
Mehmet Şano güven tazeledi
Tarım Orman Çalışanları Birliği Sendikası (TOÇ BİR- SEN) Kastamonu Şubesi’nin 5’nci Olağan Genel Kurulu, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Tek liste halinde seçime giren TOÇ BİR- SEN Şube Başkanı Mehmet Şano, tekrar Şube Başkanlığı’na seçilerek güven tazeledi....
Genel Kurul’a AK Parti Milletvekili Metin Çelik, TOÇ BİR-
SEN Genel Başkan Yardımcıları Fikret Akdeniz ile Harun Sarıdoğan, Kastamu Orman
Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu, AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü, AK Parti Merkez
İlçe Başkanı Akif Güzel, çeşitli sendika başkanları ve kurum müdürleri ile
delegeler katıldı.
ŞANO; “DÜNYANIN
NERESİNDE İNLEYEN BİR YÜREK VARSA ORAYA İNSANLIK TAŞIYORUZ”
TOÇ BİR- SEN Şube Başkanı Mehmet Şano, TOÇ BİR-SEN’in hak namına, adalet adına çalışmaya ve mücadeleye davet eden irfan hareketi olduğunu belirterek; “Toç BİR-SEN, kim olduğuna bakmadan mazluma elini uzatan infak hareketidir. TOÇ BİR-SEN, öncü medeniyet, güçlü sendika, yeni Türkiye vizyonuna sahip idrak hareketidir. Dünyanın neresinde inleyen bir yürek varsa oraya insanlık taşıyoruz. Kazanımların mimarı, sosyal devrimlerin öncüsü, mazlumların hamisi ve çalışanların sözcüsü olarak kamu görevlilerinin, milletimizin, Türkiye’nin ve mazlumların sendikası olduk. TOÇ BİR-SEN olarak Türkiye geneli 50 bine yakın Kastamonu özelinde bin 100 üyeyle zirveye oturduk, liderliğimizi sürdürdük. Rabbim nasip eder sizlerde teveccüh ederseniz 5’inci Genel Kurulumuzdan sonrada aynı şevk ve aynı azimle siz değerli üyelerimize güçlü, dinamik enerji dolu ekibimizle hizmet etmeye talibiz. Hizmetin hızlı çözüm odaklı olması için ekibinde aynı ruhuna sahip olması gerekir. Bizler de bu konuda çok iddialıyız” dedi.
BAKIR; “TOPLAMDA 8
BİN 500 ÜYESİ OLAN KASTAMONU’DA BİR MEMUR- SEN AİLESİ VAR”
Memur- Sen İl Başkanı İrfan Bakır, memur sendikacılığın 90’lı yılların ilk yarısında kurulduğunu belirterek; “Memur- Sen kolay kolay kolay bugünlere gelmedi. Biz Kastamonu’da Memur - Sen’e 2002 yılında üye olduk. Binamız, araçlarımız, bilgisayarımız yoktu. Bugüne baktığımızda Kastamonu’da 8 bin 500, Türkiye’de 1 milyon 80 bin Memur-Sen ailesi, Tarım Orman Sendika’mız da Kastamonu’da ilk dördüncü, Türkiye’de de 5’inci büyük sendikamızdan bir tanesidir. Rahmetli Erbakan Hoca’mız ‘Bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar’ diyordu. Yani ‘Biz varız, bir de diğerleri’ var diyordu. Bizler hizmet ederken tabii ki de diğer sendikaların olmasını istiyoruz ama ne hikmetse Memur-Sen sahaya indiği zaman AK Parti’nin arka bahçesi, Kamu –Sen, Disk sahaya indiği zaman hiçbir yere bağlı değil sanki. Memur- Sen’e şimdiye kadar hiçbir siyasi müdahale olmamıştır. Bugün bin 100 üzerinde TOÇ BİR- SEN, bin 700 üyesi olan DİYANET- SEN, 2 bin 100 olan Eğitim BİR- SEN var ve 2 bin 200 olan bir SAĞLIK SEN ile birlikte toplamda 8 bin 500 üyesi olan Kastamonu’da bir Memur- Sen ailesi var” diye konuştu.
ÜNLÜ; “MEMUR-SEN VE
MEMUR-SEN’E BAĞLI SENDİKALARIMIZ DEVLETİNİN VE MİLLETİNİN YANINDA OLDU”
AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü, sendikacılığın önemi değinerek; “Sendikacılık siyasi parti çalışmalarının bir benzeri aslında, onlar da mücadele ederken inandığı değerler üzerinden, inandığı inançlar üzerinden çalışma yapıyorlar. Biz nasıl siyasi parti olarak sahada halkımıza hizmet etme anlamında çalışmalar yürütürsek, sendikalarımız da üyeleri üzerinden çalışmalar yapıyorlar. TOÇ BİR- SEN’e baktığımızda vefalı, cefakar çalışmalarıyla bir dava şuuruyla bugünlere geldi, kendini sürekli geliştirdi. Ortalığı yakıp yıkan, çözümü sokakta arayan sendikal çalışmaları maalesef Türkiye’miz çok gördü. Bizim Memur-SEN’e bağlı sendikalarımız gerçekten sendikacılığın nasıl yapılması gerektiğini, sendikacılığın aslında bir hak arayışının olduğunu ve üyelerinin haklarını nasıl masada nasıl savunulması gerektiğini en güzel örneklerini Memur-Sen ve Memur-Sen’e bağlı sendikalarımız en iyi şekilde verdi. Birçok kazanımı da sendikalarımız AK Parti döneminde üyelerine ve çalışanlarına kazandırmış oldu. Ne zaman Türkiye'nin başı derde düşse, ne zaman ülkemiz sıkıntıya girse bizim Memur - Sen ve Memur – Sen’e bağlı sendikalarımız devletinin ve milletinin yanında oldu. Burada afet yaşadık, yaşadığımız sel afetinde, sendikalarımızın üyeleri ve kurum çalışanlarını gece- gündüz sahada gördük” şeklinde konuştu.
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ
TÜRKİYE İDEALLERİNİ, SENDİKALARIMIZIN İDEALLERİ OLARAK GÖRÜYORUM”
Türkiye genelinde son dönemlerde yangınlarda bir artış
görüldüğüne işaret eden Ünlü; “Türkiye'deki bu yangınlara da koşan sendika
üyelerimiz, çalışanlarımız hep dediğim gibi ülkemizin yanlarında oldular; Allah
razı olsun. Biz bu sendikal faaliyetler yapan kardeşlerimizin her daim yanında
olduk, yanında olmaya devam edeceğiz. Ülkemizin 20 yılı aşkın zamanda elde
ettiği kazanımlar vardır ve bu kazanımları inşallah 2023 yılında daha farklı
bir noktaya hep beraber taşıyacağız. Ben, ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’ ideallerini,
sendikalarımızın idealleri olarak görüyorum. Ülkemizde her bireyin ideali
olduğu gibi bizim sendikal üyelerimizin de ideallerinin aynı olduğunu
düşünüyorum. Onun için bizim 21 yılda kazandığımız büyük kazanımların 2023
yılında daha da ileriye taşımak hepimizin boynumuzun borcu. Bugüne kadar bütün
mücadeleleri hep beraber yaptık mı, Allah’a şükür yaptık. Bu mücadele, ‘hakla
batılın, doğru ve yanlışın mücadelesi’ dedik ve hep hakkın yanında, doğrunun
yanında yer aldık. Bundan sonra çok önemli bir sürece giriyoruz.2023 seçimleri
adeta Türkiye’nin kurtuluş mücadelesinin olacağı bir dönem. Kimsenin birey olarak
tek başına kenara çekilip, ‘Ben olsam da olur, olmasan da olur’ diyeceği bir
dönem değil. Biz siyaset yapmanın yanında ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği
adına da bu mücadeleyi yapmak ve bu mücadeleyi sürdürmek durumundayız. Sakın
rehavete kapılmamamız lazım, sakın ‘Ben olsam da olur, olmasam da olur’ demeyin.
Çünkü, karşımızdaki güruh, 6 bilinen, 7 HDP,
8 FETÖ , 9 DHKP-C , 10 İsrail , 11 Amerika ve bu şekilde devam ediyor.
Onun için karşımızdaki bu zillete karşı duruşumuzu, net olarak göstermek
durumundayız. Bu seçim hepimizin seçimi. Sadece Cumhurbaşkanımıza
yükleyeceğimiz bir yük veya sadece partimizin alacağı bir yükün dışında
sizlerin vereceği destek son derece önemli, 2023 kazanımını hep beraber
belirlemiş olacağız” ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE AFET VE
YANGINLA MÜCADELE KONUSUNDA DÜNYANIN ‘BİRİNCİ ÜLKESİ’ DİYEBİLİRİZ"
Ünlü son olarak, ilimizin ormanın başkenti olduğunu ifade ederek; “Tarım anlamında da kendine özgü değerleri ve ürünleri olan bir ilde yaşıyoruz ve önümüzdeki süreçte hem ormancılık anlamında hem tarım anlamında ve diğer alanlarda bizim ve bakanlıklarımızın çalışmaları devam ediyor. Bununla ilgili tarımda sulama ve diğer çalışmalar, Devrekani’de yapacağımız Tarıma Dayalı Organize Sanayi Bölgemiz ki bu çok önemli; bununla ilgili çalışmalar milletvekillerimizin ve değerli bakanlarımızın çok katkıları var. Bunları da hayata geçirdiğimizde, diğer sel felaketinden sonra 100’den fazla köprümüz yıkılmıştı, bunların bir an önce yapılması gerekiyor, orman yollarımız çok zarar gördü ve bunun yanında devletimiz hızlı bir şekilde refleks göstererek bu adımları attı. İnanın sel felaketinde Kastamonu’ya yapılan yatırımlar, köy yollarımızı 5 defa yeniden sıfırdan yapsak o kadar para gidiyor ama Devletimiz tüm ihaleleri hızlı bir şekilde yaparak hızlı bir şekilde tüm yaraları sardı. Şuna inanıyoruz ki Türkiye afet ve yangınla mücadele konusunda dünyanın bence ‘birinci ülkesi’ diyebiliriz, bunu her alanda görüyoruz. Çünkü diğer ülkelerde meydana gelen afetlerde diğer ülkeler aciz kalırken bizim ülkemiz hemen en kısa zamanda bütün zararları ve afetin önlenmesi ile ilgili çalışmaları hızlı bir şekilde yürüttü” şeklinde konuştu.
AKDENİZ; "TÜM
OLUMSUZLUKLARA KARŞI MÜCADELEMİZİ VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
TOÇ BİR- SEN Genel Başkan Yardımcıları Fikret Akdeniz, kurulma mücadelelerinin 21’inci yılında örgütlü güçlerini ve hedeflerini artırarak sürdürdüklerinin altını çizerek; “Sendikacılıkta öncü olmaya devam ediyoruz. Teşkilatımız her geçen gün büyüyor. Allah nasip ederse 16’ncı yetki yılımızda da bu sayıyı 50 binlere varacak bir şekilde bu büyümemizi devam ettireceğiz. 1 milyonu aşan Memur- Sen kitlesi kendiliğinden olmadı. Her birinin altında alın teri, gayret ve bir mücadele azmiyle oluştu. Sendikacılık sadece özlük haklarında verilmiş bir çalışma değil, sendikacılık toplumun ana değerlerini de içinde barındıran bir mücadelenin devamıdır. Bu toplumun ana değerlerini kendi içerisinde özümsemiş büyük bir teşkilatız. Kendi içerimizde bunu özümsememiş olsaydık. Bu sayıya varabilmemiz mümkün değildi çünkü biz toplumun değerleriyle büyümeyi ve toplumun değerleriyle var olmayı nerede bir sıkıntı varsa toplumun ana değerleri ölçüsünde merkezime o değerleri alarak varlığımızı toplumda hissettirdik. Memur- Sen olarak uzunca bir süre başörtüsü sorunu yaşadık. Kimin nereden bize dayattığını bilemediğimiz bir problemdi. O sürecin iğrenti durumunu her birimiz ruhumuzda yaşadık. Aylarca eylem yaptık, yol almakta zorlandık. Memur- Sen girişimiyle 13 milyona yakın bir imza kampanyası başlatıldı ve bu imzayı atanlar sadece başı kapalılar değildi. Tüm toplum ikircikli durumunu bertaraf etmek için harekete geçti ve 13 milyon imza toplandı. Şu anda kamuda başı kapalı ve başı açık diye bir problem yok, inşallah bundan sonra da olmayacak. Biz büyük bir sivil toplum kuruluşuyuz ve gerek sosyal durumlara karşı olsun gerekse de darbelere karşı olsun her zaman için duruşumuz belliydi. 15 Temmuz’da da aynı duruşumuzu sahada hissettirdik çok şükür. Alnımız açık, başımız diktir. Bu başımızın dikliğiyle inşallah bundan sonra da tüm olumsuzluklara karşı mücadelemizi vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“270 KİŞİDEN OLUŞAN
10 AYRI BÖLGEDE KONUŞLANMIŞ MEMUR –SEN AFAD EKİBİ KURULDU”
Türkiye ve insanlık için büyük hedeflerinin olduklarını
belirten Akdeniz; “Sosyal hayata dair hedefimiz, büyük, güçlü bir Türkiye’dir. Masada
ve sahada kamu çalışanlarımızın en iyi şekilde temsil ediyor kazanımlarımızla
adımızı inşallah altın harflerle geçiriyoruz. Memur- Sen olarak bugüne kadar
bine yakın çalışanlarımızın lehine kazanıma imza atılmıştır. Türkiye gerek sel gerek deprem ve yangın bölgeleri açısında ciddi sıkıntılar
yaşadığımız bir ülke. Biz Memur- Sen olarak gerek insan kaynağı olarak gerekse
de maddi anlamda katkılarımızı her zaman veriyoruz. En son 270 kişiden oluşan
10 ayrı bölgede konuşlanmış Memur –Sen AFAD ekibi kuruldu. Herhangi bir durumda
şu anda 270 kişi hazır kıta beklemekte, yardımlarını akredite olmuş bir şekilde
yardımlarını götürebilecek bir ekibimiz var” dedi.
“SÖZLEŞMELİ
PERSONELİN KADROYA GEÇİŞ SÜRECİ İNŞALLAH GEÇİŞİ TAMAMLANMIŞ OLACAK”
Bir önceki toplu iş sözleşmesinde iki madde üzerinde çok
durduklarının altını çizen Akdeniz; “Biri 3600 Ek Gösterge konusu, ikincisi
sözleşmeli personelin kadroya geçebiliş sürecidir.2022 yılında 3600 Ek
Gösterge, sözleşmeli personelin kadroya geçebilişi sözü almıştık ve Resmi
Gazete’de yayımlanmıştı. 3600 Ek
Gösterge dört sınıf üzerinde konuşulmuştu, ‘Sadece dört sınıfa yapılması geri
kalan kamu çalışanlarının büyük bir kısmını da küstürecektir’ dedik ve çok
şükür Cumhurbaşkanımız dile getirdi tüm kamu çalışanlarını ilgilendirecek
şekilde ve ‘Bu çalışmayı genişletiyoruz’ dedi. Her bir çalışanımıza az ya da
çok bir yansıması oldu. Bu emek Memur-Sen emeği ve çalışmasıdır. İkinci konumuz
sözleşmeli personel olayı, 2011 ve 2013 yılları arasında sözleşmeli personeller
kadroya geçirilmişti. Şu anda yaklaşık 530 bin sözleşmeli personel istidamı
kamuda mevcut. Sözleşmeli personel gerek özlük gerek sosyal konular açısından
dezavantajlı durumları söz konusu. Bunlar daha önce çalıştaylar ile raporlar
haline getirildi, ilgili makamlar iletildi. Toplu sözleşme masasında da bu konu
gündeme geldiği için inşallah bu yıl komisyonlar kurulma aşamasında. Söz konusu
sözleşmeli personelin kadroya geçiş süreci inşallah geçişi tamamlanmış olacak”
şeklinde konuştu.
ÇELİK; “MUTFAK
ÇALIŞMASI DEVAM EDİYOR”
AK Parti Milletvekili Metin Çelik, sendikacılığın önemine işaret ederek; “Memur-Sen’de bu bağlamda memurlarımızın taleplerini hükümete iletme noktasında, bugüne kadar yapıcı ve yol gösterici sendikacılığı anlayışıyla ve bu noktada 20 yıldır Cumhurbaşkanımızın, hükümetimizin memurlarımızın lehine göstermiş olduğu irade ile birlikte memurlarımızın lehine ciddi kazanımlar elde edildi. Yıllar içerisinde konuştuğumuz hedefler farklıydı. Özlük hakları ile memurların taleplerinin zaman içerisinde bir bir hayata geçtiğini gördük. 3600 konusunda 5 milyon 300 bin memur ve memur emeklisinin ve tüm memur ve memur emeklilerine lehine olacak bir düzenlemeyi haziran ayında hayata geçirdik. 2023 Ocak ayından itibaren bunun olumlu etkilerini memurlar ve memur emeklileri görmeye başlayacaklar inşallah, hayırlı uğurlu olsun. Tabii bu noktada 3600 meselesinin başlangıcı ve sonra erişi arasında Meclis’ten kanunlaşma sürecindeki değişikler ve tüm memurları kapsaması adına çok önemli bir süreç yaşandı. Burada hem Memur-Sen hem de Cumhurbaşkanımız ve hükümetimiz, Çalışma Bakanlığımız ve Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak bizler gereken her neyse onu yapma gayreti içersinde olduk. Diğer bir konu ise sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi, 4C’liler 4B ye geçti, şimdi 4B’lilerin de 4A’ya geçirilmesi ile ilgili bir süreç var. Şu anda mutfak çalışması devam ediyor, görüşmeler sürüyor. İnşallah yılsonuna tahminim bu da hayata geçmiş olacaktır” diye konuştu.
“TÜRKİYE BİRLİK VE
BERABERLİK İÇERİSİNDE ÇOK SORUNUNU ÇÖZDÜ”
Memur- Sen’in bugüne kadar üyelerinin sorunlarını çözmek
için büyük çalışmalar yaptığını ifade eden Milletvekili Çelik; “Memur-Sen Türkiye’nin
yükselişine, güçlü Türkiye yolundaki ideallerine büyük katkı sundu. Biz bu
yolda ülke olarak çok badireler atlattık. Darbe teşebbüslerine maruz kaldık,
Gezi kalkışmasından tutun da 17/25 Aralık darbe teşebbüsü, diğer haksız
eylemler, demokrasi hayatını kesintiye uğramasına dönük haksız eylemlere karşı
Memur-Sen ailesi güçlü bir duruş sergiledi. Bu bağlamda hepinize ayrı ayrı
teşekkür ediyorum. Türkiye birlik ve beraberlik içerisinde çok sorununu çözdü.
Kat sayı ve başörtüsü diye bir zulüm vardı. 28 Şubat’ın, insanlarımızın
hayallerini ortadan kaldıran, büyük haksızlıklara neden olan o sıkıntılı ortamları
el birliği ile aştık. Bugün Kılıçdaroğlu helalleşmekten bahsediyor ama biz buna
dönük, biraz önce söylediğim konuların çözümüne dönük adım adımları hayata
geçirdiğimizde soluğu Anayasa Mahkemesi’nin önünde almıştık. Türk milleti, tüm vatandaşlarımız
o günleri unutmadı. Zaten bunların sadece dilindedir. Kılıçdaroğlu, ‘Biz seçimi
kazanırsak hiç kimseyi işten çıkarmayacağız’ dedi. İstanbul Büyükşehir
Belediye’sinde çalışan 14 bin emekçiyi haksız ve hukuksuz bir şekilde işten
çıkardılar. Kılıçdaroğlu da o sözünü yemiş oldu. Bu helalleşmenin de yalan
olduğunu, sadece milletin gözünü boyamaya dönük bir söylem olduğunu gösteriyor.
Bugün, PKK’nın siyasi uzantısıyla açık açık hareket ediyor. Sadece 6’lı masa
diyor ama Türkiye’ de bu masanın 7’li olduğuna kimsenin şüphesi yoktur. Şimdi
de KHK’lıları yerlerine iade edeceğiz diyor. Bunun süreçleri belli, biz bunun
mekanizmalarını kurduk. Bu kararları bundan sonra verecek yargıdır.
Kılıçdaroğlu kaset kumpasıyla kendini CHP Genel Başkanı yapan o iradeye borcunu
ödemeye çalışıyor, bu söylemler başka bir şeyi izah etmez. Dolayısıyla
milletimiz de bu söyleri de en iyi şekilde değerlendirecek ve kararını inşallah
doğru bir şekilde verecektir” dedi.
ÇELİK; “ENFLASYONA
KARŞI KORUMA SÜRECİNİ HAREKETE GEÇİRDİK”
Dünyanın 3 yıldır önemli süreçlerde geçtiğini vurgulayan Çelik; “Pandemi başladı ve ardından ekonomik krize dönüşen bir krizi yaşadık. Sonra ise bunun tuzu biberi sayabilecek Rusya- Ukrayna Savaşı’yla birlikte bu ekonomiyle ilgili dalgalanma süreci ayrı bir boyuta döndü. Dünyanın yaşadığı bu problem doğal gazda 20 kata varan artışa neden oldu, petrolde 3-4 kata varan fiyatlar görüyoruz. Bir taraftan enerji fiyatlarındaki bu aşırı artışlar, tüm sektörleri bir enflasyonist bir sürece doğru itiyor ve bu süreç halen devam ediyor. Türkiye bu dönemde zaten üretime dönük politikalarını daha hızlı bir biçimde hayata geçirmenin gayreti içerisindedir. Türkiye bu süreçte üretim gücünün kendisine kattığı avantajlarla hem Türkiye’yi büyüterek hem de ihracatını bugün 250 milyar dolar üzerinde çıkararak üretim, istihdam, ihracat ve büyüme eksenli politikasıyla en iyi şekilde atlatmaya devam ediyor. Bu enflasyonist süreçte çalışanlarımızı, memurumuzu, emeklimizi, asgari ücretlimizi, tarım ve hayvancılıkla uğraşan kesimlerimizi en güzel şekilde destekleyerek bu enflasyondan etkilenmemelerini düşen alım gücünü tekrar eski seviyesine verilen artışlarla getirerek bu enflasyona karşı koruma sürecini harekete geçirdik. Bundan sonra da tüm kesimler adına ne yapılması gerekiyorsa bunları gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.