192 öğrenci afet bilinci eğitimi aldı;

192 öğrenci afet bilinci eğitimi aldı

Kastamonu İmam Hatipliler Derneği (KİMDER) tarafından düzenlenen ‘50’nci Yıl Mezunlar Buluşması’ ve İçişleri Bakanlığı’nca desteklenen ‘Genç Gönüllüler’ isimli projenin kapanış programı Hüma Hatun Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi bahçesinde gerçekleştirildi....

Burada açıklamalarda bulunan KİMDER Başkanı Kamil Öz; “Kastamonu İmam Hatipliler Derneği olarak sosyal sorumluluk çerçevesinde ve toplumsal birlik anlayışı ile faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Projemizin uygulamasında merkez ilçemiz dahil olmak üzere toplamda 192 öğrenci kardeşimize İlk Yardım, Yangın ve Afet Bilinci Kurslarının verilmesi tamamlanmıştır. Dolayısıyla, Devletimizin ve Milletimizin emrinde Kızılay ve AFAD gönüllüsü olarak hazır ve donanımlı bir şekilde yer almaları sağlanmıştır” ifadelerine yer verdi.

Düzenlenen programa Belediye Başkanı Opr. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu, AK Parti Milletvekili Metin Çelik, İl Kültür ve Turizm Müdürü Fahrettin Şenoğlu, AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü, CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, MHP İl Başkanı Emin Çınar, Belediye Başkan Yardımcısı Hamdi Öz, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Akif Güzel, CHP Merkez İlçe Başkanı İlke Karabacak, İmam Hatip Lisesi Mezunları ile davetliler katıldı.

ÖZ;  “TOPLUMSAL BİRLİK ANLAYIŞI EN BÜYÜK ARZUMUZ VE AMACIMIZ OLMUŞTUR”

Program Kastamonu Atabeygazi Mehteran Derneği gösterisi ile başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam eden etkinlikte Kur’an-ı Kerim tilaveti ve hatim duası yapıldı. Kastamonu İmam Hatipliler Derneği (KİMDER) Başkanı Kamil Öz yaptığı açılış konuşmasında;  “Kastamonu İmam Hatipliler Derneğimiz tarafından düzenlenen ‘50’nci Yıl Mezunlar Buluşması’ ve İçişleri Bakanlığı’nca desteklenen Genç Gönüllüler’ isimli projenin kapanış programını bugün gerçekleştiriyoruz. İmam Hatipliler olarak tüm vatandaşlarımızın din, vatan ve millet kavramları bünyesinde bütünleşerek birlik ve beraberlik içerisinde yaşaması en büyük arzumuz ve amacımız olmuştur. Kastamonu İmam Hatipliler Derneği olarak sosyal sorumluluk çerçevesinde ve toplumsal birlik anlayışı ile faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Geçen yıl içişleri Bakanlığımızın proje teklif çağrısı üzerine çalışma arkadaşlarımız ile yapmış olduğumuz değerlendirme sonucunda ilimizde orman varlığımız çok, yangın riskimiz var. Dağlık bir araziye sahibiz, dolayısıyla sel ve heyelan riskimiz var Fay hattındayız, deprem riskimiz var diyerek Genç Gönüllüler isimli Afet Bilinci konulu projemizin başvurusunu, geçen yıl ilimizde yaşanan sel felaketinden iki gün önce yapmıştık. Bu da bizim İmam Hatipliler olarak sosyal sorumluluk anlayışımızın göstergesi olmuştur. Projemizin uygulamasında merkez ilçemiz dahil olmak üzere toplamda 11 ilçemizdeki 16 İmam Hatip Lisesinde okuyan 192 öğrenci kardeşimize İlk Yardım, Yangın ve Afet Bilinci Kurslarının verilmesi tamamlanmıştır. Dolayısıyla da Devletimizin ve Milletimizin emrinde Kızılay ve AFAD gönüllüsü olarak hazır ve donanımlı bir şekilde yer almaları sağlanmıştır” dedi.

