Eski zamanların unutulmayan bilmeceleri;

Eski zamanların unutulmayan bilmeceleri

Eski bilmeceler, merak edilen konular arasındadır. Kullanım anlamı bakımından eski bilmeceleri öğrenmekbve buna göre cevaplama imkanına sahip olmak isteyenlerin sayısı çoktur. Eski Bilmeceler arasından komik, kolay ve en bilinenleri sizler için derledik....

Eski zamanlarda yapılan bilmecelerin çoğu oldukça zeki ve düşündürücü bilmeceler olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bazı bilmeceler var ki oldukça komik ve bakıldığında çok da kolay. Komik ve kolay olan ve bilmesi de zevkli olan bilmece soruları her daim araştırılan konular arasında yer alır. Gençler ve ortamı güldürmeyi seven kişilerin eğlenmek için birbirlerine sordukları bu tarz bilmeceler her zaman popülerliğini koruyor. Günümüzde özellikle gençler bilmece sorarak zaman geçirmeyi sevdikleri için bilmeceleri araştırarak öğrenmek istemektedir.

Eski Zamanların Unutulmayan Bilmeceleri: Hafızanıza Güveniyorsanız Cevapları Hatırlarsınız!

Zamanın ve kuşakların değişmesi ile birlikte eski bilmeceler de zaman içerisinde unutulmaya başlandı. Ancak bilmece severler için eski bilmecelerin zevki ve esprisi daha farklı olabiliyor. Bununla birlikte eski bilmeceler ve cevapları birçok sosyal alanda karşımıza çıkabiliyor. Dolayısıyla da birçok kişi tarafından merak edilen konulardan biri haline geliyor. Bazı kişiler bilmeceleri ve cevaplarını bulabilmek için internetten araştırma yapmaktadır.

Birbirlerine bilmece sorarak hem eğlenen hem de bir takım bilgiler edinebilen kişiler eski bilmecelere daha fazla merak salmaktadır. İşte, eski zamanların en güzel bilmeceleri: Hafızasına güveniyorsanız cevapları hatırlarsınız.

Beyazım var karam var, küçük de bir ağacım var. Ailem biraz kalabalıktır, bir dalda 100 den fazla kardeşim var.

(Üzüm)

 

Zıplasam beceremem, burnum olmadan da yiyemem.

(Fil)

 

Soğuk adamın burnuyum, toprağın altıdır yurdum.

(Havuç)

 

Erken uyanmaktır benim ilk işim, bütün mahallede çınlar güzel sesim.

(Horoz)

 

Her yere giderim hiç yorulmam, herkesin evine giderim ama hiç konuşmam.

(Yol)

 

Bir küçücük fıçıcık içim dolu turşucuk

(Limon)

 

Kanadı var kuş değil, suda yüzer ama gemi değil, kuyruğu var kedi değil, hadi bil bakalım bu nedir?

(Balıktır)

 

Hem kapatır hem de açar kapıyı, eğer onu kaybedersen çabuk çağır çilingir amcaları.

(Anahtar)

 

Bir kişi cam silerken binanın 25.katında camdan düşmüş ama ölmemiş, niye ölmemiş?

(Çünkü camdan içeri düşmüş)

3 avcı 3 saatte 3 ördek vuruyorsa 9 avcı 9 ördeği kaç saatte vurur?

(9 Saat)

 

Parmağımda gözüm var, daireyim köşem yok. Parlak - mat fark etmez, beni takar her damat.

(Yüzük)

 

Eski Zamanlarda En Bilinen Komik, Kolay Bilmece ve Cevapları

 

Komik, kolay ve en bilinen bilmeceler ise şu şekilde sıralanabilir:

 

Eğer beni ortadan kesersen hiç olurum ancak eğer beni yan çevirirsen sonsuz olurum. Bil bakalım ben kimim?

(8 sayısı)

 

Biz onu görürüz ama o bizi görmez, o konuşur biz dinleriz. Biz konuşuruz ama o dinlemez.

(Televizyon)

 

Küçük kare kutu, içi insan dolu. Bil bakalım ne bu?

(Televizyon)

 

Bir sandığım var sihre bürünür. Aynası var dünya görülür.

(Televizyon)

 

Evim var adresim yok. Evimin hiç eşyası yok. Bütün yüküm sırtımda ama bundan hiç şikayetim yok.

(Kaplumbağa)

 

Hangi tasla su içilmez?

Kafatasıyla

 

Çarşıdan aldım bir tane, eve geldim bin tane.

(Nar)

 

Ayakları şu içer, üstünden gelen geçer?

Köprü

 

Boynuzum var ama Koç değilim. Kanadım var ama kuş değilim. Uçarım ama uçak değilim. Bil bakalım ben neyim?

(Kelebek)

 

Daldan dala atlarım, kuyruğumdan sarkarım.

(Maymun)

 

Bacaklarım değnek, yuvam epey yüksek. Her sene de göçerim, bil bakalım ben neyim?

(Leylek)

 

Altım mermer üstüm mermer. İçimde bir kuş, uyanık olursam hep öter.

(Ağız)

 

Bacağım var yürümem. Yemeğim var yemem.

(Yemek masası)

 

Elbisem yemyeşil, saçlarım sapsarı. İçeride de uyur onlarca gözüm.

(Mısır)

 

Yer altında yuvası var. Fırça gibi dikeni var.

(Kirpi)

 

Gece çıkar gökyüzüne yıldız değil. Peki ne?

(Ay)

 

Dalda durur da elde durmaz.

(Kuş)

 

Al yanağı dala asmışlar. İçine de bir sürü şeker katmışlar.

(Elma)

 

Uzaktan baktım hiç yok. Yanına vardım pek çok.

(Karınca)

 

İçi kırmızı dışı yeşil. Onu görsem hemen yerim. Sanırsın ki ben bir filim.

(Karpuz)

 

İçimde siyah noktalar beni yerken oyalar.

(Karpuz)

 

İçi yumuşacık pamuk gibi, dışı renkli şeker gibi. Olduğu yere hemen yatar, tıpkı uyuklayan bir adam gibi.

(Yastık)

 

Kısa Komik Bilmeceler ve Cevapları

 

Özellikle ilkokul ve ortaokul öğrencilerin sevdiği daha kısa ve ezberlemesi kolay bilmeceler de eski zamanların bilmeceleri arasında yer almaktadır. Günümüzde hâlâ sık sık sorulan bu kısa bilmeceler birçok kişinin aşina olduğu ve bildiği sorular olarak karşımıza çıkar.

 

Her yaştan kişi tarafından tercih edilecek olan bu kısa bilmeceler arasında popüler olanların yanı sıra nerdeyse hiç bilinmeyenlerin de olduğunu görüyoruz. İşte çok merak edilen ve oldukça eğlenceli eski zamanların kısa bilmeceleri.

 

İki kaşık duvara yapışık.

(Kulak)

 

Karada bayılır suda ayılır.

(Balık)

 

Yazın giyinir kışın soyunur.

(Ağaç)

 

Sabah alınır, akşam yayılır.

(Yorgan)

 

En çok acı çeken şehir hangisidir?

(Ağrı)

 

Baldan tatlı, baltadan ağır.

(Uyku)

 

Hangi top zıplamaz?

(Kar topu)

 

En çok acı çeken dağımız hangisidir?

(Ağrı dağı)

 

Hangi kuşak bele bağlanmaz?

(Gökkuşağı)

 

Bir elmanın içinden çıkan bir kurttan daha kötü ne olabilir?

(Yarım kurt)

 

Hangi simit yenmez?

(Deniz simidi)

 

Bir kamyonu kim tek eliyle durdurabilir?

(Trafik polisi)

 

Kedilerin en sevdiği üniversite alanı nedir?

(pisi-koleji)

 

Yürür gider iz etmez hızlansa bile toz etmez.

(Gemi)

 

Çocukların en çok korktuğu şehir neresidir?

(Tokat)

 

Kışın yatar yazın kalkar.

(Soba)

 

Bir çakal beğendiği diğer çakalı nasıl çağırır?

(Hoşçakal)

 

Ben bilmem o bilir, bana her şeyi öğretir.

(Öğretmen)

 

Dışı var içi yok, tekme yer ama suçu yok

(Futbol topu)

 

Kapıyı açar kapatmadan kaçar.

(Rüzgar)

 

Meyvelerin şefi hangi meyvedir?

(Şeftali)

 

Nar tanesi nur tanesi dünyanın o bir tanesi.

(Ay)

 

Can bedenden çıkmazsa ne olur?

(Diğer derslere geç kalır)

 

Evimizin direği hop hop eder yüreği.

(Baba)

 

Süt verir bizlere, afiyet olsun haydi herkese.

(İnek)

 

Ormanların kralı, aman uzak durmalı.

(Aslan)

 

Renk renk paketlenir, tüm çocukları sevindirir.

(Şeker)

 

Uzun kulaklı kısa kuyruklu

(Tavşan)

 

Yeryüzünü sallar, evleri de yıkar, çok canları yakar.

(Deprem)

 

Yer altında sarı top

(Patates)

 

Pişirirsem aş olur, pişirmezsem kuş olur.

(Yumurta)

 

Yer altında turuncu minare.

(Havuç)

 

Ne ağzı var ne dili ama konuşur insan gibi.

(Mektup)

 

Dereler tepeler şık şık küpeler.

(Kiraz)

 

Salkımda tane tane, tadı var pek şahane.

(Üzüm)

 

Ben giderim o gider peşimde tın tın eder.

(Terlik)

 

Alçacık dallı ,yemesi pek ballı.

(Çilek)

 

Kendi çalışır ele, konar çiçeğe güle.

(Arı)

 

Bir tabutta kırk ölü.

(Kibrit)

 

Gözleri kömür soğuk dondurur sıcak öldürür.

(Kardan adam)

 

Okula girer ama derse girmez.

(Sınıf)

 

Bilmece bildirmece birbiri üstüne iliştirmece.

(Düğme)

 

Kaynayan ama yenilmeyen şey Nedir?

(​​​​​​Ders)

 

Eve Gelen Hırsız Neyi Çalmaz?

(Zili)

 

İncecik belli elimin eli.

(Çatal)

 

iki bacaklı Keskin bıçaklı

(Makas)

 

Kolları var başı yok gözleri var ama kaşı yok.

(Gözlük)​​​​​​

Kaynak: MİLLİYET

İlgili Konular :
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum