“Türk Dünyası’nın birliği insanlık adına bir umut”;

“Türk Dünyası’nın birliği insanlık adına bir umut”

Kastamonu'da Türk Dünyası Günleri etkinlikleri devam ediyor. Bu sene 22’ncisi düzenlenen Türk Dünyası Günleri’nin açılış töreni Cumhuriyet Meydanı’ndaki gösteri alanında gerçekleştirildi....

Türk Dünyası Günleri’nin açılış töreninde konuşan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz;“Türk Coğrafyasında yükselecek müşterek sesin büyüklüğü hepimize heyecan vermektedir. Bu nedenle Türk Devletleri Teşkilatını önemli buluyor, bugün buradaki buluşmanın anlamlı ve değerli olduğunu düşünerek örneklerinin çoğalmasını arzu ediyoruz. Türk Dünyası’nın bir ver beraber olması, sadece Türkleri ilgilendiren bir durum değildir, aslında insanlık adına da bir umut olarak değerlendirilmelidir” ifadelerine yer verdi.

22. Türk Dünyası Günleri Etkinlikleri Açılış Töreni’ne MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, Türk Dünyası devlet temsilcileri, Vali Avni Çakır, Belediye Başkanı R. Galip Vidinlioğlu, İl protokolü ve çok sayıda vatandaş katılım sağladı.

VİDİNLİOĞLU; “ÜLKÜ OCAKLARIMIZ VAR OLSUN”

Belediye Başkanı R. Galip Vidinlioğlu gelen misafirleri selamlayarak konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Bu şehir öyle bir şehir ki Kütahya’yla birlikte Selçuklu’nun uç beyi. Bu şehir, Osmanlı’nın Üsküdar’a kadar uzanan sancak beyliği. Bu şehir Milli Mücadele’nin olmazsa olmaz şehri. Bu şehir, İstiklal Yolu’nun sahibi, İstiklal Madalyası’na sahip tek ilçenin olduğu şehir. Bu şehir Çanakkale’de en fazla şehit verenlerin diyarı. Hemen yanı başımızda duran Abdurrahman Paşa Lisesi, o dönem mezun verememiştir. Bütün öğrenciler tahtaya yazıp, izin isteyip, cepheye gitmişlerdir. Köyümüz vardır Ersizlerdere, eri yoktur. Hepsi şehit olmuştur. Bu şehir öyle bir şehirdir. 21 yıldır devam ettirdiğimiz geleneği bu sene çok daha geniş kapsamıyla hayat geçirmek istedik. Anmadan geçemeyeceğim. Süleyman Yücel Başkanım ve Turan Topcuoğlu Başkanımın devam ettirdiği ama bu işe çok emek veren rahmetli Kemal Çapraz kardeşimi burada anmak istiyorum. Geçen sene pandemi nedeniyle yapamadığımız 21’nci Türk Dünyası Günleri’ni kendi aramızda biz bize, kısıtlı imkanlarla kutluyorduk. Yıl 1985… Benim Fakülte için İstanbul’a gittiğim yıl. 8 bin nüfuslu bir ilçeden, 8 milyon nüfuslu bir şehre gitmiş, yürürken ayakları birbirine çarpan bir genç. Allah ocağımızı var etsin, Ülkü Ocaklarımız var olsun. Onlar olmasaydı belki o yola bu yola sapacaktık. Ocak sayesinde birlik beraberlik ruhunu, kardeşliği, ülküdaşlık ruhunu, paylaşmayı, memleket sevdasını, vatan sevdasını, devlet sevdasını, millet sevdasını öğrendik. 2 lafımız olsa biri devlettir biri vatan; biri millettir birisi bayrak. Onun için mukaddesleri öğrendiğimiz yer, mukaddeslere sahip çıktığımız yerdi ocaklarımız.  O günlerde düşler kurardık. Kardeşlerimizin sesini duyacağız diye uğraşıyorduk. O günlerden bugünlere geldik. Allah bin defa razı olsun” dedi.

“O GÜNÜN KUTSAL İTTİFAKININ ETE KEMİĞE BÜRÜNMÜŞ HALİNE BUGÜN CUMHUR İTTİFAKI DİYORUZ”

Konuşmasında Cumhur İttifakı’na da değinen Başkan Vidinlioğlu; “Her platformda söylüyorum ve söylemeye de devam edeceğim. 1991’de ‘ü de rahmetli olan; cennet mekan Başbuğum, Erbakan Hoca ve geçtiğimiz günlerde rahmetli olan Aykut Edebali’nin birlikte başını çektiği o kutsal ittifak, o zaman kökünü bu topraklardan almış 2 siyasi akımın, ittifakıydı. Aradan 30 sene geçti. O günün kutsal ittifakının ete kemiğe bürünmüş haline bugün Cumhur İttifakı diyoruz. İttifak nerede diyenlere ittifak işte bu meydanlarda! Allah’ın izniyle bu kadrolar, 2023’e de 2053’e de bizi taşıyacak kadrolardır. Çünkü bu kadroların ayakları bu topraklara basar. Bu kadrolar Türkiye’den başka, Turan’dan başka, mazlum milletlerden başka bir rüya görmezler. Ayaklarını bu topraklara basar ve pergel gibi açılarak hep bu toprakların düşlerini kurarlar. Onun için Cenab-ı Allah birliğimizi beraberliğimizi devam ettirsin” ifadelerine yer verdi.

“MİLLİ DEVLET GÜÇLÜ İKTİDAR İLE GÜÇLÜ DEVLET MİLLİ İKTİDAR BİR ARADA”

Galip Vidinlioğlu konuşmasını şöyle sürdürdü; “1991’den sonra köprüden çok sular geçti. Biz o gün esir Türk dünyası derken, ‘Hayal dünyasında yaşamayın olacak iş mi bunlar’ dendi. Ama bugün görüyoruz ki işte Türk Devletler Teşkilatı kuruldu, ete kemiğe büründü. Bundan sonrasında bizim artık aramızda fitne yok, fesatlık yok huzur var. Bundan sonramız artık Kızıl Elmaya. Allah’ın izniyle bütün engelleri aşa aşa, Cumhurbaşkanımızın, Genel Başkanımızın, Bakanlarımızın, milletvekillerimizin ve değerli başkanlık divanımızın birlikte çalışmalarıyla Türkiye’mizin önü açık. Eskiden dudak bükerlerdi çok inanmazlardı. ‘Milli devlet Güçlü iktidar’ sloganımız vardı. Şimdi hem milli devlet güçlü iktidar bir arada, hem güçlü devlet milli iktidar bir arada.  Allah’ın izniyle bundan sonra yürümeye devam edeceğiz.”

ÇAKIR; “TÜRK DEVLETLERİYLE KURDUĞUMUZ GÖNÜL KÖPRÜMÜZ DAHA GÜÇLÜ VE SAĞLAM”

Kastamonu Valisi Avni Çakır ise Kadim Türk coğrafyasının ülke ve bölgelerinin temsilcileriyle, Kastamonu’da bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu dile getirerek;  “Mensubu olmaktan onur duyduğumuz Türk ırkı, dünya medeniyet tarihine yön veren yegane ırklardandır. Tarihin her devrinde Dünya’da ilim, irfan, kültür ve medeniyetin ilerlemesinde Türkler çığır açan soylu bir millettir. Türkler özgürlüklerine düşkün, ram altına girmeyen, bağımsızlıkları uğrunda ölmeyi onur bilen, çağ açıp, çağ kapayan, tarih yazan güçlü bir millettir. Şüphesiz ki, İnsanlık tarihinde 20. Yüzyıl, pek çok önemli tarihsel gelişmelerin dönüm noktası olmuştur. 1. ve 2. Dünya savaşları başta olmak üzere iki kutuplu dünya düzeninde yaşanan soğuk savaş biz Türk coğrafyasını da derinden etkilemiştir. Sovyetler Birliğinin dağılması sonucunda 1990’lı yılların başında Türk Devletlerimiz Orta Asya coğrafyasında tarih sahnesine yeniden çıkmışlardır. Ülkemiz, milletimiz ve Türk devletleri arasında gönül köprümüz bu tarihten itibaren artık daha güçlü, daha da sağlamdır” dedi.

“TÜRK DEVLETLERİ VE ÖZERK BÖLGELERİNDEN GELEN MİSAFİRLERİMİZLE KALPLERİMİZ BİR ATACAK”

Vali Çakır, Orta Asya’dan, Balkanlar’a, Avrupa’ya kadar uzanan geniş coğrafyada Türklerin ekonomik, siyasi ve kültürel katkı olarak dünya tarihine yeniden yön verdiğini vurgulayarak; “Şüphesiz ki, Türk dünyasının gelişimi ve değişimi yakalamak için her türlü vasıtayı kullanarak bir araya gelmesi, bilgi ve tecrübe paylaşımı yapması, çağdaş dünyayla maddi ve manevi güç birliği yapması çok önemlidir. 28 ülke ve özerk bölgeden gelen misafirlerimizi, 800 yıldan beri Anadolu’nun kadim Türk şehri olan Kastamonu’da kültürel ve sanatsal etkinliklerimizle ağırlayacağız, türküler söyleyip, söyleşiler gerçekleştireceğiz. Bugün şehrimizde, Türk devletleri ve özerk bölgelerinden gelen misafirlerimizle kalplerimiz bir atacak, ülkülerimiz yeniden paylaşılacak.  Çok değerli konuklarımız, sözlerime burada son verirken başta Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu olmak üzere bu etkinliğin gerçekleştirilmesinde emeği geçenleri kutluyor, gönül coğrafyamızdan gelen siz değerli konuklarımıza şehrimize tekrar hoş geldiniz diyor, Türk Dünyası Günlerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum” ifadelerine yer verdi.

DURMAZ; “BELEDİYE BAŞKANIMIZ KASTAMONU’NUN DEĞERİNİN BİLİNCİNDE VE SORUMLULUĞUNUN FARKINDA”

Kastamonu’nun hizmetin en iyisini ve en güzelini hak ettiğini belirten MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz; “Hamdolsun belediye başkanımız, Kastamonu’nun değerinin bilincinde sorumluluğunun farkındadır. Belediyeler, hizmet etmenin ilk durağıdır. Belediye Yönetimleri milli şuur ve sorumluluk anlayışıyla çalışır, yaşadıkları şehre değer katmalıdır. Belediye Başkanları kendilerine emanet edilen şehrin, ihtiyaç ve beklentilerini sahip olunan imkanları dikkate alarak maksimum faydayı temin edecek şekilde yönetmeli, emaneti geleceğe lekesiz bir şekilde aktarmak zorunda olduklarının bilinciyle hareket etmelidir. Bizim üretken belediyecilik anlayışıyla belediyeler, şehri imar ederken nesillerimizi ihya edecek çalışmaların da içinde olmak zorundadır. Belediyeler bir yandan şehrin maddi imkanlarını temin ederken, diğer yandan sosyal projeler ve çeşitli etkinliklerle, kültürel erozyona karşı toplumsal bilincin ve milli hafızanın da merkezi olmalıdır. Bu açıdan belediyelerimizin adanmışlık anlayışıyla milli şuurla planlanmış etkinliklerini görmek bizleri hem memnun etmekte hem de gururlandırmaktadır. Bugün de burada üretken belediyecilik anlayışını en güzel şekilde uygulayan Kastamonu Belediye’mizde bir yandan turan ülkümüzü konuşacağız bir yandan da Atık Su Arıtma Tesisi Çocuk Bakım Evi ve Oyuncak Kütüphanesi, Budamış Dere Islahı, 3’ncü Etap Sokak Sağlıklaştırma, KASMEK, Huzurevi Yaşlı Bakım Merkezi, Park Bahçeler Yerleşkesi, Esentepe Mahalle Konağı, Şehit Öğretmenler Parkı, Semt Sahalarının açılışını gerçekleştireceğiz. Karaçomak Mesire Alanı’nın, Engelsiz Yaşam Merkezi’nin Toklu Tepe Mesire Alanı’nın, Hobi Bahçelerinin, Olukbaşı Yaşam Parkı’nın, Rauf Denktaş Yaşam Parkı’nın, Mehmet Akif Ersoy Mahallesi Kapalı Pazar Yeri ve Parkı’nın temelini atacağız. Açılışını gerçekleştireceğimiz ve temelini atacağımız tesislerin Kastamonu’muza hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Belediye Başkanımız R. Galip Vidinlioğlu’nu, çalışma arkadaşlarını, değerli meclis üyelerimizi, teşkilatımızı, emeği geçen her bir kardeşimi, hem bir ilki başararak bugünkü buluşmayı gerçekleştirmelerinden dolayı hem de şehre değer katan projeleri hayata geçirmelerinden dolayı tebrik ediyorum. Destek veren tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum. Bu güzel buluşmada bizleri yalnız bırakmayan teşrifleriyle coşkumuza destek olan her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

 

“TÜRK COĞRAFYASINDA YÜKSELECEK MÜŞTEREK SESİN BÜYÜKLÜĞÜ HEPİMİZE HEYECAN VERMEKTEDİR”

Türk devletlerinin bir gün yeniden birleşeceğine olan inancını kaybetmediklerini vurgulayan Durmaz; “Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türk’ün birliğine duyduğumuz özlemden Türk milletinin ayrı coğrafyalar düşmüş bağlarının, gün gelip tekrar bütünleşeceğine yönelik inancımızdan bir gün bile vazgeçmedik. Siyasetimizin her anı ve her yerinde, gençlik yıllarımızda duvarlara yazdığımız üzerine yeminler ettiğimiz Turan ülkesi çok önemli bir yer tutmuş . Merhum Ziya Gökalp’in vatan ne Türkiye’dir Türklere ne Türkistan Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir Turan seslenişi fikriyatımızın vazgeçilmez satırları olmuştur. Turan sevdasıyla yanıp tutuştuk. İçimizdeki Türklük sevdası hiçbir zaman coşkusunu kaybetmedi, turan ülküsü aklımızdan hiç çıkmadı, kızıl elma yürüyüşümüz hiç duraksamadı. Şükürler olsun bugün bu kutlu ülkümüz, Türk Devletleri Teşkilatıyla ete kemiğe büründü. Türk Coğrafyasında yükselecek müşterek sesin büyüklüğü hepimize heyecan vermektedir. Bu nedenle Türk Devletleri Teşkilatını önemli buluyor, bugün buradaki buluşmanın anlamlı ve değerli olduğunu düşünerek örneklerinin çoğalmasını arzu ediyoruz. Türk Dünyası’nın bir ver beraber olması, sadece Türkleri ilgilendiren bir durum değildir, aslında insanlık adına da bir umut olarak değerlendirilmelidir. Petrolün insan kanına tercih edildiği günümüzde, insanlığın onurunu kurtarmak yine Türk’ün vicdanı ve adaletiyle mümkün olacaktır. Bizim buna inancımız tamdır” dedi.

“BAŞBUĞUMUZ ALPARSLAN TÜRKEŞ’İN MİRASINA SAHİP ÇIKIYORUZ”

Sorumluluklarının bilincinde olduklarını vurgulayan Durmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Tarihimizin ve coğrafyamızın, bizlere yüklediği sorumlulukların farkındayız ve siyasetimizi de bu sorumluluk anlayışıyla yapmaktayız. Biz Türklüğün tarih sahnesindeki çağları aşan yolculuğunun Ötüken den başlayarak Anadolu’ya uzanan kutlu yürüyüşünü vatan ve bayrak aşkıyla toprağa düşen, coğrafyayı vatan kılan kahramanların yazdığı eşsiz bir destanın güçlü olduğunun bilinciyle hareket ediyoruz. Biz, 22 milyon metrekareye yayılan Türk coğrafya sının gururlu bir geçmişin zafer dolu tarihin, Türkçeyle Türk kültür ve düşüncesiyle varlığını muhafaza etmiş medeniyetin bugünkü temsilcileri olarak davranışlarımızı belirliyoruz. Orhun’dan bize ses veren Bilge Kağan’ın Bizans’ı deviren Sultan Fatih’in, ‘Geldikleri gibi giderler’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün, inancıyla yürüyüp, coğrafyaya sığmayan tarihin sesiyle konuşuyoruz. Sırf Türklük davasına sahip çıktığı, Turan dediği için tabutluklarda işkence gören Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in mirasına sahip çıkıyoruz. Liderimiz Devlet Bahçeli’nin ifade ettiği gibi Biz Türk asıllarının beka davasını sonuna kadar savunacağız. Biz Türk Milleti için her fedakârlığa her daim hazır olacağız. Tarihini bilmeyenler tarihine yabancılaşanlar, hatta tarihini inkâr edenler, tedavisi imkânsız, köksüzlük hastalığına tutulmuşlardır. Zaman zaman ne işiniz var Suriye’de ne arıyoruz Libya’da ne yapıyoruzAfganistan’da sorusunu soranlar, işte bu bahsettiğimiz, marazi kimlik ve kişiliklerdir. Bunlara rağmen hamdolsun, Türkiye Cumhuriyeti, kültür ve gönül coğrafyasının her bir köşesine elini uzatmakta, bir ve beraber olmanın mücadelesini vermektedir. Hamdolsun milli hafızamız diridir. Bugün bize düşen görev ortak kültürümüzden ve tarihimizden aldığımız mirası gelecek nesillere en güzel şekilde aktarmak ve onun daha da ileri götürülmesini teşvik etmektir. Ne mutlu Türk’üm diyene.” 




Kaynak:

İlgili Konular :
, ,
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum