“Halkımızın bir saat daha tahammülü kalmadı”;

“Halkımızın bir saat daha tahammülü kalmadı”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez İlçe Danışma Kurulu toplantısı, Kastamonu Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Hasan Baltacı ile İl Başkanı Hikmet Erbilgin’in katılımıyla, CHP İl Başkanlığı Mehmet Sezer Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan CHP Merkez İlçe Başkanı İlke Karabacak; “Kendi saraylarının ışıkları sönmesin diye tüm ülkeyi karanlığa gömen bu zalim yönetimi artık halkımızı bırakın bir gün daha, bir saat daha sırtında taşımaya tahammülü yoktur, kalmamıştır. Bu şehrin sorunlarını da çözüm yollarını da biliyoruz. Cumhuriyetimizi 2’nci yüzyılında hem ülkemizde hem şehrimizde vatandaşlarımızın özlemini duyduğu hakkı hukuku ve adaleti önceleyen yönetim anlayışıyla buluşturacağız” dedi....

KARABACAK; “HALKIMIZIN BİR SAAT DAHA TAHAMMÜLÜ KALMADI”

CHP Merkez İlçe Başkanı İlke Karabacak, Danışma Kurulu Toplantısında yaptığı konuşmasına, CHP tarafından Karadeniz Bölgesi’ndeki örgütsel kapasiteyi artırmak amacıyla kurulan Karadeniz Masasının Koordinatörlük görevine getirilen Milletvekili Hasan Baltacı’yı kutlayarak başladı. Bir önceki Danışma Kurulu Toplantısını yaklaşık 4 ay önce gerçekleştirdiklerini belirten Merkez İlçe Başkanı İlke Karabacak, o günden bugüne değişenleri şöyle sıraladı;“O gün bu kürsüden, bu memleketin kadını, erkeği, işçisi genci, emeklisi, çiftçisi, esnafı memuru asgari ücretlisi öğrencisi işsizi gazetecisi zor zamanlardan geçiyor abartısız her gün yeni bir kâbusa uyanıyor demiştik. O gün çeyrek altın 793 liraydı bugün ise bin 259 lira. O gün dolar 8 lira 76 kuruştu, bugün 13 lira 65 kuruş. O gün mazot 7 lira 40 kuruştu, bugün 14 lira 40 kuruş. O gün gübrenin tonu 3 bin 750 liraydı bugün 11 bin 900 lira. O gün bir litre sütün ham fiyatı 6 liraydı bugün 13 buçuk lira. O gün 5 litre ay çiçek yağı 70 liraydı bugün 150 lira. O gün eczanelerde 300 farklı ilaç yoktu, bugün bin farklı ilaca ulaşılamıyor. O gün bir haneye 170 lira elektrik faturası geliyordu bugün aynı tüketime karşılık 386 lira fatura geliyor. Vatandaşımız her yeni güne iğneden ipliğe zamla uyanıyor. Benzine mazota gelen zamlarla başını yastığa koymak zorunda kalıyor. Halka sırtını dönmüş, sokağın çığlığına kulaklarını tıkamış, eş dost ve akrabadan başkasını düşünmeyen, onlara üç beş maaş bağlarken, onları kayırırken, KPSS’de birinci olan çocuklarımızı mülakatlarda eleyen, kendi saraylarının ışıkları sönmesin diye tüm ülkeyi karanlığa gömen bu zalim yönetimi artık halkımızı bırakın bir gün daha, bir saat daha sırtında taşımaya tahammülü yoktur, kalmamıştır.”

“BU KARA GÜNLERDEN ANCAK VE ANCAK OMUZ OMUZA VEREREK ÇIKARIZ”

Türkiye’nin ekonomiden sağlığa, tarımdan eğitime, sanayiden teknolojiye her alanda zor günler yaşadığını vurgulayan Karabacak; “Kastamonu’da karşı karşıya olduğumuz tablo farksız değildir. Örencik TOKİ’deki TOKİ 1’deki konularından vatandaşlar ısınmadan ulaşıma aylardır mağduriyet yaşarken, TOKİ 2 projesi kaynakların verimli kullanılması sebebiyle iptal edilirken, Kuzeykent mahallemizin kalan son yeşil alanında Millet Bahçesi adı altında 41 milyon lira harcamakta birilerinin servetine servet katmakta ısrar edenlerin tercihi hiçbir zaman Kastamonu olmamıştır. Kastamonu’da sadece 2021 yılında 738 esnaf ile 111 şirket ve işletme kepenk kapatmışken, şehrimizde sicil ve meslek telkini yapan esnaf ile kapanan şirket ve işletme sayısı Türkiye ortalamasının çok üstündeyken, yandaş şirketlerin vergi borçlarını bir gecede çıkardıkları kanun hükmünde kararnamelerle silenlerin tercihi hiçbir zaman Kastamonu olmamıştır. İlçeleriyle birlikte şehrimizin, sağlıktaki tüm yükünü çekmeye çalışan KastamonuEğitim ve Araştırma Hastanemizde doktor sayısı özellikle art arda yaşanan istifalar nedeniyle sürekli azalırken Kastamonulular muayene randevusu bulamayıp sevk yollarında hem parasını hem canını kaybederken Danimarkalı şirketlere devredilen hasta garantili şehri hastaneleri ile övünenlerin tercihi hiçbir zaman Kastamonuolmamıştır. Umudunu kaybedip iş aramaktan ve İŞKUR’a kayıt yaptırmaktan vazgeçenleri saymazsak eğer, Kastamonu’da 14 bin kayıtlı işsiz varken İŞKUR sisteminde iş arayan statüsünde kayıtlı kişi sayısı 28 bin 143 kişiyken, 2 3 üniversite bitiren çocuklarımız akaryakıt istasyonlarında, marketlerde pazarlarda ekmek parası peşinde koşarken Kürşat’ları koruyanların tercihi hiçbir zaman Kastamonu’nun gençleri olmamıştır. Gölköy’de, Hasköy’de, Kırcalar’da, Subaşı’nda, Akdoğan’da tarlasını bağını bahçesini gübre atmadan ekmek zorunda kalan Kastamonu çiftçisi, Tarım Kredi Kooperatifi’ne ve bankalara olan borcunu ödeyemediği için icra kıskacına düşmüşken; Bulgaristan’dan saman, Arjantin’den pirinç, Çin’den sarımsak, Rusya’dan ülke tarihinde ilk kez şeker ithal edenlerin tercihi hiçbir zaman Kastamonu çiftçisi köylüsü olmamıştır. Siyaset tercih meselesidir. Siyaset; bir avuç rantiyecilerin çıkarlarını mı savunacaksınız, yoksa halkın çıkarlarını mı savunacaksınız, karar vermektir. Saray ve AKP İktidarının tercihi 5’li çetedir, Birleşik Arap Emirlikleri’dir, Katar’dır. Bu talan düzenini yaratan ve bu yağmadan beslenenlere karşı mücadeleden bir gün olsun geri durmayacak, bir adım bile geri atmayacağız. Verdiğimiz mücadele gütmekse, umutsuz huzursuz geleceğine kaygıyla bakan ve yarınını göremeyen vatandaşımıza halkımıza karşı en büyük sorumluluğumuzdur. Şunu asla unutmayalım. Bu kara günlerden ancak ve ancak omuz omuza vererek çıkarız, bunu hep birlikte başaracağız” dedi.

“BU GÜNE KADAR 203 HANEMİZİN KAPISINI ÇALDIK”

Merkez İlçe Başkanı İlke Karabacak, Merkez İlçe Başkanlığı olarak Kastamonu’daki faaliyetlerine yönelik şu bilgilendirmelerde bulundu;  “Parti bayrağını devraldığımız günden bu yana tek kişinin her şeye karar verdiği bu düzeni değiştirmek, hem ülkemizin hem Kastamonu’muzun adaletle demokrasiyle yönetildiği günleri inşa etmek için dişimizi tırnağımıza takıp çalışıyoruz. Çalışmaya da devam edeceğiz. Her aşamada, İl Başkanımız Milletvekilimiz, il ilçe yöneticilerimiz ve mahalle başkanlarımızla birlikte titizlikle planladığımız sandık güvenliği mahalle mahalle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çalışmalarımız kapsamında ilk olarak köy bölge toplantılarını organize etmeye başlamış, 9 bölgede 99 köydeki vatandaşlarımızla bir araya gelmiştik. Hasat dönemi nedeniyle ara verdiğimiz 7 bölge 78 köyümüzdeki hemşehrimizle buluşmalarımıza hava şartlarının normale dönmesiyle birlikte kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bu süreci daha verimli geçirmek için Merkez İlçe Bakanlığı olarak il merkezimizde hane ziyaretlerimizi organize ettik. Bu çalışma kapsamında bugüne kadar 203 hanemizin kapısını çaldık. Partimize üye olan hane sakinlerimizle aramızdaki bağlarımızı daha da güçlendirdik. Yine bu süreçte mahalle başkanlığı sistemimizi olgunlaştırıp, sonuçlandırdık. Merkezdeki tüm hanelerimizde mahalle başkanlarımızı belirledik. Kuzeykent’ten Honsalar’a, Mehmet Akif’ten Budamış’a bu şehrin sorunlarını da çözüm yollarını da biliyoruz. Mahallemizdeki her sorunun takipçisi olacağız çözümü için her türlü gayreti sarf edeceğiz. Çalışmalarımıza bıkmadan yorulmadan devam edeceğiz. Cumhuriyetimizi 2’nci yüzyılında hem ülkemizde hem şehrimizde vatandaşlarımızın özlemini duyduğu hakkı hukuku ve adaleti önceleyen yönetim anlayışıyla buluşturacağız.”

ERBİLGİN; “TUHAF ZAMANLARDAN GEÇİYORUZ”

İlçelerin tamamında iktidara hazırlık coşkusu olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan İl Başkanı Hikmet Erbilgin;“İlçe Danışma Kurulu Toplantımızın ikinci turundayız. Kar yağışı nedeniyle Küre ve Çatalzeytin ilçelerimizin dışında 18’nci İlçe Danışma Kurulu Toplantımızı yapıyoruz. Her ilçe Danışma Kurulumuzda görüyoruz ki partimiz hem geçmiş üyeleriyle hem de yeni katılanlarıyla kenetlendiği, her gün el ele verdiği iktidar olma arzusunun salonlara yansıdığı bir süreç yapıyoruz. Bu nedenle emek veren tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Hızla yoksullaştığımız bir süreç yaşıyoruz. Böyle bir süreçte gece yarısı Adalet Bakanı görevden alınıp yerine yeni Adalet Bakanı atanıyor. Bu ülkede Bilal Erdoğan’ın sınıf arkadaşıysan Merkez Bankası Başkanı olabilirsin, devletin önemli kurumlarına bürokrat müsteşar olarak atanabilirsin. Eğer Fethullah Gülen’le fotoğrafın varsa sabah kalktığında Bakanlık Kararnamen çıkmış olabilir, Bakan olarak atanabilirsin. Fethullah Gülen’le gözlerin ışıyarak fotoğraf verirsen, ekonominin başına geçebilirsin. Eğer meclis kürsülerinde Fethullah Gülen’i övüp alkışlatmışsan sabah kalktığında Adalet Bakanı olarak atanmış olabilirsin. Sayın Emin Çınar, Şoförler Odası’nda partimize yönelik FETÖ ile ilgili göndermeler yaptığında sanırım bu fotoğrafları görmedi ya da hatırlamıyor. Diğer taraftan toplumun gözünün içine baka baka, ülkenin Cumhurbaşkanı Sayın Demirtaş’ı Öcalan üzerinden tehdit edebilir. İmralı’da bölücü örgüt başının mesajı var mesajını 84 milyonun gözünün içine baka baka söyleyebilir, onun milletvekilleri il başkanları da Anadolu’nun köşelerinde bizleri HDP ile işbirliği yapmakla suçlayabilir. Tuhaf zamanlardan geçiyoruz” dedi.

“EN ÖNEMLİ YATIRIM AVNİ ÇAKIR’I KASTAMONU’NUN BAŞINDAN ALMAKTIR”

Vali Avni Çakır’ın, bir belediye başkanını arayarak, Milletvekili Hasan Baltacı’ya söz verilmemesini talep ettiğini öne süren İl Başkanı Hikmet Erbilgin konuyu şu sözlerle eleştirdi; “Bizler 3 tane il başkanı ile mücadele ediyoruz. Birincisi Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı Sayın Doğan Ünlü. Biri Milliyetçi Hareket İl Başkanı Sayın Emin Çınar. Bir diğeri de Cumhur İttifakı İl Başkanı Avni Çakır. Bu ilin Valisi olması gereken devlet adamı hüviyetini taşıması gerekenler Cumhur İttifakı’nın İl Başkanı gibi hareket ediyorlar. Göreve geldiğinde Kastamonu için devletin itibarını da yerlerde sürükleyen işadamları ziyaretleri yapılmış Kastamonuspor için, 5 kuruş para toplayamamıştı. Kastamonu Valisi yazan bir kişi Kastamonu iş adamlarında para toplayamamıştır. Daha yeni çocuklarımız karne aldı, adalet ve kalkınma partisi il başkanıyla birlikte gittiği okulda devlet adabına sığmayacak fotoğraf verdi. Adalet ve Kalkınma Partisi il başkanıyla beraber onun üst il başkanı olarak bütün kurumlarda beraber geziyorlar. Olabilir buna katlanabiliriz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak üçünüzle de mücadele edebiliriz. Ama olmayacak bir şey var bunu da Kastamonuluların takdirinebırakayım. Bu atanmış vali devlet adabını bir kenarda bırakıp belediye başkanlarını arayarak seçilmiş Kastamonu milletvekiline söz verilmemesini talep ediyor. Bu atanmış vali tüm devlet adabını bir kenara bırakarak hiç de haddi olmayacak bir şekildeKastamonuluların seçtiği sizlerin seçtiği hasan baltacının kürsülerde konuşturulmamasını istiyor. Öyleyse biz artık parti devleti sürecini yaşıyoruz, somut örneklerini bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Biz bu baskıları görürüz ama dik durmaktan bir milim geri adım atmayız. Bu böyle bilinsin. Kastamonu Valisi siyasi partilere belediye başkanlarına yetmez Cumhuriyet Halk Partisi belediye başkanlarına talimat verebilir ama Mustafa Kemal’in partisinde İl Başkanlığı yapanlar Mustafa Kemal’in partisinde görev yapan milletvekillerinin bir adım geri adım atmayacağını tüm Türkiye bilir. Dolayısıyla Avni Çakır’ın çektiği kürek boşunadır.  Bu şehrin kalkınmasına bir milim bile faydası olmayan Sayın Çakır’ın ilk valiler kararnamesiyle Kastamonu’nun önünün açılmasını temenni ediyorum. Burada eğer Sayın Cumhurbaşkanının giderayak bir faydası olacaksa yapacağı en önemli yatırım Avni Çakır’ı Kastamonu’nun başından almaktır. Seçilmiş bir milletvekiline yapılabilecek bir hadsizlik onun haddi değildir. Bizim seçilmiş belediye başkanlarımızı mobese aracılığıyla takip ettirenler, Kastamonu’da milletin seçtiği milletvekiline engel olacaklarını zannediyorlarsa onun aldığı 64 bin oya engel olabileceklerini zannediyorlarsa biz buradayız ve Kastamonu’yu savunmaya devam edeceğiz. Bu cesaretiMustafa kemalin partisinde olmaktan alıyoruz, her gün büyüyen artan üyelerimizden alıyoruz. Daha dün Kastamonu merkezde mahalle başkanlarımızla geleceği müjdeleyen bir toplantı yaptık. Bütün mahalle başkanlarımızın kararlılığını o toplantıda gördüm bu vesileyle mahallelerin kurulmasında günlerdir emek veren ilçe başkanıma teşekkür ediyorum. Yetmez bütün sandıklarımızda ben fazlasıyla görev alırım diyen okul sorumlusu sandık sorumlusu ve müşahitlik görevine gönüllü onlarca müracaatımız var. Her birini sisteme işledik genel merkezimiz zaten görüyor.”

“4 İL BAŞKANI İSTANBUL’DA KATKI SUNMAK ÜZERE ÇALIŞMALARA BAŞLAYACAĞIZ”

İl Başkanı Hikmet Erbilgin son olarak, İstanbul’da bir Kastamonu Masası kurmak için girişim yapmaya hazırlandıklarını belirterek şu ifadelere yer verdi; “Kastamonu’nun birçok ilçesinde 2 ilçe hariç Kadın Kollarımız, Gençlik kollarımızın kurulduğunu müjdelemekten gurur duyuyorum. Biz ittifak bileşenlerine uyumlu halde çalışıyoruz. Bu gayret neticesinde bu ilin Karadeniz’de 12 il Milletvekilimiz Hasan Baltacı’ya teslim edilmiştir, kendisine başarılar diliyorum. Kastamonu gibi köklü ama küçük bir ilde Gençlik Kolları MYK’sına genç kardeşlerimizden biri görev yapmak için seçilmiştir tebrik ediyorum. Parti okulu il koordinatörümüz Hakan Oral bölge Koordinatörü olarak görevlendirilmiştir. Bunların tamamı birbirine kenetlenmiş, uyumlu bir çalışmanın ürünüdür. Artık Parti her yönüyle Kastamonu’da güçlüdür. Bu nedenle birbirimizle el birliğini yakaladık. Şimdi daha fazla birbirimizin elini sıkmaya ihtiyacımız var. Genel Başkanımız müsaade ederse önümüzdeki günlerde İstanbul’da Kastamonu masasını kurmak için girişmişlere başlayacağız. İstanbul’daki Kastamonulularla doğru bir temelde İstanbul’da Kastamonuluların parti tabanındaki etkisinin kabiliyetin artırmak için Kastamonu Masası kurulmasını genel başkanımıza önereceğiz. Uygun görülürse kabul edilirse, önceki dönem il başkanlarımızla birlikte buradan 4 il başkanıİstanbul’dakatkı sunmak üzere çalışmalara başlayacağız. Kararlıyız, Türkiye’yi yöneteceğiz.”

BALTACI; “MİLLETVEKİLİNİN KONUŞMASINI ENGELLEYEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNENLER, MİLLETİN DÜŞMANIDIR”

Milletvekili Hasan Baltacı, Merkez İlçe Başkanına teşekkür ederek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü; “Şunu herkes çok iyi bilsin: Biz varsak Kastamonu yalnız değildir, Kastamonu sahipsiz değildir. Ve biz varız buradayız. Bize mikrofonları kürsüleri kapatabileceklerini düşünenler varsa bizim konuşmamızı engelleyebileceğini düşünenler varsa, şunu kafasına sokması lazım:‘Hiç kimse Cumhuriyet Halk Partisi’nin İl Başkanının, İlçe Başkanının ya da herhangi bir üyesinin Kırçeşme’de bir yoksulun evine oturmamıza, o yoksulun sofrasında bağdaş kurmamıza engel olmaz. Hiç kimse bizim Honsalar’daki bir gencin evine gidip, onunla dertleşmemize engel olamaz. Hiçkimse bizim milletle bütünleşmemize engel olamaz. Bugün Millet İttifakı’nın Milletvekilininkonuşmasını engelleyebileceğini düşünenler, milletin düşmanıdır. Milletin sesini kısabileceğini düşünenler milletindüşmanıdır. Onlar ki her şeye düşmandır. Ama elbette ki gidecekler onları elbette göndereceğiz. Bunu yapacak irade, cumhuriyet halk partisinde ve millet ittifakının her bir partisinde vardır ve her gün bunu görüyoruz.”

“HER GÜN BU İKTİDARIN, İKTİDARDA KALMASININ BİR BEDELİ VAR”

Bir önceki Danışma Kurulu toplantısının üzerinden 4 ay geçtiğini belirten Milletvekili Hasan Baltacı;“4 ayda yaşananları ilçe başkanım özetledi.Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidara gelişinden bugüne 19 yıldan fazla bir zaman geçti. Bu iktidarın iktidarda kalmasının her gün Türkiye’ye bir bedeli var. Bu bedel bazen bir öğrencimizin canıyla bazen bir esnafın kepenk indirmesiyle, bazen bir fabrikadan çıkartılanişçiyle, bazen ir fabrikada çıkartılan işçiyle bazen yoksullaşmayla, bazen kesilen elektrik ve doğalgazla… Her gün ama her gün bu iktidarın iktidarda kalmasının bir bedeli var. İşte biz bu bedeli en aza indirebilmek için erken seçim istiyoruz hemen istiyoruz. Dün gece bir kararname çıkarıldı, bir bakan gece yarısı gönderildi. ‘Tek adam yönetimine geçeceğiz istikrar gelecek Türkiye’ye’ diyorlardı. Hâlbuki koalisyon döneminden bile fazla son 3 buçuk yılda kabine değişikliği oldu. Ama zerre kadar utanmadılar. Bu kabine değişikliklerinin tamamı gece yarısı yapılan kararnamelerle yapıldı. Sabah Türkiye bir kalktı ‘Bu gece kim görevden alındı, yerine kim geldi’ bunu merak ederek uyandı. Yapılan her değişikliğin de bu ülkenin işçilerinin, emekçilerinin, aydınlarının, gençlerinin günlük yaşamına doğrudan etkisi oldu. Bu bazen 9 liradan 18 liraya çıkması oldu. Bu bazen artan mazot fiyatları oldu ama bu bazen bir çocuğun yurtta yaşama sevincinin çalınması oldu. Bu kurulun bu hazirunun ve daha fazlasının üzerinde şöyle bir sorumluluk var: Türkiye’yi bundan 100 yıl önceki kararlılıkla birlikte ikinci yüzyıla taşıma iradesi gösterecek miyiz, göstermeyecek miyiz? Bu ülkeyi adaletle umutla heyecanla liyakatle buluşturacak mıyız buluşturamayacak mıyız? Mesele tamamen bu. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı emeğin ve adaletin yüzyılı olacak. O yüzden hepinize çok önemli görevler düşüyor” dedi. 








Kaynak:

İlgili Konular :
, , ,
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum