Milletvekili Acar’dan Erdoğan’a mektup, Kastamonululara çağrı: ‘Memleketinize dönün’;

Milletvekili Acar’dan Erdoğan’a mektup, Kastamonululara çağrı: ‘Memleketinize dönün’

16 ve 20. Dönem Kastamonu Milletvekili Fethi Acar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup gönderdi. Geçtiğimiz günlerde Kastamonu’nun sorunlarını ileten mektubu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ileten Acar’ın bu seferi gündemi ise; Kastamonu başta olmak üzere İstanbul’dan Anadolu’ya göç oldu....

Bir devlet projesi başlatılarak geriye dönüşün acilen teşvik edilmesi gerektiğinin altını çizen Fethi Acar, ilerleyen yaşına rağmen ülkemizin sorunlarıyla bir fiil ilgilenmesiyle de dikkat çekiyor.

81 yaşındaki Fethi Acar, Kastamonululara da; memleketlerine dönmesi noktasında çağrıda bulundu.

 

 

Milletvekili Fethi Acar’ın konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gönderdiği mektup şu şekilde: ‘’Türkiye’mizin her yönü ile tam bir örneği olan İstanbul’a özel önem verilmesi gerekmektedir. Vaktiyle özellikle İş ve aş için tüm ihtiyaçları karşılayabilecek kapasitede olan dünya kenti, bugünkü durumda bu yükü taşıyamayacak noktaya gelmiş bulunmaktadır. İstanbul başta olmak üzere büyükşehirler köyden kente göçün altında ezilmiş durumda olduğunu görüyoruz. Bu suretle de hızlı ve çürük yapılaşmaya sebep olunduğu da bir gerçektir. Ülkemizin maddi, manevi, içtimai, iktisadi, kültürel lokomotifi olan göz bebeği İstanbul ve yakın civarının özel koruma bölgesi ilan edilmesi gerekmektedir. Deprem riski bölgesinde bulunması da işin acil olduğunu işaret etmektedir. Başta inşasının yenilenebilmesi için, bu kentin nüfus olarak seyrekleşmesi şarttır ve elzemdir. ‘’

‘’DEVLET PROJESİ BAŞLATILMALI’’

‘’Bu yoğun nüfusu ile herhangi bir olumsuz vukuata karşı hareket kabiliyeti mümkün değildir. Anadolu’yu kucaklayan bu kentin yeniden hayata dönebilmesi için dinlenmeye alınması (ANADOLUMUZ BU GÖREVİ MEMNUNİYETLE ÜSTLENECEKTİR.) bu süre içinde her anlamda tedaviye tabi tutulması gerekmektedir. Özellikle KENTSEL DÖNÜŞÜM için ecdat ocağına (yani ana-baba bağrına) yöneliş, KENTSEL dönüşümden önce KÖYSELE-ANADOLU’ya dönüş projesi beraber başlatılıp yürütülmelidir. Tam bir devlet projesi olarak başlatılmalı, ecdat ocağına dönüşte barınmaya yönelik engeller varsa derhal ortadan kaldırılmalı, bilhassa geriye dönüş acilen teşvik edilmelidir. İlgili bakanlık şu günlerde, özel kanundan müspet anlamda bahsederken, sadece İSTANBUL sınırında kalmamalı, İSTANBUL’dan bilhassa Anadolu’ya dönüş hususu da kapsam dahiline alınmalıdır. Kanun İSTANBUL sınırları içinde kalırsa; yine zamanla olumsuzluklarla karşılaşılacağı ihtimali düşünülmelidir.’’

‘’KASTAMONU DA DAHİL OLMUŞTU’’

