‘Kastamonu’nun hakkını alacağız’;

‘Kastamonu’nun hakkını alacağız’

CHP Kastamonu Milletvekili ve 1. Sıra Adayı Hasan Baltacı, partisinin Devrekani mitinginde yaptığı konuşmada, Türkiye’yi iyilik, güzellik ve adaletle yöneteceklerini söyledi....

Yolsuzluğa, torpile, israfa ve işsizliğe son vereceklerinin altını çizin Baltacı; “Emeği değerli, ekmeği bol yapacağız. Emeğin ucuz ekmeğin pahalı olduğu bir Türkiye’de değil, emeğin değerli ekmeğin adil bölüşüldüğü bir Türkiye’de yaşayacağız. Ve biz illaki başaracağız. Biz Kastamonu’nun hakkını alacağız, Türkiye’nin hakkını alacağız, Devrekani’nin hakkını alacağız, bu çocukların hakkını alacağız, bu ülkenin kadınlarının hakkını alacağız” dedi.

14 Mayıs’ta herkesin sandığa gidip oy kullanmasını isteyen Hasan Baltacı; “14 Mayıs’ta, ya manda yoğurduna Medine Hurması doğrayanların yanında olacaksınız. Ya patates, soğanla karnını doğurmaya çalışan bu halkın yanında olacaksınız. Ya lüks ciplerinde pudra şekeri çekenlerin şatafatlı hayatını seyredeceksiniz. Ya da emek emek büyütüp okutup yetiştirdiğiniz çocukların hakkınız alacaksınız” diye konuştu.

“BU ÜLKEYİ YENİDEN MİLLET YAPACAĞIZ”

“Bu memlekette binlerce yıllık bu kadim memlekette sevgiyi saygısı hoşgörüyü ve nezaketi hakim kılacağız” diyen CHP Milletvekili Adayı Hasan Baltacı şunları söyledi: “Ya 50 bin dolarlık çantasıyla bize her gün şükretmeyi sabretmeyi öğütleyenleri seyretmeye devam edeceğiz. Ya da beslenme çantasına çocuğunun beslenme çantasına kuru ekmek koyamayan annenin hakkını teslim edeceğiz. Devrekanililerönümüzdeki pazar bir karar vereceğiz. 3 oy daha fazla alabilmek için 2 gün daha iktidarda kalabilmek için çocukları 2 gün daha yata binebilmesi için bu milleti bölenleri seyredeceğiz, onlara boyun eğeceğiz. Ya da biz gönülleri birleştirmeye geldik, biz kalpleri birleştirmeye geldik, biz zihinleri birleştirmeye geldik diyeceğiz. Biz birleşe birleşe kazanacağız. Bu ülkeyi yeniden dünya lideri yapacağız. Biz kararımızı verdik 14 Mayıs’tan sonra 2 şey yapacağız. Bu ülkenin kuzeyini güneyini doğusunu batısını birleştireceğiz ve değerlerimizi yeniden inşa edeceğiz. İkincisi ise bu şehrin, bu ilçenin, esnafın, emekçinin, köylünün kadının, gencin başında bekleyen bütün sorunlarını çözeceğiz. Nasıl mı yapacağız? Öncelikle bu memlekette binlerce yıllık bu kadim memlekette sevgiyi saygısı hoşgörüyü ve nezaketi hakim kılacağız. Bir cumhurbaşkanı düşünün her gün kürsüye çıkıp, her gün televizyona çıkıp sizlere parmak sallamayacak kucaklaşacağız ve helalleşeceğiz. Bu ülkeyi yeniden millet yapacağız. Bu toplumu yeniden toplum yapacağız, yeniden biz olacağız.”

“ŞEKER FABRİKALARINI VARLIK FONUNDAN ALACAĞIZ”

“Ne mi yapacağız? Cumhuriyetin değerlerini yeniden inşa edeceğiz. Cumhuriyet demek üretmek demektir. Devrekanililer ne mi üreteceğiz? Pancar üreteceğiz, ay çiçeği üreteceğiz. Nasıl mı üreteceğiz?; Hatırlayın şeker fabrikasındaki yürüyüşü o fabrika kapanmasın diye yürüyen bizler bugünler için yürüdük 200 bin ton pancar üretiliyordu bu şehirde bugün o fabrikanın bacası tüttüğü için 400 bin ton pancar üretiliyor.Biz şeker fabrikalarını varlık fonundan alacağız.Üretmeye devam edeceğiz.Ukrayna’da bir savaş çıktığında ayçiçek yağını ithal ettiğimizi öğrenmiştik.Biz şimdi Devrekani’ninovasına ay çiçek yağı ekeceğiz.Ay çiçeği ekeceğiz ve bu ülkeyi hiç kimsenin yağına muhtaç etmeyeceğiz. Cumhuriyet demek adalet demektir. Bu ülkedeki hiç bir hakim, bu ülkedeki hiç bir savcı bir siyasi partinin il başkanı, ilçe başkanı, il yönetim kurulu üyesi, ilçe yönetim kurulu üyelerinden olmayacak. Bu ülkenin hiç bir hakimi savcıları siyasetçilerin önünde düğme iliklemeyecek.Cumhuriyet demek fırsat eşitliği demektir fırsat eşitliğini yeniden hayata geçireceğiz.Emek emek büyüttüğümüz çocuklarımız var ya, alın teriyle büyüttüğümüz çocuklarımız, ceketimizi satıp okuttuğumuz çocuklarımızı mülakatla hiç kimsenin dayısının, teyzesinin, amcasına ezdirmeyeceğiz. Mülakatı kaldıracağız. Cumhuriyet demek kalkınma demektir. Cumhuriyet demek köyden kalkınma demektir. Cumhuriyet demek tarım demektir. Tarıma bağlı sanayiyi yeniden inşa edeceğiz. 30 yaşının altındaki bir genç köye gidip eker biçerse, ahıra gidip o hayvanı beslemeye karar verirse, BAĞKUR’unu, sigortasını biz karşılayacağız. Köylere gelin vermiyor diyorlar. Doğrudur. Köylere sağlık ocakları açacağız, okulları açacağız. Köyde üretmek isteyen kadının illaki bağkurunu ve sigortasını biz ödeyeceğiz.”

“ASGARİ ÜCRETİ YOKSULLUK SINIRININ ÜZERİNDE ÇIKARACAĞIZ”

“Cumhuriyet demek paylaşmak demektir. Cumhuriyet demek adil paylaşmak demektir. Asgari ücreti yoksulluk sınırının üzerinde çıkaracağız. Bu ülkenin emekçilerine insanca yaşam koşulları sağlayacağız. Emekli maaşları da asgari ücretin altında olmayacak. Cumhuriyet demek muhtaç olmamak demektir. Hiçbir kadını hiç bir aileyi kimseye muhtaç etmeyeceğiz. Evine maaş girmeyen 1 tane aile kalmayacak. Aile destekleri sigortasını hayata geçireceğiz. Cumhuriyet demek bağımsızlık demektir. Bağımsızlık demek; kendi ilacını, kendi şekerini, kendi hayvanını besleyebilmek demektir. Çiftçimizi Amerikalı, Avrupalı, Rusyalı, Ukraynalı çiftçiye ezdirmeyeceğiz. Milletvekilliği yaptığım 5 yıl içerisinde kimi zaman tarlayı su bastı biz geldik, kimi zaman sebzeyi, pancarı dolu vurdu biz geldik, kimi zaman hastanede bir el bulamadınız elimizi uzattık. Kimi zaman çocuklarınıza bir referans bulamadınız kim olduğunu sorgulamadık kime oy verdiğinizi nereye oy verdiğinizi sorgulamadık ‘o çocuk bizim çocuğumuzdur’ dedik referans olduk. Biz yine buradayız. Ama sizden şunu istiyoruz; İktidar olup sizlere iktidarda hizmet etmek istiyoruz. Devrekani’yi seviyoruz, Kastamonu’yu seviyoruz. Devrekani’de hakkını alacak Kastamonu’da hakkını alacak.” (Bülten)

Kaynak:

İlgili Konular :
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum