M.Ö. 5'inci yüzyılda ilk kez Hindistan'da yetiştirilmiştir. İpek yolu ticareti ile Afrika ve Doğu Avrupa'ya yayılan patlıcan, ufak bir ağaç kadar büyüyen çiçeklerden ortaya çıkar. İlk yetiştirildiği yıllarda süs bitkisi olarak kullanılan patlıcan seneler içinde yiyecek olarak tüketilmiş ve çeşitlendirilmiştir. İçeriğinde çok azca miktarda nitokin barındırmasına karşın tüketilen tek besindir. 100 gram patlıcanın içinde kalori değeri 24, 1.1 gram protein, 2 gram yağ, ve 5.5 gram karbonhidrat vardır. Vitamin içeriği bakımından ise; 100 gramında 30 IU A vitamini, 0.4 mg B1 vitamini, 0.5 mg B2 vitamini ve 5 mg C vitamini bulunur. Ülkemiz birçok mevsimi yaşadığı için ve birçok toprak türüne sahip olduğu için patlıcan yetiştirmekte de diğer ülkelere bakılırsa ön sıralardadır. Ayrıca tüketiminde de öteki ülkelerden daha öndeyiz.

"PATLICANLARI ÇÖPE ATMAYIN"

- Patlıcan sapı ihtiva ettiği B2 ve A vitaminleri göz sağlığında çok etkilidir. Yüksek miktarda vitamin barındıran patlıcan sapı, 5 gün süresince tertipli tüketildiğinde göz sinirlerinde bozulma olmuş hücrelerin kısa sürede yenilenmesini destek sunar. Bunun yanı sıra çevresel faktörlerden dolayı zayıflayan korneanın da kuvvetlenerek görme kaybını ortadan kaldırır.

- Güçlü bir lif kaynağı olan patlıcan sapı, sindirim sisteminin daha rahat çalışmasını sağlar. Ek olarak içerisinde yağ oranı azca olduğundan patlıcan sapı kaynatılıp tüketildiğinde zayıflamaya yardımcı olur. Doyurucu etki veren patlıcan suyu, kahvaltıdan önce tüketildiğinde kabızlık gibi yaşam kalitesini düşüren rahatsızlıkları önler. Ayrıca bağırsaklardaki zararlı bakterileri vücuttan atar. Tüm sindirimi yenilemede etkili olan patlıcan, mide asidini dengelemede etkili olan gıdalardan biridir. Bu özelliği sayesinde ülser, reflü ve gastrit şeklinde hastalıkların yaşanmasını önler.

- ayrıca ıspanaktan sonra demir bakımından en zengin olan gıda patlıcanın sapıdır. Demir maddesi vücuttan azaldığında kansızlık benzer biçimde rahatsızlıklara neden olur. Bu da bitkinlik, stres ve depresyon benzer biçimde ruhsal rahatsızlıkları önlemenin yanı sıra kemiklerin genişlemesini sağlar. Patlıcan sapının suyunu uzmanlar, özellikle erişkinlik, regl ve hamilelik dönemlerinde tüketilmesini öneriyor. 

- Antioksidan bakımından varlıklı olduğundan vücuttaki tüm toksinleri idrar yolu ile atar. Özellikle karaciğerde biriken yağlı toksinlerin birikmesini önler. Bunun yanı sıra cilt hücrelerinin de yenilenmesinde etkili olan patlıcan, cildin daha parlak ve genç görünümlü olmasını destekler. 

- Patlıcan sapı ayrıca insülin seviyesini de dengeleyerek şekerin ansızın yükselmesini engelleyerek şeker hastalığının yaşanma riskini azaltır.

- Günümüzde yaygın olan ve yaşam standardını negatif etkileyen hemoroid yani basur hastalığına iyi gelir. 4 adet patlıcan sapı ve 4 su bardağı su bir tencerede iyice kaynatın. Iyice kaynayan bu suyun kapağını açmadan ocaktan alın ve soğumaya bırakın. Daha sonrasında soğuyan suyu süzgeçten geçirip suyu bir kaba koyup kaldırın. Sabah kahvaltılarından önce bir bardak tüketin. Bu yalnız hemoroide değil yukarıda saydığımız diğer tüm hastalıklara iyi gelir.

PATLICANIN FAYDALARI NELER ? PATLICAN NELERE İYİ GELİR ?

• Vücudun demir emilimini destekler. Anemi gibi ciddi  sorunlarını önler.
   
• Kalorisi düşük, lif oranı yüksek olan patlıcan kilo vermek isteyenler için ideal bir besindir. 
   
• Ayrıca içerdiği lif sindirimi kolaylaştırdığından bağırsak hastalıklarının önüne geçer. Günümüzde giderek yaygınlaşan kolon kanserinin yaşanmasını engeller.
   
• Sigara bırakmada en etkili besindir. Çünkü içeriğinde doğal nikotin barındırır. 
   
• Anti bakteriyel etkisi sayesinde serbest radikallerden vücudu arındırır. 
   
• İçerdiği C vitamini sayesinde cildin parlak ve canlı görünmesini sağlar.
   
• Beyindeki sinir hücrelerinin azalmasını engelleyerek, ileri yaşlarda görülme ihtimali olan unutkanlığı önler.