“Köklü geçmişimiz, yeni nesillerle buluşmalı”;

“Köklü geçmişimiz, yeni nesillerle buluşmalı”

Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı Kastamonu Şubesi Kastamonu Fatih’i Hüsameddin Çoban Beyi (Atabeygazi) türbesinin bulunduğu Atabeygazi Camiinde dualarla andı....

TÜRKAV Kastamonu Şube Başkanı Kamil Çonkor, burada yaptığı açıklamasında, Hüsameddin Çoban Bey’in gelecek nesillere anlatılmasının önemine vurgu yaparak; “Kastamonu için hayatını feda etmiş veya emek sarf etmiş her Türk büyüğüne aynı saygı ve ilgi gösterilmeli, köklü geçmişimizin yeni nesillerle buluşması sağlanmalıdır” ifadelerine yer verdi.

ÇONKOR; “MÜSLÜMANLAR ADINA CİHAD ETTİĞİ İÇİN GAZİ SIFATIYLA ANILMIŞTIR”

TÜRKAV Kastamonu Şube Başkanı Kamil Çonkor, Kastamonu tarihinden bahsederek; “Hüsameddin Çoban Bey (Atabeygazi), Kastamonu'yu Bizans'tan son defa kalıcı olarak fetheden Selçuklu Türk komutanıdır. Kastamonu’nun Fatihi olarak bilinir. Günümüzden 800 yıl önce yaşamıştır. Asıl adı Çoban olup, lâkabı Hüsameddin'dir. Kastamonu'da geniş yetkilerle valilik yaptığı için Beylerbeyi unvanı verilmiştir. Selçuklu şehzadelerinin eğitimiyle meşgul olduğu için Atabey unvanı almıştır. Bizans'a karşı gerçekleştirdiği askerî harekâtlarda başarılı olduğu, Müslümanlar adına cihad ettiği için Gazi sıfatıyla anılmıştır. Kastamonu halkı onu Atabeygazi adıyla bilir ve minnetle, rahmetle anar. Kastamonu'yu cihadın ve fethin merkezi yapmıştır. Atabeygazi, Kırım, Suğdak, Kıpçak Türkleri ve Rus kabilelerinin üzerine sefere çıkmış, onları Selçuklu egemenliği altına sokmuş; Karadeniz ticaret yollarının güvenliğini sağlamış, Kırım'da cami yaptırmış, Kadı (yönetici) tayin etmiş, kale komutanı atamış, aldığı zengin ganimetlerle Kastamonu'ya dönmüştür. Atabeygazi, böylece Kırım ve Rusya Fatihi unvanını da hak etmiştir” ifadelerini kullandı.

“ATABEY GAZİ'NİN TEMELLERİNİ ATTIĞI BU BEYLİK, TÜRK DEVLETİNE HER ZAMAN SADAKATLE BAĞLI KALMIŞTIR”

Çonkor, konuşmasının devamında Atabey Gazi’nin, Kastamonu'da gerçekleştirdiği imar faaliyetleri sonucunda bugünkü Kastamonu şehrinin temellerini attığını belirterek; “Kendi adına yaptırdığı Atabeygazi Camii ve Atabeygazi Medresesi çevresinde iki ayrı mahalle onun adıyla anılmıştır. Tosya yolu üzerinde de bir han/kervansaray yaptırmıştır. Dolayısıyla bu büyük Türk beyi, aynı zamanda şehir kurucusu, imar ve iskân uzmanıdır. Atabeygazi, birçok eser yaptırmış, bu eserlerin halka iyi hizmet vermesini ve ayakta kalmasını sağlamıştır. Bazı köylerin gelirlerini bu eserlere vakfetmiş/bağışlamıştır. Hatta Medine'deki Hz. Muhammed (s.a.s.)'in kabrinin bakımına harcanmak üzere her yıl para göndermiştir. Kastamonu yöresinde kimseyi aç açıkta bırakmayan Atabeygazi, Kastamonu'da sosyal devlet anlayışını ilk uygulayanlardandır. Kastamonu'da Selçuklular adına kurduğu beylik, zamanla Çobanoğluları Beyliği adıyla anılmıştır. Atabey Gazi'nin temellerini attığı bu beylik, Türk devletine her zaman sadakatle bağlı kalmıştır. Bugün yöre halkındaki devletine bağlılık geleneğinin özünde Atabeygazi'nin harcı bulunmaktadır. Çobanoğluları Beyliği Kastamonu'yu yüzyıl boyunca idare etmiş ve daha sonra yönetimi başka bir Türk hanedanı olan Candaroğulları'na bırakmışlardır” dedi.

“KÖKLÜ GEÇMİŞİMİZİN YENİ NESİLLERLE BULUŞMASI SAĞLANMALI”

Atabeygazi’nin adının yaşatılması ve genç kuşaklara tanıtılması için önerilerde bulunan Çonkor şu ifadeleri kullandı; “Atabeygazi (Kırkdirekli) Camii'nde bugün halen Cuma namazlarında kılıçla minbere çıkma geleneği sürdürülmektedir. Bu cami, fetihten çok sonra yapılmasına rağmen Fetih Camii olarak kabul edilmektedir. Bu gelenek sürdürülmeli, hatta her Cuma, imam minberde Atabeygazi'nin ismini zikrederek ona ve soyuna duada bulunmalıdır. Kastamonu'da sünnet merasimleri, erkekliğe adım atış ve askere uğurlama törenleri Şeyh Şaban-ı Veli'de olduğu gibi burada da yapılabilir. Her yıl hicri yılbaşı haftasında (Muharrem ayının ilk günlerinde), Atabeygazi'yi anma programı tertip edilmeli (TÜRKAV, 2014 yılında 1. Anma programını gerçekleştirmişti), halka ikramlarda bulunulmalı ve bu zatın Kastamonu tarihindeki yeri, genç nesillere anlatılmalıdır. Atabeygazi Camii ve Türbesi iyi korunmalı, doğal etkenlerden zarar görmemesi için bakım ve onarımı ihmal edilmemelidir. Atabeygazi'yi Tanıtma ve Eserlerini Koruma Derneği kurulabilir.  Atabeygazi Mahallesi'nin adı yaşatılmalıdır.Yedinci olarak,  Atabeygazi Medresesi'nin bulunduğu yerde şu anda Atabeygazi Ortaokulu (İmam Hatip) bulunmaktadır. Bu okul öğrencilerine Atabeygazi'nin tarihî kimliğini ve onun ülkülerini anlatacak programlar yapılmalıdır. Öğrencilere Atabeygazi bursu adı altında maddi destek verilebilir. Atabeygazi adına bir park yaptırılmalı ve bu parkta, Emir Kara Tekin'in, Atabeygazi ve onun soyundan gelenlerin, Candaroğulları beylerinin ve sonraki dönemlerde Kastamonu'ya hizmet etmiş büyüklerin büstleri yaptırılmalı, bunları tanıtıcı levhalar konulmalıdır. Kastamonu'da bazı sokak ve binalara Hüsameddin Çoban Bey adı da verilerek bu ismin de unutulması önlenmelidir. Onun torunu Muzaffereddin Gazi'nin türbesi (Sanat Okulu Caddesi'nde) de bir an önce yaptırılmalıdır. Son olarak, Kastamonu için hayatını feda etmiş veya emek sarf etmiş her Türk büyüğüne aynı saygı ve ilgi gösterilmeli, köklü geçmişimizin yeni nesillerle buluşması sağlanmalıdır” dedi.


Program, Prof. Dr. Saime İnal Savi Sosyal Bilimler Lisesi Edebiyat Öğretmeni Mehmet Uysal'ın kendi yazdığı 'Bizimdir' isimli şiirini seslendirmesinin ardından Kastamonu Belediyesi Muhtarlık Hizmetleri Müdürü Metin Ekici tarafından yapılan Hatim duası ve ikramla sona erdi. 

Kaynak:

İlgili Konular :
, , , ,
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum