Vidinlioğlu'dan sert cevap!;

Vidinlioğlu'dan sert cevap!

Kastamonu Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin'in eleştirilerine sert cevap verdi...

Kastamonu Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin'in eleştirilerine sert cevap verdi. CHP'li belediyelerden örnekler veren ve İl Başkanı Erbilgin'e sorular yönelten Başkan Vidinlioğlu, CHP'li Erbilgin'in yalan söylediğini iddia ederek, '' Sayın başkan cin olmadan şeytan çarpıyor'' dedi.

TV366'nın canlı yayınında; İl başkanı Erbilgin'in temsil ve tanıtma giderleriyle ilgili eleştirilerine yanıt veren Başkan Galip Vidinlioğlu, ''Bu rakamı sadece özel kalem bütçesi gibi tanıtmak doğru değil. Ben, sayın başkana 'terbiye özürlü' dedim ama ben, olabilecek en masum tabiri seçtim. Aslında daha fazlasını söyleyeceğim de terbiyem müsaade etmiyor'' diye konuştu.

Kasım ayı Belediye Meclis toplantısında yaşananlarla ilgili de değerlendirme yapan Galip Vidinlioğlu,  halk arasında Alparslan Türkeş Botanik Parkı olarak bilinen alanın satış yetkisi ve millet bahçesiyle ilgili geniş açıklamalarda bulundu. 


Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu'nun ifadeleri şu şekilde; 

''CİN OLMADAN ŞEYTAN ÇARPIYOR''

Sayın başkan cin olmadan şeytan çarpıyor. Lafları çarpıtmayı da seviyor. Siyaset, doğruluk üzerine kurulmalı. Doğru şeyler söylenmeli. Halkın gözünde de siyaset ve siyasetçiler ne yazık ki her geçen gün kan kaybediyor. Siyasetin içinde olan herkesin kendiyle bir yüzleşmesi lazım. Bu algıyı kırabilmenin de yegane yolu, doğruları vatandaşlarımızla paylaşmadan geçer. 

''BÜTÜN VERİLERİMİZİ İNTERNETE YÜKLÜYORUZ''

Kastamonu Belediyesi olarak bütün verilerimizin hepsini mutlaka internete yüklüyoruz. Bu, bizim için büyük bir mutluluk. Tüm kamuoyunun gözleri önüne bu denli ayrıntılı sunan zannediyorum tek belediyeyiz. Ayrıca, meclisimizi canlı yayınlıyoruz. Canlı yayınlamasak kimse sormaz. Belediye meclisi, canı isteyenin şov yapacağı bir yer değil. Orada da kurallar var. Bütün ihalelerimizi EKAP üzerinden yapıyoruz, hem yasal hem de belediye olarak vicdani sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz.

''HERKESİN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKA BAKA YALAN SÖYLÜYOR''

Bütün vatandaşlar, raporlarımıza erişim sağlayabilir. Bu nedenledir ki; ben Hikmet beye bütçeyle ilgili nereden aldın bu bilgiyi derken, internetten aldığını okuyup anlamayacak veya yorumlamayacak durumda olduğunu da doğrusu bilmiyordum. Bu kadar bilgisizce hareket edeceğini hiç düşünmüyordum. Sayın İl Başkanı 2019-2020 yılı giderleriyle ilgili kimi yerde özel kalem müdürlüğünün temsil ve ağırlama, kimi yerde de tanıtma giderleri olarak bahsetti ve 10 milyon 527 bin lirayı zikretti. Hikmet bey yalan söylüyor. Yanlış söylüyor falan demiyorum artık. Herkesin gözünün içine baka baka yalan söylüyor. Çünkü, gözler yalanı o kadar kolay ifşa eder ki... Konuştuğuna da inanıyor, ağır sözler söylüyor ve bizlerden nezaket bekliyor. Biz, ağır konuştuğumuzda canının yandığından, çocuklarının izlediğini ima ederek duygu sömürüsü de yapıyor. Bizim de çocuklarımız var, çocuklarımızı cami avlusundan almadık.


''KENDİSİ, SİYASETİ ÇİRKİNLEŞTİRİYOR''

Temsil ve tanıtma ayrı bir şeydir, temsil ve ağırlama ayrı bir şeydir. Temsil ve tanıtma dediğimizde hem özel kalem, hem de kültür müdürlüğünün bütçesi bir aradadır. 31 Mart 2019'a kadar, 3 milyon 167 bin lira harcanmış, biz o yılı, ek bütçe yaparak geçirdik ve toplamda 1 milyon 383 bin lira da 31 Mart'tan sonra önceki dönemden kalma faturası kesilmiş borçlar vardı. Dolayısıyla 2020 yılı da dahil olmak üzere söylenen 10 milyon 527 bin lira, hem özel kalem hem de kültür müdürlüğü bütçesinin bir aradaki halidir. Özel kalemin bütçesi yaklaşık 1 milyon civarındadır, bunların içerinde neler var? Temsil ve tanıtma giderleri içerisinde fuar var, kültürel etkinlikler var, tanıtım organizasyonları var yani dolayısıyla öyle bir şey ima ediliyor ki, biz özel kalem bütçesinden gelene gidene onu bunu şunu peşkeş çektik. Artık bölgeler değil şehirler yarışıyor. Bu yarışında içerisinde şehrin tanıtımı için fuarlara, kültürel faaliyetlere mutlaka gidiyorsunuz, bu rakamı sadece özel kalem bütçesi gibi tanıtmak doğru değil. Ben, sayın başkana 'terbiye özürlü' dedim ama ben, olabilecek en masum tabiri seçtim. Aslında daha fazlasını söyleyeceğim de terbiyem müsaade etmiyor. Siyaseti bizim gerdiğimizi iddia ediyor, aslında ortamı geren de, siyaseti çirkinleştiren de kendisi. Siyasetin değer ve yargılarından uzak duran kendisi, hem gereceksiniz hem de ondan sonra duygu sömürüsü yapıp çoluğumuz çocuğumuz seyrediyor diyeceksiniz, bizimkiler çoluk çocuk değil mi?  Bizim inananlarımız yok mu? Bize değer veren insanlar yok mu? 

2020 yılı temsil ve ağırlama giderimiz, 1 milyon 172 bin. 2019 yılında bu bütçenin büyük bir bölümünü de biz harcamadık. Öyle 10 milyon 527 bin  gibi bir temsil ağırlama gideri yok. Kültürle ikisi bir arada olduğunda bir yılın değil totalde olan rakam o.Gizli saklı bir şey değil ki, alıyorsunuz yanlış yorumluyorsunuz. Bizim her şeyimiz şeffaf.  Film, fırıldakla işimiz gücümüz yok.


''CİDE BELEDİYESİNİN 2019 YILINDA TEMSİL VE TANITIM GİDER 1 MİLYON 200 BİN LİRA''

Bir tane örnek vereceğim, sakın yanlış anlaşılmasın suçlamak için değil hiç kimseyi.  Cide Belediyesi, 2019 yılında temsil ve tanıtım  giderlerine 1 milyon 200 bin lira para harcamış. 2020 yılı raporları internet sitelerinde yok. CHP'nin diğer ilçe belediyelerinde de bu rakamlar yok, ne harcadıkları belli değil. İl merkezi ve ilçelerin nüfuslarını karşılaştırdığımızda harcanan bu rakam, israf mıdır Hikmet bey? Cide ilçe nüfusu 2019 yılı sayımında 10 bin 400, Kastamonu merkez nüfusu 11,5 kat daha fazla. Siz kıyaslayın.  Günlük 3 bin 287 lira temsil tanıtım gideri harcanmış, bu rakamı al, böl, çarp, topla, türevini al, integralını al, gerekli meşgaleyi kendi kendine bul. Fakat bence, Cide'nin bu harcamalarında da bir sorun yok, artık illerin bir tanıtım yarışı var. Ben, hiç bir belediyeyi ayırmadan ilin belediye başkanı olarak bu giderlerin içinde diğer ilçelerin de tanıtımını yapıyorum. Paylaştıklarımı görüyorsunuz,  Gideros diye Daday Etli Ekmek diye paylaştım, ayırdım mı hiç birisini? Herkesi tanıtıyorum, Kastamonu bir bütün, halkın iradesine asıl siz saygı göstermiyorsunuz, bu saygıyı gösterin.

''BİZ NİYE PAYLAŞMIYORUZ DEMİYORSUNUZ?''

Bizim her bilgimiz, şeffaf bir şekilde internet sitesinde yayınlanıyor. Yönettiğimiz kaç tane belediyemiz, bizim gibi bilgilerini kamuoyuyla paylaşıyor.  Bu adamlar her rakamını kamuoyuyla paylaşıyor biz niye paylaşmıyoruz diyemiyorsunuz? Germeye gelince geriyorsunuz, sizin yaptığınız gibi bizim de rakamları çarpıttığımızdan mı korkuyorsunuz, korkmayın. O size ait bir özellik. Bizim öyle karalamayla, yalanla, iftirayla, dolanla hiç işimiz yok. Özür bekliyormuşsun, sen önce çuvalla söylediğin yalandan dolayı bir özür dile de sonrasını bizden bekle.  Her konuşmasında, bizleri yandaşları zengin etmekle suçluyor. Her konuşması böyle. Bir önceki dönemde görev yapmış ülküdaşlarımıza asılsız ithamlarda bulunuyor.  Hiç düşünüyor musun, bu arkadaşlarımızın aileleri var mı, çoluğu çocuğu var mı? Kendin söylerken söylüyorsun.

''YAVUZ HIRSIZ EV SAHİBİNİ BASTIRIYOR''

Bir firma düşün, 7 tanesi davetiye usulüyle toplam 14 ihaleyi 1,5 yılda almış. Bu ihalelerin toplam bedeli de 2 milyar lira. Aynı firmanın kamuoyunda yan sanayi kullandığı ve 2 milyar liralık ihaleyi 800 milyon liraya taşeron bir firmaya verdiği iddiaları  İstanbul'dan buraya yol oldu. Bu firmaların, mali müşavirinin CHP Milletvekili olmasının da bu iddialara eklendiğinde; sizce ortaya ne çıkıyor? Yandaş mı aramıştın? Yandaş olup zenginleşenleri mi arıyordun? 2 milyar lirayı aya, yıla, haftaya, saate böl, çarp, çırp bak neler çıkıyor neler. Gençlerimizin ne kadarına bu parayla iş bulunabilirdi. Ne kadar gencimize asgari ücretle iş verebilirdik? Yavuz hırsız ev sahibini bastırıyor. Biz,  Kastamonu'da ev sahibiydik, dün de buradaydık, bugün de buradayız, yarın da burada olacağız ve son nefesimizi de burada vereceğiz. Sizin yönetim anlayışınızın aynasını bize yansıtmaya çalışmayın, o yansıtmada kaybolursunuz.

''BURALARI BAŞKA YERLERLE KARIŞTIRMA''

Kastamonu'da kendi krallığını kurmaya çalışıyor. Hiç bir şey demiyorum. Yapabilirsin tabi. Kendi içinizde merkez ilçe başkanlığı, gençlik kolları başkanlığından ayrılan oldu. İçeride bir takım sıkıntılar var. Siyasi geleneğin aynı değil, daha dün kendi genel başkanına dünyanın lafını söylüyordun, internette var paylaşımların, sonradan sildin. Şimdi geleneğin aynı olmadığı halde oldun has CHP'li...Kastamonu'nun mütedeyyindir, her siyasi partiden olanın belli bir anlayışı vardır. Buraları başka yerle karıştırma. Çamur at izi kalsın buralarda tutmaz. O kirli siyaset anlayışınızın bataklığında bozulursunuz. Size tavsiyem, yalan siyaseti bırakın ve beni, aynaya baktığınızda gördüğünüzle karıştırmayın.

''KAÇ BELEDİYENİZ DOĞRUDAN TEMİNLERİ AÇIKLIYOR''

Bizden doğrudan teminleri açıklamamızı istedi. Kaç belediyeniz, bırakın doğrudan teminleri, şeffaf bir şekilde bir yıl sonra borcunu açıklayabildi. Biz açıkladık. 'Doğrudan temin kurnazlık işidir, yandaşa bütçe ayırma işidir' demiş. Bak ne kadar iyi biliyorsunuz bu işleri, ben sizin kadar iyi bilmiyorum. Bizden istediğiniz bu doğrudan temin giderlerini, sizin yönettiğiniz belediyeler bu yüzden mi kamuoyuna duyurmuyor. Şimdi, gerekli talimatı ben verdim. Sizden de aynı şekilde belediyelerinizin doğrudan teminlerini açıklamalarını ben istiyorum.  Demin söyledim, İstanbul'da 2 milyar var açıklama bekleyen. Yandaş arıyorsan kendi bahçene bak.

''EĞER SATSAYDIM, BELEDİYENİN BORCU HARCI KALMAZDI''

Geçen de, millet bahçesiyle ilgili söyledi. Bunu bilmeyecek kadar sağır, göremeyecek kadar kör olduğunu zannetmiyorum. Türkiye'nin en büyük üçüncü millet bahçesi olacak, şehrin göbeğinde. 240 dönümün 190 dönümünde yürüyüş yolları,  oyun bahçesi, doğa deneyim alanı, pasif keşif bahçesi, bisiklet yolları, piknik alanları, sıfır atık bahçesi, şifalı ve aromatik bahçesi, çok amaçlı spor salonu, bilim bahçesi, orman meyveleri patikası, doğal yaşam bahçesi, su havuzu, kum havuzu, etkinlik çayırı, yağmur bahçesi, meyve bahçesi, muhtelif sayıda çeşitli ağaçlar, bitkiler ve benzeri alanlar olacak. Satmak istesem bu alanı satardım. Kastamonu'ya yakışır bir yaşam alanı oluşsun diye biz burayı o kadar zorlanarak 240 dönüme çıkardım ki... Ben kimseyi suçlamak derdinde değilim ama burası 2014 seçimlerinde totalde 350 dönümdü. Biz seçime girerken 240 dönüme düştü. 2014 yılında 350 dönüm olarak  planlanan millet bahçesi 5 yılda yapılmadığı gibi 2019 seçimlerinde 240 dönüme düşmüştü. Ben, belediye başkanı olduktan sonra buranın 240 dönüm değil, 160-170 dönümlere düştüğünü gördüm. Bazı yerlere söz verilmişti, ben hiç birini vermedim. Bazı şeyleri gündeme getiriyorsunuz da ayıp ama. 240 dönümden bahsediyorum. Ben bunun 40 dönümünü, metre karesini 2 bin liradan satsam, 80 milyon lira para eder, belediyenin borcu da harcı da kalmaz. Ben bilmiyor muyum bunu.

''DÜNYA'DAN BİHABERLER''

Dünya'dan bihaberler. Millet Bahçesini belediyenin bütçesinden yapmıyoruz ki. Bunu merkezi hükümet yapıyor. Çevre ve Şehircilik bakanımız geldiğinde sözünü verdi, biz de alanı tahsis ettik ve başlandı. Herkes dünya kadar şeyi iline getirip yatırımını yaparken, 'Biz merkezi bütçeden harcamayalım, Kastamonu'ya bunun gelmesine gerek yok' mu deseydik. Gelen şeyi geri mi çevirseydik. Eğer bilmiyorsanız cahilsiniz, bilip de söylüyorsanız kötü niyet ararım.

Arsa satışıyla ilgili... Belediyelerde adettir; arsa üretirsin ve ihtiyaca binaen satarsın. Bunu polemik konusu yapmanın anlamı yok. 350 dönüm olan millet bahçesinin 110 dönümü bir önceki dönemde satıldı. Başka yerlerde satıldı. Siz, o zaman nerede yaşıyordunuz. 

Araç Belediyesi arsa satalı 6 ay oldu. Daday belediyesinin satışa çıkardığı arsalar var. Bu çok normal bir şey. Anormal olan art niyetli yaklaşımlar. Araç Belediyesi sattı diye yanlış mı yaptı? Daday belediyesi yanlış mı yaptı? Büyükşehir belediyeleri de bunu yapıyor. O yer diline dolandı, pelesenk oldu. Bir de rahmetli başbuğun ismini ağzına alarak... Abdest al dedik diye bazıları bozulmuş. Ne yapacaktım yani? Kusura bakmayın da bahsettiğim adam Türk dünyasının bilge lideri, öyle adını ağzına herkes alamaz. 

''BURALARDAN BELEDİYEYE VURMA ÇABASI: ACİZLİK VE SİYASİ YETERSİZLİKTİR''

Burası benim dönemimde ticari bir korta dönmedi. Burada yalan söylüyor. Ticari korta dönmesi bir önceki dönemde oldu, araya seçim girdi satılamadı. Bu döneme kaldı. Dolayısıyla orası, hali hazırda Alparslan Türkeş Botanik Parkı değil. Orası ticari bir korta çevrilmiş bir arsa. Kaldı ki, ben satış yetkisi almadım. Aldığım kat karşılığı da verilebilir, başka şekilde de değerlenebilir, encümende de böyle karar yok. Bunu tezvirata çevirmeye, algı yaratmaya gerek yok ki. Ben orada örnek verdim, Barutçuoğlu binası gibi yapılabilir dedim, Barutçuoğlu yapıldı, belediye binası yapıldı, geri kalan yerde belediyenin oldu. Böyle bir şey de olabilir. Velev ki satışa çıkartsam, ben millet bahçesinde 60 dönümü geri almışım, millet bahçesini 240 dönüme tamamlamışım, 17 dönümün lafı ediliyor. Orada da sattığım bir şey yok. Buralardan belediyeye vurma çabası; acizlik ve siyasi yetersizliktir. 

Geçen gün, rakamı nereden aldıysa... İnternet sitemizde var da.. Toplamda 17 arsayı satışa çıkardık, hani diyor ya 20 küsur milyonluk arsayı satışa çıkardın diye. Gizli saklı bir şey değilki bu. Sattığım 8 milyonluk arsa. Bunun da yaklaşık 3 milyonu borç ile mahsuplaşılmış. Toplamda 5 milyon civarında nakit girdi sağlanmış.  Her yetki aldığımız yeri sattık mı zannediyorsun? Öyle söylediği gibi 20 milyon falan yok. Sen sayı saymasını falan da bilmiyorsun herhalde.

İller Bankası kredisi de mevzu oldu. Belediye meclis üyelerinize davrandığınızın gibi herkese öyle davranmak istiyorsanız o iş öyle olmaz. İradeye pranga vurmak doğru değil. Bizim irademiz size çok ağır gelir. Meclis üyeniz acem hanıyla ilgili olumlu görüş bildirince, evet oyu kullanınca; gösterdiğiniz tavrı bilmiyor muyum zannediyorsunuz? Hani herkes özgür iradesiyle hareket ediyordu? 

''BUDAMIŞ'TAN NASIL OY İSTEYECEKSİNİZ?''

Aspest boruların yenilenmesiyle ilgili bir çalışma başlattık ve yenilemek istiyoruz demiştik. Bir süre sonra CHP'li belediye meclis üyesi Sibel hanım, bizim seçim katalogumuzda olan şeyleri bizlere öneri olarak getirdi. Asbestli boruları değiştirsek diye... Bizim projelerimizi bize öneri halinde geri getiriyorsunuz dedim. Budamış için kredi kullanıyoruz ama ret oyu veriyorlar. Üç gün sonra Budamış'tan nasıl oy isteyeceksiniz.  Alıversenize bana İller Bankası'ndan krediyi, öyle kolay mı zannediyorsunuz? İller Bankası'ndan krediyi herkese vermiyorlar. İstediğimiz kredi; 10 milyon alt yapı, 8 milyon üst yapı için. İller Bankası Genel Müdürüyle görüştüğümde de, 'Başkanım, bu çok yüksek bir miktar, siz bunları yedek malzeme için kullanacaksınız, boşu boşu biz de o kadar yüksek kredi vermeyelim, başka bir belediyemizin işinize yarasın, ihtiyacınız halinde tekrar veririm' dedi. Bu ikili ilişkiler öyle kolay kolay olmuyor. Bu kredi, Budamış Mahallesi için kullanılacak. Biz bu altyapıyı değiştireceğiz, siz tutuyorsunuz altyapı için kullanılacak krediye ret oyu veriyorsunuz. Ondan sonra da gidip de Budamış'tan oy isteyeceksiniz. Gidip de isteyin bakalım ne oluyor, sonucunu görürsünüz.  Bu krediyi kullanmak itibarın göstergesidir. Evine buzdolabı, televizyon, araba alırken peşin parayla mı alıyorsunuz? Belediye de böyle. Evden bir farkı yok. Biz de bunu şeffaf şekilde kamuoyuyla paylaşıyoruz.

''SANA SORULAN SORULARI CEVAPLA''

'Doğruyu dimdik savunmak boynumun borcu' diyor. Neden kendine sorulan sorulara cevap veremiyorsun sayın Hikmet Erbilgin? Eski vekilimiz yayına gelmişti. Murat Demir'in sayın vekilimiz Hasan Baltacı beyin sekreter danışmanın kim olduğunu sordu. Neden cevap vermiyorsunuz? Ben de soruyorum hadi cevap verin. Bir ilçenizde, partinizin gençlik kollarının neredeyse tamamının belediyede çalıştığı söyleniyor, doğru mu?  Yanlışların olduğu yeri arıyorsan, yola çık ve tek tek kendi bahçenin ağaçlarına uğra. Oralarda yanlış bulursun. 

Mecliste bir konuda haklılar. Dört tane önerge gelmiş, meclise üçü geldi. Bir tanesiyle ilgili, onu da sordum zaten. Onunla ilgili de yapacağım şeyi yapacağım.

''KASEDİ GERİ SARMAYA GEREK YOK''

Teleferikle ilgili açıklamayı tamamladığımda daha devam edecektim, dönüp dolaşıp arsa satışına geldik. Kasedi geriye sarmaya gerek yok. Necati Bey bir önceki oturumda sordu dedi, üç önceki oturumdaki şeyi bana soruyorlar. Zaten onunla ilgili de önerge hazırladım diyor. Yazılı önerge talep ettim. Fakat ben daha sizin hiç sözlü önerge verdiğinizi görmedim. Sözlü önerge için söz hakkı aldığınızda bizim yapmak istediğimiz icraatları bize önerge olarak getiriyorsunuz. 'Başkanım hep satıyorsunuz, orayı kültürel merkez yapalım mı' diyor. Ben bilmiyorum bunu. Öneriyi her zaman getirebilirsiniz ama orası şov alanı değil ki. Ben oranın yetkisini aldığım zaman orayla ilgili öneri getireceğine, hiç gündeme almadığımız bir yerle ilgili şunu yapalım diye bir önerge getir, o da yok.

Şimdiye kadar bize hangi öneriyi getirdiniz? Yazılı olarak önerge verebilirsiniz  dememe rağmen tartışma çıkarmak amacıyla habire 'ama başkanım, ama başkanım'... Yazılı verin kardeşim. Kendi belediye meclislerini bir takip etsinler, kim kime söz hakkı veriyor. Gündem dışı başkan izin verirse konuşursunuz. Yazılı önergeyi kabul etmeme şansımız yok.  

''TAVIR BİRAZ SERT OLMUŞ OLABİLİR''

Orada ortam iyice gerildiği için, basında bir iki arkadaşımız da gündemine aldı.  Bende etten kemiktenim. Maksadını aşan bir ifadem olmadı ama belki tavır biraz sert olmuş olabilir. Ben asla, bir belediye meclis üyesi arkadaşımı  üzmek kırmaz, hele karşımdaki bir hanımken böyle bir şey yapmam mümkün değil.


Kaynak:

İlgili Konular :
, , ,
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum