Futbola ve gençliğe adanmış bir hayat: Dr. İlker Dilek
İstanbul Kastamonu Gençlik ve Spor Kulübü Başkanı Dr. İlker Dilek, kulübü ve projeleri hakkında değerlendirmelerde bulundu....
Herkes
karşısındaki kişiyi gördüğü ve anladığı kadarı ile yorumlar. Belki de fark
edemediği o kadar farklı özelliğiniz vardır ki gizli kalır. Bu yüzden sizi
sizin ağzınızdan tanımak istiyoruz. Dr. İlker Dilek kimdir?
İnsanın kendisini anlatması bazılarına zor gelir. Çünkü bir masa
başında oturup kendini fark ettiği ilk günden bugüne bir muhasebe yapmadıysa
nereden başlayacağını bilemez. Ancak dersime çalışarak bu muhasebeyi defalarca
yaptım. Daha doğrusu hayatım bunu zorunlu kıldı. İlker Dilek, çocukluğundan
itibaren futbol aşkı ile yanan, gençliğinde profesyonel futbol oynamış, şu anda
da başta dezavantajlı çocuk ve gençler olmak üzere temel yaş kategorilerinde
tüm bireyleri spor üzerinden topluma kazandırmak için mücadele eden birisidir.
Aynı zamanda hayallerinin peşinden koşan, inandığı değerlerden hiçbir zaman
taviz vermeden yaşayan, ülkemizin istikbali olan gençlerimizin manevi
değerlerine bağlı, eşitlikçi, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bireyler
olarak yetişmeleri için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan gönüllülük esasına göre
hizmet eden Türkiye ve Kastamonu sevdalısı bir akademisyendir. Sadece sporla
ilgilenmenin yeterli olmadığını düşünen bu nedenle her sporcunun ilerleyen
süreçte Türkiye’yi yurt dışında gururla temsil edebilmesi için en az bir yabancı
dil öğrenmesi ve üniversiteyi bitirerek güncel bir alanda uzmanlaşması
gerektiğini savunan ve bu konuda gönüllü olarak çalışan bir eğitim
destekçisidir.
“YENİ
OLUŞUMUN ZORLUKLARINI VE SANCILARINI EN ÜST SEVİYEDE HİSSETTİK”
-İstanbul'da
Kastamonuspor adı ile bir projeyi hayata geçirmek bir hayal miydi? Bu güne
gelene kadar ne tür zorluklar yaşadınız?
Türk Hava Yolları Spor Koordinatörü İlker Dilek olarak görev
yaptığım dönemde, ekibimle birlikte gerçekleştirdiğim çalışmalar neticesinde
çok kısa sürede spor camiasının özellikle futbolseverlerin takdirini kazanan
örnek bir modele imza atmıştık. Bu süreçte arkadaşlarımla gerçekleştirdiğim bir
sohbet toplantısında “Başarılı çalışmalarımızı neden doğup büyüdüğümüz
memleketimiz Kastamonu ismiyle yapmıyoruz” dedim ardından da bu kulübü kurmaya
karar verdim. Tabi ki her yeni oluşumun zorluklarını ve sancılarını en üst
seviyede hissettik hatta bu fikirden vazgeçmemiz için bazı değerli büyüklerimizin
telkinleri oldu ama ben ve hizmet aşkıyla dertlenen üç arkadaşımız kimseyi
dinlemedik ve hızlıca kulübün kuruluş çalışmalarına başladık. İstanbul gibi bir
metropolde başta Kastamonulular olmak üzere ihtiyacı olan herkese hizmet vermek
için kurduğumuz kulübün kısa sürede takdir edilen işlere imza atması ve
profesyonel kulüplere bile örnek gösterilmesi bana ve ekibime büyük gurur
veriyor. Bu vesile ile 7’den 70’e emeği geçen kim varsa şükranlarımı sunuyorum.
“TEB,
KURUMSALLAŞMADA EN BÜYÜK DESTEKÇİMİZ”
-Kulübünüzün
yurt içi sponsorlukları ve yurt dışında gerçekleştirdikleri projeler çok dikkat çekiyor. Türkiye'de 'Amatör Spor
Kulübü' imajının çok dışına çıkıyorsunuz ve kurumsallığınız takdir topluyor.
Bunu nasıl başarıyorsunuz?
“Bir Hikayemiz Var” mottosuyla hayallerimizi gerçekleştirmek için
çok çalışıyoruz. Türkiye’de bir gençlik ve spor kulübünün nasıl yönetilmesi ve
asli hizmet alanlarının neler olması gerektiği ile ilgili tüm kulüplerin örnek
alacağı bir rol model olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Bizim derdimiz
gençlerimizi sportif faaliyetlerle topluma kazandırmanın yanı sıra üst düzey
yarışmacı olabilecek yetenekli gençlerimize destek olmak ve önlerini açmaktır.
Kurumsallaşma olmadan sürdürülebilir başarının yakalanamayacağına inananlardanım.
Bu nedenle kurumsallaşmayla birlikte ekip çalışmasına da çok önem veriyorum.
TEB (Türk Ekonomi Bankası) bizim kurumsallaşmamız noktasında en büyük
destekçimiz ve katkıları da her geçen gün artarak devam ediyor. Büyük ‘TEB’
ailesiyle sponsorluk dışında bizim gönül birlikteliğimiz var. Ayrıca ‘HDI
Sigorta’ ve ‘Nesine’ gibi alanının lokomotif şirketleri de gençlerimizin
gelişimi için projelerimize çok ciddi katkılar sağlıyorlar. Türkiye’ de ilkleri
Kastamonu ismiyle gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Mesela Ata’mızın
Selanik’ te doğduğu evde 23 Nisan’ı bugüne kadar kutlayan tek gençlik ve spor
kulübü biziz. Yine 23 Nisan günü Selanik’te PAOK U-15 dostluk maçı yaparak
Türk-Yunan dostluğuna katkı sağlamak için projeler geliştiren de biziz. Ayrıca
hayata geçirdiğimiz “Sportif Gençlik Değişim Projesi” kapsamında İngiltere’nin
köklü takımı Westham United ile partner kulüp uygulamamız var. Bununla birlikte
UEL (University of East London) ile eğitim partnerliğimiz var. İtalyan Dil
Merkezi ile başta dezavantajlı çocuklarımız olmak üzere tüm sporcularımıza
yönelik İtalyanca dil eğitimi protokolümüz var. Buna benzer gençlerimizin
gelişimi için birçok sürdürülebilir projeye öncülük eden bir kulüp olmamız
sponsorlarımızın da her zaman yanımızda ve destekçimiz olmasını sağlıyor.
Kısacası insanlar güvendikleri, inandıkları oluşumlara ve projelere kayıtsız
şartsız destek veriyor.
“KASTAMONU
GELECEK AKADEMİSİ” PROJESİ
-Size İstanbul'daki
Kastamonuluların desteği oluyor mu?
İstanbul’da yaşayan ve Kastamonu ismiyle gençlere hizmet etmenin
ruhunu anlayabilen hemşehrilemizin desteklerini her zaman yakınen hissediyoruz.
Samimi genç kardeşlerimiz gönüllü olarak çalışmalarımıza katılarak bizlere
büyük güç katıyorlar. Tabiki bunları yeterli görmüyorum. İstanbul gibi büyük
bir şehirde Kastamonuluların tüm çekişmeleri bir tarafa bırakıp birlik olmaları
bizleri daha da güçlü kılacaktır.
-Kulübünüzle
ilgili en büyük hayaliniz nedir?
Şu anda hayallerimizin bir kısmını gerçekleştirdik. İstanbul’un
muhtelif yerlerinde “Kastamonu Gelecek Akademisi” Projesini hayata geçirmek
için çalışmalarımız devam ediyor. Bu kompleks içerisinde resmi futbol
müsabakalarının yapılacağı nizami ölçülerde futbol sahası, küçük yaş
guruplarının faydalanacağı mini futbol sahası, 50 kişilik konaklama binası,
ferdi sporların yapılabileceği alanlar, kültür ve sanat etkinlikleri için özel
mekanlar olacak. Şimdilik avam çizimlerini tamamladık, yer tahsis süreçlerini
bekliyoruz. Gerçekten bu benim en büyük hayallerimden biri. Çünkü bu akademiyi
kazandırdıktan sonra sizlerde göreceksiniz ki tüm Kastamonuluların gurur
duyduğu ve takdir ettiği hizmetlere imza atmaya devam edeceğiz.
“BAŞARILARIN
SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMASI İÇİN ALTYAPI YATIRIMI OLMAZSA OLMAZIMIZ”
-Futbolda
daha geniş bir kitleye mi hitap etmek istiyorsunuz, yoksa gerekli altyapı
oluştuğunda farklı spor dallarında da takımlar oluşturacak mısınız? Olimpik
sporlarda Kastamonu olarak, maalesef sporcu yetiştirmekte biraz zorlanıyoruz.
İstanbul'un esnek nüfusu ve sizin kurumsal çalışmalarınız örnek bir uygulamaya
imza atma fırsatı verebilir mi?
Biz sadece bir futbol kulübü değiliz. Badminton, satranç, masa
tenisi, atletizm ve kano branşlarını bünyesinde bulunduran gençlik ve spor
kulübüyüz. Futbol branşında kesinlikle organik büyümeden yanayım. Yani altyapıdan
yetiştirip A takıma ve diğer profesyonel kulüplere kazandırmak bizleri daha da
mutlu ediyor. Altyapısı sağlam olmayan ve her yıl onlarca transfer yapan
kulüplerin durumlarını görüyoruz. Kendi ilimizin takımı Kastamonuspor’un da
durumu maalesef ortada. Başarıların sürdürülebilir olması için altyapı yatırımı
olmazsa olmazımız. Kastamonu iklim koşulları ve lokasyonu nedeniyle tüm spor
dalları için müthiş olanaklara sahip. Bu zamana kadar olimpiyatlara sporcu
gönderememiş olmamız bana kalırsa üzerinde ciddi olarak düşünülmesi gereken bir
konu. Bazı branşlarda milyonlar harcanırken Kastamonulu genç yeteneklerimize
yatırım yapılmaması ve görmezden gelinmeleri gerçekten çok üzücü. Kastamonu
‘Spor kenti değil sporcu kenti’ olması gerekirken, gençlerimizin sportif
başarıları için hiçbir planlamanın olmayışı ve günü kurtarma çabaları gerçekten
çok üzücü. Şehrimizde sporu yönetenlerin bir an önce tüm il ve ilçeleri
kapsayacak bir planlama içerisine girip, tüm paydaşlarla birlikte çalışmalar
yapmalarının çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Futbol branşının dışında olimpik branşlarla ilgili planlamalarımız
da devam ediyor. Göreve geldiği günden itibaren desteklerini her zaman
yanımızda hissettiğimiz Fatih Belediye Başkanımız Ergün Turan’ın bizlere
verdiği güçle kano, kürek, atletizm ve salon sporlarında da gençlerimize
desteklerimiz devam ediyor. Umut ediyorum ki bu çalışmalar neticesinde
‘Olimpiyat Şampiyonu’ sporcumuz olacaktır.
“39 İLÇEDE
KASTAMONULU BİR BELEDİYE BAŞKANIMIZ YOK”
-Başta
İstanbul olmak üzere Türkiye genelinde Kastamonuluların dernekleşmelerini ve yarattıkları
etkileri yeterli buluyor musunuz? Sizce eksiklikler nelerdir?
İstanbul da 1.5 milyon Kastamonulunun yaşadığını düşündüğümüzde
dernekleşme yapılanmasında KASDER le birlikte bir çok ilçe ve köy derneklerinin
olduğunu görüyoruz. Bu yapılanmada sanırım en kurumsalı ve etkilisi hemen hemen
her ilçede şubesi bulunan KASDER. Ancak bunun da yeterli olmadığı
kanaatindeyim. Kastamonulular olarak siyasi ve kişisel çatışmaları bir tarafa
bırakmalı dünyevi ve siyasi görüşlerimiz ne olursa olsun Kastamonulu olmayı üst
kimlik olarak görmeliyiz. Aksi halde bölünmüş parçalanmış görüntümüzle siyasi
ve ticari çevrelerde etkinlik ve yetkinlik beklememiz çok yanlış olur. Bunun en
yakın örneğini İstanbul’daki belediye seçimlerinde yaşadık. İstanbul’da 1.5
milyona yakın Kastamonulu olmasına rağmen 39 ilçede Kastamonulu bir belediye
başkanımız yok. Buda İstanbul’daki derneklerimizin ne kadar etkin olduğunun
cevabıdır.
“ADIMIZ
KASTAMONU, FARKIMIZ GÖNÜLDEN GELEN HİZMET AŞKIDIR”
-İstanbul'la
Kastamonu arasında sağlam bir köprü inşa edilebildi mi? İletişim ve
koordinasyonda yeterli seviyede miyiz?
Bizim İstanbul’da kurulmamızın amaçlarından biri de
Kastamonuspor’un pilot takımı olmaktı. Gerçek Kastamonuspor’un küme düşmesinden
sonra bu hedefimizi belli süre için askıya almıştık. Ancak ‘Tosya
Belediyespor’un satın alınmasından sonra ‘Kastamonuspor 1966’nın seri şekilde
2. lige çıkması bizleri tekrar umutlandırmıştı. Fakat dönemin Belediye Başkanı
ve kulüp başkanları ile yapmış olduğumuz görüşmelerde her nedense bir türlü
mesafe kat edemedik. İki kez işbirliği protokolünü avukatımız aracılığıyla
yetkililere göndermemize rağmen hiçbir dönüş alamadık. Ben buradan geçmişte
söylediklerimi tekrar ediyorum. “Biz kimsenin düşmanı değiliz, rakibi de
değiliz. Biz ayrıştırmanın değil, her zaman birleştirmenin tarafındayız. Bizim
adımız Kastamonu, farkımız gönülden gelen hizmet aşkıdır. Bizim gayemiz
memleket sevdalısı tüm yol arkadaşlarımızla birlikte gençlik ve spor alanında
hizmet etmektir. İstanbul’daki genç yetenekleri başka takımlara değil Kastamonu’
muza kazandırmaktır.” Sizlerin de bildiği üzere Kastamonuspor’un kötü
yönetimine son vermek, kurumsallaştırarak ülkemizde örnek olacak projeleri
hayata geçirmek ve hak ettiği yerlere taşımak için kulüp yönetimine talip
olduk. Ancak anlam veremediğim şekilde malum kişiler tarafından kulübü
bırakmamak için direnç gösterildi ve kulübün geleceği her zaman olduğu gibi
karartıldı. Süreçle ilgili yapmış olduğum basın toplantısında samimi Kastamonuluların
duygularına tercüman oldum ve yüzlerce tebrik mesajı aldım.
İstanbul ile Kastamonu arasında gençlik ve spor alanında köprü
kurmak ve koordinasyonu arttırarak sağlam bir temel inşa etmek için iki takımın
birleşmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple Kastamonu’muzun
menfaatleri doğrultusunda yönetimdeki mevcut arkadaşlarımızın verdikleri
sözleri tutarak kulüp yönetimini, layıkıyla yönetecek ve her kesimin güven
duyduğu oluşuma devretmelerinin daha hayırlı olacağı kanaatindeyim.
Son nefesimize kadar “İki Şehir-Tek Yürek” sloganıyla
Kastamonu’muzun hizmetinde olacağımızın bilinmesini isterim. En derin sevgi ve
saygılarım ile…
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.