Başesgioğlu'ndan Abdurrahmanpaşa Lisesi'ne devlet övünç madalyası talebi
Abdurrahmanpaşa Lisesi mezunu, eski bakanlardan Murat Başesgioğlu, Abdurrahmanpaşa Lisesi’nin 137’nci Yıl Kutlama Etkinlikleri kapsamında konuşma gerçekleştirdi....
Abdurrahmanpaşa
Lisesi'nin 137'nci kuruluş yıl dönümü törenlerinde konuşan Devlet Eski Bakanı
Murat Başesgioğlu, dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Abdurrahman
Paşa Lisesi'nin 1972 yılı mezunu olduğunu hatırlatan Devlet Eski Bakanı Murat
Başesgioğlu, ''6 Edebiyat A Sınıfı öğrencisiyim, 491 numaralı, o yıl şampiyon
olan futbol takımımızın takım kaptanıyım'' ifadeleriyle sözlerine başlayarak,
''Türk Milli Eğitiminin Ulu Çınarı, hepimizin mezunu olmakla övündüğümüz
lisemizin 137’nci Kuruluş Yıldönümünde birlikte olmaktan, bu nezih havayı
teneffüs etmekten bir mezun olarak gerçekten çok mutluyum. Mezunlarımıza
konuşma yapmam istendiğinde gerçekten heyecanlandım. Bu kürsüden size hitap
etmekten de büyük bir onur duyuyorum. Pandeminin
en ağır şartlarında büyük bir inançla kutlama yıldönümünü yapacağız diyen
Hazırlık Komitesine yürekten teşekkür ediyorum. Okul yönetimi, değerli çalışma
arkadaşları, öğretmenleri, öğrencilerimiz; hakikaten bu sene kutlama
hazırlıklarını olağanüstü, sıra dışı bir inançla yaptılar. İkinci teşekkürümüz,
geçmiş yıllarda tarihi binamızın bize tekrar iadesi noktasında zamanın Milli
Eğitim Bakanı sayın Selçuk’a ve değerli hemşehrim Mustafa Safran’a, o gün Bakan
Yardımcısı olan şimdiki Milli Eğitim Bakanımıza çok teşekkür ediyorum.
Hasretimizi sona erdirdiler sağ olsunlar. Bir diğer teşekkür Kültür
Bakanlığı’na. Yıllardır talebimiz olmamıştı, bu yıl bizi kırmadılar ve Kültür
Bakanlığı olarak ilk defa etkinliğimiz tanımış oldular ve destekte bulundular
onlara çok teşekkür ediyorum. Bütün sponsorlarımıza ayrı ayrı çok teşekkür
ediyorum. Kütüphanemize yaptığı katkılardan dolayı 29 Mayıs Üniversitesi’ne
teşekkür ediyorum. Türkiye’nin dört bir tarafından buraya gelen değerli
mezunlarımıza teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun onur verdiniz'' dedi.
Abdurrahmanpaşa
Lisesi'nin büyük bir camia olduğunu hatırlatan Başesgioğlu, '' Bugüne kadar bu kutlu
yuva 15 bin civarında mezun vermiş. Yakınlarımızı da katarsak 70-75 bin
civarında potansiyeli olan, büyük bir camiayız. Bir camia olmanın gereklerini,
bu camiadan doğacak sinerjiyi toplumun çeşitli sektörlerine yansıtamamışız.
Okulumuzun gelişimine de geri plan oluşturamamışız. Halbuki bizim gibi tarihi
misyona sahip liselerin geri planında hep sivil toplum yapılanması vardır.
Güçlü vakıfları, güçlü dernekleri vardır. Bizim sağ olsun mütevazı imkanlarıyla
savaşan derneklerimiz var, vakfımız da var ama bunu büyütememişiz, zaman
içerisinde üyeleri azalmış, istediğimiz fonksiyonu yerine getirememiş. Bu güçlü
camianın geleceğe kalıcı bir şeyler bırakması lazım. Biz 3 aydır
arkadaşlarımızla bunu tartışıyoruz ve geldiğimiz nokta şudur ki: Bu camianın
geleceğe güçlü bir şekilde kalıcı bir şeyler bırakması lazım. Burada gördüğümüz
cıvıl cıvıl çocukların istikbal mücadelesine yardımcı olmamız lazım. Bu okula
bir sorumluluğumuz varsa, bu kente sorumluluğumuz varsa... ''diye kaydetti.
Abdurrahmanpaşa
Lisesi'nin inşaatı sürecinde Kastamonu halkından 8 bin altın toplandığını
hatırlatan Başesgioğlu, ''Yani burası aslında halkın okuludur! Kastamonu Gazi
Mustafa Kemal Atatürk’ün Milli Mücadelesini ilk tanıyan illerden biridir, onun
da sebebi müsebbibi burasıdır, bu okul Milli Mücadele’nin karargahıdır.
Okulumuzun Milli Mücadeledeki gayretleri, 1’inci Dünya Savaşı’nda gayretleri,
cepheye giden büyüklerimizin hatırasının yaşaması için devletimizden talebimiz,
lisemizin Devlet Övünç Madalyası’yla taltif edilmesi. Bu olmazsa da başka bir
taltifle bu hak ettiği değerin bu okula verilmesini istiyoruz. Benim şahsen
girişimlerim var. Türk Dünyası Günleri’nde çok değerli çalışma yapılmış, orada
tüm şehitlerimizin künyesi var. Şu andaki yönetmelik gereği kurumlara değil,
kişilere veriliyor bunu aşacağız. Bizim gibi liseler de girişim yapıyor ama biz
onlardan ilerideyiz. Vakıf konusu… 1995
yılında değerli büyüklerimiz çok güzel düşünerek bir vakıf kurmuşlar. Kastamonu
Lisesi Eğitim Vakfı. Çok güzel hizmetler yaptılar, toplantılar yaptılar,
öğrencilerimize burs imkanı verdiler. Kurucularımızın bir kısmı vefat etti, ilgi
de azaldığı için artık vakfın hukuken yaşaması imkansız olduğu için mahkemeye
tasfiyesi için başvurulmuş. Biz o aşamada duydu, bunu belki yaşatabiliriz
dedik. Mezunlarımızla paylaşırız, ismi Kastamonu olan vakfın yaşaması gerekir
bunu kapattırmayalım derlerse herkes üzerine düşen ilgiyi gösterirse bu camia
bu vakfı yaşatır. Bugün iki saati aşan toplantı yaptık. Arkadaşlarımızın vakfın
yaşatılması noktasında hemfikirler. Bu konuda Mehmet Esen arkadaşımızı Genel Koordinatör
olarak tayin ettik'' ifadelerine yer verdi.
Başesgioğlu,
konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi;
''Vakfı
devam ettirsek de ettirmesek de bizim güçlü bir camia olmanın yollarını
aramamız lazım. Bunun odağına da öğrencilerimizi koymamız lazım. Yarından
itibaren bu çocukların akademik çalışmalarına biz nasıl yardımcı olabiliriz,
üniversite eğitimlerinde nasıl yardımcı olabiliriz, çalışma hayatında
istihdamda bu çocuklara nasıl yardımcı olabiliriz bunu düşünmemiz lazım. Bunu
yapan okullar var. Kendi aramızdaki iletişim ve dayanışmayı güçlendirmemiz
lazım. Yaşayan en eski mezunumuzdan şu anda mezun olacak öğrencimize kadar
aralığı doldurmamız lazım. Önerim her dönem kendi arasında iletişimini kursun,
teknolojinin imkanlarından yararlanalım. Birçok hedef var. Ama benim en son
gönlümden geçen hedef şu: Bu kadar tarihi birikimi olan bir lisenin Türk Milli
Eğitimi’ne mezun ettiği değerler dışında kurumsal olarak da katkıları olması
lazım. Belki biz görmeyiz ama bunun hayalini yaşamak ve adımını atmak da önemli
bir şey. Abdurrahmanpaşa Eğitim Kurumlarını inşallah bu camia bir gün kuracak.
Okul öncesinden üniversiteye kadar bunu yapmaya bu
camianın gücü var. İnşallah bu hedeflere ulaşılır. İlgimizi, dikkatimizi,
dayanışmamızı yaşatmamız lazım. Bu okul
bize sadece diploma vermedi. Bize çok önemli değerler kazandırdı. Kişiliğimize,
kimliğimize; Cumhuriyet’e ve bu ülkeye olan sadakatimizin kazanılmasında bu
muhteşem yuvanın çok emeği var. Ben
arkadaşlarla buluşuyorum, herkesin çok farklı görüşü var, doğal. Ama bu
memleketin, Abdurrahmanpaşa Liselilerin değişmeyen tek bir noktası var: Biz
doğar doğmaz kulağımıza beka yazılmış onun için bu coğrafyadan su içen hiç
kimseden vatan haini çıkmaz.''
Başesgioğlu,
konuşmasını şu hitapla sonlandırdı;
''Ey koca
çınar!
Bütün özlemimizle Türkiye’nin dört tarafından koşarak sana geldik.
Eminim ki gelemeyenlerin de ruhları burada.
Hepimiz haykırıyoruz: Seni asla unutmayacağız.
İrfan meşalesi asla sönmeyecek.
İsmail Dönmezlerden sonra bu şanlı meşalesini yükseltecek müdürler var,
öğretmenler var, öğrenciler var. Allah yollarını açık etsin. ''
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.