Kullanıcı Bulunamadı Tüm Haberleri

Kastamonu’da sık kullanılan deyimlerin bir hikayesi vardır. “Ortalık gavur hanı gibi yanıyor” deyimi de sık kullanılan deyimler arasındadır. Peki “ortalık gavur hanı gibi yanıyor” deyimi nereden geliyor? hikayesi ne? Neden kullanılıyor? İşte haberin devamı…

Bir Twitter kullanıcısı “ortalık gavur hanı gibi yanıyor” deyimini şöyle özetledi;

“Ortalık Gavur hanı gibi yanıyor. Allah dışarda olanların yardımcısı olsun. “Hocam o deyim öyle değildi sanki” diyenler olacaktır, toplanın anlatayım. Kastamonu’nun Ilgaz ilçesindeki Kiliseli han, halk arasındaki adıyla Gavur hanı bundan yıllar yıllar evvel çıkan yangında yandı.

O dönem yangına müdahale eden 20’li yaşlardaki Bekir çok büyük mücadelelerle yangını söndürdü, büyük kahramanlık örneği gösterdi, öyle ki halk arasında “Bekir olmasa bu han sönmezdi, Gavur hanı yanardı” sözleri kulaktan kulağa yayıldı. Gel zaman git zaman Bekir’in namı aldı yürüdü

Bekir genç delikanlı tutuldu bir gayrimüslimin kızına, olurdu olmazdı derken ailesini bir türlü ikna edemedi, “amcanın kızıyla evleneceksin” dediler başka da söz hakkı vermediler Bekire. Bekir düğün gecesi öyle içti öyle içti ki yanında çakmak çaksan havaya uçardı, alkolün de etkisiyle “koca hanı söndürdüm ama içimdeki ateşi söndüremiyorum, Gavur hanı gibi yanıyooooommmmm” diye nağaralar attı. Bekir’in halini gören amcası “bu rezilliğe daha fazla dayanamayız” diyerek düğünü bozdu, Bekir üzüldü mü üzülmedi ama işler daha da sarpa sardı, Bekir’in

Düğün gecesi ortada bıraktığı amca kızı bir gece içindeki ateşi daha fazla tutamadı ve yanmak öyle olmaz böyle olur diyerek o gayrimüslim kızın evini ateşe verdi. Yangın büyümeden kız ve ailesi evden çıktı ama yangını duyan Bekir bundan habersiz evin içine daldı, Bekir’in her tarafı 3. Dereceden yanık oldu, Bekir günlerce tedavi edildi ama maalesef hayatını kaybetti, Yanık Bekir ismini ve yatağında sayıkladığı Gavur Hanı gibi yanıyom sözlerini bizlere bıraktı…

Gavur hanı gibi yanmak deyimi burdan gelir, müptezelin biri harflerle oynayaraa ak bu acıklı hikayeyi unutturacak bambaşka bir söz ortaya çıkarmıştır. Aslı budur, Av. Ergün Kazanır güncesinden alıntıdır. Okuduğunuz için teşekkür ederim…”