“Hukuktan yoksun açıklama yapmak, akla zarar”;

“Hukuktan yoksun açıklama yapmak, akla zarar”

Kastamonu Belediye Başkanı R. Galip Vidinlioğlu, Başkanlık makamında, 26 Nisan’da ihalesi gerçekleştirilerek 100 milyon 350 bin TL’ye satılan Kuzeykent’te bulunan tartışmalı arsa hakkında açıklamalarda bulundu....

Arsa ihalesi üzerinden kendisini eleştiren Hikmet Erbilgin’e cevap veren Başkan Vidinlioğlu, konuşmasında; ‘Hem cahil olacaksınız hem de cahilken her şeyi biliyor gibi konuşacaksınız’ diyen Vidinlioğlu, “İl başkanı ihaleye alınmadığını, hakkının gasp edildiğini, Kastamonu halkının malının yağmalandığını, beytülmal diye gelenlerin devlet malını peşkeş çektiğini iddia edecek kadar izandan yoksun açıklamalar yaptı. 2886 Saylı Devlet Kanunu’nun maddeleri gayet açık. Hukuktan bu kadar yoksun, hukuktan bu kadar bir haber açıklamalar gerçekten akla zarar” ifadelerine yer verdi.

“KANUN GAYET AÇIK”

Belediye Başkanı Opr. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu gündem ile yaptığı konuşmasında şunları söyledi; “Ben belediye başkanıyım. Dolayısıyla benimle ilgili söylenen sözler de benim muhatabım, belediye başkanıdır. Ama isim zikredilerek meclis üyelerime bir takım sözler sarf edilerek siyasetin çekilmek istediği alanı gördükten sonra böyle bir açıklama yapmak da zaruri hale geldi. Çünkü hakarete varan açıklamalar var. İnsanlar bir şeyi bilmeyebilirler. Ama bilmediğini bilmek en kötüsüdür. Hem cahil olacaksınız,  hem de cahilken her şeyi biliyor gibi konuşacaksınız. İl Başkanı önceki gün tam bir şehir eşkıyası gibi bir kamu kuruluşu olan belediye binasına gelerek ihale odasını defalarca yumruklayarak, avazı çıktığı kadar dışarıda gürültü yaparak ihaleye alınmadığını, hakkının gasp edildiğini Kastamonu halkının malının yağmalandığını, beytülmal diye gelenlerin devlet malını peşkeş çektiğini iddia edecek kadar izandan yoksun açıklamalar yaptı. Tam körler sağırlar birbirlerini ağırlar modunda da televizyona çıkıp konuşmalarını yaptı. Ses kayıtları mevcut. Bazı yerleri alıp kafana göre monte edip video çekmek, videoyu sosyal medyada paylaşmak, aradaki yerleri kesip makaslama bu çok delikanlılığa sığacak bir şey değil. Şimdi ben buradan size 2886 devlet ihale kanunu, ihale kanunu parasal limitleri açık teklif usulü parasal limit 3562 TL, limit bu. Dolayısıyla burada çok açık bir şekilde ihalenin mecburen kapalı zarf usulü ile yapılacağı belirtiliyor. Kapalı teklif usulü ile yapılan artırma ihalelerinde geçerli en yüksek teklifin altında olmamak üzere oturumda hazır bulunan isteklilerden sözlü veya yazılı teklif alınmak suretiyle ihale sonuçlandırılır.  Ancak geçerli teklif sayısının üçten fazla olması durumunda bu işlem geçerli en yüksek teklif üzerinden oturumda hazır bulunan en yüksek üç teklif sahibi istekli ile bu üç teklif ile aynı olan birden fazla teklifin bulunması halinde ise bu istekler dahil olmak suretiyle yapılır. Komisyon uygun gördüğü her aşamada oturumda hazır bulunan isteklerden yazılı son teklifleri alarak ihaleyi sonuçlandırır. Bu husus ihale komisyonunca ikinci bir tutanakla tespit edilir. Teklif mektuplarını taşıyan iç zarflar açılmadan önce ihaleye katılacaklardan başkası ihale odasından çıkarılır. Bundan sonra zarflar numara sırası ile açılarak teklifler komisyon başkanı tarafından okunur veya okutulur ve bir listeleme yapılır. Bu liste komisyon üyeleri tarafından imzalanır. Kanun gayet açık. Efendim Milli güvenlik haricindeki ben her ihaleye girerim, cahilliğin her halinden belli. Senin iki tane Belediye Meclisi üyen zaten hukukçu idi. Partinin de hukukçuları vardır. Meclis üyesinin bir tanesi ayrıldı, Hakan bey geldi. Hoş geldi sefa geldi, İnşallah birlikte çalışacağız. Ama hukuktan bu kadar yoksun, hukuktan bu kadar bi haber açıklamalar gerçekten akla zarar” dedi.

 

“ERBİLGİN ÖNCE AYNAYA BAKIP KENDİ SİYASİ NEZAKETİNİ GÖZDEN GEÇİRMELİ”

Erbilgin’in edep hakkındaki açıklamalarına cevap veren Vidinlioğlu; “Meclisin saygınlığına gölge düşürecek diyenler arsa takaslarına imarı uygun olmadığı herkesçe biline alışveriş merkezlerine yeşil alanlara konut ve ticaret alanlarına dönüştürülerek talan edilmesine göz yuman kulak tıkayanlardır. 40 yıllık eğitimci benim Başkan Vekilim Mehmet Hocamı edep abidesi bir adamı edepten yoksun olarak ifade etmek edepsizliğin ta kendisidir. Asıl Sayın Erbilgin’i ben edebe davet ediyorum. Siyasi nezaketten uzak diyen adam her seferinde ben o nezaketli doktoru geri istiyorum, konuşmalarında diyen Hikmet Erbilgin önce aynaya bakıp kendi siyasi nezaketini gözden geçirmelidir. Devamla bizim siyasi kültür öğrenmek isterseniz dönüp Ankara Büyükşehir belediyesine dönüp İstanbul Büyükşehir Belediyesine dönün diyor, bakmanızı tavsiye ediyorum diyor, amma baktıracak yeri buldunuz yani kimin kiminle kol kola yürüdüğünü, kimin kiminle siyasi edep noktasında birlikte olduğunu millet çok iyi biliyor. Onun için sizin aklınız sizin olsun. Bizim aklımız bize yeter” dedi.

“BUNU ADI SİYASİ ÖNGÖRÜSÜZLÜK DEĞİL, BELKİ OLSA OLSA EKONOMİK ÖNGÖRÜSÜZLÜK DİYEBİLİRSİNİZ”

Otobüs fiyatları konusundaki artışa Hikmet Erbilgin tarafından kendisine yöneltilen eleştirilere de cevap veren Vidinlioğlu; “Beni siyasi öngörüsüzlükle suçluyor. Siyasi öngörüsüzlük diyor dolmuşa yaptığımız zamla ilgili, bunu adı siyasi öngörüsüzlük değil, belki olsa olsa ekonomik öngörüsüzlük diyebilirsiniz belki de ama bütün dünyanın etkilendiği doğalgaz ve elektrik fiyatlarından herkesin etkilenmesi çok doğal bir şeydi dolayısıyla benim son zam verdiğim tarihten üç yıl içinde verdiğim iki tane zam var zaten. İki tane zam var ve bu zamda da en son verdiğim zamdan sonra mazot fiyatlarına yüzde yüz zam geldiği halde benim öğrenci için verdiğim zam yüzde 17-18’dir. Sivil vatandaşlarımıza verdiğim zam yüzde 25 seviyesindedir. Bunu bir kısmını da belediye olarak ben tolere ediyorum. Hat ücreti almıyorum. Ayda 185 bin liradan da ben feragat ediyorum. Sırf vatandaşlarımız biraz daha rahat edebilsinler diye. Oranın buranın fiyatlarıyla kıyaslamanın çok anlamı yok. Çankırı’da 20 tane minibüs var. En fazla hat 10 kilometre. Bizin burada 32 kilometre olan hattımız var. Mesafeye göre ücret diyebilirsiniz, onunla ilgili de bir çalışma yapıyoruz. Fakat onun uygulanabilirliği biraz zor. Zaman alan bir şey belki ileride onu da İnşallah hayata geçiririz” dedi.

“KAPIYI TIKLAMADI YUMRUKLADI”

Hikmet Erbilgin’in sosyal medya hesabından yayınladığı video hakkında da konuşan Vidinlioğlu şunları söyledi; “Sosyal medya hesabından yaptığı o günkü ihale ile ilgili kapıyı tıkladım diyor, kapıyı tıklamadı yumrukladı. Arkasında yüksek sesle bağırmalar, arkasından bir daha kapıyı yumruklamalar, bu üç defa oldu, şimdi edep dersi vermeyi halk anlar, önce bir devlet adabını öğrensinler. Şehir eşkıyalığı yapmak kimseye yakışır bir şey değil.  Kendisi bizim hakkımız gasp etti diyor. Hakkını gasp ettiysem adliye orada. Cahilliğin orada belli olsun, resmileşsin, fakat buradan sana bir şey daha söylüyorum. İnşallah ve İnşallah aynı tavrını bir kez daha sürdürmezsin. Çünkü eğer öyle bir şey yaparsan eşkıyalığını iyice tescillemiş olursun. Zaten o günde yaptığın işleri tutanak halinde tutuk ve seninle ilgili buradan da canlı yayınlanan basın toplantısını aynı zamanda Sayın savcılarımızı göreve davet ediyorum. Başvurumuzu da yaptık. İhaleye asıl fesat karıştırmak ve ihaleye engel olmak durumunda olan Hikmet Erbilgin ve Merkez İlçe Başkanıdır, onun için Sayın Savcılarımızı da buradan bende göreve davet ediyorum.  Başkan Anayasal suç işliyor diyor, sen Anayasayı da bilmiyorsun, baba yasayı da bilmiyorsun. Senin bildiğin yanıldığına yetmiyor, cahilliğin her halinden belli. Burada konuşma metinleri var, sosyal medyadan yayınladıklarında büyük çoğunluğu kesmişler. Tabi burada Mehmet hocam aralarında geçen konuşmalar var. Onları zaten herkes biliyor, bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Körler sağırlar birbirlerini ağırlarlar bulmuş bir tane kanal oraya çıkmış. Her belediye arsa üretir ve satar. Bundan daha doğal bir şey yok. Geçtiğimiz dönemde Hikmet Erbilgin sen il başkanı değil miydin? 100 dönüm yer satıldı, takaslar hariç. 17 Huzur2’den daire satıldı, gıkın çıkmadı. O millet bahçesini 240 dönüme tamamlayacağım diye söz verilmiş yerleri vermedim. Belediye sonuçta bir kamu kuruluşu, devamlılık esas, ona rağmen hayır efendim ben vermiyorum. Seçim öncesi 240 dönüm Millet Bahçesi diye söz vermiştim. O sözümü ben tutacağım dedim ve 240 dönüme tamamladım. Hatta milletin bahçesi camisiz olmaz diye Kuzeykent’teki Ulu Cami’yi de Millet Bahçesi’nin içine dâhil ettik. 240 dönüm Millet Bahçesini ben yapacağım, yeşil alan olarak bırakacağım ama şehrin son yeşil alan ve ihale ile ilgili de olur olmaz laflar söylüyor. 9tane ihaleye giren var iken sen nasıl diyorsun açık ihale, 9 tane insan birbirinden farklı ihaleye giren kişi var, ya da kurum var şirket var, ya bunlar birbirinin hakkını yedirir mi. Herkese göstere göstere zarflar açılıyor, rakamlar okunuyor. Basın mensupları da seyredememişler de ihaleyi bana bir tane ihale gösterin. Basın mensuplarının da izlediği, muhalefet liderinin de izlediği, böyle bir şey olmaz ki, halk güvenmiş, seçmiş beni, sen güvenmiyorsun. Güvenmezsen güvenme seni güvenine ihtiyacım yok ki benim. Ben sana hiç güvenmiyorum ki.”

 

“BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU”

Söz konusu alan için CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin tarafından önerilen projeye atıfta bulunan Belediye Başkanı Vidinlioğlu; “Orası için; ‘Beton olmasın, şehrin son yeşil alanı’ diyor, ama sonra ‘Yurtla kültürel tesis alanı yapalım’ diyor. Güzel, fakat memlekette yurt alanına ihtiyaç yok. Bunu istiyorsanız Kredi Yurtlar Kurumu’ndan da Valilik’ten de, Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nden de teyit edebilirsiniz. En son güçlendirmeyle birlikte şehrimizin belki 10 sene yurt ihtiyacı olmayacak. Ama arkadaşın kafası nerede kaldıysa, yurt ihtiyacı olduğunu ifade ediyor. Velev ki yaptınız, beton olmasın diyorsunuz. O bahsettiğiniz kültürel tesisi alanıyla yurt binasını ahşaptan mı yapacaksınız? Orada hem diyorsun ki 50 bin metrekare inşaat alanı çıkacak, değeri şu diyorsun ama 25 bin metrekare inşaat alanını sen kendin öneriyorsun. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Birazcık tutarlı olun. Yine aynı şekilde TÜRGEV konusu var. TÜRGEV’in yurdunu Diyanet İşleri Başkanlığı’mız tamamlayacak. Konuşmamızda öyleydi. Kendileri gelip ‘Biz tamamlayalım’ dediklerinde biz dedik ki; ‘Diyanet İşleri Başkanlığı’yla bir görüşmemiz var, Onlar bu yurdu tamamlayacaklar. Son aşamaya geldik Artık TÜRGEV’le Diyanet İşleri Başkanlığı anlaştı. Bundan sonra start verilip, işler hallolacak.’ Bazı şeylerde tezvirata gerek yok. Siyaset doğru yapılmalı. Siyaset yalan üzerine inşa edilmemeli” diye konuştu.

“SİZİN BELEDİYE BAKAN ADAYINIZ ‘KATALOG YAPALIM DA KOPYA MI ÇEKSİNLER’ DEDİ”

Vidinlioğlu, Hikmet Erbilgin’in ithamları üzerine şu sözleri dile getirdi; “Halkın malını yağmalamakla, halkın malına mülküne saygılı olmamakla bizi itham eden, meclis üyelerine nezaketsiz davrandığımı ifade eden, azarladığımı ifade eden Hikmet Erbilgin. O olay şöyle oldu; Sevgili Sibel Karakaş, hep bir şeyler söylemek istediğinde bir baktım bizim katalogda seçim vaatlerimizden ne varsa öneri olarak bize sunuyor. Ben de ‘Memnun oldum, katalogdan sırayla takip ediyorsunuz, bizim projelerimizi bize öneri olarak geri sunuyorsunuz. Fakat meclis sorgu yeri değil ben buna izin veremem’ dedim. Sonuçta benim projelerimi bana satmaya çalışırsanız buna kim razı olur.                Patenti sizin, çalışmışsınız, emek vermişsiniz, proje üretmişsiniz ama projeniz muhalefet tarafından size öneri olarak geri getiriliyor. O kadar da ucuz değil bu işler. Bizim bir proje ekibimiz vardı ki müthiş bir ekipti. Şehir plancıları bile hayran kaldılar. 'Kastamonu, birçok ilin çok ilerisinde' dediler. Şimdi sizin, bırakın Kastamonu halkını, seçmenize bile saygınız yok. Bir tane broşürünüz mü vardı seçime girerken.  Bir tane projeniz, bir tane kataloğunuz mu vardı? Bir küçücük kâğıda basıp da biz şunu yapacağız mı dediniz?  Bize oy verin diye bir küçük broşür mü bastınız? Hiçbirini yapmadınız. Hatta sizin belediye Başkan Adayınız bununla ilgili ‘Biz katalog yapalımda kopya mı çeksinler' ifadelerini kullandı.

“BU KADAR KIRILMA BİR İNSANA ÇOK FAZLA”

Başkan Vidinlioğlu konuşmasını şöyle sürdürdü; “Çok sevmesem de hayatın gerçeği bu. Hikmet Erbilgin,  senin adayın Mustafa Öztürk değildi.Merkez İlçe Başkanının adayıydı. Bir tek gün Merkez İlçedeki seçim kampanyasına karışmadın. Seçimden sonra yaptığın ilk iş Merkez İlçe Başkanı’nı göndermek oldu. Arkasından gelen de gitti. Şimdi yeni Merkez İlçe Başkanının var. Kadın Kolları Başkanın gitti. Gençlik Kolları Başkanın gitti.En son zehir zemberek açıklamalarıyla belediye meclis üyen gitti. Sen hala utanmadan laf söylüyorsun. Özgür Bey'in yaptığı açıklamalar hala hafızalarımızdadır. İl kongresinde para dağıtarak başkan olduğuna dair açıklamada bulundu tık yok. Daha önceeski vekilimiz Murat Demir sordu, akabinde ben sordum açıkla Hasan Baltacı'nın danışmanlarını dedik, çıt yok. Sendikadan Merkez İlçe Başkanın maaş aldığını ifade etti tık yok. Hiçbirine cevap yok, bize siyaset dersi vermeye kalkıyorsun. Kendi Genel Başkanınla ilgili açıklamaların çarşaf çarşaf, partiye girmeden önce. Senin çizgini de biliyorum, dönüşmüş olabilirsin yaşla birlikte. Biraz daha ılıman hale gelmiş olabilirsin, sosyal demokrat olduğunu söyleyen bir partide siyaset yapmak istiyor olabilirsin. Fakat geldiğini çizginin neresi olduğu belli. Herhalde yaşlandın biraz daha sakin sularda siyaset yapmak istiyorsun. İyi güzel ama yani insan geçmişiyle de bir bütündür, bu kadar kırılma bir insana çok fazla” dedi.

“BİZ TAHSİN BABAŞ’LA SEÇİMDE YARIŞTIK, AĞZINI AÇIP TEK LAF ETMEDİN”

“Bizi Tahsin Babaş çizgisinden gitmekle suçluyorsun. Peki, sana soruyorum: Seçim boyu Tahsin Babaş ile ilgili bir tane ifade kullandın mı sen? Ben Genel Merkezimizin Genel Başkanımızın direktifleri doğrultusunda Cumhur İttifakı’na halel getirecek hiçbir söz sarf etmedim. AK Parti'nin de kurumsal kimliğine söyleyecek hiçbir şeyim yok asla da söylemem. Çünkü biz birlikte yol yürüyoruz ve geleceğin Türkiye'sini de Allah izin verirse birlikte inşa edeceğiz. Fakat tamamen partiden azade Tahsin Babaş'ın şahsıyla ilgili söylüyorum: bizi Tahsin Babaş’la kol kola yürümek ve onun izinden gitmekle itham ediyorsun. Biz Tahsin Babaş’la seçimde yarıştık. Ağzını açıp bir çift laf etmediniz. Hatta daha öteye gideyim Mustafa Öztürk Tahsin Babaş'ın Kastamonu Belediyesi'nin önünü çektiği Maslak Yapı kooperatifinin danışmanı. Mustafa Öztürk şimdi Başkan aday olmak istese benim karşımda,  istifanı ver öyle gel derim. O dönemde de çok kullanıldı, ben o ifadelerin hepsinden özellikle imtina ettim. Son 4-5 seçime bakın Cumhuriyet Halk Partisi'nin Kastamonu merkezde aldığı oy sayısı belediye başkan adayının aldığı oy sayısı 4 bin, 4 bin 500 limitindedir. Daha fazla değildir. Mustafa Öztürk'ün aldığı oy broşürsüz katalogsuz 11 bin 800’dür. Kim proje kim değil kim kiminle yol yürümüştür siz ona bakın. Bana laf demesi kolay. Ben her şeye rağmen Kastamonu halkının yüzde 50 teveccühüyle göreve gelmiş belediye başkanıyım. Onun içinde ne Kastamonu halkının benimle ilgili teveccühüne laf söyletirim, ne kendime laf söyletirim, ne belediye meclis üyelerime laf söyletirim, ne de Kastamonu belediyesine laf söyletirim.”

“BELEDİYE ARSA ÜRETİR SATAR, HİZMET VERMEK İÇİN BU GEREKLİ”

Bizi parsel parsel satmakla suçlayan itham eden Hikmet Erbilgin. Bana o soruyu da sordum cevap vermedin. Araç Belediyesi de sattı dedim. Daday Belediyesi de sattı dedim. Belediye arsa üretir ve satar. Hizmet getirmek için bu böyledir. Hele hele pandemi sürecinde belediye gelirlerinde azalma varken, hizmet verebilmek için elbette ki bir ekonomik döngüye ihtiyacınız var. Bunu sağlamanın da yolu paranız varsa yaparsınız paranız yoksa da bir şekilde para bulur yaparsınız. Ben 240 dönüm yeşil alan kazandırmışım, 16 dönümlük alanı satıyor diye evet satıyorum. 6 ay önce satıyorum demedin diyor. Satıyorum demedim, satmıyorum da demedim. Bununla ilgili nihai bir karar oturacağız arkadaşları biliyor değerlendireceğiz ve ona göre bir karar vereceğiz dedik.

 

“MADEM GİDERAYAKMIŞIM, DELİKANLIYSAN KARŞIMA ADAY OLARAK ÇIK”

Kastamall ile ilgili yaptığım açıklamayı söylemiş ve bugüne kadar da 20 milyonluk sattığını söylemiş doğru 20 milyonluk sattım. ‘Burası beyt'ül maldır, 1 kuruşun dahi nereden çıkacağı belli olmaz’ zırvaları ile ‘Dürüstlük satmaya devam etmekte’ diyor benim için. Vallahi benim çok zırvaladığım yok da senin her lafın zırva. Sen edep yoksunusun. Ahlak yoksunusun. Rahmetli Necip Fazıl, birisine kızdığı zaman kötü söz söylemek istediğinde ‘Çukur Adam’ derdi. Sende siyasetini Çukur Adam zaviyesinden yapıyorsun. Doğru şeyler yapmıyorsun. Siyaset yapacağım diye eğer bu tarz ifadelerin arkasına sığınıp ortamı germeye kalkıyorsan, ben senin gerdirdiğinden çok daha fazlasını gerdiririm. Ben de da laf çok ben edebimden dolayı bugüne kadar sesimi çıkartmadım, fakat sen hakaret edeceksin ben sana yanağımı uzatacağım öyle bir dünya yok Hikmet Erbilgin. Bundan sonra sen bana bir laf dersen misliyle sana cevap veririm. Bu lafların altında sen kalırsın. Seni siyasi nezakete ve terbiyeye davet ediyorum. Kastamonu Belediyesi ilk defa arsa satıyormuşçasına bu tarz ifadeleri söyleyeceksin, geçen dönem 100 dönüm yer satıldı, bir çıtın çıkmadı, ağzını açıp da bir çift laf edemedin. İki gün biri gelip gelip bana Kastamall diyorsun.Kültür Merkezi’ni yapmaya imkânın varsa 3 tane belediyene yap, kimse sana niye yapıyorsun demez.Bana giderayak diyorsun varsa sende delikanlılık ben gider ayakmışım ya çık karşıma aday olarak.

“KİMSENİN BENİ ELEŞTİRMESİNE GEREK YOK BEN BUNU ZATEN SÖLÜYORUM”

“Son yılların en yoğun kar yağışının yaşandığı ilimizde en ufak bir aksama dahi yaşanmadı. Lafa geldi mi işçi haklarından söz eden Hikmet Erbilgin benim işçilerime laf ediyor, aynen kendisine iade ediyorum. Şehrin alt yapısıyla ilgili bir problemimiz var. Bununla ilgili eleştiriye ihtiyacım yok çünkü bu konuda ben kendim söylüyorum. Şehir 1245 binde 2 buçuk kat büyüdü. Bu kadar büyümenin neticesinde de boruların kalınlıkları bu yükü kaldırmaya müsait değil. Suyu biraz tazyikle verdiğiniz zaman borular patlıyor. Eğer tazyiki biraz azalttığınız zaman bu sefer de üst katlara su çıkmıyor. Dolayısıyla belediye ekiplerimiz her gün 6-7 tane su patlağıyla mücadele etmek zorunda kalıyorlar.”

“İDDİALARIMIN HİÇBİRİNİ GERÇEKLEŞTİRMEDEN BIRAKMADIM”

“Şehrin geleceği yönünde ciddi adımlar attığımı ve bundan sonrasında da atacağımı biliyorum çünkü kendimi tanıyorum ben hayatımın hiçbir döneminde iddiasız olmadım ilkokuldan başlayan ve bugüne kadar gelen sürecinin hepsini de hep bir iddia sahibi oldum ve o iddialara mı da hiçbirini gerçekleştirmeden bırakmadım. Ben Kastamonu gibi bir ili Allah'ın izniyle o eski şaşaalı günlerine herkesin yüzünün güldüğü herkesin mutlu olduğunu sokaklarında cıvıl cıvıl çocukların oynadığı gençlerden geleceğe umutla baktığı bir şehir olması hayalimi yaşatacağım, bunun için çalışmalar yapacağım”

“BİR TARAFTA METREKARESİ 500 LİR BİR TARAFTA METREKARESİ 6 BİN LİRA”

Başkan Vidinlioğlu Kastamall ile ilgili şunları söyledi; “Kastamall, 4 milyon lira ile ihaleye çıkmıştı. Caminin değişikliği ile birlikte ederi 8 milyonu bulmuştu. Aslında camiye harcanan miktar 2 buçuktur. 5 civarında ihale bitmişti. Kastamall'ün sahipleri 7 buçuk, 8'lik bir harcama ile arsaya sahip oldu. 9, 9 buçuk dönümlük bir arsa ve 5 milyona biten ihale, bir metrekaresi 500 liraya falan geliyor. Diğer tarafta 16 küsur dönüm yer gitti, metrekaresi 6 bin lira. Biri 500 lira bir tarafta 6 bin lira. Orası şehrin göz bebeği bir yer orası da şehrin göz bebeği bir yer. Dolayısıyla bu kıyaslamaları yaparken ona göre yapmak lazım. KastaMall ile ilgili hesap yapıyordu diyor. Ben KastaMall ile ilgili yaptığım hesabımda doğruyum. Ben 9 buçuk dönüm yerin 5 milyona gitmesini eleştirdim. Daha yüksek rakama gitseydi elbette olabilirdi. Bugün 100 milyona sattığımız yer belediyenin cebine keş para olarak girecek. Kat karşılığı verdiğiniz zaman cebinize paranın ne zaman gireceği belli değil, her sattığınız yeri de ihaleyle satmak zorundasınız. Dolayısıyla bu para size 3 yılda mı, 4 yılda mı, 5 yılda mı dönecek belli değil. Bugünün 100 milyonu daha kabul edilebilir bir rakam. İyi rakama da sattık. İnşaat maliyetlerini falan da göz önüne aldığınızda hesabı yanlış yapıyor, hesap kitap da bilmiyor zaten. Değerlendirme uzmanıymış, 250 milyon eder diyor. 250 milyon ederse, hala imza yetkisi bende, ihaleyi iptal yetkisi de bende. Sen 250 milyon dediğin yere ben memleketi razı ederim, al sana 200 milyona veriyorum, gir ihaleye. 250’ye de değil 200’e veriyorum. Daha öteye gideyim Hikmet Erbilgin, 150 milyona veriyorum alıyor musun? ‘Orayı bana verin de’, ee ne yapacaksın? ‘Ben yapacağımı yapayım Belediye’ye para kazandırayım’ Yok ya. Eskiden çocukları kandırmak için bayram harçlığını sana deve yapıvereyim falan derlerdi. Maşallah yani, bu yaşta bu zeka, Allah selamet versin. Almak istiyorsan kardeşim, madem büyükşehir belediyeleri arkanda, burası da çok para getirecek bir yer, bastır parayı al. Elinden tutan mı var. Hem ihaleye de girmiş olurdun böylece. Hani beni ihaleye sokmadılar diyorsun ya, girerdin böylece. Arttırabildiğin kadar da arttır elinden tutan mı var? Her lafı diyorsun, kanunsuz işten nizamsız işten bahsediyorsun… Bir kere de git bizimle ilgili suç duyurusunda bulun. Al boyunun ölçüsünü. 55 yaşındayım, Allah’a şükür dünyevi de hırsım olmadı. Benim ismim her zaman sıfatımın önündedir. En çok anıldığım şeyler de anketlerde de çıktı; hep dürüst, sözüne güvenilir birisi olmakla ön plana çıkıyorum. Allah’a şükürler olsun. Sırtımda kamburum yok. Onun için ben gayet rahatım. Derdi olanlar düşünsün.”

“BUNDAN SONRAMIZDA ÖNÜMÜZÜ DAHA NET GÖREBİLİYORUZ”

Belediyenin borçları hakkında da konuşan Başkan Vidinlioğlu; “Borçlarımızda her şeye rağmen azalma var. Çok büyük miktarlarda değil ama. Biz belediyeyi aldığımızda ilk açıkladığımızda 80 küsur gibi bir rakam açıklamıştık. Ama sonrasında biliyorsunuz fatura kesilmeye devam ediyor ve gelen faturalar devam ediyor. Onlarla birlikte rakam 145 milyon seviyelerine çıktı. Bu kadar hizmet ürettik, herhalde bunun daha altında borcumuz var. Bir taraftan hizmet verirken bir taraftan da borç kapatıyoruz. Hele hele iki yılın pandemiyle geçtiği bir süreçte, gelen rakamların yüzde 40-50’lere düştüğü dönemde borcu köreltmek bile ciddi bir başarı. İnşallah bundan sonramızda önümüzü daha net görebiliyoruz.  Arsa satışını borcu kapatmak için kullanmaktan ziyade yapacağımız hizmetlere harcamayı yeğliyorum. Borç bir şekilde kademeli kademeli ödeniyor. Belki bir kısmını acillere ödeyebiliriz” diye konuştu. 

“BORCUMUZU, SON BASIN TOPLANTISINDA 114 MİLYON TL’YE DÜŞÜRDÜĞÜMÜZÜ SÖYLEMİŞİZ”

2019’da geldiklerinde harcanacak paranın olmadığını belirten Başkan Vidinlioğlu; “6 ay önce de ödenmemiş rakamlar vardı. Esnaf kan ağlıyordu, ne yapsaydık? Bir miktar kredi kullandık ve esnafımızı rahatlattık. Bu eleştiri konusuysa ben bunu göğüslemeye hazırım. Kusura bakmayın, seçimde paralar harcanmış, kimseye de para ödenmemiş, bir altı ay daha bekleyin deme gibi bir şansımız yoktu. 2019 yılının bütçesi bitmişti. Arkasından da pandemiye denk geldik. Pandemide o kadar özveriyle çalıştık ki vatandaşımıza dünya kadar da maske-eldiven vesaire dağıtıp herkesin yanında olmaya gayret ettik. Dolayısıyla onları da kendi bütçemizi oluşturup yaptık. Çok şükür artık bir rutine bindiğimizi söyleyebilirim. Borçta da azalma var. Son basın toplantısında 114 milyona düşürdüğümüzü söylemişiz, şimdiki net rakam nedir bilmiyorum ama borçta azalma yapmıştık, inşallah bundan sonra daha azalma yaparız. Kastamonu Belediyesi’nin gelirlerini arttıracak bir şeyler yapmak lazım. Zengin bir belediye değiliz, kirada çok mülkümüz yok. Onun için Belediye’ye sabit gelir getirecek yerlere ihtiyacımız var. Benim de bütün derdim bu. İnşallah bu konuda da çalışmalarımızı yapıyoruz. KASMEK’in 4 katını elden geçirmiştik, son 2 katını da derleyip toparlayacağız. DSİ’den barajı kenarını aldık, sözleşmemizi yaptık; orayı Belediyemiz bünyesinde işleteceğiz. Özel İdaremizden Toklutepe’nin olduğu 60 dönümlük yeri aldık orayı da inşallah çalışmalarımıza da başlattık derli toplu hale getireceğiz, şehirde herkesin nefes alacağı yerlerin sayısını arttıracağız. İnsanların ailesiyle rahat rahat gidip dinlenebileceği yerler oluşturmak yönünde sosyal belediyecilik anlamında biz de çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. 

“HİÇ KİMSE TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’Nİ AŞAĞILAYACAK, HOR GÖRECEK İFADELERLE ÖNERGE VEREMEZ”

Başkan Vidinlioğlu son olarak ülke gündemindeki siyasete değinerek şunları kaydetti; “Memleketin yağmalanmasından bahsedenler, memleketin ali menfaatlerinden bahsedenler, memlekette ne kadar hepimize aykırı gelebilecek ifade varsa onu sarf edenlerle kol kola yürümeye devam ediyorlar. Ne Sezgin Tanrıkulu’nun açıklamalarına bir çıt çıkardılar ne de meşrebince hareket ediyor o da Gazi Meclis’in içinden hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni aşağılayacak, hor görecek ifadelerle önerge veremez. İsmi kendinden menkul HDP’li vekil, her ikisin de huzurlarınızda kınıyorum. Fakat Cumhuriyet’i kuran iradenin, büyük Gazi’nin partisinin de bu tarz şeylerle anılmasından çok üzgün olduğumu ifade etmek istiyorum. İnşallah aklı selim galip gelecektir. İnşallah memleketin aydınlık geleceğinde bizler olacağız. Biz memleketimizi, milletimizi, devletimizi karşılıksız seviyoruz. Bu her şeyin üstündedir.” 

Kaynak:

İlgili Konular :
, , ,
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum