veriyorum” diye konuştu.CHP PM Üyesi Hikmet Erbilgin konuşmasını şöyle sürdürdü:
“TAHSİN BABAŞ SOYMUŞ, YÜKSEL AYDIN GÖZ YUMMUŞ”
2014 yılında Tahsin Babaş seçildiğinde belediyenin kapılarını kendi yandaşı 3-5 müteahhitte açtı. Belediyenin kaynaklarını o müteahhitlere peşkeş çekti. Arsalarını o müteahhitlere peşkeş çekti. Tarihi konaklar diye övündüğümüz konakları bu memleketin en değerli arsaları ile gözünün yaşına bakmadan takas etti. Tahsin Babaş en çok pastırma faturalarıyla, helva faturalarıyla bu memleketin kasasını boşalttı. 3 bin, 5 bin takvim basıp ‘100 bin takvim bastım’ dedi. Bu memleketin çocukları işsiz gezerken kendi oğlunu önce Belediye Spor İşleri Müdürü daha sonra paraları aklamak için Kastamonuspor başkanı yaptı. Bunlar Cumhur İttifakı diye bir birlerine laf söylemek istemiyorlar ama arada ağızlarından kaçıyor. Doğan Ünlü, Yüksel Aydın’a ‘Sen jandarma tokatladın’ dedi. Daha sonra basın açıklamasını geri çekmek zorunda kaldı. Bugünde Yüksel Aydın, Tahsin Babaş’a ‘Sen bu memlekette rüşvet ve irtifak suçu işledin. 90’a 290 dediğim meselede sen Kastamonuspor’a kulüp başkanı yaptığın oğlunla çekleri tahsil ettin. Hakkında belediye çalışanı da ifade vermiş’ diyor. Yüksel Aydın’ın ifadesine göre Tahsin Babaş’ta ifade vermiş. Yani Tahsin Babaş soymuş, Yüksel Aydın göz yummuş.”
“SİZ ARSAYI TAHSİS EDİN EKREM İMAMOĞLU İLE BİRLİKTE KÜLTÜR MERKEZİNİ BİZ YAPALIM’ DEDİK”
Yüksel Aydın çıkmış, 6 yıldır Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş neden Kastamonu’yu ağzına almamış, şimdi hatırlamış diyor. Sayın Galip Vidinlioğlu belediye başkanı seçildikten sonra belediyenin attığı adımları takip etmeye gayret gösterdik. Öyle ki Kuzeykent’te ki canım arsa ederinin çok altına gitti ama yine de bizim itirazımız sayesinde 50 milyon TL daha fazla para belediyenin kasasına girdi. Biz sadece itiraz etmedik. ‘Kuzeykent’teki binayı Ekrem İmamoğlu ile birlikte kız çocuklarına yurt yapalım’ dedik. Evet diyemediler. Kuzeykent’te sattıkları arsaya ‘kültür merkezi yapalım. Siz arsayı tahsis edin Ekrem İmamoğlu ile birlikte binayla birlikte kültür merkezini biz yapalım’ dedik. Kabul etmediler. Şimdi ‘bu Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu nereden çıktı?’ diye telaş ediyorlar. Ekrem İmamoğlu’da Mansur Yavaş’ta yeni çıkmadı. Daday’a kapalı Pazar yeri yaparken de Ekrem İmamoğlu vardı. Taşköprü Belediyesi’ne otobüs tahsis ederken de İzmir Büyükşehir Belediyesi vardı. Bozkurt’ta sel olduğunda da Mansur Yavaş vardı. Ama onlar korkudan alamadılar. İnşallah Hasan Baltacı belediye başkanı seçilecek, Kastamonu’ya daha çok hizmet gelecek.
“KENDİ BELEDİYELERİNDEN HABERİ YOK”
Sonra ‘Bu sarı otobüsler ideolojik, bunların renk takıntısı var’ diyor. Çankırı ve Karabük belediyeleri MHP’de. Orada sarı otobüsler var. Bunların aklı gitmiş aklı, kendilerinden bihaberler. Neden sarı? Dünyanın her yanında taksiler sarıdır. Çünkü sarı trafikte çok çabuk fark edilebilir bir renktir. Ama adam o kadar kendinde bihaber ki kendilerinden olan Çankırı ve Karabük belediyelerinin sarı otobüs kullandıklarının farkında değil.”
“BEN MOSKOVA’YA HİÇ GİTMEDİM AMA TAHSİN BABAŞ’IN TAYLAND MACERALARINI KENDİSİNE BİR SORMAK LAZIM”
Dünde Tahsin Babaş beni ‘Moskof Hikmet’ olarak tanımlamış. Ben Moskova’ya hiç gitmedim ama Tahsin Babaş’ın Tayland maceralarını kendisine bir sormak lazım. Hayatımda ben Moskova’ya hiç gitmedim ama Tahsin Babaş’ın Kıbrıs maceralarını bir sormak lazım. Ben hayatımda hiç Moskova’ya gitmedim ama Karabük’te yaptığı o ziyaretleri bir sormak lazım. Biz Tahsin Babaş’ın ne olduğunu, neler yaptığını milletçe biliyoruz.
“METEHAN BABAŞ O BİLDİRİLERİ DAĞITACAK GENÇLERİ ORGANİZE ETMEYE ÇALIŞTIĞINI BİLİYORUM”
Siyasete ailenin karıştırılması doğru değil ama o Metehan Babaş’ın Kastamonuspor başkanıyken neler yaptığını herkes biliyor. Bu arada birkaç gün içerisinde dağıttıkları broşürleri yenileyeceklerini duyuyorum. Metehan Babaş, bu işten uzak dur. O bildirileri dağıtacak gençleri organize etmeye çalıştığını biliyorum. O bildirileri her gün bizim aleyhimize yazı yazdırdığın gazeteci müsveddesinin İstanbul’a gidip rahmetli bir imamın oğluyla beraber bastırdığını biliyorum.
“KEŞKEKÇİ MÜTEAHHİTİN SANA 10 MİLYON TL GÖNDERDİĞİNİ BİLİYORUM”
Sayın Tahsin Babaş iş tuttuğun müteahhitlere yenilerinin eklendiğini biliyorum. Keşkekçi müteahhittin sana 10 milyon lira gönderdiğini biliyorum. İstanbul’da birden fazla kişiye daire satan o müteahhittin sana 2.5 milyon lira gönderdiğini biliyorum. Bu siyaseti nasıl finanse ettiğini, sonrası için onlara ne sözler verdiğini, arsa arsa paylaştığınızı biliyorum.
“BİZ BU MEMLEKETE, KASTAMONU’YA SAHİP ÇIKMASINI BİLİRİZ”
Özel Uğurlu Hastanesi’nin ruhsatını satmak için bir birleriyle kavga ediyorlar. Bu memleketi böyle bir anlayıştan, böyle bir zihniyetten el birliği ile kurtarmak gerekiyor. Bunlar bu soygunları yaparken bu memleketin kasasını boşaltırken en çok bu memleketin ortak değerlerine, kutsallarına müracaat ediyorlar. Vatan, millet, Sakarya deyip öbür taraftan ceplerini dolduruyorlar. Şehitlerimizi istismar ediyorlar. 18 Mart törenlerinde bu memleketin evladı, kardeşi, arkadaşı Bizim Hasan’a terbiyesizlik yapmaya çalışan bir Yüksel Aydın’la karşılaştık. Halbuki biz Cide ’de, İnebolu’da, Taşköprü’de şehit cenazesini omuzlarken Yüksel Aydın ortada yoktu. Biz şehit cenazesine omuz vermekten mutlu değiliz. Keşke hiç şehit vermesek. Evlatlarımız keşke toprağa düşmese. Ama o evlatlar toprağa düştükten sonra siyaset yapanları milletin vicdanına havale ediyorum. Biz bu memlekete, Kastamonu’ya sahip çıkmasını biliriz. Biz vatanperverliği Yüksel Aydın’dan öğrenecek değiliz. Vatanperverliği Doğan Ünlü’lerden, Tahsin Babaş’lardan öğrenecek değiliz.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.