“Eğitim İş, emekçi sendikal hareketinin yüz akı olacak”;

“Eğitim İş, emekçi sendikal hareketinin yüz akı olacak”

Eğitim İş Sendikası’nın 17’nci kuruluş yılı dolayısıyla Cumhuriyet Meydanı’nda çelenk sunma töreni gerçekleştirildi. İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Penbe Han’da düzenlenen programa geçildi. Burada bir konuşam gerçekleştiren Eğitim İş Sendikası Kastamonu Şube Başkanı Ahmet Tevfik Bal; “bağımsız, Türkiye Cumhuriyeti’ne, Atatürk’e, Atatürk ilke ve devrimlerine, bilimsel laik ve demokratik bir eğitime sahip çıkacak ve aynı zamanda örgütlü olmak görevini yapacak bir örgüte ihtiyaç vardı. Eğitim İş, bunu gördü ve kuruldu. Eğitim İş yakın bir gelecekte, eğitim emekçileri sendikal hareketinin yüz akı olacak. Buna katkıda bulunan, üye olan, sizler gibi her şekilde destek veren bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi....

BAL; “TÜRKİYE’DE MAALESEF İNSAN HAYATI SUDAN UCUZ”

Eğitim İş Sendikası Kastamonu Şube Başkanı Ahmet Tevfik Bal, konuşmasında ilk olarak, Bartın’da maden ocağında meydana gelen ve 41 işçinin yaşamını yitirdiği patlamaya ilişkin şu ifadelere yer verdi; “Bugün içimiz buruk. Bartın Amasra’da meydana gelen maden kazasında 41 işçinin yaşamını yitirmesi hepimizi derinden üzdü. Allah’tan rahmet, ailelerine ve Türk milletine sabırlar ve başsağlığı diliyorum. Dünyada birçok ülkede kömür madenciliği yapılıyor. Ancak dünyada bu tip çok sayıda ölümlü maden kazaları olmuyor. Ancak maalesef Türkiye’de Soma, Ermenek gibi facialar hepimizi derinden üzdü. Bunun nedeni nedir? İnananlar için kaza ve kader var, bunu tartışmıyoruz. Ancak açık bir gerçek var ki Türkiye’de maalesef insan hayatı sudan ucuz. Teknolojiye can güvenliğine iş güvenliğine yatırım yapılmıyor. Ucuz iş gücü, canı pahasına acımasızca insanlar sömürülüyor. Günümüzün teknolojinin ulaştığı aşamada, bu tip olayları engellemek mümkün ancak böyle olmaması Türkiye’de bu tip olayların hala yaşanıyor olması, Türkiye’dfe emekçiye çalışna abir değer veerilmemesinin göstergesi. Burada sendikaların da önemli bir rolü olduğunu anlıyoruz. Sendika sadece işveren ile ücret pazarlığı yapan bir örgüt değildir. Aynı zmanda temsil ettiği çalışanların, çalışma koşulları üzerinde de söz sahibidir. Sayıştay’ın raporuna rağmen Amasra Taşkömürü kurumunda bir önlem alınmadıysa, bu konuda sendika gerekli tepkiyi göstermeliydi. Ancak gösterdi mi göstermedi mi, yetkililer kulak astılar mı asmadılar mı bilmiyorum. Sendika gerçekten dirayetli olabilseydi bu kaza önlenebilirdi. Umarım bu olaylardan ders çıkartırız ve bir daha böyle acı olayları ulus olarak yaşamayız.”

“CUMHURİYET DEĞERLERİ, KAZANIMLARI, ATATÜRK’ÜN İLEKELERİ, DEVRİMLERİ SAHİPSİZ KALMIŞTI”

Bal açıklamasının devamında bir araya gelmelerinin nedeninin Eiğtim İş’in 17’nci kuruluş yıldönümü olduğunu belirterek; “Eğitim İş 2005 yılında kurulduğunda, üye sayısı 100 bini aşan, 3 sendika vardı. O zaman bize soruyorlardı ‘Neden Eğitim-İş’i kurdunuz’ diye. Eğitim İş’i kurduk, çünkü Cumhuriyet değerleri, kazanımları, Atatürk’ün ilekeleri, devrimleri sahipsiz kalmıştı. Bugün de bir dostumuz sohbet ederken sordu; ‘Atatürk anıtına niçin Eğitim İŞ’ten başka sendika çelenk koymuyor?’ diye. Bu soruya herhalde vereceği cevap şu; ‘Eğitim İş’ten başka Atatürk Cumhuryeti konusunda duyarlı başka bir sendika yok.’Bunun dışında sendikalar siyasi liderlerin, siyasi partilerin kontrolüne girdi. Onların otur demesiyle kalkıyor, kalk demesiyle kalkıyor. Şube yöneticilerinden genel merkez yöneticilerine kadar kimin aday olacağına, kimin seçileceğine o sendikanın üyeleri değil dışarıdan birileri karar veriyor. Dolayısıyla bu sendikalar da üyelerinin çalışanlarının gerçek anlamda temsilcileri gibi davranmıyor. Bu durumda gerçekten bağımsız, Türkiye Cumhuriyeti’ne, Atatürk’e, Atatürk ilke ve devrimlerine, bilimsel laik ve demokratik bir eğitime sahip çıkacak ve aynı zamanda örgütlü olmak görevini yapacak bir örgüte ihtiyaç vardı. Eğitim İş, bunu gördü ve kuruldu” diye konuştu.

“DİĞER SENDİKALAR HALA EMEKÇİLERİ OYALAMA PEŞİNDE”

Eğitim İş’in 17 yıldır mücadaleci bir çizgi izlediğine vurgu yapan Bal; “Eğitim İş 17 yıl çok mutabık, mücadeleci bir çizgi izledi. Artık geldiğimiz son aşamada da Eğitim İş’e ciddi bir yöneliş başladı, bu 17 yıllık mücadelenin sonucu. Aynı zamanda ülkemizde emekçiler açısından bıçak kemiğe dayandı. Enflasyonun 100’de 100’ün üzerinde olduğu bir ortamda imzalanan Toplu Sözleşme hiç kimseyi tatmin etmedi. Çalışanların,  ekonomik hakları günden güne geriliyor. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de öğretmenlere danışmadan,, sorulmadan görüşleri alınmadan Öğretmen Meslek Kanunu diye bir kanun çıkardılar. Bu gerçek anlamda bir meslek kanunu değil, bunu herkes biliyor. Bir buçuk sayfalık bir kanun meslek kanunu olamaz. Bu meslek kanunu öğretmenleri; Nitelikli öğretmen ve niteliksiz öğretmen gibi ayırmanın bir aracı haline gelmiştir. Öğretmenlerin özlük haklarını iyileştirmek, toplumdaki saygınlıklarını artırmak yerine öğretmenleri ücretlerini artırmak için sınava giren insanlar durumuna itiyor. Bu hem mesleğimizi bölen, aşağılayan bir kanun. Bu yasanın çıkarılmaması gerektiği konusunda tek mücadele veren sendika Eğitim İş Sendikası. Diğer sendikalar, öğretmenlerin tepkisi sonrasında sınava karşıymış gibi yasaya karşıymış gibi davranmaya başladılar ama ne yazık ki büyüklükleri yaptıkları işten dolayı değil, üye sayıları olmasından dolayı büyük dediğim sendikalar, hala emekçileri oyalama peşinde” dedi.

“2 KASIM’DA İŞ BIRAKMA EYLEMİ YAPILACAK”

Eğitim İş ve örgütlü sendikaların 2 Kasım’da iş bırakma eylemini yapacaklarını da açıklayan Bal;  “Eğitim İş bu konularda öncülük yaptı ve 2 gün önce örgütlü sendikaların katıldığı toplantısı yapıldı. Bu toplantıda yasanın değiştirilmesi, eğitim çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi, sosyal devlet olmanın gereği olarak öğrencilerimize beslenme eğitim konularında destek olunması, torpilin kaynağı olan mülakatın kaldırılması, aynı işi yapan eğitim çalışanları arasında farklılık yaratılmaması amacıyla Eğitim İş’in öncülüğünde sendikalar bir araya geldiler ve birtakım uyarı eylemleri yapacaklar. 2 Kasım’da da iş bırakma eylemi yapacaklar. Bu Türkiye’nin emek tarihinde çok önemli bir olay. Bunun için eğitimci olmayan duyarlı kamuoyunun da desteğini bekliyoruz. Çünkü eğitim bir ülkenin geleceğidir. Öğretmenler huzurluysa eğitim sistemi yürür. Bunun için biz sadece eğitim çalışanlarının değil, duyarlı olan tüm toplum kesimlerinin de desteğini bekliyoruz. Bu gelecek için de bir gösterge olacak.  Eğitim İş’in üye sayısı geçen yıldan bu yana ciddi şekilde arttı. Bu artış devam ediyor. Eğitim İş yakın bir gelecekte, eğitim emekçileri sendikal hareketinin yüz akı olacak. Buna katkıda bulunan, üye olan, sizler gibi her şekilde destek veren bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Umarım önümüzdeki yıl dönümlerinde daha cesur, daha mutlu , ortamlarda kutlamalar yaparız” dedi.

 

Programın devamında Eğitim İş Kastamonu Şube Başkanı Ahmet Tevfik Bal ve Atatürkçü Düşünce Derneği Kastamonu Şube Başkanı Ülker Yavuzoğlu tarafından, Ali Fuat Darende İlkokulu’ndan emekli öğretmen Yaşar Ezer ve Tosya İlkokulu’ndan emekli Şevket Onur’a plaket takdim edildi. 




Kaynak:

İlgili Konular :
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum