
Avrupa’nın en obez ülkesiyiz
Reis Gıda Yönetim Kurulu Üyesi, hemşehrimiz Işılay Reis Yorgun, 4 Mart Dünya Obezite Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı....

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 1975’ten bu
yana dünya genelinde obezite sıklığının 3 katına çıktığına dikkat çeken Yorgun,
şunları kaydetti; “Küresel bir sorun olmaya devam eden obezite beraberinde getirdiği birçok hastalıkla her yaşta
insanı etkileyen 21. yüzyılın en önemli ve yaygın sağlık sorunlarından biri
olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle dünyanın farklı
bölgelerinde obezite ile ilgilenen kuruluşlar tarafından daha güçlü
bir ses oluşturmak adına 2020'den itibaren 4 Mart “Dünya
Obezite Günü” olarak kabul
edilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünya genelindeki
obezite sıklığı 1975'ten bu yana hızlı bir artışla 3 katına çıktı. OECD’nin
2020 yılı verilerine göre Türkiye’de yüzde 56 oran ile 28 ülke arasında 9.
Sırada yer alıyor. Fazla kilolu ve obeziteli bireylerin sayısı dünyada olduğu
gibi Türkiye'de de giderek artmaktadır. DSÖ tarafından en son yayınlanan raporda Türkiye,
yüzde 32 oran ile Avrupa’da yetişkin nüfusta obezitenin en yüksek olduğu ülke
olmuştur. İkinci sırada yüzde 28 ile İngiltere, üçüncü sırada ise yüzde 26 ile
Macaristan gelmektedir. Çalışmalar, Covid-19 pandemisinin Türkiye’de ve dünyada
obezite oranlarında ciddi bir artışa neden olduğunu göstermektedir. Obezite,
yol açtığı ciddi sağlık sorunları ile hastaların yaşam kalitesini ve süresini
etkilemenin yanı sıra toplumların sağlık bütçeleri üzerinde de büyük yük
oluşturmaktadır.”
“2.1 MİLYOR İNSAN YETERLİ GIDAYA ULAŞAMIYOR”
“Dünya genelinde yaklaşık
670 milyonu obez olmak üzere 2 milyar fazla kilolu insan aşırı beslenme
kaynaklı sağlık sorunları yaşarken, 821 milyonu aç olmak üzere tahmini 2.1
milyar insan güvenli, besleyici ve yeterli gıdaya düzenli erişemediği için
yaşam mücadelesi veriyor. 1.2 milyar insan susuzluk sorunu ile boğuşuyor. Üretilen
gıdalar tüm insanları doyurmaya yetecek miktardayken dağılımın adil olmaması
sonucu açlık ve aşırı tüketim sorunu obezitenin artması gerçeği bizleri bir kez
daha düşündürmelidir. İşlenmiş endüstriyel gıdalar genellikle yüksek miktarda
şeker, tuz, doymuş yağ veya trans yağ içerirken; protein, lif ve mikrobesinler
açısından fakirdir.”
“GIDA
TÜKETİMİNİN GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİREREK OBEZİTE ÖNLENEBİLİR”
“Obezitenin diyabet, hipertansiyon, kalp-damar
hastalıkları, böbrek yetmezliği, çeşitli kanserler, karaciğerde yağlanma gibi
bir çok sağlık sorunlarına neden olabileceğini hatırlatan sağlık uzmanları
beslenmede sebze-meyve, tam tahıllı gıdalar, bakliyat tüketiminin arttırılması,
yeteri kadar su tüketilmesinin çok önemli olduğunu açıklıyor. Türkiye’de her 4
çocuktan 1’i fazla kilolu ya da obez. Çocukların beslenme alışkanlıklarının
düzenlenmesinde ebeveynlere önemli görevler düşüyor. Evde sağlıklı besinler
tüketerek çocukları da bu yiyeceklere yönlendirmek obezitenin önlenmesi
açısından çok önemli. Ülkemizde obezite sıklığının azaltılması için toplumsal
bir mücadele verilerek, yeterli ve dengeli beslenme ile ilgili doğru
bilgilendirilmeli ve fiziksel aktiviteye teşvik edilmelidir. Bilim
insanları çağımızın hastalığı kanser ve obeziteye karşı mücadele için yerli
tohumlardan üretilen ürünlerin tüketilmesini ve sağlıklı beslenmemizi öneriyor.
Bakliyat tüketiminin obeziteyi önlediği ve kansere yakalanma riskini
azalttığını ifade ediyor.”
“BAKLİYATLAR OBEZİTE
İLE MÜCADELEDE ÖN PLANA ÇIKIYOR”
Bilimsel çalışmalarda obezite ile mücadele noktasında
baklagiller için “değerli besin” tanımlaması yapıldığını ifade eden Işılay Reis
Yorgun, şöyle devam etti; “Bitkisel ürünlerin sağlık üzerine etkilerini
farkında olan, glütensiz beslenen ve vegan beslenmeyi yaşam biçimi haline
getirmiş kişiler tarafından da bakliyat ürünlerinin tüketimi yaygınlaşmaktadır.
Bakliyatlar; besin açısından yoğun ve yüksek kaliteli protein ve lif kaynağı
olduğu için açlık, yetersiz beslenme ve obezite ile mücadele de değerli bir
besin kaynağıdır.”
“SAĞLIKLI YEMEK, İYİ GELECEK”
“Üzerine tüm dünyanın çalışmalar yaparak farkındalık
yarattığı obezite için bizlerde Reis olarak 2009 yılında Geleneksel Lezzetler Sağlıklı
Nesiller projemizle “Obezite Önlenebilir” diyerek başlattığımız
çalışmalarımızda sağlıklı bireylerin yetişmesine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.“Abur Cubur Olacağı Budur” , “Abur Cubura Karnımız
Tok”, ‘’Anne Yemeği. ‘’, “Ev Yemeği Sofrada Hesap Ortada” ayrıca “Evde Yemek
Var” ve ‘’Tüm Sevdikleriniz Sofrada Buluşuyorsa, Hayat İşte O zaman Tamam’’
mesajlarıyla gerçekleştirdiğimiz sağlıklı beslenme kampanyamızı okullarda,
üniversitelerde ve katıldığımız tüm toplantılarda paylaşarak toplumda obezite mücadelesi
için sağlıklı ve dengeli beslenme konusunda bilinçlendirmeyi hedefliyoruz. “Ülkemizin Sağlığı için Çalışmalıyız”
misyonu ile obeziteyle mücadele kapsamında sağlıklı ve dengeli beslenme,
küresel iklim değişikliği, tarımda sürdürebilirlik, zorunlu göç gibi konularda
yapmış olduğumuz sosyal sorumluluk projeleri ile her zaman farkındalık
yaratmaya devam ediyoruz. Gelecek nesillerimize ata tohumlarından doğal
şartlarda üretilen bitkisel ürünleri sevdirmeyi ve sağlıklı beslenmelerini
amaçlıyor, geleneksel sofra kültürümüzün ve değerlerimizin korunması adına
mücadele veriyoruz.”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.