“İşgal durana dek sefere devam”
İsrail'in, Gazze'ye insani yardım götüren ve "Rotamız Filistin, Yükümüz Özgürlük" sloganıyla yola çıkan Mavi Marmara gemisine 31 Mayıs 2010'da düzenlediği ve 10 Türk vatandaşının hayatını kaybettiği saldırının üzerinden 12 yıl geçti. Saldırının 12’nci yıldönümünde Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Kastamonu Şubesi Nasrullah Meydanı’nda açıklamalarda bulundu....
Mavi Marmara Özgürlük
ve Dayanışma Derneği sözcüsü Emre Yüksel yaptığı açıklamasında; “Mavi Marmara
yoluna devam etmektedir, Kutlu Sefer rotasını hiçbir zaman değiştirmemiştir.
Kandan ve gözyaşından beslenen işgal güçleriyle yakınlaşmayı kabul etmiyor
veFilistin Özgür olana dek, Mescid-i Aksa’daki işgal durdurulana dek seferimize
devam edeceğiz” dedi.
YÜKSEL; “FİLİSTİN’DE SİSTEMATİK BİR SOYKIRIM YAŞANDI”
Mavi Marmara Özgürlük
ve Dayanışma Derneği sözcüsü Emre Yüksel, yaptığı açıklamada;“Bu sefer adalet
ve kardeşlik için buluştuk.20. yüzyılın başlarında Ortadoğu’da ciddi
kırılmalar, bu kırılmaların getirdiği büyük değişimler yaşandı. Bölgenin hâkim
gücü Osmanlı’nın zayıflamasıyla; uzun yüzyıllardır adalet ve barış çınarı
altında yaşayan bu coğrafyada kanla işgal tarihi yazılmaya başlandı. Bu
süreçte; önce HıristiyanSiyonizm'i, ardından Yahudi Siyonizm’inin girişimleri
sonucunda dünyanın pek çok yerinden Yahudiler bölgeye getirilerek Filistinliler
yerinden edilmeye başlandı. Bölgeye gelen Siyonistler, manda rejiminin de
çabaları ile silahlı çeteler oluşturarak yerli halkı yerinden etmeye çalışmış,
kolonileşme faaliyetleri içine girmiştir. Etnik Temizlik diyeceğimiz bu süreçte
sistematik bir soykırım yaşanmış, yüz binlerce Filistinli yerinden edilerek
İsrail işgal devletinin kuruluşu ilan edilmiştir. Bugün geldiğimiz noktada
Filistin topraklarının neredeyse tamamı, apartheid İsrail rejiminin işgaline
uğradı. Kurulduğu günden itibaren bölgedeki hak ihlallerine devam eden İsrail,
uluslararası hukuku ayaklar altına alarak bölgede bitmek bilmez bir kriz
sarmalı üretmiştir. Bu kriz, sadece Filistin toprakları ile de sınırlı
kalmamış; dalga dalga tüm dünyayı etkisi altına alan bir virüse dönüşmüştür.
İsrail’in son yıllardaki karnesine baktığımızda, hemen hemen her gün ayrı bir
hak ihlali ve yerinden etme ile görülmektedir. Çocuk, yaşlı ve kadınlar
üzerinde uyguladığı sert ve acımasız politikalar ile milyonlarca insanın
yerinden edilmesi, evleri yıkarak toprakların işgal edilmesi, mabetlere
saldırarak din özgürlüğünün elinden alınması bu ihlallerden yalnızca
bazılarıdır. Filistinlilerin yaptığı insancıl gösterilere uyguladığı orantısız
güç ile binlerce gencin sakat kalmasına ve bir ömür boyu tekerlekli sandalyeye
mahkûm olmasına sebep oldu” ifadelerine yer verdi.
“ADALET; YAHUDİ LOBİSİNİN GİZLİ GÖRÜŞMELERİ İLE ENGELLENMEYE
ÇALIŞILDI”
Yüksel, İsrail’in sadece Filistin için değil, Türkiye içinde bir güvenlik sorunu olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti; “Son 70 yıldır Ortadoğu’da sadece problemden, kandan ve gözyaşından beslenen Siyonist işgal çeteleri, sadece Filistin için değil; Türkiye içinde bir güvenlik sorunudur. 2010 yılında insani yardım taşıyan Mavi Marmara Gemisine, uluslararası sularda yaptıkları hukuksuz saldırı ile 9 vatandaşımız şehit edilmiş, 1 kişi 4 yıl boyunca komada kaldıktan sonra şehit olmuştur. 56 insani yardım gönüllüsüde, ağır bir şekilde yaralanmıştır.Bu saldırı sonrasında yaşanan süreçte Mavi Marmara Derneği olarak tam 12 yıldır süren hukuk mücadelesine başladık. Ailelerimiz ve arkadaşlarımız adına ulusal ve uluslararası mecralarda yaptığımız kişisel başvurulara,gayri hukuki şekilde engel olunmaya çalışıldı. Mülkün temeli olan adalet; Yahudi lobisinin gizli görüşmeleri ile engellenmeye çalışıldı. Bağımsız Türkiye mahkemeleri, taraflı tutumu ile insanların hak ve hukuk arayışlarına engel üstüne engel koydu.Mavi Marmara saldırısından sonra apartheid İsrail güçleri, Türkiye’ye onlarca söz verdi. Gazze’de hala devam eden karadan ve denizden ambargonun kaldırılması, Kudüs’te bulunan Müslüman nüfusun taciz edilmesinin durdurulması,İslamen önemli kutsal mekanlarından biri olan Mescid-i Aksa’daki saldırıların önlenmesi ve Filistinlilere seyahat/ din özgürlüğü tanınması gibi yerine getirilmeyen onlarca sözler verildi.”
“MAZLUMDAN YANA OLMA
TAVRIMIZ DÜN OLDUĞU GİBİ BUGÜNDE DEVAM EDİYOR”
Mavi
Marmara Gemisi’nin 2010 yılında başladığı yolculuğuna hala devam ettiğini
belirten Yüksel; “Dünya’nın farklı ülkelerinden bir araya gelen ve farklı
dillere sahip 700 kadar yolcu, bundan 12 yıl önce Gazze’ye insani yardım
ulaştırmak için yola çıkmıştır. Mavi Marmara ile beraber 8 gemiden oluşan
Özgürlük Filosu, neredeyse her gün insan hakları ihlallerinin yaşandığı
Filistin coğrafyasını tekrardan Dünya’nın gündemine taşımayı başarmıştır. Bugün
geldiğimiz süreçte İsrail işgal güçleri, Filistin’in her bölgesinde uyguladığı yıkım
ve göç politikası ile bölgede daha fazla problem üretmekte ve kendi ırkından
başka bir millete yaşam hakkı tanımamaktadır.İyi bir insan olmanın verdiği
mazlumdan yana olma tavrımız dün olduğu gibi bugünde devam etmektedir.Buradan
şunu tekrar belirtmek istiyoruz,Mavi Marmara yoluna devam etmektedir, Kutlu
Sefer rotasını hiçbir zaman değiştirmemiştir. Kandan ve gözyaşından beslenen
işgal güçleriyle yakınlaşmayı kabul etmiyor ve şunu tekrardan
haykıyoruz.Filistin Özgür olana dek, Mescid-i Aksa’daki işgal durdurulana dek
seferimize devam edeceğiz ve mazlum coğrafyalar için her zaman ilk günkü
samimiyetle yola çıkmaya hazırız." ifadelerini kullandı.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.