'Çiftçimiz üretemezse Türkiye aç kalır'
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günüyle ilgili görüntülü basın açıklaması yayınladı....
“Uluslararası
Tarımsal Üreticiler Federasyonu (IFAP) tarafından 1984 yılında 14 Mayıs Dünya
Çiftçiler Günü ilan edildi. Bugün, bazı ülkelerde ve ülkemizde çeşitli
etkinliklerle kutlanıyor” diyen Bayraktar, bugün vesilesiyle Türkiye Ziraat
Odaları Birliği ve Ziraat Odaları olarak sektörle ilgili görüşlerini ve
beklentilerini kamuoyuyla paylaştı. Bayraktar’ın basın açıklaması şöyle; “Hâlihazırda
tarım sektörünün en büyük problemi, girdi maliyetlerinin yüksekliğidir. Girdi
fiyat endeksiyle üretici fiyat endeksi arasındaki fark açıldı. Girdi fiyatlarının
yüksekliği üretimi olumsuz etkilemekte, üreticimiz daha az girdi
kullanmaktadır. Örneğin geçen senenin son çeyreğinde ve bu senenin ilk
çeyreğinde taban ve üst gübre kullanımında azalma olduğunu tespit ettik. Üreticilerimiz geçmiş yıllara nazaran daha az
gübre kullandılar. Bu durum bütün ürünleri etkilemekle beraber buğday arpa gibi
hububat ve bakliyat ürünlerinin üretimini olumsuz etkileyecektir. Gübre
fiyatları son bir yılda yüzde 300’e varan oranlarda zamlandı. Mazot fiyatları
yüzde 239, yem fiyatları ise yüzde 130’un üzerinde zam gördü. Bu durum sektör
açısından sürdürülebilir değildir.''
Dünya'da
pandemi, kuralık ile savaş nedeniyle gıda krizleri ve kıtlığın başladığını
hatırlatan Başkan Bayraktar, ''Birçok ülke, Çin başta olmak üzere gıda milliyetçiliği
yapmakta, gıda ürünlerini stoklamakta ve ihracatına sınırlamalar getirmektedir.
Bu koşullarda ülkemizin gıda ihtiyacını ithalatla karşılama imkânı yoktur.
İnsanımızı doyurmak için çiftçilerimiz üretmek zorundadır. Dünyada ve ülkemizde en büyük enflasyon kalemi
gıdadır. İnsanlar pahalı olduğu için gıdaya ulaşmakta zorluk çekmekte, bu da
kıtlık algısı yaratmaktadır.
Tarımsal
hâsıla yönünden Avrupa’da birinci, Dünya’da ilk 7 arasında olduğumuzu ifade
ediyoruz. Bu ülkenin tarımsal potansiyeline, bu gıda fiyatları yakışmıyor. Hem
üreticimizi hem de tüketicimizi bu tablo memnun etmiyor'' diye kaydetti.
Gıda
ürünlerindeki pahalılığın kıtlık algısı yaratmaması gerektiğini kaydeden
Bayraktar, ''Tarımsal potansiyelimizi harekete geçirmeliyiz. Bu manada
hükümetimizden özellikle girdi maliyetlerini azaltacak bir üretim teşvik paketi
açıklamasını bekliyoruz. Böyle bir açıklama üreticimizin moralini yükseltir.
Toprağına bağlanmasını ve üretimini artırmasını sağlar. Ayrıca üretimi bırakan
üreticilerinde tekrar üretime dönmesi sağlanabilir. Taşı toprağı ekelim
diyorsak, bir karış toprak boş kalmasın istiyorsak, üreticimizi ve üretimi daha
fazla desteklemeliyiz. Tarım nüfusu
hızlı bir şekilde azalıyor. Gençlerimizi kırsalda tutmak oldukça zorlaştı.
Kadın çiftçilerimiz üretimde olmazsa ülkeyi doyuramayız. Tarım sektöründe
çalışanların yaklaşık yarısı kadın çiftçilerimizdir. Ülkenin tarımsal üretimine
büyük katkı sağlayan kadın çiftçilerimizin yüzde 94,5’u Sosyal Güvenlik
Sistemine dâhil değildir. Gençlerimizin ve kadınlarımızın Sosyal Güvenlik
Kurumu primlerinin yarısının devlet tarafından karşılanması Sosyal Güvenlik
Sistemine girmelerini kolaylaştırır. SGK sistemine dâhil olan çiftçi sayısı 497
bine kadar düştü. Çiftçilerimiz asgari ücrete bağlı olarak artan primlerini
ödemekte güçlük çekiyorlar. Prim gün sayısını azaltarak ödeme gücüne
kavuşturulmaları gerekiyor. Çiftçimizi mutlu edemezsek, ülkemizi mutlu
edemeyiz. Çiftçimiz üretemezse Türkiye aç kalır. Tarlaya girerken de hasadını
yaparken de yüzü gülen çiftçi istiyoruz. Ülkemizde hasat dönemi başlıyor.
Hasadın bereketli olmasını diliyorum. Bu vesileyle bütün çiftçilerimizin 14
Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyorum.”
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.