“Bu sene üretim yüzde 50 kaybolacak”
Kuraklık ve girdi maliyetleri, bu yılın en önemli gelişmelerinden biri oldu. Ürünlerde verim düşüşü yaşandı, çiftçi girdi maliyetleri yüzünden borçlandı....
Tüketiciye yansıyan fiyat artışları ise Türkiye’nin gündemindeydi. Artan döviz kuru nedeniyle mazot ve gübre fiyatlarının da etkilenmesiyle üretici zor bir süreç yaşadı. Cumartesi pazarında sarımsak üreticisi Hüseyin Yüksel, üreticinin önümüzdeki yıl üretiminin yüzde 50 kaybolacağını öne sürdü. Yüksel bunun nedenini ise ‘gübresiz ekim’ olmasından kaynaklanacağını kaydetti.
YÜKSEL; “BU DURUMUN NEDENİ SERBEST PİYASA”
Artan dolar nedeniyle fiyatların da arttığına vurgu yapan üretici Yüksel; “Dolar yükseliyor yine bizi vuruyor. Burada ne oluyor şu marketçiler. Yemin ediyorum dün 3 marketi de gezdim. Fiyatlarda düşüş yok. Yukarı çıkarıyorlar, aşağı indirmiyorlar. Bu nerden kaynaklanıyor ben size söyleyeyim. Türkiye Cumhuriyeti 83’te ya da 85’te. Rahmeti Özal, serbest piyasayı getirdi. Ben 40 senedir satıcıyım. Şu binanın köşesine Belediye, koca bir tabela asardı. Biz Antalya’dan geldiğimiz zaman bizlerden fatura isterdi. Fatura vermezsen sana sebze sattırmazdı. 20 tane zabıta başına dikilirdi. O zaman 5 bin lira cezası ardı. 5 bin o dönem için çok büyük bir fiyattı. Sen de ben de gidip şikâyet edebiliyorduk. Ne kadara aldıysak o kadara satmak mecburiyetimiz vardı. Müşteri pazardan bir şey alacaksa o tabelaya bakardı, o yazılı fiyattan alırdı. Ama serbest piyasa gelince herkes istediği fiyatı belirleyebildi. İşte bu onun etkisi. Ne cumhurbaşkanını ne başkasının bu serbest piyasanın etkisi. Kimin ne yaptığını nereden bileceksin ki şimdi. Adamın belki 20 tır yağı var” diye konuştu.
“BU SENE ÜRETİMİNİN
YÜZDE 50’Sİ KAYBOLACAK”
Üretim maliyetlerinin artması nedeniyle pek çok üreticinin gübresiz olarak ekim yaptığına dikkat çeken Yüksel; “Bu sene yüzde 70’i ekemedim ben. Burada hep zengin kesim para kazanıyor, fakir fukara orta kesim boyuna aşağı gidiyor. Yüzde 50 köylünün üretimi düşecek. Germeç’te kooperatif vardı. Rahmetlik dedem o kooperatifteydi. Benim ufaklığımda yani 70’li yıllarda, İnebolu’ya gemiyle gübre gelmiş Rusya’dan. Oradan da kamyonla kooperatiflere veriliyor. Kamyoncu, dedeme; ‘Amca amca! Sana bir şey diyeyim mi? Türkiye’ye dünya devletleri bir şey yapamadı ama bir zehir veriyor. Aynı uyuşturucu gibi.Köylü en başında bundan keyif alacak, 3-5 sene sonra bunu ekmezse bu ürettiği ürünü alamayacak’ demiş gübre için. Toprak alışmış diyor yani. Gübre fiyatları çok arttı, çoğu üretici alamadı. Varsa geçen seneden onu kullanacak ya da alabildiği kadarını ekecek.Gübreyi vatandaş tarlasına ekemezse 5 dönümlük yerden 3 ton buğday alıyorsa, gübre olmadığı için o 5 dönümden 1 ton verim alacak, gübre olmadığı için. Parası olan gübre aldı, parası olmayan da gübresiz ekti. Bu verimi etkileyecek” diye konuştu.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.