Tufanyazıcı: İnsanca yaşayacak bir asgari ücret istiyoruz
Emek Partisi (EMEP) Kastamonu İl Temsilcisi Fikret Tufanyazıcı, asgari ücrete ara zam için görüşmelerin başlamasına yönelik açıklama yaptı....
Emek Partisi (EMEP) Kastamonu İl Temsilcisi Fikret
Tufanyazıcı, asgari ücrete ara zam için görüşmelerin başlamasına yönelik
açıklama yaptı.
“Mayıs ayı sonucuna göre açlık sınırının 10 bin 362 TL, yoksulluk sınırının 33 bin 752 TL olduğu günümüzde ücretli çalışan kesimin büyük çoğunluğu asgari ücret veya altında ücret almaktadırlar Tufanyazıcı, yazılı açıklamasında şunları kaydetti; “Asgari Ücret Tespit Komisyonunun ilk toplantısı bugün yapılacak. Sermaye medyası eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in ‘asgari ücret 500 dolar bazında olmalı’ sözlerini sürekli vurgulayarak asgari ücret bu seviyeye çıksa sanki her şey çözülecekmiş gibi hava yayılıyor. İşveren Temsilcisi TİSK başkanı Özgür Burak Akkol ise “Enflasyon düşüş trendinde, istihdamı da aksatmayacak, sürdürülebilir, dengeli, çalışanın ve işverenin dengesini alan bir tutar” diyerek sopayı da sallıyor. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç ise yılın ilk beş ayında yüzde 15.26 olan resmi enflasyon oranının dikkate alınmasını isteyerek patronların isteğini daha açık hale getiriyor. Türk İş Genel Başkanı ise ‘Önümüzü bir görelim. Geçen sene biliyorsunuz teklifi makul bulmayınca toplantıya gitmedik. İşimize gelmeyen bir rakam olursa yine gitmeyiz’ diyerek, insanca yaşayacak bir ücret için mücadele çağrısı yapmak yerine, ‘dur bakalım ne olacak’ demeye getiriyor.”
“ASGARİ ÜCRETİN
TESPİT HESABINDA İŞÇİ VAR AMA İŞÇİ AİLESİ YOK”
“Bütün
dünyada asgari ücret belirlenirken işçinin ailesi de hesaba katılmaktadır.
Ülkemizde ise işçiye verilecek ücret olarak asgari ücret belirleniyor. 15
kişilik asgari Ücret Tespit Komisyonunun 5’i patron, 5’i de (çalıştırdığı
işçiler nedeniyle) kendisi de işveren konumunda olan hükümet temsilcisi olunca
kararlar işçi lehine değil patronlar lehine çıkıyor. Sendikalar ise bu durumu
değiştirmek için geleneksel basın açıklamaları dışına çıkmıyorlar. Mayıs ayı
sonucuna göre açlık sınırının 10 bin 362 TL, yoksulluk sınırının 33 bin 752 TL
olduğu günümüzde ücretli çalışan kesimin büyük çoğunluğu asgari ücret veya
altında ücret almaktadırlar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine
göre 16 milyon 163 bin işçinin ancak % 14.4’ü sendikalı durumdadır. Bugün ağırlaşan
çalışma koşulları ve düşük ücret uygulamasının en önemli nedeni işçilerin
örgütsüz olmalarıdır. 2017 yılında çalışan nüfusun % 35’i asgari ücret alırken
bugün ise 15 milyonluk ücretli çalışanın yarıdan fazlası asgari ücrete
çalışmaktadır. Kayıt dışı ve asgari ücret altında ücrete çalışmaya zorlanan
milyonları da katınca işçilerin büyük çoğunluğu kuru ekmeğe çalışmaktadır.
İnsanca yaşayacak ücret için birleşelim. Artan enflasyon karşısında eriyen
ücretler ve düşen alım gücü nedeniyle işçiler aileleriyle birlikte sağlıklı
beslenme bir yana doyacak kadar bile ücretten mahrum durumdadır. Ülkede sermaye
işbirlikçisi partiler iktidar olduğu sürece; insanca çalışma koşulları gibi
insanca yaşayacak bir ücrette hayaldir. Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller
kaldırılmalıdır. İnsanca yaşayacak bir ücret için ücretler yoksulluk sınırı
üzerine yükseltilmelidir. KDV başta olmak üzere halkın sırtındaki dolaylı
vergiler kaldırılmalı, zenginlere servet vergisi getirilmelidir.”
Kaynak: Açıksöz Haber Merkezi
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.