“AFET BİLİNCİ SEMİNERLERİ DEVAM ETTİRİLMELİ”

Öz konuşmasını şöyle sürdürdü; “Ayrıca 11 ilçemizde bulunan İmam Hatip Liselerinin haricindeki diğer tüm liselerde okuyan öğrenci kardeşlerimize de Afet Bilinci seminerleri verilmiştir. Yine bu da bizim İmam Hatipliler olarak toplumsal birlik anlayışımızın göstergesi olmuştur. Projemizin içeriğinde yer alan kursların yanında 13 Ekim Dünya Afet Risklerinin Azaltılması Günü tatbikatı ve 4 Mart deprem tatbikatı etkinlikleri de Proje kapsamında gerçekleştirilerek gençlerimizin afetlere hazırlıklı olmaları için farkındalık oluşturulmuştur. Ülkemizde sel felaketlerinin yaşandığı, orman yangınlarının meydana geldiğini göz önüne alırsak bu çalışmaların önemi ve anlamı ortaya çıkmakta olup, Afet Bilinci Seminerlerinin tüm okullarımızda ve Halk Eğitim Merkezlerinde devam ettirilmesinin gerekli olduğunu düşünmekteyiz. Genç Gönüllüler Projemize onay vererek bizlere hizmet etme imkanı veren İçişleri Bakanlığımızın değerli Yetkililerine, Valimize, Sivil Toplumla İlişkiler İl Müdürümüze, ayrıca programımıza ve projemize emeği geçen Belediye Başkanlığımız yetkililerine, projemizin yazarı derneğimiz çalışma arkadaşlarımızdan Daday İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Ahmet Şirin beye ve Proje çalışmalarını birlikte yürüttüğümüz İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ve Kızılay şube başkanlığı yetkililerine teşekkürlerimi arz ediyorum” dedi.

ÇINAR; “BU CAMİA O KADAR BÜYÜK BİR CAMİA Kİ”

İmam Hatip Lisesi mezunları adına söz alan, MHP İl Başkanı Emin Çınar; “Buradaki hazineye baktığım zaman 1984 yılında mezun olduğum o dönemde beraberce eğitim tedrisatından geçtiğim değerli arkadaşlarımla tekrar bir araya gelmek, onlarla buluşmak, onları bir arada görmek onlarla hasbıhal etmek gerçekten beni büyük bir onur ve gurur içerisine itti. 1966 yılında kuruluşu ile beraber bugün burada Hüma Hatun Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi olarak eğitim veren bu okuldan mezun olan bir kardeşiniz olarak bugün huzurlarındayım. Yaklaşık olarak 57 yıllık Kastamonu’daki bir mazisinde bizlere eğitim veren hocalarımızı aramızda görüyorum, hocalarımın ellerinde öpüyorum. Bu hocalarımızın bizlerin eğitiminde ciddi katkılar sundu. Hocalarımızın tamamına teşekkür ediyorum. Burada İçişleri Bakanlığımızın ortaya koymuş olduğu ve yaklaşık 7 ay kadar önce proje İmam Hatip Lisesinde başlangıcını yaptığımız değerli bir eğitim kurumumuzun gençlerimizin katkılarıyla beraber bir gününün sonlandırışında bir aradayız. Buradan Kamil Öz hocamla bu vesile ile bir konuyu da paylaşmak isterim, şöyle baktığım zaman benim müşahede sizlerde müşahede edeceksiniz. Şimdi 2022 yılını yaşadığımız bir eğitim öğretim döneminin sonlandığı bir günlerdeyiz. Baktığımız zaman aramızda bir kuşak vardı gibi görüyorum sanki gençlerimiz yok, buradaki sıralar boş. Yani birçok arkadaşım benim geçmiş dönemde beraber mezun olduğum ve bende önce mezun olan değerli hocalarımız yok. Aslında bu camia o kadar büyük bir camia ki, hem siyasetinde, hem bürokrasinde hem de bütün alanlarında yüksek seviyede varlıklarını ortaya koyan bir camia. Milletvekilimiz, ilçe başkanımız da İmam Hatip Lisesi mezunu, birçok kurumumuzda, birçok dairemizde müdürlerimiz var, müdür muavinlerimiz var ve kısacası Kastamonu’nun din eğitimine emek veren kıymetli İmam Hatiplerimiz ve müezzinlerimiz var. Böylesine geniş bir yelpazenin camiasının huzurunda söz almak onlarla bir arada hasbıhal etmek gerçekten büyük bir onur. Bu fırsatı bizlere sunduğundan dolayı değerli Kamil başkanıma ve bugün bizlerle beraber bu mezuniyeti paylaşan kıymetli mezunlarımıza, uzaktan gelen kıymetli mezunlarımıza teşekkür ediyorum. İnşallah bugünlerimizin yarınları daha da yüksek katılımlarla bir arada samimiyetle paylaştığımız günlere vesile olur” ifadelerini kullandı.

VİDİNLİOĞLU; “BİRLİKTEN VE BERABERLİKTEN AYRILMAMIZ LAZIM”


Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, ; “Kastamonu Evliyalar Şehri, Şehitler Diyarı. Bu memleketin her okulundan mezun olan arkadaşlarımız bu toprakların havasına, suyuna hep sadık kaldı. Hep bu minvalde düşündü. Daha birkaç gün 15 Temmuz’un yıldönümünde bir aradaydık. 15 Temmuz’a gelen süreci iyi değerlendirmek lazım. İman bir nasiptir. Arıların peteğinde ‘Allah’ yazdı diye ilah arayanlar, ‘Patlıcanı kestik, Allah yazıyor’ diye ilah arayanlar, imanlarını somutlandırmak isteyenler ve ispata davet edenler, aynı şarjlı bir pil gibi, gazelde yaprak gibi titrediler ve hazan yaprakları gibi imanları da onlar gibi gitti. Arkadaşlar bunun ispatı yoktur, bu bir kabuldür. La ilahi illallah dersiniz kabul edersiniz ve hayatını ona göre inşa edersiniz. İnanç böyle bir şeydir. İnanç noktasında zayıf olanları bile dayandıkları bir takım temeller var. Bir takım soyut şeyler var ki, hiçbirimiz onları göremiyoruz, ispat edemiyoruz. Sevgi gibi, aşk gibi, nefret gibi… Bunların ispatı yok. Onun için bu milletin mutlaka akli selimi, feraseti her şeyin önüne geçiyor. İnanç noktasında bir takım şeyleri ivedilikle gençlerimize söylememiz lazım. Diyalektiği anlatmamız lazım. Diyalektik işin mantığıdır. Bunu çok iyi öğrenmemiz lazım. Bugünlere kolay gelmedik. Çok badirelerden geçtik. Daha dün bir hatırımızda, bu memleketin değerlerine sahip çıktılar diye yaşadığımız bir takım süreçler var. Dün hafızalarımızdaydı 28 Şubat süreciydi. 15 Temmuz’u unutmadık da, 28 Şubat’ı unutacağız mı? Elbette onu unutmayacağız. Çünkü Ankara’nın göbeğinden ellerinde asalarıyla, sakallarıyla, cübbeleriyle dolaşan 50 tane Aczmendi sanki memleketi ele geçirmiş gibi, milletin geleceğine yön vermek isteyenleri, millet ilk seçimde alaşağı etti. Onun için biz geçmişten aldığımız bir takım tecrübelerle geleceğe yürümekte kararlıyız. Daha Osmanlı’dan beri devam eden, bu toprağın bağrından çıkmış bir takım siyasi akımlar var. Sanki Cumhuriyet gökten zembille mi geldi? O günün şartlarında memleketin gidişatını iyi görmeyen insanlar, mutlaka fikir üretmeye başladılar. Mehmet Akif’in vatanseverliğinden şüphe edebilir misiniz? Abdülhamit’in vatanseverliğinden şüphe edebilir misiniz? Ziya Gökalp’ın vatanseverliğinden şüphe edebilir misiniz? Herkes memleketin kurtuluşunu bir yönde görmüş ve yönde bir takım faaliyetlerin içine girmişlerdir. Sonuçta Büyük Gazi milletin önüne geçerek Cumhuriyeti kurmuştur. Onun için bu milletin bağrından çıkmış bir takım hareketlerin bu milletin geleceğine yön vermesi de elbette kaçınılmazdır. Onun için birlikten ve beraberlikten ayrılmamız lazım. Gençlerimize yön verme, onları eğitme, halkımızı bu konuda aydınlatmaya yönelik her türlü faaliyetler için biz üzerimize düşeni yapmak için hazırız” ifadelerini kullandı.

ÇELİK; “DEVLET OLARAK İYİ BİR NOKTADAYIZ”


AK Parti Milletvekili Metin Çelik, projeyi hayata geçirenleri kutlayarak; “Dünya iklim değişikliklerini konuşuyor ve yaşıyor, buna dönük önlemleri devletler hayata geçirmeye gayret ediyorlar. Bazıları bu konuda doğru ve faydalı işlere imza atarken, bazıları bu konuda yetersiz kalıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak hem afet öncesi alınacak önlemler, hem de afet ile sonrasında yapılacaklarla ilgili iyi bir noktada olduğumuzu özellikle ifade etmek isterim. Aynı dönemde yaşanan 2 örnek var. Bizi Avrupa ile karşılaştıracak örnek, geçen yıl Batı Karadeniz’de 3 ilimizde meydana gelen sel afetiyle aynı dönemde Almanya’da bir sel felaketi yaşandı. Bu afette Almanya’nın müdahalesi nasıl oldu, Türkiye Cumhuriyeti’nin müdahalesi ne oldu? 2’sini karşılaştırdığımızda, bize oradan gelen haberler, basına yansıyan görüntüler, oradaki hemşehrilerimizin bize anlattıklarına baktığımızda müdahaleler arasında uçurumlar var. Biz anında müdahale ettik. Devletimizin tüm imkanlarını afet bölgesine akıtırken, Almanya’da aylarca o evlerin başına gidilmediği haberlere yansıdı. Biz 2 gün içinde böyle büyük bir afette köylerimiz dahil, şehir merkezlerimizde elektrikler kesilmiş iken, biz jeneratörleri helikopterler vasıtasıyla köylere, ilçelere indirip elektrik verirken, orada aylarca elektrik ve suyun verilmediğini gördük. Bu konuda devlet olarak iyi bir noktadayız. 20 yıl önce böyle miydik, değildik. 1999 depremini hepimiz hatırlıyoruz. O noktada yaşadıklarımız, tecrübelerimiz, o konuda devletin çok geç harekete geçtiğini, hepimiz hafızalarımız tazelediğimizde anlamış oluyoruz. Geçen sene büyük bir afet yaşadık, o noktada neler yaptık. Hem afeti yaşayan hemşehrilerimize gereken maddi, manevi zararlarının karşılanması noktasında her türlü yardım yapılmıştır. Almanya’da ise sigortası olmayanın yüzüne bakılmamıştır” diye konuştu.

MİLLETİMİZE OLAN, BİTENİN FARKINDAYIZ”

Bozkurt özelinde konuşmasına devam eden Milletvekili Çelik; “Bozkurt’la ilgili değişik spekülasyonlar üretmeye çalışanlar, olayları çarpıtmaya çalışanlar var. Onlara gerçekleri söylemek lazım. Bozkurt’ta 30 metrelik bir çay genişliği vardı, orada bu çayın 70 metreye aşkın bir genişliğe getirilmesi adına çok sayıda apartmanlar yıkıldı. Hemen bu kararlar alındı ve gereği yapıldı. Dere genişletildi. Bodrum katlarda yaşamı yasakladık. Bodrum katlarını hemşehrilerimizin mülklerinin bedellerini ödemek kaydıyla kapattık ve orada yaşama artık izin vermedik. Çok sayıda önlemi hayata geçirdik. Orada bir tane köprünün inşaatı henüz tamamlanmadığı için, köprü ayağı en az geçen seneki kadar bir su geldiği için bir su kaçağına ve bodrum katlarına su girmesine neden oldu. Bunun dışında herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Mal kayıpları da çok çok az aldı. Bozkurt’u yeniden imar ediyoruz. Bozkurt’un tüm altyapısı 27 Haziran öncesi yağmur suyu, kanalizasyon, içme suyu, elektrik ve diğer altyapı yenilenmiş durumdaydı. Böylece yağmur suyu sisteminde çok iyi çalışmasıyla o gelen su daha az zarar verdi. Dolasıyla ‘Ne yaptınız, bu kadar süreyi boşa geçirdiniz’ diyenlere bizim söyleyecek çok şeyimiz var. Aynı kararlılıkla devam edeceğiz.

“MUHALEFETTEYİM DİYE OLAYLARI ÇARPITMAYA HİÇ KİMSENİN HAKKI YOKTUR”

Milletvekili Çelik konuşmasında bugün yaşanan yangın olaylarına da değinerek; “2 yıl önce Avustralya’da bir yangın afeti yaşandı, tam 8 ay yangını söndüremediler. Yine 2 yıl önce ABD’de bir yangın yaşandı, 2 ay bu yangın söndürülemedi. Biz anında müdahalelerle daha 2 gün önce Datça’da, Çeşme’deki yangınları kontrol altına aldık. Uçaklar yangınları söndürürken, helikopterler cirit atarken, ‘Nerede helikopterler’ diyen anlayışları da görüyoruz. Bunları doğru algılayıp, doğru anlatmak lazım. Çarpıtmalara asla meyil vermemek lazım. Herkesin, her siyasinin bu konuda sorumluluğu vardır. İktidar, muhalefet fark etmez. Muhalefetteyim diye olayları çarpıtmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Milleti yalan yanlış yönlendirmeye, algılar üzerinden siyaset yapmaya hiç gerek yok. Zaten milletimize olan, bitenin farkındayız. Sadece bir kardeşimiz 27 Haziran günü çalışmaya gittiği yerde sele kapılarak, hayatını kaybetti. Cenazesi defnedilecek. Hepimizin birlik ve beraberlik içinde afetle mücadele vermemiz gerekiyor. Bu manada Genç Gönüllüler Projesi de 192 kardeşimizin afet eğitimi alması adına İçişleri Bakanlığımız tarafından desteklendi. Afet gönüllerimize de teşekkür ediyorum. Türkiye’nin değişik illerden yardıma geldiler. Yardıma ihtiyacı olan hemşehrilerimize yardıma koştular. Bu kardeşlerimizde önümüzdeki dönemlerde bir afet riskiyle karşı karşıya kaldığımızda bizim en büyük güçlerimizden bir tanesi olacaklardır” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’NİN YOLUNU MUTLAKA AÇACAKTIR"

İmam Hatip Lisesi’nden mezun olduğunu hatırlatarak sözlerine devam eden Milletvekili Çelik; “Ben 1994’te mezun olduğumda, katsayı zulmü diye bir şey yoktu. 28 Şubat henüz yaşanmamıştı. Türkiye 1960’lardan itibaren her 10 yılda bir yaşamış olduğu travmalardan bir tanesi de 28 Şubat Darbesi’dir. O gün seçilmiş hükümete karşı bin yıl sürecek diye dikte edilen bazı direktifler nedeniyle hükümet görevden ayrılmak durumunda kalmıştı. Sonrasında yaşadığımız acı tecrübeler hepimizi derinden sarstı. Bizden sonra imam hatibe giren kardeşlerimiz hayatlarının en büyük şoklarını yaşadılar, gelecekleri karartıldı. Daha fazla net yapmasına rağmen, bu eşitsizlik nedeniyle istedikleri bölümlere giremediler. Bugün bin yıl sürecek diye ifade edilen 28 Şubat süreci çok kısa sürede milletimiz tarafından akamete uğratıldı. Milletimiz engin ferasetiyle olan biteni değerlendirdi ve gereğini yaptı. Biz bu katsayı adaletsizliğini ortadan kaldırdık ve bugün hem imam hatip liseleri, hem meslek liseleri bütün öğrencilerimizle eşit bir şekilde istedikleri okulları tercih etme imkanına kavuşmuş oldular. Meslek liseleri ve imam hatip liseleri bitme noktasına gelmişlerdi. Bugün attığımız adımlarla, bu katsayı adaletsizliğini ve diğer adaletsizlikleri çözmemiz nedeniyle meslek liseleri ve imam hatip liseleri artık eski hüviyetlerine ve başarılarına dönüyorlar. Bizim meslek lisesi, imam hatip lisesi, düz lise şeklinde hiçbir ayrımımız olmaz. Biz bazı okulları önceliyoruz, diğerlerini geride bırakıyoruz şeklinde bir anlayışımız asla yok. Bu ülkeye imam hatiplerde lazımdır, meslek liseleri de lazımdır, ticaret meslek liseleri de lazımdır, Anadolu liseleri de lazımdır, fen liseleri de lazımdır. Bu noktada hiçbir ayrım gözetmiyoruz. 28 Şubat, 15 Temmuz, 1960 darbesi, 1971 Muhtarası hepimizin yaşamış olduğu kötü tecrübeler. Türkiye demokrasinin yaşadığı kötü tecrübeler. Bize düşen bütün bu tecrübelerden bir ders çıkarıp, geleceğe daha sağlam adımlarla, daha emin adımlarla yürümek olmalıdır. Bugün 28 Şubat’ı hafife alanlarla, 15 Temmuz direnişini hafife alanlar, itibarsızlaştırma çalışanlar, ‘tiyatro’ diyenler, ‘kontrollü darbe’ diyenler inanın aynı zihniyet. Katsayı zulmünü sona erdirmemize karşı çıkan, başörtü zulmünü sona erdirmeye çalıştığımızda Anayasa Mahkemesi önünde soluğu alanlar aynı zihniyet. Dolayısıyla biz geleceğimizi şekillendirirken, gençlerimize bir şeyler söylediğimizde, ilk söyleyeceğimiz şeyler bu tecrübeler olmalıdır. Bu tecrübeler büyük ve güçlü Türkiye’nin yolunu mutlaka açacaktır” ifadelerini kullandı.

Yapılan ikramın ardından Genç Gönüllüler Projesi Kapanış Töreni tamamlandı.




Kaynak:

İlgili Konular :
, , , , ,
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum