanım alanları yaygınlaştırılmalıdır. Basınçlı sulama imkanlarının artırılması sağlanmalı ve sulama maliyetleri düşürülmelidir. 2022-2023 tarımsal üretim döneminin; verimli geçmesi için yağış almayan tüm bölgelerimizde en kısa zamanda yeterli yağışın alınarak, çiftçilerimizin bol kazanç sağladığı, kalite ve rekoltenin düşmediği bir yıl olarak tamamlanmasını temenni ediyorum” dedi.
Kaynak: İHA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.