“Kızamık ölümcül olabilir”
Gelişmiş ülkelerde etkin aşılama sayesinde artık hiç görülmeyen kızamığın gelişmekte olan ülkelerde ve ülkemizde sorun olmaya devam ettiğine dikkat çeken VM Medical Park Samsun Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Emel Şen, “Kızamık dünyada endemik olan bulaşıcı bir hastalıktır....
Tedavi semptomlara yöneliktir. Ağır kızamık
vakalarında tedaviye A vitamininin eklenmesiyle ölüm ve diğer komplikasyonlar
azalmaktadır. Kızamık aşı ile önlenebilir bir hastalıktır” dedi.
“KIZAMIK AŞI İLE
ÖNLENEBİLEN CİDDİ BİR HASTALIKTIR”
Kızamığın yüzyıllardan beri bilinen ve çocukluk çağının
önemli döküntülü hastalıklarından biri olduğunu belirten VM Medical Park Samsun
Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Emel Şen, kızamık
aşısının önemi hakkında açıklamalarda bulundu.
“DÜNYADA HALA SORUN
OLMAYA DEVAM EDİYOR”
Kızamığın bulaşıcı olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi
Şen, “Kızamık yüzyıllardan beri bilinen ve çocukluk çağının önemli döküntülü
hastalıklarından biridir. Kızamık bulaşıcıdır. Gelişmiş ülkelerde etkin aşılama
sayesinde artık hiç görülmeyen bu hastalık gelişmekte olan ülkelerde ve
ülkemizde sorun olmaya devam etmektedir. Dünyada endemik olan bir hastalıktır.
Geçmiş yıllarda 2-4 yılda bir bahar mevsiminde epidemiler görülürdü ve
toplumdaki tüm duyarlı çocuklar hastalanırdı” diye konuştu.
“TEMAS YOLUYLA
BULAŞABİLİR”
Kızamık aşılaması öncesi hastalığın sıklıkla 5 ile 10 yaş
arasında görüldüğünü dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Şen, “1980'li yıllardan sonra
aşının birçok ülkede rutin uygulamaya girmesi ile kızamık vakalarının görülme
sıklığı azalmış ve hastalığın görülme yaşı ise okul öncesi yaşlarına kaymıştır.
Aşılama oranları yetersiz olan toplumlarda hastalık en sık 4 yaş civarında
görülmektedir. Anneden plasenta yoluyla geçen antikorlar nedeniyle ilk 3-4 ayda
hastalık son derece nadirdir. Eğer anne kızamık geçirmemiş veya kızamığa karşı
aşılanmamışsa hastalık yenidoğan bebekte dahi görülebilir. Kızamık hastalığının
etkeni bir RNA virüsüdür. Düşük ısılarda canlı kalabildiğinden kış sonu ve
ilkbaharda epidemiler yapar. Virüs ile temas sonrası duyarlı kişilerin yüzde
90'ında hastalık gelişmektedir” ifadelerini kullandı.
"14 GÜN
İÇERİSİNDE DÖKÜNTÜLER ORTAYA ÇIKAR"
Temastan sonra döküntülerin ortaya çıkmasına kadar geçen
sürenin yaklaşık 14 gün olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Şen, “Virüs damlacık
yoluyla bulaştıktan sonra solunum yolu mukoza hücrelerinde çoğalır, bölgesel
lenf bezlerine, oradan da kan yoluyla deri, konjonktiva bronşlar, karaciğer,
beyin, dalak ve tüm vücuda yayılarak ciddi tablolara sebep olabilir. En sık
gelişen komplikasyonlarıotit, zatürre ve beyin zarlarının tutulumu olan
ensefalomiyelittir” şeklinde konuştu.
“KIZAMIK ÖLÜMCÜL
OLABİLİR”
Kızamığın ölümcül olabildiğine de değinen Dr. Öğr. Şen,
“Kara kızamık vakalarında havale, deliryum, koma, solunum yetmezliği, deri ve
mukozalarda kanamalı döküntüleri izlenebilir. Genellikle bağışıklık sistemi
baskılanmış çocuklarda görülen bu tablo ölümcüldür. Kızamık vakalarında özel
bir tedavi yoktur. Tedavi semptomlara yöneliktir, ağır kızamık vakalarında
tedaviye A vitamininin eklenmesiyle ölüm ve diğer komplikasyonlar azalmaktadır.
Kızamık aşı ile önlenebilirbir hastalıktır. Canlı atenüe kızamık aşısı,
kızamıkcık ve kabakulak aşısı ile birlikte tüm çocuklara rutin olarak 12. ayda
yapılmaktadır. Aşının ikinci dozu 4 -6 yaşlarında uygulanmaktadır. Kızamığın
endemik olduğu bölgelerde veya salgınlar sırasında süt çocuklarının erken
korunması için ilk doz aşı 9.ayda yapılabilir. Epidemiler sırasında aşılama
yaşı 6.aya kadar indirilebilir. İlk aşı dozu 1 yaşından önce yapılanlar mutlaka
12-15 aylık iken ikinci kez aşılanmalıdır. Bu çocuklara 4-6 yaşlarında üçüncü
doz aşı da gerekmektedir” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.