‘’Sayın Cumhurbaşkanım, Belli zamanlarda ve muhtelif dönemlerde sorumlularca da özellikle imar durumunda, bilhassa nüfus yoğunluğunu karşılayabilme anlamında YATAY İMARDAN ziyade DİKEY İMARA ağırlık verilerek İSTANBULUMUZA HAKSIZLIK YAPILDIĞI beyanları da hatırlanacak olursa hiç zaman kaybetmeden yasal hususlar dahil, tüm tedbirlere başvurulması gerekmektedir. Bürokrat-teknokrat olarak ve siyasetteki uzun yıllara dayanan tecrübemin sonucu izninizle aşağıdaki hususu müsaadelerinizle arz ediyorum. Kasım 1979’da kurulan 43. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, (AP – Başb. S.DEMİREL) seçim bölgem KASTAMONU’nun dâhil olduğu altı ilimiz, teşvikde süper anlamında “pilot il“ kapsamına alınmıştı (Hakkari, Tunceli, Bitlis, Ağrı, Bingöl, Kastamonu). Bir plan döneminde kalkınmada Türkiye ortalamasını yakalamak amaçlı (beş yılda) alt yapı ağırlıklı hizmetlerle diğer yatırımlar için özel ilgi sonucu bu altı ile teknik ağırlıklı faaliyetler olduğundan hızlı takip ve yöneticiliği yoğun olduğu şantiye ruhunu da taşıması anlamında “ illere mühendis vali” atanması hususu gündeme gelmişti. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi olmasaydı bu uygulama mutlaka gerçekleşecekti. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in talimatı ile, Devlet Bakanı Ekrem Ceyhun, Başbakanlık Müsteşarı ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşar Vekili Turgut Özal’la benim de dahil olduğum ekipte çalışma yapıldı. Ayrıca Başbakanı Süleyman Demirel, “Sevgili Fethi, bu valilerin tamamı karayolcu olacak” (Benim Karayolcu olduğumu biliyor) deyince; Efendim, siz Devlet Su İşleri mensubusunuz. DSİ’li de olsun a cevaben “O da olabilir. Ancak, bakanla beraber bana on karayolcu isim bildirin.” Dedi. (Bayındırlık Bakanı Selahattin Kılıç’tı. Tüm hazırlığı da yaptık. 1954 yılı S.DEMİREL otuz yaşında DSİ Genel Müdürüdür. Büyük projeler uygulanmaktadır. Önemli bir baraj açılış töreninde Başbakan Adnan MENDERES, S.DEMİREL’İ de işaret ederek, arkadaşlar önemli kurumların yönetimine böyle on mühendis getirirsek ülkemizi ayağa kaldırırız. Beyanını DP’ li Üstatlarla paylaştığını da hatırlıyorum.) Buna karşı çıkanlar olacaktır, ancak bunu göğüsleyip, uygulayacağız. Özellikle altyapı tekniğini vurgulamak anlamında ‘hızlı sonuç almamız için bu yolu kat etmemiz lazım.’ Dediğini de bilhassa belirtmeliyim. ‘’

‘’BÜYÜKŞEHİRDE TÜKETİCİ DURUMUNDAN KURTULACAKLAR’’

Bunu şu anlamda arz ediyorum. Kentsel dönüşüm için inşaat (şantiye) ağırlıklı husus olduğu cihetle örnek de vererek böyle bir teklifte bulunuyorum. Geçmişten gelen tecrübemi de dikkate alarak bu hususunda gerekli olduğunu düşünüyorum. (Bu çalışmayı çılgın proje diye adlandırdığımızı hatırlıyorum.) Bu suretle Devlet politikası olarak bu proje gerçekleştiğinde toprağını terk eden Anadolu insanı, büyükşehirlerde tüketici durumundan kurtulacak, yeniden toprağını su ile buluşturarak, başta sağlıklı gıda olmak üzere üretim kervanına katılmış olacaktır. Ülke ekonomisine katkısı ile de Anadolumuz yeniden bereketli topraklar işlenerek, alın teri, göz nuru, el emeği sayesinde hububat ambarı halini alacaktır. Bu da topyekûn milletimizin mutluluğu demektir. Bu çabalar sonucunda Şehirleri rahatlatıp, sağlam yapılarda huzur ve bolluk içinde yaşamak için Ülkemizin kurtuluşunun kentsel dönüşümün bilhassa KÖYSEL DÖNÜŞÜMLE birlikte ele alınarak, müşterek projeler geliştirilmesinde olduğunu düşünüyorum. Ayrıca yönetimdeki bazı uygulamalarınızla Pratik, radikal, rasyonel kararlar alarak hedeflenen zamanda olumlu sonuçlara ulaşıldığını da gözlemliyoruz. Elbetteki bu gibi konular müspet düşünceler ışığında tartışmaya açık olduğu ve ilaveler yapılarak problemlerin çözümünün daha uygulanabilir hale getirilebileceği de muhakkaktır. Geçmişten örnek de vererek her zaman ve şartta dersimizin de TÜRKİYE olduğunu düşünerek, ülkemizin yıllardır gündeminde bulunan bu acil hususlarla ilgili görüşlerimi önemine binaen gereği için arz ediyorum. ‘’

 

 

 

Kaynak:

İlgili Konular :
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum