Bu yaz “en sıcak yaz” olarak tarihe geçebilir
Avrupa Orta Vadeli Hava Tahminleri Merkezi (ECMWF) Copernicus İklim Değişikliği Servisi Direktör Yardımcısı Samantha Burgess, haziran ve temmuzdaki küresel sıcaklık rekorlarını takiben gelecek birkaç ay karasal alanların ortalamadan sıcak olmasının beklendiğini belirterek, "Bu yaz çok yüksek ihtimalle gördüğümüz en sıcak yaz olacak." dedi....
Burgess, küresel ısınmanın yol açtığı sıcaklık rekorları,
dünyadaki aşırı hava olaylarının sıklığındaki artış ve okyanuslardaki aşırı
ısınmanın nedenlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Küresel sıcaklık rekorlarıyla atmosferdeki sera gazı emisyon
yoğunluğu arasında doğrudan korelasyon olduğunu dile getiren Burgess, şu anda
küresel sıcaklıkların sanayi öncesi ortalamanın 1,2 derece üzerinde ve bunun
atmosferdeki karbondioksit ve metan miktarıyla doğru orantılı olduğunu anlattı.
Burgess, artan emisyonlar sonucu sıcak hava dalgalarının
yaşandığını vurgulayarak, "Haziran 2023, dünyada kayıtlardaki en sıcak
haziran oldu. Temmuzun ilk günlerinde tüm zamanların en sıcak günlerini yaşadık
ve Ağustos 2016'daki rekor sıcaklık değerleri aşıldı. Temmuzda en sıcak 3
haftalık dönemin ardından, Temmuz 2023 kayıtlardaki en sıcak ay oldu. Bu
eğilimler karşısında şaşırmıyoruz çünkü atmosferdeki sera gazı emisyonları
yoğunluğu arttıkça küresel sıcaklıkların da artacağını biliyoruz." diye
konuştu.
Ağustos ve gelecek birkaç ay karasal alanların ortalamadan
daha yüksek sıcaklık yaşanmasının beklendiğini aktaran Burgess, sıcaklıkların
ortalamadan yüksek olmasının dünyanın her yerinde aynı şekilde yaşanacağı
anlamına gelmediğini de söyledi.
Burgess, sıcaklık rekorlarına ilişkin öngörülerini şöyle
anlattı:
"İstatistikleri hesaplamamız için ağustosun sonuna
kadar beklememiz gerekir ancak kayıtlardaki en sıcak haziran ve temmuzda da
beklentileri aşan değerlerle en sıcak ayın yaşanmasının ardından, bu yaz çok
yüksek ihtimalle gördüğümüz en sıcak yaz olacak. Yılın bu zamanına kadar geçen
7 aya baktığımızda, her ayın aşağı yukarı en sıcak ilk 5 ay arasında, haziran
ve temmuzun ilk sırada olduğunu görüyoruz. Kuzey yarımkürede sonbahar ve kış
sıcaklığının bu eğilimde devam etmesi durumunda, 2023 de en sıcak olmasa da
kesinlikle en sıcak 3 yıldan biri olacak. Ancak bu sonbahar ve kış döneminde
göreceğimiz değerlere bağlı."
Kara alanlarının küresel ortalamadan daha hızlı ısındığına
işaret eden Burgess, diğer yandan deniz yüzeyi sıcaklıklarının da rekor
kırdığını dile getirdi.
Burgess, özellikle Kuzey Atlantik'teki sıcak hava
dalgalarının yaşandığını ve şu anda sıcak suyun Kuzey Atlantik'in batısına
doğru hareket ederek Kanada kıyılarına geçtiğini söyledi.
Akdeniz'deki deniz yüzeyi sıcaklığında da en sıcak
değerlerin kaydedildiğini ifade eden Burgess, "Beklenti, Akdeniz'deki
sıcaklık değerlerinin artmaya devam edeceği yönünde." dedi.
EL NİNO ETKİSİ
Burgess, dünyada El Nino koşullarının başladığını ve Peru ve
Ekvator kıyılarında El Nino'nun etkisiyle deniz yüzeyi sıcaklığının
yükseldiğini anlattı.
Bu sıcak suyun şu anda Pasifik üzerinden Avustralya ve
Endonezya'ya doğru hareket ettiğini aktaran Burgess, "El Nino etkisinin
artmaya devam edeceğini bekliyoruz. Küresel sıcaklıklar ve El Nino'nun gelişimi
arasında direkt bir korelasyon yok. Dünya çapında yaşanan sıcak hava dalgaları,
güneş radyasyonu ve sera gazı emisyonlarındaki artış, hepsi birlikte rekor
sıcaklıklara yol açtı." diye konuştu.
AŞIRI HAVA OLAYLARININ HER YIL TEKRARLANMA RİSKİ VAR
Dünya ısındıkça aşırı hava olaylarının sıklığı ve
yoğunluğunun giderek artacağını belirten Burgess, "Tam olarak tahmin
etmesi zor olsa da, aşırı hava olayları her yıl tekrarlanabilir. Bu olaylar
hiçbir zaman birebir aynı olmayacak ama daha fazla olacağını biliyoruz."
uyarısında bulundu.
Burgess, bu nedenle emisyonları hızla azaltmanın ve net
sıfır seviyesine çekmenin çok önemli olduğunun altını çizdi.
Paris Anlaşması'nda küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle
sınırlanmak üzere hükümetlerin taahhütte bulunduğunu anımsatan Burgess,
"Küresel sıcaklık artışı şu an zaten 1,2 dereceye ulaştı. Önümüzde çok
kısıtlı bir bütçe var." dedi.
Burgess, birçok hükümetin taahhütte bulunmasına rağmen
pratikte buna göre hareket etmediğini söyledi. Küresel sıcaklık artışının
haziran ve temmuzda 1,5 dereceyi geçici bir şekilde aştığını da belirten
Burgess, şunları kaydetti:
"Bu, Paris Anlaşması'ndaki 1,5 derece eşiğinin aşıldığı
anlamına gelmiyor. Bu eşik ancak uzun vadede, 10 yıl gibi bir sürede aşılırsa
bu anlama gelir. 1,5 derece eşiğini aşma ihtimali de var ama önlenebilen her
artışın önemi var. Alabileceğimiz tüm aksiyonlar bizi net sıfır emisyona daha
erken ulaştırabilir ve böylece iklimi dengeleyerek etkilerini azaltabiliriz.
İklimi ne kadar erken dengelersek, o zaman bu aşırı ve yıkıcı olayları
durdurabiliriz. İklimi tam anlamıyla dengeleyene kadar aşırı hava olayları yine
olacaktır ama en azından sıklığı ve yoğunluğu azalmaya başlayacaktır."
TEMMUZDA KÜRESEL ORTALAMA SICAKLIK 16,95 DERECEYLE REKOR
KIRDI
Copernicus verilerine göre, 6 Temmuz 17,08 dereceyle dünyada
kayıtlardaki en sıcak gün oldu.
Küresel ortalama sıcaklığın 16,95 dereceye ulaştığı 1-23
Temmuz günlerindeki sıcaklık değerlerine dayanarak, Temmuz 2023'ün kayıtlardaki
en sıcak ay olacağı hesaplandı. Daha önceki en sıcak ay 16,63 dereceyle Temmuz
2019'da kaydedilmişti.
Bu dönemde küresel deniz yüzeyi sıcaklığı da 20,9 dereceyle
en yüksek seviyeyi gördü.
Küresel ortalama sıcaklığın 16,51 derece olduğu Haziran
2023, kayıtlardaki "en sıcak haziran" olmasının yanı sıra en sıcak
7'nci ay oldu.
Kaynak: TRT HABER
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.