'Asgari ücret 170 liraydı...';

'Asgari ücret 170 liraydı...'

AK Parti Milletvekili Metin Çelik, Şoförler ve Otomobilciler Odası Genel Kurulu'nda konuştu. Ekonomi ve sağlık alanındaki faaliyetlerine vurgu yapan Çelik'in iktidara geldiklerindeki akaryakıt fiyatlarıyla o dönemin asgari ücretini kıyasladığı ifadeleri de çekti....

''Burası bir genel kurul, sizler burada; önümüzdeki dört yılda sizleri temsil edecek, sizlerin sorunlarıyla ilgilenecek bir başkan ve yönetim kurulu seçeceksiniz. Buranın vahametine aykırı bir konuşma yapmak istemem ama maalesef benden önce konuşma yapan CHP Milletvekili, sanki benim söyleyeceklerimi benim adıma söyleyip, bir ön alma yapmak istedi.  Algılar, hiç bir zaman gerçeklerin önüne geçmez. Siz, algıyla bu ülkede bir şeyler yaptığınızı zannedersiniz ama bir gün o gerçek gelir, o algıları yıkar, siler, süpürür. Biz buna gönülden inanıyoruz.''

''Hep, Türkiye battı, insanlar açlıktan ölüyor derler. Bir sıkıntıdan geçtiğimizi hepimiz biliyoruz değil mi? Bunu hepimiz kabul ediyoruz zaten. Son dönemlerde Dünya bir sıkıntıdan geçiyor. Bu sıkıntı, Dünya'yı hem sağlık açısından kasıp kavurmuş, hem de arkasından gelen ekonomik krizle, Dünya'nın en değerli ülkeleri, bugün bizden daha fazla sorunlarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Diyorsun ki; 'Yüzde 7'ye çıktı... Yüz liralık bir hizmet 107 liraya çıktı. Ama o ülkelerde faiz yüzde sıfır. Enflasyon, 30-40 yıldır yüzde 0'la bir arasında Amerika'da, Avrupa Birliği ülkelerinde, İngiltere'de... Orada fiyatlar sabitken, enflasyonun yüzde 7'ye çıkması demek, her şeyin allak bullak olması demek. Enflasyon, bizde ortalama yüzde onlardaysa, bunun yüzde 70'lere çıkması demek. Biz de bundan etkilendik. Biz, Dünya'dan ayrı değiliz. Dünya'dan bağımsız, kendi içerisine hapsolmuş bir ülke değiliz. Dünya'ya entegre bir ülkeyiz. Dolayısıyla bizim etkilenmeme gibi bir şansımız zaten yoktu. Biz, milletimiz bu durumdan en az zararla yoluna devam etsin diye gereken önlemleri alıyor, almaya devam ediyoruz.''

''Ne yaptık? Yaklaşık 160 milyar liralık bir süspansiyon gerçekleştirdik. Dünya'yı bu ekonomik kriz birinci olarak enerji fiyatlarındaki sıkıntıyla vurdu. Doğalgaz  altı katına çıktı. Ocak'tan Eylül- Ekim ayına gelindiğinde doğalgaz fiyatlarının Dünya'da 5-6 kat arttığını görüyoruz. Bugün, doğalgaz Dünya'da elektriğin en üretildiği hammaddesi demektir. Çin gibi bir ülke şuanda fabrikalarını çalıştırmıyor, çalıştırsa bile doğalgaza ulaşım sıkıntısından dolayı haftada belki 2-3 güne düşürdü. Türkiye, harıl harıl çalışıyor, üretiyor. Türkiye, Dünya ihracatından aldığı payı bugün, 2002'ye göre iki katından fazla arttırmış. 19 yıl önce bu üretim pastasından Türkiye, 200'de bir pay alırken,  şuanda bu payını    yüzde 1,1'e yükseltti. İki katından fazla payımızı arttırdık. Böyle olunca ne oluyor, 36 milyar dolarlık ihracatımızı , yıl sonu itibariyle 225 milyar dolara getirirken ne oluyor? İşte o tırlar, kamyonlar, Türkiye'nin bölünmüş yollarında harıl harıl çalışıyor. Sizler çalışıyorsunuz. Ha zorluklarımız var. Ama bir örnek vereceğim. Bunu akaryakıt şöyle ucuz ucuz demek için söylemiyorum. Elbette daha iyisini yapmak isteriz. Daha uygun şartlarda hem vatandaşlarımıza hem şoför esnafımıza sağlamak isteriz ama bu şuan bizim elimizde değil. Biz, kendi tükettiğimiz akaryakıtın şuanda yüzde dokuzunu üretiyoruz. Bu yıl yeni kuyuların açılmasıyla birlikte yüzde 8'lik oran, yüzde 9'a çıktı. Zamanında kapatılan kuyuları şuanda açmaya devam ediyoruz. Türkiye, çok büyük bir doğalgaz kaynağı buldu. CHP Milletvekili arkadaşlar, bir hayırlı olsun demekten maalesef acizler. Ya bir hayırlı olsun diyin. Ülkemizin geleceği için çok önemli. Şuanda borular döşeniyor, 2023'te kullanmaya başlıyoruz. 2026'da tüm evlerimizde kullanacağımız doğalgaz, inşallah kendi öz kaynağımızla ürettiğimiz doğalgaz olacak.''

''2002'de akaryakıt fiyatları, bir asgari ücretli, aylık ücretiyle yaklaşık 100 litre akaryakıt alabiliyordu. 1,50 lira civarındaydı. Asgari ücrette de o zaman 170 lira civarındaydı. Şuanki asgari ücret  rakamlarıyla 300 litreden fazla akaryakıt alabiliyoruz. Yaklaşık, üç katından fazla bir alım gücünde iyileşmeden  bahsediyordum. Bunun daha iyisini yapmak için mücadele edeceğiz. Kendi öz kaynaklarımızı bulmak için mücadele edeceğiz. Birileri, Türkiye'yi umutsuzluğa sevk etmeye çalışsın, biz; Türkiye'yi o ihracat rakamlarımızı daha da arttırarak, hem sizlerin kazanması hem de istihdama katkı sağlaması için inşallah çalışmaya devam edeceğiz. Algılar, gerçeklerin önüne hiç bir zaman geçemez. Türkiye'de işsizlik rakamları aşağıya doğru gidiyor. Dünya'da yukarı doğru gidiyor. İstihdam rakamları, Türkiye'de yukarıya doğru gidiyor, Dünya'da aşağıya doğru gidiyor. Niye? Üretim ve ihracatta yaptığımız atılım, bütün bunları sağlıyor.''

''Esnaflarımızla ilgili çok önemli düzenlemeler yaptık. 850 bin, basit usule  tabi esnafımızı, vergiden muaf tuttuk. Hayırlı uğurlu olsun. Memur, işçi ayrımı gözetmeksizin tüm çalışanlarımızı 60 bin TL'ye kadar gelir vergisinden istisna tuttuk. Bütün bunlar, hem işverenlerimizin daha rahat çalışmasını sağlayacak hem de işçi ve memurlarımızın alım gücünü arttıracak. Esnaflarımızın kredi yönünden desteklenmesi var, esnaf kefalet kooperatiflerimizle halk bankası aracılığıyla, faiz oranlarının yarısını devletimiz karşılıyor. Sanıyorum şuanda yüzde 8'ler civarında sunulan kredi imkanlarının bir o kadarını da maliye hazinemiz süspanse ediyor. 2022 yılında, tahmini olarak esnafımızın işini geliştirebilmesi adına, ucuz kredi imkanına kavuşabilmesiyle ilgili yaklaşık 60 milyar TL'lik, bir kredi harcı ön görülüyor. Bununla ilgili de hükümetimizin süspanse miktarı yaklaşık 5 milyar TL olacaktır.''

''Sağlıktan da konuşalım, bu olan biten milletin gözünün önünde olmadı mı?  Bu İtalya'da, İspanya'da hastanelerin koridorlarında yerlerde yatanları görmedik mi? Bunları benim söylememe dahi gerek yok ama. Burada tam tersi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. AK Parti geldiği yıldan bu tarafa sağlıkta yaptığımız büyük dönüşümün faydasını hem geçtiğimiz dönemde gördük, hem de bu pandemi krizinde faydasını gördük. Bu arkadaşlar, şehir hastanelerine karşıydılar. Şehir hastanelerinin en büyük faydasını milletimiz gördü. Artık, 'Biz şehir hastanelerine karşı değildik' demeye başladılar. Kastamonu'da aynı şekilde, hem merkezde eğitim araştırma hastanemizde, ilçelerimizde yenilediğimiz çok güzel imkanlara sahip hastanelerimizde hem pandemiyle mücadele ediyoruz hem de biraz zor olsa da; diğer ameliyatlar, poliklinik hizmetlerimizi sunuyoruz. Sadece Kastamonu'dan çevre illere hasta gitmiyor 112 sistemimizle. Eskiden 112 ambulansına bindirilirdi. O da kırık dökük bir ambulans, Ankara'ya git. Hastane bulunmaz,  hastane bahçelerinde yoğun bakım sırası beklenirdi. Biz, öyle bir değişime dönüşüme imza attık ki; 112 sistemimiz o hastamıza en uygun yoğun bakım imkanı neredeyse bunu çalışıyor çevre illerimizle. Eğer burada imkan varsa burada.  Yani, Çorum'daki hasta da zaman zaman Kastamonu Eğitim Araştırma Hastanesi'nden yoğun bakım hizmeti alıyor. Çankırı Sinop'tan da zaman zaman geliyor. Sağlık çarpıtılacak bir şey değildir. Siz ne yaptınız, Dünya'da; 7 ülkeden bir tanesiyiz bu aşıyı üreten... Yerli ve milli aşımızı ürettik. Her şeye karşı çıkan, terör örgütlerinin yanında duran Türk Tabipler Birliği ve maalesef CHP'li siyasiler, solüsyon deyip dalga geçmeye çalışıyorlar ama bu onları değil, bu hizmeti üreten, aşıyı üreten sağlıkçılarımızı değil kendilerini küçültür. '' 

Kaynak:

İlgili Konular :
, ,
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum