Kullanıcı Bulunamadı Tüm Haberleri

Birlik Başkanı Cem Başar, Kastamonu’da arıcılık, gençlerin arıcılığa olan ilgisi ve piyasadaki sahte ballarla ilgili açıklamalarda bulunurken, vatandaşları da ucuz olana değil gerçek olana yönlenmeleri konusunda uyardı.

“KASTAMONU’YU SİMGELETECEK BİR MARKA BAŞVURUMUZ VAR”

Başar, laboratuar sonuçlarına göre yüzde 100 sonuçla bal ürettiklerini dile getirirken, vatandaşların 30-40 liralık market ballarını değil, üreticiden gerçek bal almalarının çok daha sağlıklı olacağı konusunda tavsiyelerde bulundu.

Piyasada en çok sahteciliği yapılan ürünün bal olduğunu vurgulayan Cem Başar; “Balın yüzde 100 sahte olup olmadığını hiçbir insan tadından anlayamaz. Bunun yüzde 100 çözümü, kesin bilgi, yapılacak tahlillerle anlaşılır. Biz üyelerimizin ballarını istekleri doğrultusunda alıyoruz, Kastamonu Üniversitesi ve Muğla Üniversitesi ile anlaşmalarımız var, buradaki laboratuarlardan sonucunu alıyoruz. Hep bir slogan var, “aracılardan değil, arıcılardan alın” balı diye. Biz şimdi Kastamonu Arıcılar Birliği olarak, yeni yerimizdeyiz ve marka tescil aşamasındayız. Kastamonu genelinde 1200 üyemiz var. Yöresel olan balları toplayacağız, üniversitede analizleri yapılmak kaydıyla, üyelerimizin ballarını burada doldurup Kastamonu halkının rahat ulaşabileceği yerlerde satmayı düşünüyoruz. Bize ulaşamasalar da herkesin çevresinde mutlaka arıcı var, her zaman bildikleri insanlardan almalarında fayda var. Bir kilo şeker 20 lira iken, ben iki gün önce bir yerde 29 liraya bal satıldığını gördüm bir kavanoz. İyi bir reçel 80-100 lira, sahil bölgelerinde yerel dut pekmezi 150 lira, 100 liranın altında bal olması çok komik bir rakam. Şu an Kastamonu’da çiçek balı 250-300 lira, kestane balı 400-500 lira civarında. Öncelikle insanlar sahteden uzak durmak istiyorsa bildiği, tanıdığı, civarındaki arıcılara yönelebilir. Sahteliğin önüne hiçbir zaman geçilmiyor. Sahteliğin önüne geçmek için de fiyatlara iyi bakmak gerekir, 30-40 liraya bal yok. Şu anda birlik adı altında, Kastamonu’yu simgeletecek bir marka başvurumuz var. Bu markanın tescilini aldıktan sonra üyelerimizden balı alıp satışı yapacağız” ifadelerini kullandı.

“İNSANLARIN ŞİFA BEKLENTİSİNİN OLDUĞU BAL İLE SAHTEKARLIK YAPIYORLAR”

İnsanlar kendilerine ulaştığı zaman, ilçelerdeki arıcılarla görüştürebildiklerini belirten Birlik Başkanı Başar; “Fuarlara da üyelerimizi götürüyoruz. Arıcılık bölgemizde küçük çaplı, aile işletmelerinde faaliyet gösteriyorlar, ton ton bal almıyor vatandaş. Böyle olduğu zaman da insanlar genelde perakende satıyor. Böyle olunca sahtecilik yapma ihtimali ortadan kalkıyor, balını toplu halde firmalara vermeyince, genelde eşe dosta dağıttığı için, bir kere kötü olan balı bir daha almaz. İnsanların şifa beklentisinin olduğu bal ile sahtekarlık yapıyorlar. Bu kişileri biz arıcı olarak da nitelendirmiyoruz, ürettiklerine de bal demiyoruz. Tarım Bakanlığı tarafından yürütülen Uzman Eller Projesi var. Kastamonu’dan beş kişi bildiğimiz kadarıyla faydalanıyor, bu kişilere de destek olmaya çalışıyoruz. Üyelerimize ara ara kendimiz eğitimler veriyoruz, üniversite aracılığıyla. Haftaya üçüncüsünü yapacağımız, Tarım Bakanlığı tarafından ucuz yollu besleme şekeri dağıtımı var, bunda da en uzaktaki ilçemize bile götürüyoruz. Şu anda piyasa koşullarında bin 200 lira olan bir çuval şekeri, 800 lira civarında ilçe merkezlerine teslim edeceğiz. Bu da insanlara bir nebze olsun kış zamanında arı beslemesinde destek olacak” dedi.

“ÜRETİM MİKTARIMIZ ŞU ANDA ÇOK DÜŞÜK”

Cem Başar, Kastamonu’daki arıcılığın, Türkiye’deki arıcılıktan geride kaldığını belirterek; “Kastamonu’da arıcılık yapanların yüzde 80’i birliğimize üye. Kastamonu’da 84 bin kovan var, 64 bini bize ait. Üretim miktarımız şu anda çok düşük ve arıcılarımızın yaş ortalaması da çok yüksek, birliğimize üye olanların yaş ortalaması 55-60 civarında. Gençleri yönlendirmeye çalışıyoruz, ama gençler de bu işe gönül vermiyor. Arıcılık yapmak zor geliyor. Bu sene kestane balı akımının olduğu dönemde sel oldu, insanlar bir yıl boyunca hazırlık yaptılar, tam sezonunda yağış oldu ve aralıksız sürdü, bundan dolayı çok büyük üretim kaybımız oldu. Bazı yörelerimizde insanlar bir yıl boyunca çalıştı çabaladı, borçlandı, fakat sonunda ürün alamadığı oldu. Yan gelir kaynağı olarak yapanlarda pek sıkıntı olmuyor, ama tamamen kendini bu işe adamış, arıcılık dışında bir meslek yapmayanlar için büyük bir kayıp. Sabit geliri yok ve insanlar genelde sabit gelirli maaş almayı daha çok seviyor. Bakanlıktan yardım talebinde bulunuyoruz, örneğin bu besleme şekerinin uygun fiyata verilmesi vs. Arıcılarımıza destekte bulunması için Tarım Bakanlığımıza da başvuruda bulunduk. Arıcılık zor bir meslek ve gençlerimizi de yönlendirmeye çalışıyoruz, devlet de buna yönelik çalışıyor” diye konuştu.

“KASTAMONU’DA ARICILIĞI AYAĞA KALDIRMAMIZ LAZIM”

Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cem Başar, geçen yıla oranla maliyetlerin çok arttığına ancak fiyatları aynı oranda yükseltemediklerine değinerek şunları kaydetti; “Yükselen girdi maliyetleri karşısında üretim yapmakta da zorlanıyoruz. Üretim yaptığımızda da piyasa koşullarında yüksek fiyatlara satmamız lazım. Geçen yıl ile kıyasladığımızda en büyük girdi, besleme şekeri ve mazot. Geçen yıla göre ikisi de 5-6 kat arttı. 15-20 güne kadar Kastamonu’da bal hasadı yapılmış olur. Kafamızda bazı projeler var, hatta çeşitli devlet kurumlarına bu projelerimizi de sunacağız. Biraz daha Kastamonu’da arıcılığı ayağa kaldırmamız lazım. Kastamonu halkına ilimizde üretilen bala değer vermelerini, kendi memleketlerinin balını almalarını öneriyoruz. En azından bildikleri ve kendi doğalarında üretilen bir bal. Bir yıl boyunca 10 günlük bir sezon için çalışıyorsunuz. Birliğe üye olmak için, birliğimize gelip üyelik formumuz ve gerekli evraklar var o evrakları dolduruyorlar bu evrakları birliklere ulaştırıyorlar. Kastamonu’daki insanlar balı aracıdan değil arıcıdan alsınlar, bizim üyemiz olup olmadığı da çok önemli değil, herkesin bildiği yerden alması, fiyat etiketine çok bakmadan, şu anlamda diyorum yani marketlerdekiler ya da çeşitli yerlerdeki sahtelere kanmasınlar iyi bir bal almak istiyorlarsa Kastamonu’da civarlarında arıcılık yapanlardan ballarını alsınlar ki bölgedeki arıcılığın da kalkınmasında faydalı olsunlar.”