Burak Yumukoğlu Tüm Haberleri

Milletvekili Adayı Kadir Yalçın'ın açıklaması şu şekilde:

''Bu açıklamayı yapmamızın sebebi Kastamonu’dur, Kastamonu’da yaşayan güzel ve samimi insanlardır. Kastamonu’nun geleceğidir. Bizim anlayışımıza göre yer, gök, kainat, herşey ahseni tagvim ve en şerefli varlık olan insana hizmet için yaratılmıştır. Çünkü imtihanla matuf olan insandır. Bu anlayış yanında bir emanet bilincini getirir. Emanet bilinci ise sahiplenmeyi gerektirir. Biz bunun farkındayız. Ancak iktidar sahibi olduğunu zannedenlerin bunun farkında olmadığını düşünüyoruz.''

''BU GİDİŞLE İKİ VEKİLE DÜŞECEĞİZ GİBİ GÖRÜNÜYOR''

''Neden böyle düşünüyoruz? Şöyle ki Kastamonu perspektifinden genel seçimlere baktığımızda 1923 tarihinde Kastamonu 7 milletvekili çıkarıyordu. 1935, 1939, 1943 ve 1946 seçimlerinde 9 milletvekili çıkardı. 1950, 1954, 1957 seçimlerinde 10 milletvekili vardı. 1995 seçimlerinde 5 milletvekili vardı. 1999, 2002 ve 2007 seçimlerinde ise Kastamonu’nun 4 milletvekili vardı. 2011 itibariyle bu sayı 3 milletvekiline düştü. Yani siz iktidar olduğunuzda Kastamonu 4 vekille temsil ediliyordu. Yani 20 ve 21. dönemlerde Kastamonu 4 vekille mecliste yer aldı. 21 yıldır siz nasıl bir çalışma yaptınızda Kastamonu’nun TBMM’de temsil gücünü azalttınız. Bu gidişle 2 vekile düşecek gibi görünüyor. Böyle bir tabloda siz milletin karşısına çıkmaya nasıl utanmıyorsunuz, ben hayret ediyorum.''

''YÜZBİNLERCE ÇİFTÇİYİ PERİŞAN ETTİNİZ''

''Gerçekten sizin insanlara ne anlattığınızı merak ediyorum. Ama bir şey anlatamadığınızı da biliyorum. Ne diyeceksiniz insanlara? Bu ekonomik rakamlarla hayatı size zehir ettik mi diyeceksiniz? Kediyle, köpekle, börtü böcekle fotoğraf vermekle olmuyor bu işler. 81 ilde hayvan pazarlarını kapatmakla olmuyor. Neden kapattınız hayvan pazarlarını? Çünkü küresel çetenin bu ülkedeki tek taşeronu sizsiniz. İklim değişikliği safsatasıyla ne kadar büyükbaş hayvan varsa insanları suni ete geçirmek için katlediyorlar. Sizde bunu destekleyerek katlediyorsunuz. Sizde biliyorsunuz ki büyükbaş hayvancılığı bitirmek için bütün gücünüzü kullanıyorsunuz. İthal ettiğiniz edeceğiniz hayvanlarla da bu ülkenin et ihtiyacını karşılayamıyorsunuz. Hayvan pazarlarını hastalık yalanıyla kapatarak yüzbinlerce çiftçiyi perişan ettiniz. Bu millet kurban bayramında ne yapacak, hiç umrunuzda değil. ''

''HANGİ MANTIKLA KAPATTINIZ''

''Haydi size 6 ay önce Kastamonu’ya nükleer tıp ünitesi açtığınız için teşekkür edelim. Gerçi devletin görevi olduğu için teşekkür etmek zorunda değiliz. Lakin biz nazik ve medeni insanlarız. Bunun gereği olarakta teşekkür ediyoruz. Ancak birde şunu sormak zorundayız. Kastamonu’ya kazandırılmış olan, günde ortalama 15 hastanın ihtiyacı karşılanan nükleer tıp ünitesini hangi mantıkla kapattınız? Siz kapattığınız için randevulu 250 hasta Kastamonu’da tedaviden mahrum kaldı. Hergün ortalama 15-20 hasta sizin beceriksizliğiniz ve iş bilmezliğiniz yüzünden tedavi için başka şehirlere gitmek zorunda kalıyor. Burayı kapatırken Kastamonu insanına; “Ey Kastamonulular! Araştırma hastanesine kazandırdığımız nükleer tıp ünitesini sizden alıyoruz, ne haliniz varsa görün, ister ölün, ister kalın, cebinizde paranız pulunuz var mı, bizi enterese etmez.” nasıl diyebildiniz?  Hiç mi vicdanınız sızlamadı? Nasıl kafanızı rahatça yastığa koyup Kastamonu’ya hizmet ettik diye uyuyabiliyorsunuz. Kimi kandırıyorsunuz? ''

''YÜREĞİNİZ VARSA''

''Bu şehre üniversite getirdik diye gezeceksiniz. Ama böyle ihtiyaç olan bir bölüme Kastamonu Üniversitesi kadro açmayacak. Bu bölüme bir doktor getiremeyecek. Ama sayın rektör, dekan, maaşları haricinde hastane döner sermayesinden de yüklü  paralar alırken çok rahat olacaklar. Bunun aksini söylerseniz o zaman samimiyseniz, yüreğiniz varsa cesaretinizi konuşturun ve döner sermayeden aldığınız rakamı açıklayın. Açıklayın ki bu aziz millet yukarıda görünenlerin aslında yukarıda olmayı hak etmediklerini görsünler. ''

''KASTAMONU İNSANIMIZ RAHAT OLSUN''

''Bakın! Biz inançlı insanlarız. Bu milletin, yetimin, öksüzün, çaresizin, hastaların hakkını yedirmeyeceğiz. Kasıtlı olarak dışarıdan doktor getirmiyorsunuz. Onun için sizin gibi rahatları rahatsız etmeye geliyoruz. Sırça koltuklarda oturamayacaksınız. Çünkü işbirlikçiniz AKP gidiyor, biz geliyoruz, millet geliyor. Yaptığınız ayıptır, günahtır. Sayın rektör, sayın dekan, sayın başhekim! Bu şehirde yaşayıp da çeşitli kalemler altında yüklüce para alıpta şehrin gelişimi için bir şey yapmamak bu şehre ihanettir. Bununda, kurduğunuz haram düzeninde hesabını 14 Mayıstan sonra vereceksiniz. O hak etmeden aldığınız  Kastamonu’nun ak paralarını geri iade edeceksiniz.  Kastamonu insanımız rahat olsun. Hakkını yiyen herkesten hesabını soracağız. Çünkü at sahibine göre kişner. Bunlar sadece at yarışı spikeri gibi konuşmasını bilirler. Bizim dönemimizde bu saçmalıkların hepsi inşallah son bulacak. Hayvan pazarlarını da biz açacağız. Hayvan ithali değil, dışarıya hayvan ihracı olacak. Çiftçimizin yüzü gülecek. Hastanelerimizde doktor ve sağlık çalışanı sıkıntısı olmayacak. Çünkü biz millet ittifakıyız. Bu aziz milletin sesiyiz.'' (Bülten)